386 Kayıt Bulundu.
Bize Müemmel, ona Hammâd, ona Sabit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: İtbân b. Malik'in gözleri görmez oldu. Bunun üzerine “ey Allah'ın Rasulü, gelip yurdunmda ya da evimde namaz kılsanız da ben de sizin namaz kıldığınız yeri namazgah edinsem” dedi. Hz. Peygamber (sav) gelip onun evinde namaz kıldı. Itbân'ın kavmi de Hz. Peygamber'in (sav) yanında toplandı. Râvi der ki: Onlar Malik b. Duhşum'dan bahsedip “ey Allah'ın Rasulü, o şöyle şöyle” diyerek onu münafıklıkla itham ettiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "O Allah'tan başka tanrı olmadığına ve benim de Allah'ın elçisi olduğuma şehadet etmiyor mu?" diye sordu. Onlar da “evet” dediler. Hz. Peygamber (sav) "Canım elinde olan Allah'a yemin olsun ki bir kul canı gönülden kelime-i şahadeti söylerse ona ateş haram kılınır" buyurdu.
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Bize Yezîd b. Harun, ona Süfyân b. Hüseyin, ona Zührî, ona Mahmud b. Rabî ya da Rabî b. Mahmud -tereddüt eden ravi Yezid'dir-, ona da İtbân b. Malik şöyle demiştir: Rasullullah'a (sav) gelip “ben görme özürlü bir adamım. Seninle aramda şu vadi ve karanlık var” dedim ve ondan, namaz kıldığı yeri namazgah edinmek üzere gelip benim evimde namaz kılmasını istedim. O da bana bunu yapacağına söz verdi, sonra da yanında Ebu Bekir ve Ömer ile birlikte geldi. Hz. Peygamber'in geldiğini duyan Ensar onun yanına geldi. Sadece münafıklıkla itham edilen Malik b. Duhşun geri kaldı. İnsanlar yemek için kaldılar ve Hz. Peygamber namaz kılarken onlar aralarında konuşup “Hz. Peygamber'in (sav) geldiğini bildiği halde, Malik b. Duhşun'u buraya gelmekten alıkoyan şey münafık oluşudur” dediler. Namazını bitiren Peygamber (sav) "Yazıklar olsun, o adam içten samimi bir şekilde Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet getirmedi mi? Hiç şüphesiz Aziz ve Celil Allah kelime-i şahadet getirene ateşi haram kılmıştır" buyurdu.
Açıklama: Bu siyâka'sı ile zayıftır. Süfyan b. Huseyn, Zühri'den rivayet eder fakat hadisleri zayıftır. Ashab-ı Zührî'nin muhalefet ettiği şeyler nakleder.
Bize İshak b. İbrahim, ona Velid b. Müslim, ona Evzaî, ona Zührî, ona da Mahmud b. Rabî şöyle rivayet etmiştir: Ben bizim evimizde bir kovadan Rasulullah'ın (sav) ağzına su alıp püskürttüğünü çok iyi hatırlıyorum. Mahmud der ki: Bana İtban b. Malik şöyle dedi: Ben Hz. Peygamber'e (sav) “ey Allah'ın Rasulü, ben artık iyi göremiyorum” dedim. Sonra Itban hadisi “bize iki rekât namaz kıldırdı ve biz Rasulullah'ı (sav) kendisi için hazırlamış olduğumuz Ceşişe denilen bir yemek için alıkoyduk” ifadesine kadar rivayet etti, ancak hadisin devamında Yunus ve Mamer'in eklemelerini zikretmedi.
Eğer onlar Allah ve Resûlünün kendilerine verdiğine razı olup, "Allah bize yeter, yakında bize Allah da lütfundan verecek, Resûlü de. Biz yalnız Allah'a rağbet edenleriz" deselerdi (daha iyi olurdu).
Bana Ebu Bekir b. Nafi' el-Abdî, ona Hammad, ona Behz, ona Sabit, ona Enes şöyle rivayet etmiştir: İtban b. Malik gözlerini kaybetmiş ve Rasulullah'a (sav) haber göndererek evine gelmesini, evde uygun bir yeri namazgâh olarak belirlemesini istemişti. Rasulullah (sav) geldi, başka insanlar da gelmişti. Orada Malik b. Duhşum denilen bir adam hakkında ileri geri konuşuldu. Sonra Ravi hadisi, Süleyman b. Muğîra'nın rivayeti gibi nakletti.
Açıklama: Hadisin tamamı için M000149 numaralı hadise bakınız.
Onlara: Allah'ın indirdiğine (Kitab'a) ve Resûl'e gelin (onlara başvuralım), denildiği zaman, münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün.