Giriş

Bize Abdân, ona babası (Adem b. Ebu İyas), ona Şu'be, ona Katâde, ona Saîd b. Müseyyeb, ona İbn Ömer, ona da babasının (Ömer b. Hattab) (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ölen kişi, kendisi için yakılan ağıt sebebiyle kabrinde azap görür." Abdüla'lâ, bu hadis ile aynı içerikte olmak üzere; "Bize Yezîd b. Zürey', ona Saîd b. Müseyyeb, ona Katâde" diyerek başka bir rivayet nakletmiştir. Âdem'in Şu'be'den naklettiği rivayet ise şöyledir: "Ölen kişi, kendisi için yakılan ağıt sebebiyle azap görür.


Açıklama: “Ta‘zîbü’l-meyyit” diye meşhur olan bu hadis, Hz. Peygamber'in niyâha diye bilinen yani câhiliye döneminde yasakladığı bir ağlayış şekline yöneliktir. İslâm’ın temel ilkelerine aykırı bir gelenek olan niyâha ağlayışının sergileneceği merasimi bizzat vasiyet eden kimselerin azap göreceğine dair bir hadistir, yoksa ölüsünün arkasından ağlayan Müslüman bireyin azap göreceğini ifade etmemektedir.

    Öneri Formu
9684 B001292 Buhari, Cenaiz, 33

Bize Abdân, ona babası (Adem b. Ebu İyas), ona Şu'be, ona Katâde, ona Saîd b. Müseyyeb, ona İbn Ömer, ona da babasının (Ömer b. Hattab) (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ölen kişi, kendisi için yakılan ağıt sebebiyle kabrinde azap görür." Abdüla'lâ, bu hadis ile aynı içerikte olmak üzere; "Bize Yezîd b. Zürey', ona Saîd b. Müseyyeb, ona Katâde" diyerek başka bir rivayet nakletmiştir. Âdem'in Şu'be'den naklettiği rivayet ise şöyledir: "Ölen kişi, kendisi için yakılan ağıt sebebiyle azap görür."


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdula'la b. Hammad arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278612 B001292-2 Buhari, Cenaiz, 33

Bize Abdân, ona babası (Adem b. Ebu İyas), ona Şu'be, ona Katâde, ona Saîd b. Müseyyeb, ona İbn Ömer, ona da babasının (Ömer b. Hattab) (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ölen kişi, kendisi için yakılan ağıt sebebiyle kabrinde azap görür." Abdüla'lâ, bu hadis ile aynı içerikte olmak üzere; "Bize Yezîd b. Zürey', ona Saîd b. Müseyyeb, ona Katâde" diyerek başka bir rivayet nakletmiştir. Âdem'in Şu'be'den naklettiği rivayet ise şöyledir: "Ölen kişi, kendisi için yakılan ağıt sebebiyle azap görür.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Adem b. Ebu İyas arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278613 B001292-3 Buhari, Cenaiz, 33

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona da Muhammed b. Münkedir, Câbir b. Abdullah'dan (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir: "Babam (Uhud'da) şehit edildiğinde, yüzünün üzerindeki örtüyü açıp ağlamaya başladım. Hz. Peygamber (sav), ağlamama bir şey demediği halde, orada bulunanlar bana engel olmaya çalışıyorlardı. Derken halam Fâtıma da ağlamaya başladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) (halama hitaben) 'İster ağla, ister ağlama! Siz onu (defnetmek için) yerinden kaldırıncaya kadar, melekler kanatlarıyla onu gölgelemeye devam etmektedirler' buyurdu." [İbn Cüreyc, 'Bu rivayeti bana İbn Münkedir, ona da Câbir (ra) nakletti' diyerek bu konuda Şu'be'ye mütâbaât etmiştir (rivayetini desteklemiştir).]


    Öneri Formu
9550 B001244 Buhari, Cenaiz, 3

Bize Ebu Nuaym, ona Said b. Ubeyd, ona Ali b. Rabîa, ona Muğire'nin (ra) rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Benim adıma yalan söylemek başka biri adına yalan söylemek gibi değildir. Kim bile bile benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın." Muğire der ki: Yine Hz. Peygamber'i (sav) işittim şöyle buyurmuştur: "arkasından ağıt yakılan kimse, bu ağıttan dolayı azap görür."


    Öneri Formu
9683 B001291 Buhari, Cenaiz, 33

Bize Sadaka b. Fadl, ona (Süfyan) b. Uyeyne, ona da Muhammed b. Münkedir, Câbir b. Abdullah)'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "(Uhud Savaşı'nda şehit olan) babam, organları tahrip edilmiş bir vaziyette getirilip Rasulullah'ın (sav) önüne bırakıldı. Yüzünü açmaya yeltendim, amam kavmim buna engel oldu. Derken Rasulullah (sav), bir kadının çığlığını duydu. (Çığlığı atanın) Amr'ın kızı ya da Amr'ın kız kardeşi olduğu söylenildiğinde, Rasulullah (sav) 'Niçin ağlıyor ki?' ya da 'Ağlamasın! Zira melekler, kanatlarıyla onu gölgelemeye devam etmektedirler' buyurdu." [Buhari, Sadaka b. Fadl'e 'Bu rivayette 'Cenazesi kaldırılıncaya kadar (onu gölgeliyorlar)' ifadesi yok muydu?' diye sorduğunda, Sadaka 'Râvi o ifadeyi de zikretmiş olabilir' diye cevap verdi.]


