489 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ebu Küreyb, ona Abde b. Süleyman, ona Muhammed b. Amr, ona da Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin (ra.) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasûlullah’a (sav.) hangi amelin daha üstün veya hayırlı olduğu sorulduğunda, 'Allah’a ve Rasulüne iman etmektir' buyurdu. 'Sonra hangisidir?' denildiğinde, 'Tüm amellerin zirvesi olan cihaddır' buyurdu. 'Sonra hangisidir?' diye sorulduğunda, 'Günah karışmamış (mebrûr) hacdır' buyurdu." [Ebu İsa (et-Tirmizî), bu hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiş ve rivayetin Ebu Hureyre vasıtasıyla Rasûlullah’tan (sav.) farklı senedlerle de nakledildiğini bildirmiştir.]
Bize Ahmed b. Amr b. Serh ile Hâris b. Miskîn, o ikisine İbn Vehb, ona Mâlik ve Yunus, onlara İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim Allah (ac) yolunda ikişer ikişer (çokça) infak ederse, cennette ona 'Ey Allah’ın kulu! İşte bu gerçek bir hayırdır' diye nida edilir. Namaz ehlinden/namaza özenle devam edenler, cennete namaz kapısından; cihadı çokça yapanlar, cihad kapısından; sadakayı bol bol verenler, sadaka kapısından; oruca devam edenler de Reyyân kapısından çağırılacaklardır. Ebu Bekr es-Sıddîk 'Ey Allah’ın Rasulü! Bir kişinin illa da bu kapılardan birinden çağrılması zorunlu mudur? Peki bütün bu kapıların hepsinden çağırılacak bir kimse var mıdır?' diye sorduğunda, Rasulullah (sav) 'Evet vardır. Ben senin de o kimselerden olacağını umuyorum' buyurdu."
Bize Ali b. Hucr, ona Velid b. Müslim, ona İsmail b. Râfi, ona Sümey, ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cihad etmeden Allah'a kavuşan kimse, Allah'a kendisinde bir eksiklik bulunduğu halde kavuşacaktır." [Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Velid b. Müslim'in İsmail b. Râfi'den rivayet ettiği bu hadis, garîbdir. Çünkü İsmail b. Râfi, ashâb-ı hadisten bazıları tarafından zayıf sayılmıştır. Muhammed (b. İsmail el-Buhârî)'yi, İsmail'in sika olduğunu ve hadislerinin sahihe yakın olduğunu (mukâribü'l-hadîs) söylerken duydum. Bu hadis ayrıca, Ebu Hureyre vasıtasıyla Nebî'den (sav) pek çok tarik ile de nakledilmiştir. Selman rivayetinin isnadı da muttasıl değildir. Çünkü Muhammed b. Münkedir, Selman el-Fârisî'yle karşılaşmamıştır. Bu hadisi ayrıca Eyyûb b. Musa, ona Mekhûl, ona Şurahbîl b. Simt, ona da Selmân, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Abdullah b. Said, onlara Ebu Halid el-Ahmer, ona İbn Aclân, ona Said b. Ebu Said, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şu üç grup insan için Allah'ın (cc) yardımı haktır: Allah yolunda gazveye katılacak olan kimse, borcunu ödemek isteyen antlaşmalı mükâteb (özgürlüğü için efendisiyle borç anlaşması yapan) köle ve namuslu kalmayı isteyerek evlenen kimse."
Bize Ebu Ğassan el-Misma'î, Muhammed b. Müsenna ve Muhammed b. Beşşâr b. Osman, onlara Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam b. Ebu Abdullah), ona Katade (b. Diame), ona Mutarrif b. Abdullah b. Şıhhir, ona da Iyaz b. Himar el-Mücaşi'i, Rasulullah'ın (sav) bir gün hutbede iken şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Dikkat edin, Rabbim benden bana öğrettiklerinden sizin bilmediğiniz bazı şeyleri bugün size öğretmemi istedi. (Buyurdu ki) kuluma verdiğim her mal helaldir. Ben kullarımın hepsini hanif (tevhide yatkın) olarak yaratmışımdır. Ama (insanlardan, cinlerden) bazı şeytanlar gelerek onları dinlerinden uzaklaştırıp, benim kendilerine helal kıldıklarımı haram etmişler ve benim hakkında hiçbir delil indirmediğim şeyleri, bana ortak koşmalarını onlara emretmişlerdir. Sonuçta Allah yeryüzü halkına bakarak, ehl-i kitaptan bazı kimseler hariç onların Arabına da Acemine de buğzetmiştir. Ayrıca (bana) şöyle buyurdu: Ben seni ve seninle de başkalarını imtihan edeyim diye peygamber olarak gönderdim. Sana uyurken de uyanıkken de okuyabileceğin, suyla yıkanıp silinemeyecek bir kitap indirdim. Allah bana Kureyş'i cayır cayır yakmamı da emretti. Ben 'Yâ Rabbi! O zaman benim başımı yarar ve onu (dilimlenmiş) bir ekmek parçasına çevirirler' dediğimde, 'Onlar seni nasıl memleketinden çıkardılarsa sen de onları çıkar. Onlara savaş aç ki, sana yardım edelim. İnfakta bulun, biz de sana lütuf ve keremde bulunalım. Sen bir ordu gönder. Biz (katımızdan) onun beş mislini gönderelim. Sana itaat edenlerle birlikte, isyan edenlere karşı savaş' buyurdu. Allah (cc) cennetliklerin de üç kısım olduğunu söyledi: Adaletli olan, insanlara iyilikte bulunup bu isteğine muvaffak kılınan iktidar sahipleri. Her bir akrabasına ve müslümana karşı merhametli ve ince kalpli olan kimseler. Bir de çoluk çocuk sahibi olup iffetli (harama bulaşmayan) ve onurlu davranan (ailesi için kimseye el açmayan) kimseler. Cehennemliklerin de şu beş kısım olduğunu (bana) bildirdi: Hiç bir aile ve mal edinmeden aranızda yaşayan ve sınır tanımadan haram işlemekten kaçınmayan zayıf kimseler. İlk fırsatta ihanetini açığa vuracak olan, aç gözlülüğü aşikar hainler. Sabah akşam seni ailen ve malın hakkında aldatmaya çalışan (onlarda gözü olan) kimseler. Allah (cc) bunlar arasında cimriliği yahut yalanı da zikretmiş, son olarak da kötü huylu küfürbaz kimselerdir demiştir." [Ebu Ğassan; infak et, biz de sana infak edeceğiz cümlesini rivayet etmemiştir.]
Bize Ubeydullah b. Musa, ona Süfyân, ona Ebu Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah (cc), kendi yolunda cihad edip hükümlerini tasdik etmek amacıyla (gazâ için) evinden çıkan kimseyi cennetine koymanın ya da çıktığı evine elde ettiği sevap yahut ganimet ile geri döndürmenin sorumluluğunu bizzat üzerine almıştır."
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Abdullah b. Said, o ikisine Ebu Halid el-Ahmer, ona İbn Aclân, ona Said b. Ebu Said, ona da Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Şu iç kişiye Allah Teâlâ'nın yardım vadi vardır: Allah yolunda savaşan gazi, azad edilme borcunu ödeme niyetiyle efendisiyle mükâtebe anlaşması yapan köle ve nefsini harama girmekten alıkoymak amacıyla evlenen kişi."