78 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Ebu Şuayb, ona Züheyr, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Nefsim elinde olana yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) iman etmiş olamazsınız. Size, yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Aranızda selamı yayınız."
Açıklama: Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.
Bize İsmail, ona Hişam ed-Destevâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Zeyd b. Sellam, ona dedesi (Memtûr el-Esved), ona da Ebu Ümame, şöyle haber vermiştir: "Bir adam gelerek 'Ey Allah'ın Rasulü! iman denir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Yaptığın iyilik seni sevindiriyor ve yaptığın kötülük de seni üzüyorsa sen müminsin' buyurdu. Adam yine 'Ey Alah'ın Rasulü! kötülük nedir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) de 'Bir şey içini rahatsız ediyorsa o işi terk et' buyurdu."
Bize Ebu Küreyb, ona Vekî', ona Rabî' b. Sabîh ve Hammâd b. Seleme, onlara da Ebu Gâlib şöyle rivayet etmiştir: "Ebu Ümâme, Dımaşk mescidinin yollarında asılmış başlar gördü ve '(Bunlar)cehennem köpekleri, göğün altındaki en şerli ölülerdir. En hayırlı ölüler ise onların öldürdükleridir' dedi, sonra da 'O gün, kimi yüzler parıldar, kimi yüzler de kararır' [Ali İmrân, 3/106] ayetini okudu. Ben, Ebu Ümâme'ye 'Sen bunu Rasulullah'tan mı (sav) işittin' dedim. 'Ben bu hadisi bir, iki, üç, dört defa -yediye kadar saydı- işitmeseydim onu size rivayet etmezdim' dedi." [Ebu İsa der ki: Bu, hasen bir hadistir. Ebu Galib'in isminin Hazevver olduğu söylenmiştir. Ebu Ümâme el-Bâhilî'nin ismi ise Sudey b. Aclân olup o, Bâhile (kabilesinin) efendisidir.]
Bize Ali b. Muhammed et-Tanâfisî, ona Vekî’, ona Süfyân, ona Sehl b. Ebî salih, ona Abdullah b. Dînâr, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre, Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "İman altmış veya yetmiş küsür babdır. Bunların en aşağısı, insanlara eziyet veren şeyi yoldan kaldırmak, en üst mertebesi de ‘Allah’tan başka ilâh yoktur’ sözünü söylemektir. Haya da imandan bir şubedir." [Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmer, ona da İbn Aclan (T) Bize Amr b. Râfi', ona Cerîr, ona Süheyl, onlara Abdullah b. Dinar, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre Allah'ın elçisinden (sav) benzerini rivayet etmiştir.]
Bize Ahmed b. Süleyman, ona Ebu Davud, ona Süfyan, ve bize Ebu Nuaym, ona Süfyan, ona Süheyl, Abdullah b. Dinar, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre’nin naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İman yetmiş küsür şubedir. Bunlardan en üstünü 'لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ /Allah’tan başka ilah yoktur' sözüdür. En alt derecesi ise eziyet veren bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya/utanma da imandan bir şubedir."
Bize Ahmed b. Süleyman, ona Ebu Davud, ona Süfyan, ve bize Ebu Nuaym, ona Süfyan, ona Süheyl, Abdullah b. Dinar, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre’nin naklettiğine göre Rasulullah (s.a) şöyle buyurmuştur: "İman yetmiş küsür şubedir. Bunlardan en üstünü 'لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ /Allah’tan başka ilah yoktur' sözünü söylemektir. En alt derecesi ise eziyet veren bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya/utanma da imandan bir şubedir."
Bize Ali b. Muhammed et-Tanâfisî, ona Vekî’, ona Süfyân, ona Sehl b. Ebî Salih, ona Abdullah b. Dînâr, ona Ebû Salih, ona da Ebû Hureyre (ra.) Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "İman altmış veya yetmiş küsür şubedir. Bu derecelerin en aşağısı, yoldan insanlara eziyet veren şeyi kaldırıp atmak, en yüksek mertebesi ‘Lâ ilâhe illallah’ sözünü tasdik ve ikrar etmektir. Hayâ da imandan bir şubedir." [Bize Ebû Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebû Halid el-Ahmer, ona da İbn Aclân rivâyet etti. (T) Yine bize Amr b. Râfi’, ona Cerîr, ona Süheyl, bunların hepsine de Abdullah b. Dînâr, ona Ebû Salih, ona da Ebû Hureyre,Hz. Peygamberden (sav) bu hadisin benzerini rivâyet etti.]
Bize Ali b. Muhammed et-Tanâfisî, ona Vekî’, ona Süfyân, ona Sehl b. Ebî Salih, ona Abdullah b. Dînâr, ona Ebû Salih, ona da Ebû Hureyre (ra.) Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "İman altmış veya yetmiş küsür şubedir. Bu derecelerin en aşağısı, yoldan insanlara eziyet veren şeyi kaldırıp atmak, en yüksek mertebesi ‘Lâ ilâhe illallah’ sözünü tasdik ve ikrar etmektir. Hayâ da imandan bir şubedir." [Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Ebû Halid el-Ahmer, ona da İbn Aclân rivâyet etti. (T) Yine bize Amr b. Râfi’, ona Cerîr, ona Süheyl, bunların hepsine de Abdullah b. Dînâr, ona Ebû Salih, ona da Ebû Hureyre, Hz. Peygamber’den (sav) bu hadîsin benzerini rivâyet etti.]