507 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Musa er-Razî, ona İsa b. Yunus, ona Sevr, ona Husayn el-Hubrânî, ona da Ebu Saîd'in rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Gözlerine sürme çeken kimse tek sayıda çeksin. Böyle yapan güzel yapmış olur. Yapmayana da sorumluluk yoktur. Taşla taharet alan da tek sayıyla yapsın. Böyle yapan iyi yapmış olur, yapmayana da günah yoktur. Yemek yiyen dişlerinin dibinde kalan kırıntıları dışarı çıkarsın. Ağzında geri kalanı dili ile toplarsa yutsun. Böyle yapan iyi yapmış olur, yapmayana ise sorumluluk yoktur. Abdest bozmak isteyen kişi kendini korusun. Korunacak yer bulamayan kimse kum biriktirerek onu arkasına alsın. Çünkü şeytan insanoğlunun oturaklarıyla oynar. Kim böyle yaparsa iyi yapar, yapmazsa sorumluluk yoktur." [Ebu Davud der ki: 'Bu hadisi Ebu Asım bu şekilde Sevr'den rivayet etmiş ancak Husayn el-Hubrânî yerine 'Husayn el-Himyerî' demiştir.'] [Yine Ebu Davud şöyle demiştir: 'Abdülmelik b. Sabbah da bu hadisi Sevr'den rivayet etmiş, o da Ebu Saîd el-Hudrî yerine 'Ebu Saîd el-Hayr' demiştir. Ebu Davud, Ebu Saîd el-Hayr Hz. Peygamber'in (sav) ashabından olduğunu söylemektedir.]
Açıklama: Beden temizliği veya özel hayata ilişkin tavsiyelerde bulunan Hz. Peygamber, önerilen fiillerin yapılamaması durumunda bir sorumluluğun olmadığını vurgulamıştır. Bu yaklaşım müslümanların birbirlerine ilişkin değerlendirmelerinde hoşgörülü olmalarını zorunlu kılmaktadır. Ancak tuvalet ihtiyacının giderilmesi için yer seçimi, idrar serpintilerinden korunulması, büyük abdeste ilişkin temizlikte titiz davranılması ve avret mahallinin başkaları tarafından görülmemesi için çaba sarfedilmesini; bunun için de örtünün arkasında yapılmasını veya kum gibi şeylerden engeller oluşturulmasını önermektedir. Burada zikredilen şeytanın insanoğlunun oturaklarıyla oynama fiilini sembolik olarak düşünmek gerekmektedir.
Bize Muhammed b. Yahya b. Faris, ona Safvan b. İsa, ona Hasan b. Zekvan, ona da Mervân el-Asfar şöyle demiştir: "İbn Ömer'i, hayvanını kıbleye doğru çöktürmüş bir halde gördüm. Sonra da kıbleye doğru küçük abdest bozmaya başladı. 'Ya Ebu Abdurrahman! bu (kıbleye karşı abdest bozmak) yasaklanmadı mı?' dedim. İbn Ömer, Evet, yasaklandı; ancak yasak, boş alanlarla ilgilidir. Kıbleyle aranda bir engel bulunuyorsa sakınca yoktur, cevabını verdi."
Bize Züheyr b. Harb, ona Veki, ona Ameş, ona bir râvi (racül), ona da İbn Ömer şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) abdest bozmak istediğinde yere yaklaşmadan (çömelmeden) elbisesini toplamazdı." [Ebu Davud şöyle dedi: Bu hadisi Abdüsselam b. Harb, Ameş'den, o da Enes b. Malik'ten rivayet etmiştir. Fakat rivayet zayıftır. Ebu İsa er-Rumeylî de şöyle demiştir: Bize Ahmed b. Velid, ona Amr b. Avn, ona da Abdüsselam bu hadisi rivayet etmiştir.]
