386 Kayıt Bulundu.
Münafık erkekler ve münafık kadınlar (sizden değil), birbirlerindendir. Onlar kötülüğü emreder, iyilikten alıkor ve cimrilik ederler. Onlar Allah'ı unuttular. Allah da onları unuttu! Çünkü münafıklar fâsıkların ta kendileridir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: نَسُوا اللّهَ فَنَسِيَهُمْ
Bize Kuteybe, ona Yakub b. Abdurrahman, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidî rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) ile müşrikler karşı karşıya geldiler ve savaştılar. Rasulullah kendi karargâhına, düşman tarafı da kendi karargâhına döndüklerinde, Rasûlullah'ın sahâbîleri içindeki bir adam, düşman ordusundan ayrı düşen veya orduya katılmamış bulunan her bir düşmanı ta'kîb ediyor ve kılıcıyla öldürüyordu. Sahabilerden biri, "Bu gün bizden hiçbir kimse falan kişinin gösterdiği yararlılığı gösteremedi!" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sav): "Fakat o, cehennem ehlindendir!" buyurdu. Sahâbîlerden biri, "ben onu takip edeceğim" dedi. Sonra onunla beraber yanlarından ayrıldı. Durduğunda onunla beraber durdu, hızlandığında onunla beraber hızlandı. Adam ağır bir şekilde yaralandı. Acıya dayanamadı ve ölümü çabuklaştırmak istedi. Kılıcının sapını yere, ucunu da göğsünün ortasına koydu. Sonra da kılıcının üstüne yüklendi ve kendini öldürdü. Bunun üzerine onu takip eden sahâbî Rasulullah'ın huzuruna geldi ve "Şehâdet ederim ki, Sen muhakkak Allah'ın Rasûlü'sün" dedi. Rasûlullah:"Ne oldu?" diye sordu. Sahabi, "Daha evvel cehennem ehlinden olduğunu söylediğin kişi var ya, işte onun hakkında söylediklerini insanlar yadırgadı. Ben de: "Ben sizin için bu adamı takip edeceğim" dedim ve hakîkaten arkası sıra çıkıp, onun her hareketini araştırdım. Sonunda bu adam ağır şekilde yaralandı ve ölümün çabuk gelmesini isteyerek kılıcının sapını yere, ucunu da iki göğsünün arasına koydu. Sonra kılıcına yüklendi ve kendisini öldürdü, dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Bazı insanlar vardır ki, insanların gördüğü yerlerde cennet ehline yaraşan hayırlı işler yapar. Ancak o, cehennem ehlindendir. Yine öyle kimseler vardır ki, insanların gördüğü yerlerde cehennem ehlinin yapacağı kötü işleri yapar. Ancak o da, cennet ehlindendir."
Onların kalblerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elîm bir azap vardır.
Kalplerinde bir hastalık mı var; yoksa şüphe içinde midirler, yahut Allah ve Resûlünün kendilerine zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, asıl zalimler kendileridir!
Bana Züheyr b. Harb, ona Muâz b Muâz; (T) Bize Ubeydullah b. Muâz -lafız ona aittir, ona babası (Muâz), ona Şu'be, ona Adî b. Sâbit, ona da Berâ’nın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Ensâr hakkında şöyle buyurmuştur: "Ensârı ancak mümin olan sever. Onları ancak münafık olanlar sevmez. Her kim onları severse Allah da onu sever. Her kim onları sevmezse Allah da onu sevmez." [Şu'be şöyle demiştir: Adî'ye 'Bunu Berâ'dan mı işittin?' dedim. 'Bana o rivayet etti' diye cevap verdi.]
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr (T) Bize İbn Nümeyr, ona babası, ona el-A'meş (T) Bana Züheyr b. Harb, ona Vekî, ona Süfyân, ona el-A'meş, ona Abdullah b. Mürra, ona Mesrûk, ona da Abdullah b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Dört özellik kimde bir arada bulunursa, o tam bir münafıktır. Kimde de bunlardan birisi bulunursa –onu bırakıncaya kadar- kendisinde münafıklara ait bir özellik var demektir: Konuştuğunda yalan söyler, bir antlaşma yaptığında gereğini yerine getirmez, söz verirse sözünde durmaz, biriyle tartışmaya girdiğinde haddi aşar." [Süfyân'dan gelen tarikte şu farklılık vardır: "Eğer onda bu özelliklerden biri varsa kendisinde münafıklık alametlerinden biri var demektir."]
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte hasendir.
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte hasendir.