79 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Abdülvahid, ona da Süleyman eş-Şeybanî, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) ile bir yolculukta idik. O (sav) oruçlu idi. Güneş batınca 'Bilal, iniver de bizim için sevik ez' buyurdu. Bilal 'ey Allah'ın Rasulü, Akşamı bekleseniz' dedi. Rasulullah (sav) tekrar 'in, bizim için sevik ez' buyurdu. Bilal 'ey Allah'ın Rasulü, henüz akşama erişmediniz' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar 'in ve bize sevik ez' buyurdu. Bunun üzerine Bilal de indi ve seviki ezdi. Rasulullah (sav) onu içti, sonra parmaklarıyla doğu tarafını göstererek 'gecenin şu taraftan geldiğini gördüğünüz zaman oruçlu orucunu açar' buyurdu."
Açıklama: Sevîk: Öğütülmüş buğday veya arpadan yapılan bir tür yiyecek. اجْدَحْ: ifadesi de sevîk gibi yiyecekleri su ile ezerek karıştırma anlamında kullanılmaktadır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir ve Ubbad b. Avvam, o ikisine eş-Şeybânî, ona da İbn Ebu Evfâ (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bir yolculukta Rasulullah (sav) ile beraberdik. (Hz. Peygamber (sav) oruçluydu.) Güneş batınca Hz. Peygamber (sav) bir adama (Bilal'e) 'iniver de bizim için sevik ez' buyurdu. Adam 'ey Allah'ın Rasulü, akşama erseydin' dedi. Rasulullah (sav) tekrar 'in, bizim için sevik ez' buyurdu. O, 'ey Allah'ın Rasulü, henüz akşama erişmediniz ama' deyip indi ve seviki ezdi. Hz. Peygamber (sav) de içti. Ardından, eli ile doğu tarafını işaret edip 'geceyi buradan doğarken gördüğünüzde oruçlu iftar yapabilir' buyurdu."
Açıklama: Sevîk: Öğütülmüş buğday veya arpadan yapılan bir tür yiyecek. اجْدَحْ: ifadesi de sevîk gibi yiyecekleri su ile ezerek karıştırma anlamında kullanılmaktadır.
Bize Ebu Kamil, ona Abdülvahid, ona Süleyman eş-Şeybânî, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ (ra) "Oruçlu olduğu halde Rasulullah (sav) ile yolculuk yaptık. Güneş battığında 'ey falan! İniver de bize sevik ez' buyurdu" dedi ve hadisi İbn Müshir ve Abbad b. Avvam'ın rivayetlerine benzer şekilde rivayet etti.
Açıklama: Rivayetin tamamı için M002560 numaralı hadise bakınız.
Bize İshak el-Vâsitî, ona Hâlid, ona eş-Şeybânî, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ile bir yolculukta beraber idik. Kendisi (sav) oruçlu idi. Güneş batınca topluluktan birine (Bilal'e) 'ey falanca kalk, bizim için sevik ez' buyurdu. Adam 'ey Allah'ın Rasulü, Akşamı bekleseniz' dedi. Rasulullah (sav) tekrar '(binekten) in, bizim için sevik ez' buyurdu. Adam 'ey Allah'ın Rasulü, Akşamı bekleseniz' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar '(binekten) in ve bize sevik ez' buyurdu. Adam 'ey Allah'ın Rasulü, henüz akşama erişmediniz' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar '(binekten) in ve bize sevik ez' buyurdu. Adam indi ve seviki ezdi. Rasulullah (sav) onu içti, sonra (parmağıyla doğu tarafını göstererek) 'gecenin şu taraftan geldiğini gördüğünüz zaman oruçlu orucunu açar' buyurdu."
Açıklama: Sevîk: Öğütülmüş buğday veya arpadan yapılan bir tür yiyecek. اجْدَحْ: ifadesi de sevîk gibi yiyecekleri su ile ezerek karıştırma anlamında kullanılmaktadır.