    Öneri Formu
28585 B002816 Buhari, Cihad, 20

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona da İbn Münkedir, Câbir b. Abdullah'ın (r.anhüma) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Uhud günü (şehit olan) babam, müsle yapılmış (organları tahrip edilmiş) bir halde getirilip Rasulullah'ın (sav) önüne bırakıldı. Üzerine bir kumaş parçası örtülmüştü. Örtüyü açmak istediğimde kavmim buna engel oldu. Sonra örtüyü açmak için tekrar yeltendiğimde yine engel oldular. Derken Rasulullah (sav) buyurdu ve örtü açıldı. Bu esnada Hz. Peygamber (sav) bir kadının çığlığı duydu. 'Kimdir bu?' diye sorduğunda, 'Amr'ın kızıdır' veya 'Amr'ın kız kardeşidir' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Niçin ağlıyor ki?' ya da 'Ağlamasın! Zira melekler, ruhu semaya yükselinceye dek kanatlarıyla onu gölgelemektedirler' buyurdu."


    Öneri Formu
9685 B001293 Buhari, Cenaiz, 34

Bize İbn Cüreyc, kendisine Rasulullah'ın (sav) sahabîsi Ebu Ubeyde b. Cerrâh’a dayanan şöyle bir haber geldiğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav), Abdullah b. Sâbit Ebu’r-Rebî’yi hastalığında iki kez ziyaret etmişti. Son ziyareti sırasında Abdullah canını teslim etti. Hz. Peygamber (sav) ona bir ya da iki defa seslendi, sonra da 'Artık Ebu’r-Rebî ile aramıza set çekilmiştir. Allah'tan geldik yine Allah'a döneceğiz' dedi. Bunu işiten Abdullah'ın ve kardeşinin kızları ağlamaya başladılar. Cebr b. Atîk 'Ağlayarak Rasulullah'a (sav) eziyet etmeyin' diyerek onları uyardığında, Allah Rasulü (sav) 'Bırak onları Ebu Abdullah! Ebu’r-Rebî henüz defnedilmemişken ağlasınlar. Kabrine konulduktan sonra ise ağlamayı bıraksınlar' buyurdu. Kızlarından biri 'Ben sizin Allah yolunda bir savaşınızdaki ihtiyaçlarınızı gidermiştim' deyince, Hz. Peygamber (sav) 'Ebu’r-Rebî’nin ecri, niyeti doğrultusunda gerçekleşmiştir. Peki siz hangi durumları şehadet olarak sayıyorsunuz?' diye sordu. Oradakiler 'Allah yolunda öldürülmeyi' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'Bu durumda ümmetimden şehit olanların sayısı az olur' buyurdu. 'O halde kimler şehittir ey Allah'ın Rasulü?' dediklerinde ise Hz. Peygamber (sav) 'Vebadan ölenler şehittir. Karın ağrısından ölenler şehittir. Yanarak ölenler şehittir. Suda boğularak ölenler şehittir. Zatülcenp’ten (akciğer iltihabı) ölenler şehittir. Kederden ölenler şehittir. Doğum sırasında ölen kadınlar dahil hepsi şehittir' buyurdular. Sonra Hz. Peygamber (sav), Ebu’r-Rebî’yi gömleği ile kefenledi."


    Öneri Formu
95646 MA006695 Musannef-i Abdurrezzak, III, 562

Bize Abdurrahman b. Bişr (el-Abdî), ona Süfyan (b. Uyeyne el-Hilâlî), ona Amr (b. Dinar el-Cümahî), ona da (Abdullah) b. Ebu Müleyke (el-Kureşî) rivayet etmiş ve şöyle demiştir: "Ümmü Ebân bt. Osman'ın cenazesindeydik." Devamla (Abdullah) b. Ebu Müleyke ilgili hadisi aktarmış; ancak Eyyûb ve İbn Cüreyc'in yaptıkları gibi hadisi Hz. Ömer üzerinden Hz. Peygamber'e (sav) dayandırmamıştır. Eyyûb ve İbn Cüreyc'in rivayet ettikleri hadis, Amr'ın (b. Dinar el-Cümahî) rivayet ettiği hadisten daha tamdır.


    Öneri Formu
282814 M002151-2 Müslim, Cenaiz, 23


    Öneri Formu
55059 HM006182 İbn Hanbel, II, 135