Giriş

Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, o ikisine Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzim), ona A'meş, ona da Şakîk (b. Seleme), Sehl b. Huneyf'in Sıffin Savaşı'nda şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ey insanlar! Kendi görüşünüze çok fazla güvenmeyin. Andolsun ki ben Ebu Cendel'in düşmana teslim edildiği (Hudeybiye) günü, şayet Rasulullah'ın (sav) emrina (kendi reyime dayanarak) karşı gelecek olsaydım, mutlaka reddederdim. Vallahi bizler kılıçlarımızı şimdiye kadar hangi işte boynumuza asmışsan (kuşanmışsak), o iş bizi bildiğimiz neticeye kolayca ulaştırmıştır. Ancak (şu anki) durumunuz böyle değildir." [Hadisin râvilerinden İbn Nümeyr rivayetinde 'şimdiye kadar' ifadesini söylememiştir.]


    Öneri Formu
2666 M004634 Müslim, Cihad ve Siyer, 95

Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin aynısını veya benzerini şöyle rivayet etmiştir: "Allah'ın peygamberi olan Hz. Davud'un oğlu Süleyman (as) 'Ben bu gece yetmiş kadını dolaşacağım ve bunların her biri Allah yolunda savaşacak bir ço­cuk dünyaya getirecektir' diye yemin etti. Arkadaşı yahut melek onu 'İnşallah de' diye uyarmasına rağmen, Hz. Süleyman demedi ve unuttu. Neticede yarım (özürlü) bir çocuk dünyaya getiren biri hariç, kadınlarından hiç biri do­ğurmadı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'İnşallah deseydi, yemini boşa çıkmaz ve ihtiyacı da görülürdü' buyurdu.


    Öneri Formu
1481 M004287 Müslim, Eyman, 23

Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak b. Hemmâm, ona Ma'mer, ona İbn Tâvus, ona da babası, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Davud'un oğlu Süleyman (as) 'Bu gece mutlaka yetmiş kadını dolaşacağım ve her biri Allah yolunda harb edecek birer oğlan doğuracak' diye yemin etti. Kendisine 'İnşallah de' diye ihtarda bulunulmasına rağmen, o demedi ve kadınları dolaştı. Ancak yarım bir insan doğuran bir kadın hariç, o kadınlardan hiç biri doğum yapmadı. Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: 'İnşallah deseydi, yemininden dönmüş olmaz ve hacetine de nail olurdu'."


    Öneri Formu
1482 M004288 Müslim, Eyman, 24

Bize Abdullah b. Hâşim, -hadisin lafızları ona aittir- ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyan, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona da babası (Büreyde b. Husayb) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir orduya veya müfrezeye kumandan tayin ettiğinde, ona özellikle Allah'tan korkması ve beraberindeki müslümanlara güzel davranması hususunda tavsiyede bulunur, ardından şöyle derdi: Allah yolunda Allah'ın adıyla gaza edin. Allah'ı inkar edenlere karşı savaşın. Savaşın, ancak ganimet malından çalmayın, antlaşmalarınıza ihanet etmeyin, ölülere işkence etmeyin, çocukları da öldürmeyin. Müşrik olan düşmanlarınla karşılaştığında onları şu üç şeye çağır. Bunlardan hangisini kabul ederlerse sen de kabul et ve onlara artık dokunma. Önce onları İslâm'a çağır. Eğer kabul ederlerse sen de kabul et ve onlara artık dokunma. Sonra onları kendi yurtlarından muhacirlerin yurtlarına hicret etmeye çağır. Bunu yaparlarsa muhacirlerin haklarından yararlanacaklarını, ancak onların sorumluluklarını da yerine getirmeleri gerektiğini onlara bildir. Yurtlarından ayrılmayı kabul etmezlerse, onlara müslümanların bedevileri gibi olacaklarını, müminlere uygulanan Allah'ın hükmünün onlara da uygulanacağını ve müslümanlarla cihada çıkmaları dışında ganimet ve feyden kendilerine hisse verilmeyeceğini bildir. Eğer (müslüman olmayı) kabul etmezlerse, onlardan cizye iste. Eğer bunu yaparlarsa kabul et ve onlara dokuma. Şayet bunu kabul etmezlerse Allah'tan onlara karşı yardım dileyip onlarla savaş. Bir kaleyi kuşatırsan ve onlar kendileri için senden Allah'ın ve peygamberinin korumasını isterlerse onlara Allah'ın ve peygamberinin korumasını (zimmetini) değil, senin ve arkadaşlarının koruması sözünü ver. Zira kendi korumanızı ve arkadaşlarınızın korumasını bozmanız, Allah'ın ve Rasulü'nün korumasını bozmanızdan daha hafiftir. Yine bir kaleyi kuşatırsan ve senden Allah'ın hükmü gereğince kaleyi teslim etmeyi talep ederlerse, Allah'ın hükmü gereğince onlardan kaleyi teslim alma. Ancak senin hükmün gereğince kaleyi teslim al. Zira sen, Allah'ın hükmü hususunda onlar için doğru karar verip veremeyeceğini bilemezsin." [Abdurrahman b. Mehdî, hadisi bu şekilde veya benzer şekilde nakletmiştir. İshak ise rivayetin sonunda Yahya b. Adem'den naklen bu hadisi Mukatil b. Hayyan'a bildirdim. O da 'Bu hadisi bana benzer şekilde Müslim b. Heysam, Numan b. Mukarrin vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etti' demiştir.]


