Giriş

Bize el-Ensârî, ona Ma'n, ona Malik, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre veya Ebu Saîd, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Yedi sınıf insan vardır ki Allah, onları hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde, kendi gölgesinde gölgelendirecektir: Adil yönetici; Allah'a ibadetle yetişip büyüyen genç; mescitten çıktığında tekrar döneceği zamana kadar kalbi mescide bağlı olan kişi; Allah için birbirini seven bu sevgiyle bir araya gelip bu sevgiyle ayrılan iki kişi; yalnız başına iken Allah’ı zikrettiğinde gözleri yaşla dolan kimse; Güzel ve soylu bir kadının kendisini (ilişkiye) çağırmasına karşı 'Ben Allah’tan korkarım!' diyerek o kadına yaklaşmayan kişi; Sağ elinin verdiği sadakayı sol eli bile fark etmeyecek kadar gizlice infak eden kimse.” Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu hadis, hasen sahihtir. Bu hadis başka senedlerle Mâlik b. Enes’ten de rivâyet edilmiştir. Ravi, hadisin senedinde şekk ederek (şüphe ederek), 'Ebu Hüreyre veya Ebu Saîd’den' demiştir. Ancak Ubeydullah b. Ömer, Hubeyb b. Abdurrahman’dan rivâyet etmiş ve hiçbir şüphe göstermemiştir. O, doğrudan “Ebû Hüreyre’den” diyerek hadisi nakletmiştir. Bize Sevvâr b. Abdullah el-Anberî ve Muhammed b. Müsennâ, onlara Yahya b. Said, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubeyb, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'den (sav), (mana bakımından) Malik b. Enes’in hadisi gibi hadis rivâyet ettiler. Ancak bu rivayette: "Gönlü mescidlere bağlı kişi" ve "Mevkî sahibi güzel bir kadın" ifadeleri kullanılmıştır. Ebu İsa dedi ki: Mikdam hadisi, hasen sahih garib bir hadistir. Mikdam’ın künyesi Ebu Kerime’dir.


    Öneri Formu
14033 T002391 Tirmizi, Zühd, 53

Bize el-Ensârî, ona Ma'n, ona Malik, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre veya Ebu Saîd, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Yedi sınıf insan vardır ki Allah, onları hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde, kendi gölgesinde gölgelendirecektir: Adil yönetici; Allah'a ibadetle yetişip büyüyen genç; mescitten çıktığında tekrar döneceği zamana kadar kalbi mescide bağlı olan kişi; Allah için birbirini seven bu sevgiyle bir araya gelip bu sevgiyle ayrılan iki kişi; yalnız başına iken Allah’ı zikrettiğinde gözleri yaşla dolan kimse; Güzel ve soylu bir kadının kendisini (ilişkiye) çağırmasına karşı 'Ben Allah’tan korkarım!' diyerek o kadına yaklaşmayan kişi; Sağ elinin verdiği sadakayı sol eli bile fark etmeyecek kadar gizlice infak eden kimse.” Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu hadis, hasen sahihtir. Bu hadis başka senedlerle Mâlik b. Enes’ten de rivâyet edilmiştir. Ravi, hadisin senedinde şekk ederek (şüphe ederek), 'Ebu Hüreyre veya Ebu Saîd’den' demiştir. Ancak Ubeydullah b. Ömer, Hubeyb b. Abdurrahman’dan rivâyet etmiş ve hiçbir şüphe göstermemiştir. O, doğrudan “Ebû Hüreyre’den” diyerek hadisi nakletmiştir. Bize Sevvâr b. Abdullah el-Anberî ve Muhammed b. Müsennâ, onlara Yahya b. Said, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubeyb, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'den (sav), (mana bakımından) Malik b. Enes’in hadisi gibi hadis rivâyet ettiler. Ancak bu rivayette: "Gönlü mescidlere bağlı kişi" ve "Mevkî sahibi güzel bir kadın" ifadeleri kullanılmıştır. Ebu İsa dedi ki: Mikdam hadisi, hasen sahih garib bir hadistir. Mikdam’ın künyesi Ebu Kerime’dir.


    Öneri Formu
282123 T002391-2 Tirmizi, Zühd, 53

Bize el-Ensârî, ona Ma'n, ona Malik, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre veya Ebu Saîd, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Yedi sınıf insan vardır ki Allah, onları hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde, kendi gölgesinde gölgelendirecektir: Adil yönetici; Allah'a ibadetle yetişip büyüyen genç; mescitten çıktığında tekrar döneceği zamana kadar kalbi mescide bağlı olan kişi; Allah için birbirini seven bu sevgiyle bir araya gelip bu sevgiyle ayrılan iki kişi; yalnız başına iken Allah’ı zikrettiğinde gözleri yaşla dolan kimse; Güzel ve soylu bir kadının kendisini (ilişkiye) çağırmasına karşı 'Ben Allah’tan korkarım!' diyerek o kadına yaklaşmayan kişi; Sağ elinin verdiği sadakayı sol eli bile fark etmeyecek kadar gizlice infak eden kimse.” Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu hadis, hasen sahihtir. Bu hadis başka senedlerle Mâlik b. Enes’ten de rivâyet edilmiştir. Ravi, hadisin senedinde şekk ederek (şüphe ederek), 'Ebu Hüreyre veya Ebu Saîd’den' demiştir. Ancak Ubeydullah b. Ömer, Hubeyb b. Abdurrahman’dan rivâyet etmiş ve hiçbir şüphe göstermemiştir. O, doğrudan “Ebû Hüreyre’den” diyerek hadisi nakletmiştir. Bize Sevvâr b. Abdullah el-Anberî ve Muhammed b. Müsennâ, onlara Yahya b. Said, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubeyb, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'den (sav), (mana bakımından) Malik b. Enes’in hadisi gibi hadis rivâyet ettiler. Ancak bu rivayette: "Gönlü mescidlere bağlı kişi" ve "Mevkî sahibi güzel bir kadın" ifadeleri kullanılmıştır. Ebu İsa dedi ki: Mikdam hadisi, hasen sahih garib bir hadistir. Mikdam’ın künyesi Ebu Kerime’dir.


