193 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Said, ona da Ebu Şureyh şöyle rivayet etmiştir: Amr b. Said Mekke'ye ordu gönderdiği sırada, Ebu Şüreyh el-Adevî ona şöyle dedi: Ey Emir, Mekke'nin fethinin ertesi günü Peygamber'in (sav) ayağa kalkıp söylediği bir sözü sana bildirmeme müsaade et. O hutbeyi şu iki kulağım işitti, kalbim belledi, söyleyeni de söylemekte bulunduğu anda gözlerim gördü. Peygamber (sav), Allah'a hamd ve sena ettikten sonra, şöyle buyurdu: "Muhakkak ki, Mekke'yi dokunulmaz kılan insanlar değil bizzat Allah'tır. Bundan dolayı Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimsenin Mekke'de kan dökmesi ve Mekke'deki herhangi bir ağacı kesmesi helal olmaz. Şayet herhangi bir kimse, Peygamber (sav) burada savaştı, diye ruhsatı tercih edecek olursa, ona “Allah yalnız Rasulü'ne izin vermiştir, size izin vermemiştir” deyiniz. Bana da sadece bir günün bir saati içinde izin verdi. Ondan sonra bu gün artık dünkü dokunulmazlığı geri gelmiştir. Bu dediklerimi burada hazır bulunanlar, bulunmayanlara tebliğ etsin." Bu sözlerinden sonra Ebu Şurayh'a “Amr ne dedi?” diye soruldu, o da cevaben şöyle dedi: Amr bana “Ey Ebu Şurayh, ben bunları senden daha çok bilirim. Ama Harem hiçbir asiyi, eli kanlı bir katili ve kanundan kaçan bir caniyi kurtaramaz” dedi.
Bize Ebu Nuaym, ona Seyf b. Süleyman el-Mekkî, ona da Mücâhid şöyle rivayet etmiştir: İbn Ömer’in (r.anhuma) yanına, o evinde iken gidildi. Ona, işte Rasulullah (sav) Kâbe’ye girmiş bulunuyor, denildi. (İbn Abbas) der ki: Ben de o tarafa gittiğimde Rasulullah’ın (sav) dışarı çıkmış, Bilal de henüz kapının yanında ayakta duruyordu. Ben “Ey Bilal, Rasulullah (sav) Kâbe’nin içinde namaz kıldı mı” dedim. “Evet” dedi. Ben “Nerede” dedim. “Şu iki sütun arasında” dedi. Sonra Rasulullah (sav) dışarı çıktı ve Kâbe’ye doğru iki rekât namaz kıldı. Ebu Abdullah der ki: Ebu Hureyre (ra) “Rasulullah (sav) bana iki rekât kuşluk namazını kılmamı tavsiye etti” demiştir. İtban da “Rasulullah (sav) ile Ebu Bekr (ra) sabah vakti, günün gölgesi uzamış iken yanıma geldiler, onun arkasında saf olduk, bize iki rekât kıldırdı” demiştir.