Giriş

Bize Mâlik, ona Eyyûb b. Ebu Temîme es-Sahtiyânî, ona Muhammed b. Sîrîn, ona da Ümmü Atıyye el-Ensâriyye şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) kızı vefat ettiğinde yanımıza geldi ve 'Kızımı su ve sidr otu ile üç, beş veya gerek duyarsanız daha fazla sayıda yıkayın. Son yıkamada suya kâfûr veya bir miktar kâfur koyun. Yıkamayı bitirince bana haber edin' buyurdu. Yıkamayı bitirdiğimizde Hz. Peygamber'e (sav) haber verdik, o da bize kendi peştamalını (hıkve) verdi ve 'Bunu da onun bedenine sarın' buyurdu." [Ümmü Atıyye 'hıkve' ile izârı (peştamalı) kastetmiştir.]


    Öneri Formu
35387 MU000524 Muvatta, Cenâiz, 1

Bana Mâlik, ona da Yahya b. Said şöyle rivayet etmiştir: "Bana ulaştığına göre, Ebu Bekir Sıddîk hastalandığında, kızı Âişe'ye 'Rasulullah (sav) kaç parça elbise ile kefenlendi?' diye sordu. Âişe de 'Sehûlî denen üç parça beyaz elbise ile' dedi. Bunun üzerine Ebu Bekir üzerindeki (eski) elbiseyi göstererek 'Şu elbiseyi alın. Buna biraz çamur ya da zâferân değmiş gibi duruyor. Onu yıkayın. Sonra onunla birlikte başka iki parça elbise ile beni kefenleyin' dedi. Âişe 'Bu nedir ki?' dedi ve (elbisenin eski olmasını yadırgadı). Ebu Bekir de 'Hayatta olanlar yeni elbiseye ölülerden daha çok muhtaçtırlar. Kefen bezi, (yaralardan çıkan kan ve irin gibi) akıntılar içindir' dedi."


    Öneri Formu
35404 MU000528 Muvatta, Cenâiz, 2

Bize İshak, ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona da Urve, Âişe’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî (sav), beyaz renkli, sehûlî denen üç parça bezle kefenlendi."


    Öneri Formu
29265 N001898 Nesai, Cenâiz, 39

Bana Yahya, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona babası, ona da Nebî'nin (sav) zevcesi Âişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), sehûlî denen üç parça beyaz bez ile kefenlendi. Kefen elbiselerinin arasında gömlek ve sarık yoktu."


    Öneri Formu
35389 MU000526 Muvatta, Cenâiz, 1

Bana Mâlik, ona da Yahya b. Said şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), sehûlî denen üç parça beyaz bez ile kefenlenmişti."


    Öneri Formu
35390 MU000527 Muvatta, Cenâiz, 2