    Öneri Formu
2205 M004522 Müslim, Cihad ve Siyer, 3

Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, ona Süleym b. Ahdar, ona da İbn Avn şöyle rivayet etmiştir: "Nâfi'e, savaştan önce kafirleri İslam'a davet etmek konusunda soru sormak için mektup yazdım. Nâfi de bana cevaben şunları yazdı: Bu durum İslâm'ın ilk zamanlarında söz konusu idi. Nitekim Rasulullah (sav) Benî Mustalik üzerine, onlar habersizken ve hayvanları da su başında sulanırken baskın yapmış, savaşçılarını öldürmüş, kadınlarını da esir almıştı. Hz. Peygamber'e o gün esir olarak Cüveyriye bt. Hâris (râvi Yahya burada şüpheye düşüp Bette bt. Hâris demiştir) düşmüştü. İbn Avn, bu hadisi kendisine o orduda yer alan Abdullah b. Ömer'in rivayet ettiğini bildirmiştir."


    Öneri Formu
2196 M004519 Müslim, Cihad ve Siyer, 1

Bize Muhammed b. Müsennâ, ona İbn Ebu Adî, ona da İbn Avn hadisi bu isnad ile benzer şekilde nakletmiş, ve hadisi naklederken Cüveyriye bt. Hâris diyerek isnadda şüphe etmemiştir.


    Öneri Formu
2199 M004520 Müslim, Cihad ve Siyer, 1

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî b. Cerrah, ona da Süfyan; (T) Bize İshak b. İbrahim, ona Yahya b. Adem, ona Süfyan, bu hadisi hocasının kendilerine imlâ yoluyla yazdırdığını bildirmiştir.


    Öneri Formu
2203 M004521 Müslim, Cihad ve Siyer, 2

Bize Haccâc b. Şair, ona Abdussamed b. Abdulvâris, ona Şu'be, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona da babası (Büreyde b. Husayb) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir kumandanı veya müfrezeyi sevk ettiğinde, çağırıp tavsiyede bulundurdu." [Ardından (ravi) hadisi, Süfyan rivayetine benzer manada nakletmiştir.]


    Öneri Formu
2206 M004523 Müslim, Cihad ve Siyer, 4

Bize Süveyd b. Said, ona Ali b. Müshir, ona Asım, ona Ebu Osman, ona da Mücâşi b. Mesud es-Sülemî şöyle rivayet etmiştir: "Kardeşim Ebu Ma'bed'i Mekke'nin fethinden sonra Rasulullah'a (sav) getirip 'Ya Rasulallah! Onun biatini hicret etmesi karşılığında kabul eder misin?' dedim. Nebî (sav) 'Hicretin zamanı, onu gerçekleştirenlerle beraber geçip gitmiştir' buyurdu. 'O zaman onun biatını ne üzerine alacaksın' dediğimde, 'Müslüman olması, cihad edip iyilik yapması üzerine' buyurdu." [Ebu Osman, Ebu Ma'bed'le karşılaşıp ona Mücâşi'nin naklettiği hadisi haber verdiğini, onun da bunu tasdik ettiğini söylemiştir.]


    Öneri Formu
2568 M004827 Müslim, İmare, 84

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fudayl, ona da Asım hadisi bu isnadla Ebu Osman'dan, o da Mücâşi b. Mesud es-Sülemî'den şöyle rivayet etmiştir: "Kardeşim Ebu Ma'bed'i Mekke'nin fethinden sonra Rasulullah'a (sav) getirip 'Ya Rasulallah! Ondan hicret etmesi karşılığında biat alır mısın?' dedim. Nebî (sav) 'Hicretin zamanı, onu gerçekleştirenlerle beraber geçip gitmiştir' buyurdu. 'O zaman onun biatını ne üzerine alacaksın?' dediğimde, 'Müslüman olması, cihad edip iyilik yapması üzerine' buyurdu." [Ebu Osman, Ebu Ma'bed'le karşılaşıp ona Mücâşi'nin naklettiği hadisi haber verdiğini, onun da bunu tasdik ettiğini söylemiştir. Ayrıca onun kardeşiyle karşılaştım, Mücâşi doğru söylemiş dedi. Ama Ebu Ma'bed ibaresini anmadı.]


    Öneri Formu
2570 M004828 Müslim, İmare, 84