Bize Müsedded, ona Abdülvahid, ona da eş-Şeybanî, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) ile bir yolculukta idik. O (sav) oruçlu idi. Güneş batınca (Bilal'e), 'iniver de bizim için sevik ez' buyurdu. (Bilal) 'ey Allah'ın Rasulü, Akşamı bekleseniz' dedi. Rasulullah (sav) tekrar 'in, bizim için sevik ez' buyurdu. Bilal 'ey Allah'ın Rasulü, henüz akşama erişmediniz' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar 'in ve bize sevik ez' buyurdu. (Bilal) de indi ve seviki ezdi. (Rasulullah (sav) onu içti,) sonra parmaklarıyla doğu tarafını göstererek 'gecenin şu taraftan geldiğini gördüğünüz zaman oruçlu orucunu açar' buyurdu."
Açıklama: Sevîk: Öğütülmüş buğday veya arpadan yapılan bir tür yiyecek. اجْدَحْ: ifadesi de sevîk gibi yiyecekleri su ile ezerek karıştırma anlamında kullanılmaktadır.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Ebu İshak eş-Şeybânî, ona da İbn Ebu Evfâ (ra) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) ile beraber bir yolculuktaydık: Hz. Peygamber (sav) bir adama "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam, 'Ya Rasulallah! Güneş (henüz batmadı)' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam, 'Ya Rasulallah! Güneş (henüz batmadı)' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam inip onun için içecek hazırladı. Nebi de (sav) onu) içti. Ardından eli ile şu tarafı (doğuyu) gösterdi. Sonra da "Geceyi (karanlığı) şuradan gelirken gördüğünüzde oruçlu iftar yapabilir" buyurdu. Cerir ve Ebu Bekir b. Ayyâş, Süfyân'a mütâbaatta bulunup hadisi eş-Şeybânî'den, o da İbn Ebu Evfâ'dan 'Hz. Peygamber (sav) ile beraber bir seferdeydim' şeklinde nakletmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Cerir b. Abdülhamid arasında inkita vardır.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Ebu İshak eş-Şeybânî, ona da İbn Ebu Evfâ (ra) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) ile beraber bir yolculuktaydık: Hz. Peygamber (sav) bir adama "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam, 'Ya Rasulallah! Güneş (henüz batmadı)' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam, 'Ya Rasulallah! Güneş (henüz batmadı)' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam inip onun için içecek hazırladı. Nebi de (sav) onu) içti. Ardından eli ile şu tarafı (doğuyu) gösterdi. Sonra da "Geceyi (karanlığı) şuradan gelirken gördüğünüzde oruçlu iftar yapabilir" buyurdu. Cerir ve Ebu Bekir b. Ayyâş, Süfyân'a mütâbaatta bulunup hadisi eş-Şeybânî'den, o da İbn Ebu Evfâ'dan 'Hz. Peygamber (sav) ile beraber bir seferdeydim' şeklinde nakletmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ebu Bekir b. Ayyaş arasında inkita vardır.
Bize Yahya b. Yahya, ona Hüşeym, ona Ebu İshak eş-Şeybânî, ona da Abdullah b. Ebu Evfa (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ile Ramazan ayında yolculukta idik de güneş battı. Hz. Peygamber (sav) 'ey falan! İniver de bizim için sevik ez' buyurdu. O, 'ya Rasulullah! Henüz gündüz vakti' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'iniver de bizim için sevik ez' buyurdu. O inip karşımı yaptı ve kendisine getirdi de Nebî (sav) içti. Ardından eliyle (doğuyu göstererek) 'güneş buradan battığında ve gece buradan doğduğunda oruçlu iftar eder' buyurdu."
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Ebu İshak eş-Şeybânî, ona da İbn Ebu Evfâ (ra) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) ile beraber bir yolculuktaydık: Hz. Peygamber (sav) bir adama "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam, 'Ya Rasulallah! Güneş (henüz batmadı)' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam, 'Ya Rasulallah! Güneş (henüz batmadı)' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam inip onun için içecek hazırladı. Nebi de (sav) onu) içti. Ardından eli ile şu tarafı (doğuyu) gösterdi. Sonra da "Geceyi (karanlığı) şuradan gelirken gördüğünüzde oruçlu iftar yapabilir" buyurdu. Cerir ve Ebu Bekir b. Ayyâş, Süfyân'a mütâbaatta bulunup hadisi eş-Şeybânî'den, o da İbn Ebu Evfâ'dan 'Hz. Peygamber (sav) ile beraber bir seferdeydim' şeklinde nakletmiştir.