Bize Züheyr b. Harb, ona Veki, ona Ameş, ona bir râvi (racül), ona da İbn Ömer şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) abdest bozmak istediğinde yere yaklaşmadan (çömelmeden) elbisesini toplamazdı." [Ebu Davud şöyle dedi: Bu hadisi Abdüsselam b. Harb, Ameş'den, o da Enes. b. Malik'ten rivayet etmiştir. Fakat o (rivayet) zayıftır. Ebu İsa er-Rumeylî şöyle demiştir: "Bize Ahmed b. Velid, ona Amr b. Avn, ona da Abdüsselam bu hadisi rivayet etmiştir.]
Bize Müsedded, ona Abdülvahid b. Ziyad, ona A'meş, ona Zeyd b. Vüheyb, ona da Abdurrahman b. Hasene şöyle demiştir: 'Bir gün Amr b. Âs ile birlikte Rasulullah'ı (sav) ziyarete gitmiştik. Peygamberimiz, deriden yapılmış bir kalkanla çıktı. Sonra onunla gizlenerek küçük abdestini bozdu. Biz 'bakın, Hz. Peygamber, kadınlar gibi oturarak ihtiyacını gideriyor' dedik. Hz. Peygamber (sav) bunu işitti ve şöyle buyurdu: "İsrailoğullarının başına gelenleri bilmiyor musunuz? Onlar (elbiselerine) bulaşan idrarın, isabet ettiği kısmı keserlerdi. İsrailoğullarından biri onları (idrarın değdiği yeri kesmekten) nehyetti. Bu kişi ise kabir azabına uğratıldı." [Ebû Davud şöyle dedi: 'Mansur Ebu Vâil'den, o da Ebû Musa el-Eşarî'den bu hadisi rivayet ederken "derilerine idrar bulaştığında" ifadesini kullanmıştır.' Asım Ebû Vâil'den, o Ebû Musa'dan, o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ederken "onlardan birisinin bedenine" ifadesini kullandığını rivayet etmiştir.]
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Davud b. Abdullah, ona Humeyd el-Himyerî -o İbn Abdurrahman'dır- şöyle demiştir: Ben, Ebû Hureyre gibi Rasulullah (sav) ile sohbette bulunmuş bir sahabiye rastladım. O zat şöyle dedi: "Resulullah (sav) bizim hergün taranmamızı ve yıkandığımız yere küçük abdest bozmamızı yasakladı."
Bize Yezid b. Halid, ona Mufaddal, ona Ayyaş'ın rivayet ettiğine göre Şüyeym b. Beytân bu hadisin benzerini Ebu Salim el-Ceyşâni vasıtasıyla Abdullah b. Amr'dan nakletmiştir. Abdullah, bu hadisi, Ebu Sâlim'e Elyon Kapısı Kalesinde kendi yanında murâbıt iken rivayet etmiştir. [Ebu Davud, 'Elyon Kalesi, Fustât'da bir dağ üzerindedir. O (Şeyban) da Ebu Huzeyfe künyesi ile tanınan Şeybân b. Ümeyye'dir' dedi.]
Bize Ahmed b. Muhammed b. Hanbel, ona Ravh b. Ubade, ona Zekeriyya b. İshak, ona Ebu Zübeyr, oan da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bizi kemik veya hayvan tezeği ile taharetlenmekten menetti."
Bize Amr b. Ali, ona Yahya b. Said el-Kattan, ona Ebu Cafer el-Hatmî Umeyr b. Yezid, ona da Haris b. Fudayl ve Umare b. Huzeyme b. Sabit, ona da Abdurrahman b. Ebu Kurad'ın (ra) şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav) ile birlikte tuvalet ihtiyacı için çıkmıştım. O böyle bir ihtiyacı olduğunda başkalarından iyice uzaklaşırdı."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr, ona Mansûr, ona Mücahid, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'den (sav) bir önceki hadisi(D000021) "bevlinden sakınmazdı" açıklamasıyla rivayet etmiştir. Ebu Muaviye ise "korunmazdı" ifadesini kullanmıştır.