485 Kayıt Bulundu.
Bize Nuaym b. Hammâd, ona Bakiyye, ona Bahîr, ona Halid b. Ma'dân, ona Mâlik b. Yehâmir, ona da Muâz b. Cebel, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Deve sağımı kadar Allah yolunda savaşan kimseye cennete girmesi vacib olur." [(Ravilerden biri hadiste geçen füvâk kelimesi için) 'O, devesini sağan kimse için süt sağımı kadar bir süredir' açıklamasında bulunmuştur.]
Açıklama: "وَهِىَ قَدْرُ مَا تَدُرُّ حَلَبَهَا لِمَنْ حَلَبَهَا" ifadesi, anlaşıldığı kadarıyla Hz. Peygamber'e ait olmayıp râvilerden birine ya da müellif Dârimî'ye ait olmalıdır.
Bize Muhammed b. Müsennâ ve (Muhammed) b. Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şu'be (b. Haccâc), ona Amr b. Mürre, ona Ebu Vâil (Şakik b. Seleme), ona da Ebu Musa el-Eş'arî şöyle rivayet etmiştir: "Bir bedevi Rasulullah'a (sav) gelip şöyle dedi: 'Ey Allah'ın Rasulü! Bir yerde ganimet için savaşan bir kimse, bir yerde iyi savaştı desinler diye savaşan bir kimse, bir tarafta da konumu görünsün diye gösteriş için savaşan bir kimse var. Bunlardan hangisi Allah yolundadır?' Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: 'Kim i'lây-ı kelimetullah (Allah'ın kelimesi olan tevhidin ve dinin en yüce olması) için savaşırsa, işte o Allah yolundadır'."
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerîr, ona Mansur (b. Mu'temir), ona Ebu Vâil, ona da Ebu Musa el-Eş'arî şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah'a (sav), Allah (ac) yolunda savaşan kimselerin durumunu sormak amacıyla şöyle dedi: 'Adamın biri öfkesinden dolayı, bir diğeri de hamiyeti (kabile tarafgirliği) için savaşıyor?' Bunun üzerine Rasulullah (sav) başını adama doğru kaldırdı -başını kaldırma sebebi o adamın ayakta olmasıydı- ve 'Kim i'lây-ı kelimetullah (Allah'ın kelimesi olan tevhidin ve dinin en yüce olması) için savaşırsa, işte o Allah yolundadır' buyurdu."
Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî, Hamid b. Ömer el-Bekrâvî ve Muhammed b. Abdüla'la, onlara Mu'temir b. Süleyman, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona da Ebu Osman şöyle demiştir: "Uhud savaşı günlerinde bazı anlar olurdu ki, Sa'd ve Talha dışında Hz. Peygamber'in (sav) yanında savaşan kimse kalmazdı." Bu rivayet Talha ile Sa'd'ın hadisinden alınmıştır.
Bize Nasr b. Ali el-Cahdamî, ona Mu'temir b. Süleyman, ona babası (Süleyman et-Teymî), ona da Ebu İshâk, Berâ b. Âzib'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) 'Bana kürek kemiği ya da bir tahta getirin' deyip (Müminlerden oturup savaşmayanlarla mücahidler bir olmaz) ayetini yazdırdı. O esnada Amr b. Ümmü Mektûm, Hz. Peygamber'in (sav) arkasındaydı ve hemen 'Peki bana bir ruhsat var mı?' dedi. Bunun üzerine ayetin (... Özür sahipleri hariç) kısmı nâzil oldu." [Ebu İsa (et-Tirmizî), bu konuda İbn Abbas, Câbir ve Zeyd b. Sâbit'ten de hadis rivayet edildiğini ve yukarıdaki hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiştir. Ayrıca Süleyman et-Teymî'nin Ebu İshâk'tan naklettiği bu hadisin garîb olduğunu, bu rivayeti Ebu İshâk'tan Şu'be ve Sevrî'nin de naklettiğini belirtmiştir.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Abdullah b. Said, onlara Ebu Halid el-Ahmer, ona İbn Aclân, ona Said b. Ebu Said, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şu üç grup insan için Allah'ın (cc) yardımı haktır: Allah yolunda gazveye katılacak olan kimse, borcunu ödemek isteyen antlaşmalı mükâteb (özgürlüğü için efendisiyle borç anlaşması yapan) köle ve namuslu kalmayı isteyerek evlenen kimse."
Bize Ya'lâ, ona İsmail, ona Kays, ona da Sa'd b. Ebu Vakkâs şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ile beraber gazveye çıkardık. Yanımızda yemek olarak sadece dikenli bir ağacın meyvesi ve asma yaprağı olurdu. Öyle ki bizden biri büyük tuvaletini, koyunun içi boş olan dışkısı gibi yapardı. Sonra da Esed oğulları beni, sanki ben bitmişim ve amelim de boşa gitmiş diyerek ayıplar oldular."