507 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Uyeyne, ona Ali b. Müshir, ona Hişam b. Urve, ona Amr b. Huzeyme, ona Umare b. Huzeyme b. Sabit el-Ensarî, ona da babası (Ebu Umare Huzeyme b. Sabit), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "(İstinca) İçlerinde tezek bulunmayan üç taş iledir.”
Açıklama: İstitâbe, istincâ ile eş anlamlı kullanılan bir ifadedir. İstinca, beden temizliğinin bir parçası olduğu için "et-Tayyib" kelimesinden türemiş bir kelime olan istitâbe, aynı durumu ifade için kullanılagelmiştir. (Bk. Kasım b. Sellam, Garibu'l-hadis, I, 180)
Bize Yezîd b. Harun, ona Şube b. Haccâc, ona da Ata b. Ebu Meymune, Enes b. Malik'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav) ihtiyacını gidermeye (küçük-büyük abdest bozma) gittiği zaman ben ve bir çocuk O'na kısa bir mızrakla ve bir su kabı götürürdük, O da (su ile) temizlenirdi."
Açıklama: Hadis metnindeki "aneze" kelimesi mızraktan kısa, uzun âsâ şeklinde tanımlanmaktadır. (Bk. Kastallani, İrşadü's-sari, VIII, 13). Hadisin Buhari'deki versiyonu ile ilgili açıklamalarında İbn Battal, "idâvetün" kelimesini, abdest ve temizlik için kullanılacak, bir kap dolusu su şeklinde açıklamıştır. (Bk. İbn Battal, Şerhu Sahihi'l-Buhari, I, 241)
Bize Zekeriyya b. Adî (et-Teymî), ona (Abdullah) b. Mübarek (el-Hanzalî), ona İbn Aclân (el-Kuraşî), ona Ka'ka' (b. Hakîm el-Kinânî), ona Ebû Salih (es-Semmân), ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki ben size nispetle, [şefkat ve merhamette] çocuğu için baba gibiyim; size [dininizi] öğretiyorum. (Abdest bozarken) kıbleye dönmeyin, ona arkanızı vermeyin. Taharetleneceğin zaman da sağ elinizi kullanmayın." Ebu Hureyre (ra) dedi ki: "Rasulullah (sav) bize, üç taşla taharetlenmeyi emrediyor; tezek ve kemiği yasaklıyordu." Ebu Zekeriyya şöyle dedi: Ebu Hureyre (ra) eski kemikleri kast etmiştir.
Açıklama: Ravs, hayvan dışkısından üretilen tezektir. "el-İzâmu'l-bâliye" ise çürümüş kemikler için kullanılan bir tabirdir. (Bk. Kasım b. Sellâm, Garîbu'l-hadis, Ii 272-273)
Bize Vehb b. Cerîr, ona Yezid b. Harun ve Ebu Nuaym, onlara Hişam b. Abdullah, ona Yahya b. (Kesir), ona Abdullah b. Ebu Katade, ona da babası (Haris b. Rib'î es-Sülemî), Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Hiçbiriniz erkeklik organını sağ eliyle tutmasın, sağ eliyle istincâ da etmesin."
Bize Ebu'l-Velid et-Tayâlisî, ona Şube (b. el-Haccâc), ona da Ebu Muaz (Ata b. Ebu Meymune), Enes b. Malik'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) tuvaletten çıkınca, çocuk O'na (sav) istincâ yaptığı su dolu kabı götürürdü. Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: Ebu Muaz'ın ismi, Atâ b. Menî' Ebu Meymune'dir.
Bize Said b. Süleyman, ona Abbad b. Avvam, ona Husayn b. Abdurrahman, ona Zer b. Abdullah, ona da Müseyyeb b. Necebe, halasının -ki o, Huzeyfe'nin hanımıydı.- şöyle dediğini rivayet etti: Huzeyfe, su ile istincâ yapardı.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Eban b. Abdullah b. Ebu Hâzim (el-Beceli), ona da Ebu Hureyre'nin azadlı bir kölesi, Ebu Hureyre'nin (ra)şöyle dediğini rivayet etti: (Bir gün) Nebi (sav); "Bana abdest suyu getir!" buyurdu, sonra da bir ağaçlığın içine girdi. Ben de O'na (sav) su getirdim, O da istincâ yaptı, elini toprağa sürdü, sonra da ellerini yıkadı.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Ebân b. Abdullah, ona İbrahim b. Cerîr b. Abdullah,ona da babası (Cerîr b. Abdullah), Nebi'den (sav) (naklen) onun (yani bir önceki hadisin) aynısını rivayet etti.
Bize Malik b. İsmail, ona İsrail b. Yunus, ona Yusuf b. Ebu Bürde, ona da babası (Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî), Aişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber (sav), tuvaletten çıkdığı zaman "Ğufrânek: Bağışlamanı dilerim Rabbim!" buyururdu.
Bize Ebu Nuaym (Fadl b. Dükeyn), Zekeriyyâ (b. Ebu Zâ'ide), ona Âmir eş-Şa'bî', ona Urve b. Muğire, ona da babası (Muğire b. Şu'be) şunu rivayet etmiştir: “Bir gece Rasulullah'la (sav) ile birlikte yolculuk yapıyordum. Bana, "Yanında su var mı?" diye sordu, ‘Evet’ dedim. Bunun üzerine bineğinden indi ve gecenin karanlığında gözden kayboluncaya kadar yürüdü. (İhtiyacını giderdikten) Sonra geri geldi. Ben kendisine ibrikten su döktüm. Ellerini ve yüzünü yıkadı. Üzerinde yünden bir cübbe vardı (cübbe dar geldiği için kollarını) çıkaramadı. Sonra kollarını cübbenin altından çıkarıp yıkadı. Başını mesh etti. Sonra ben mestlerini çıkarmak için eğildim. Bana, "(Mestleri) bırak , çünkü ben onları ayaklarım temizken giydim." buyurdu ve üzerine mesh etti.”