485 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Müsennâ ve Ubeydullah b. Said, o ikisine Abdurrahman b. Mehdî, ona Şu'be, ona Sâbit, ona da Enes, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sözünde durmayan her bir hain için, kıyamet günü onunla bilineceği bir sancak olacaktır."
Bize Muhammed b. Müsennâ ve Ubeydullah b. Said, o ikisine Abdurrahman, ona Şu'be, ona Huleyd, ona Ebu Nadre, ona da Ebu Said, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sözünde durmayan her bir hain için, kıyamet günü sırtında bir sancak olacaktır."
Bize İbrahim, ona Muhammed b. Abdülvehhab el-Ferrâ, ona Hüseyin b. Velid, ona da Şu'be hadisi bu şekilde nakletmiştir.
Bize Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr, -hadisin lafzı İbn Müsennâ'ya aittir- o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Simâk b. Harb, ona Mus'ab b. Sa'd, ona da babası (Sa'd b. Ebu Vakkâs) şöyle rivayet etmiştir: "Dört ayet benim hakkımda inmiştir. Şöyle ki savaşta bir kılıç bulup onu Nebî'ye (sav) getirdim ve 'Yâ Rasulallah! Onu bana ver' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Onu aldığın yere koy' buyurdu. Ardından tekrar kalktığımda, Hz. Peygamber (sav) 'Onu aldığın yere koy' buyurdu. Sonra tekrar kalkıp 'Yâ Rasulallah! Onu bana versen' dediğimde, Rasulullah (sav) 'Onu yerine koy' buyurdu. Ben 'Yâ Rasulallah! Onu bana versen ne olur. Savaşta hiç bir yararlılığı olmayan biri gibi mi muamele görüyorum?' dedim. Nebî (sav) tekrar 'Onu aldığın yere koy' buyurdu. Bunun üzerine şu ayet-i kerimeler nâzil oldu: (Sana ganimetler hakkında soruyorlar. Ganimetlerin Allah'a ve Rasulü'ne ait olduğunu söyle...)."
Bize Züheyr b. Harb, ona Dahhâk b. Mahled, ona İbn Cüreyc; (T) Bize Muhammed b. Râfi, -hadisin lafzı ona aittir- ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona Cabir b. Abdullah, ona da Ömer b. Hattâb, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İçerisinde Müslümanlardan başka kimse kalmayıncaya dek, muhakkak Yahudi ve Hristiyanları Arap yarımadasından çıkaracağım."
Bize Züheyr b. Harb, ona Ravh b. Ubâde, ona Süfyân es-Sevrî; (T) Bize Seleme b. Şebîb, ona Hasan b. A'yen, ona Ma'kil b. Ubeydullah, onlara da Ebu Zübeyr hadisi bu isnadla benzer şekilde rivayet etmiştir.
Bize Ebu Cafer Muhammed b. Sabbâh, ona İsmail b. Zekeriyya, ona Asım el-Ahvel, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Mücâşi b. Mesud es-Sülemî şöyle rivayet etmiştir: "Hicret üzere biat etmek için Rasulullah'a (sav) geldiğimde, Nebî (sav) 'Hicret(in sevabı ve fazileti), onu gerçekleştirenler için geçip gitmiştir. Ama İslâm, cihâd ve iyilik yapmak üzere (biat etmek kalıcıdır)' buyurdu."
Bize İshak b. İbrahim ve İshak b. Mansur, o ikisine Nadr b. Şümeyl, oma Şu'be, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Hayber'i fethetmek üzere geldiği gün 'Biz bir düşman topluluğuna vardık mı uyarılanların sabahı ne kötü olur' buyurdu."
Bize Yahya b. Yahya, ona Muğîre b. Abdurrahman el-Hizamî, ona Ebu Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah (cc), evinden sadece Allah'ın (cc) yolunda cihad etmek ve sözlerini tasdik etmek suretiyle kendi yolunda cihada çıkan kimseyi; cennete koymak veya elde ettiği sevap ve ganimetle çıktığı evine geri döndürmeyi garanti altına almıştır."
Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdürezzak, ona Ma'mer, ona Hemmâm b. Münebbih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Müslümanın Allah yolunda aldığı her yara, kıyamet günü yaralandığı şekliyle onun üzerinde olacaktır. O yara (mızrak, ok veya kılıçla) delinerek alınmışsa, kan ondan fışkıracaktır. Rengi kan rengi, kokusu ise misk kokusu olacaktır. Muhammed'in canını kudret elinde bulunduran Allah'a yemin olsun ki, müminlere zorluk çıkaracak olmasam, Allah yolunda gazaya çıkan hiçbir seriyyeden geri kalmazdım. Ama ne benim onların hepsine bir binek bulacak imkanım, ne de onların benim peşimden gelebilecek imkanları vardır. Seriyyeye katılmayıp arkamda kalmaya da onların gönülleri razı olmaz."