377 Kayıt Bulundu.
Bize Harun b. Abdullah ve Haccac b. Şâir, onlara Haccac b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah şöyle nakletmiştir: Nebi (sav) bir gün hutbe verdi ve ashabından birisinin vefat edip, pek yeterli gelmeyen bir kefen ile kefenlendiğinden ve geceleyin defnedildiğinden söz edildi. Nebi (sav) bunun üzerine -bir kimsenin buna mecbur kalması hali müstesna- ölen bir kimsenin cenaze namazı kılınmadan geceleyin defnedilmemesini emretti. Ayrıca Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden biri kardeşini kefenlediği zaman kefenini güzel yapsın."
Açıklama: Bu rivayet, İslam'ın insana verdiği değeri ifade ettiği gibi vefat eden kişiye saygı göstermeyi ve aynı zamanda cenaze işlerinde titizlik göstermeyi de ortaya koymaktadır.
Bize Harun b. Abdullah ve Haccâc b. eş-Şâir, o ikisine Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr'in rivayet ettiğine göre o, Cabir b. Abdullah'ı Rasulullah'tan (sav) şu hadisi naklederken dinlemiştir: "(Rasulullah'tan (sav)) Bir gün bir hutbe verdi ve ashabından bir adamın vefat ettiğinden, pek yeterli gelmeyen bir kefen ile kefenlenip, geceleyin gömüldüğünden söz edildi. Nebi (sav) de bir kimsenin -buna insanın mecbur kalması hali müstesna- namazı kılınmadıkça geceleyin kabre konulmamasını ve defnedilmemesini emretti. Ayrıca Nebi (sav): "Sizden biriniz kardeşini kefenlediği zaman onu güzel bir şekilde kefenlesin/kefenini güzel tutsun" buyurdu.
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yakub b. İbrahim, ona babası (İbrahim b. Sa'd), ona İbn İshak, ona Nuh b. Hakim es-Sekafî -ki Kur'an hafızı idi-, ona Urva b. Mesud oğulları kabilesinden Rasulullah'ın hanımı Ümmü Habibe bt. Ebu Süfyan'ın ebeliğini yaptığı Davud isimli biri, ona da Leyla bt. Kânif es-Sekafiyye şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) kızı Ümmü Gülsüm'ü yıkayanlardan biri de bendim. O zaman Rasulullah'ın (sav) bize (Kefenlik bez olarak) ilk verdiği şey izar (eteklik), sonra kamîs (gömlek), sonra Himâr (başörtüsü), sonra da milhafe (dış çarşaf) idi. (En son olarak üzerine) çarşaf sarıldı. O sırada Rasulullah (sav) kapının yanında durmuş yanındaki kefenlik bezleri bize sırasıyla veriyordu."