    Öneri Formu
282125 T002391-4 Tirmizi, Zühd, 53

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya, ona Ubeydullah, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Yedi kimseyi Allah kendi gölgesinden başka gölge bulunmayan kıyamet gününde, gölgesinde barındıracaktır. Bunlar: Adaletli devlet reisi, Rabb'ine ibadet ederek yetişen genç, gönlü mescidlere bağlı kimse, birbirlerini Allah rızası için seven ve buluşmaları da ayrılmaları da bu sevgiye dayalı olan iki şahıs, itibarlı ve güzel bir kadın kendisiyle beraber olmak isteyince 'Ben Allah'tan korkarım' diyerek buna yanaşmayan erkek, sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren adam, tenhâda Allah'ı anıp gözleri yaşla dolan kişidir."


    Öneri Formu
4877 B000660 Buhari, Ezan, 36

Bize Abdurrahman b. İbrahim, ona Velid, ona Evzâî, ona Zührî, ona Ebu Seleme ve Dahhâk, onlara da Ebu Said el-Hudrî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir gün aramızda ganimetleri paylaştırırken Temîm oğullarından Zü'l-Huveysira adında bir adam: 'Ya Rasulullah! (sav) Adaletli ol!' dedi. Rasulullah da (sav) "Yazıklar olsun sana! Ben adaletli olmazsam kim adaletli olur!" buyurdu. Bunun üzerine Ömer: 'Bana izin ver şu herifin boynunu vurayım' dedi. Rasulullah (sav) da "Hayır! Onun bazı arkadaşları vardır. Sizden biriniz kendi namazını onların namazları yanında, kendi orucunu da onların oruçları yanında hakir (küçümser) görür. Onlar okun bir avı delip çıkması gibi dinden çıkarlar. O okun ucuna (kesici, delici kısmına) bakılır onda (kan namına) bir şey bulunmaz. Sonra okun çubuğa giren yerine bakılır onda da bir şey bulunmaz. Sonra okun çubuğuna bakılır onda da bir şey bulunmaz. Sonra okun tüylerine bakılır onda da bir şey bulunmaz. Ok kanı ve işkembeyi (iz bırakmadan) delip geçmiştir. Onlar insanlar arasında bir gruplaşma olduğunda ortaya çıkarlar. Bu insanlar elinin birinde kadın göğsü veya sallanan bir uzuv (et parçası) olan bir adam gibidir" buyurdu. Ebu Said dedi ki: Ben bunu Rasulullah'dan (sav) duyduğuma şehadet ediyorum. Yine şehadet ediyorum ki, Ali (b. Ebu Talib) onlarla savaştığında onunla birlikteydim. Ölüler arasında (bu özellikler uygun) bir kimse arandı da Rasulullah'ın (sav) vasfettiği şekilde bir adam (bulunup) getirildi.


    Öneri Formu
20894 B006163 Buhari, Edeb, 95

Bize Abdurrahman b. İbrahim, ona Velid, ona Evzâî, ona Zührî, ona Ebu Seleme ve Dahhâk, onlara da Ebu Said el-Hudrî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir gün aramızda ganimetleri paylaştırırken Temîm oğullarından Zü'l-Huveysira adında bir adam: 'Ya Rasulullah! (sav) Adaletli ol!' dedi. Rasulullah da (sav) "Yazıklar olsun sana! Ben adaletli olmazsam kim adaletli olur!" buyurdu. Bunun üzerine Ömer: 'Bana izin ver şu herifin boynunu vurayım' dedi. Rasulullah (sav) da "Hayır! Onun bazı arkadaşları vardır. Sizden biriniz kendi namazını onların namazları yanında, kendi orucunu da onların oruçları yanında hakir (küçümser) görür. Onlar okun bir avı delip çıkması gibi dinden çıkarlar. O okun ucuna (kesici, delici kısmına) bakılır onda (kan namına) bir şey bulunmaz. Sonra okun çubuğa giren yerine bakılır onda da bir şey bulunmaz. Sonra okun çubuğuna bakılır onda da bir şey bulunmaz. Sonra okun tüylerine bakılır onda da bir şey bulunmaz. Ok kanı ve işkembeyi (iz bırakmadan) delip geçmiştir. Onlar insanlar arasında bir gruplaşma olduğunda ortaya çıkarlar. Bu insanlar elinin birinde kadın göğsü veya sallanan bir uzuv (et parçası) olan bir adam gibidir" buyurdu. Ebu Said dedi ki: Ben bunu Rasulullah'dan (sav) duyduğuma şehadet ediyorum. Yine şehadet ediyorum ki, Ali (b. Ebu Talib) onlarla savaştığında onunla birlikteydim. Ölüler arasında (bu özellikler uygun) bir kimse arandı da Rasulullah'ın (sav) vasfettiği şekilde bir adam (bulunup) getirildi.


    Öneri Formu
279612 B006163-2 Buhari, Edeb, 95


    Öneri Formu
89824 MA020713 Musannef-i Abdurrezzak, XI, 343


    Öneri Formu
87188 MA017047 Musannef-i Abdurrezzak, IX, 232


    Öneri Formu
288541 MA017047-3 Musannef-i Abdurrezzak, IX, 232


    Öneri Formu
288542 MA017047-2 Musannef-i Abdurrezzak, IX, 232