153 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir: "Kim zehir içerek canına kıyarsa, cehennemde sonsuza kadar elindeki zehiri içer durur."
Açıklama: Ebu Davud'un tercih ettiği bu rivayette de sadece zehir içerek gerçekleştirilen ölüm vurgulanmıştır.
Bize Şebîb, ona Yûnus b. Yezîd, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb ile Abdurrahmân b. Abdullah b. Ka'b, onlara da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Biz Hayber'de Hz. Peygamber'in beraberinde hazır bulunduk." Abdullah b. Mübarek, Yunus'tan, o ez-Zührî'den, o Said'den o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Salih bu senede tabi olarak ez-Zührî'den bu hadisi rivayet etmiştir. Zubeydî (Muhammed b. Velîd) şöyle dedi: Bana Zührî haber verdi; ona da Abdurrahmân b. Ka'b'ın rivayet ettiğine göre Ubeydullah b. Ka'b şöyle demiştir: Bana Hayber'de Peygamber'le beraber hazır bulunan kişi haber verdi. Ve yine ez-Zührî şöyle demiştir: Bana, Ubeydullah b. Abdullah b. Ömer ile Saîd b. Müseyyeb, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiler.
Açıklama: Rivayet muallaktır; musannif ile Abdullah b. Mübarek arasında inkita vardır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Said el-Eşec, o ikisine Veki', ona el-A'meş, ona Ebû Salih rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her kim kendini bir demir parçası ile öldürürse, demiri elinde, onu karnına saplar bir hâlde cehennem ateşinde ebedî olarak kalacaktır. Her kim zehir içerek kendini öldürürse o kimse de zehrini cehennem ateşinde ebedî ve daimi kalarak içecektir. Her kim bir dağdan atıp kendini öldürürse o da cehennem ateşinde ebedî olarak yüksek bir yerden kendini atacaktır."
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir; (T) Bize Said b. Amr el-Eşasî, ona Abser; (T) Bize Yahya b. Habib el-Hârisi ona Halid b. Haris, ona Şube rivayet etti. Bu ravilerin hepsi bu isnadla bu hadisi benzer bir ifade ile rivayet ettiler. "Şube'nin Süleyman'dan rivayetinde Zekvan'dan dinledim ibaresi vardır."
Bize Yahya b. Yahya, ona Muaviye b. Sellam b. Ebu Sellam ed-Dimaşkî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebû Kilabe, ona da Sabit b. Dahhâk'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Her kim yalan yere İslam'dan başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse o kimse dediği gibidir. Ve kim bir şeyle kendini öldürürse kıyamet gününde o şeyle kendisine azap edilir. Bir kimse sahip olmadığı bir şeyi adayamaz."
Bize Ebu Ğassan el-Misma'î, ona Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam), ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebû Kilabe, Sabit b. Dahhâk'tan (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kişi sahip olmadığı bir şeyde adakta bulunamaz. Mümine lanet etmek onu öldürmek gibidir. Her kim dünyada kendini bir şeyle öldürürse kıyamet gününde o şeyle kendisine azap edilir. Her kim bir kazanç sağlamak için yalan yere bir şey iddia ederse Allah onu daha da azaltır. Bir de her kim yalan yere bir şeye yemin ederse (o da öyledir)."
Bize Ebu Tevbe er-Rabî' b. Nâfi', ona Muaviye b. Sellam, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebû Kilabe'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'e ağacın altında biat ettiğini haber veren Sabit b. Dahhâk (ra) Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmişti: "Kim yalan yere başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse, o dediği gibidir. Kim kendisini bir şeyle öldürürse kıyamet gününde kendisine onunla azap edilir. Kişi sahip olmadığı şey üzerine adakta bulunamaz."
Bize Süfyan, ona Eyyüb es-Sahtiyânî, ona Ebu Kılâbe, ona da Sabit b. Dahhâk el-Ensârî'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Dünyada kendini bir şeyle öldüren kişiye kıyamet gününde kendini öldürdüğü o şeyle azap edilir."
Bize Ebu Yemân, ona Şu'ayb, ona ez-Zührî, ona Saîd b. Müseyyeb'in rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Biz Hayber Gazvesi'nde hazır bulunduk. Rasulullah (sav), beraberinde bulunan ve müsülüman olduğunu iddia eden bir adam için: "Bu, cehennem ehlindendir" buyurdu. Çarpışma zamanı gelince o kişi çok güzel bir şekilde savaştı ve çok yara aldı. Bazı sahabiler Rasûlullah'ın sözü hakkında şüpheye düştüler. O kişi, yaralarının acısı şiddetlenince elini ok kuburuna uzatıp birkaç ok çıkardı ve onlarla kendisini öldürdü. Bunun üzerine müslümanlardan bazıları süratle gittiler ve Hz. Peygamber'e şöyle dediler: Yâ Rasûlallah! Allah Senin sözünü doğruladı: O kişi intihar etti ve öldü, dediler. Bunun üzerine Rasûlullah: "Kalk ya Fulân! Cennete mü'min olandan başkası girmez; muhakkak ki Allah, bu dîni (dilerse) fâcir kişi ile de teyit edip kuvvetlendirir." buyurdu. ez-Zuhrî'den rivayetinde Ma'mer b. Râşid, Şuayb'e mutâbaat etti.
Açıklama: Buhari'nin B004203 nolu rivayetinde mekanı ve zamanı belirtilmeyen olayın bu rivayette Hayber'de yaşandığı ifade edilmektedir. B004204 nolu rivayete göre müslümanların içinde ifadesiyle muallakta bırakılan şahsın, bu rivayette müslüman olduğunu iddia eden, diğer bir ifadeyle en azından Hz. Peygamber tarafından münafık olduğu bilinen bir şahıs hakkında Hz. Peygamber (sav) bu cehennemliktir, buyurmuştur. Cihada çıkan ve kaçmadan cesaretle savaş meydanında mücadele eden bu şahıs hakkındaki 'cehennemliktir' sözü müslümanlar arasında şaşkınlık yaratmıştır. Daha sonra yaralarının verdiği acının şiddetine dayanamayan adam, kendi okuyla intihar etmiştir. İntihar etmenin cehenneme gitmek anlamına geldiğini bilen müslümanlar Hz. Peygamber'e gelerek "Allah senin sözünü doğruladı. O kişi intihar etti ve öldü" dediler. Ancak rivayetin başındaki "İslam olduğunu iddia eden kişi", şahsın münafık olduğunu ortaya koymaktadır. Sonundaki "Cennete mümin olandan başkası giremez. Allah dilerse bu dini facir ile de teyit edip kuvvetlendirir" ifadesi de adamın inancı ile ilgili özel durumu ortaya koymaktadır. Yaralanan şahsın sabretmeyip canına kıyması da iman ve tevekkül konusundaki özel durumuna işaret etmektedir. Dolayısıyla bu rivayette intihar etmek ile cehennemlik olmak arasındaki ilişkinin ortaya konulması hedeflenilmemektedir.
Bize Ebu Yemân, ona Şu'ayb, ona ez-Zührî, ona Saîd b. Müseyyeb'in rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Biz Hayber Gazvesi'nde hazır bulunduk. Rasulullah (sav), beraberinde bulunan ve müsülüman olduğunu iddia eden bir adam için: "Bu, cehennem ehlindendir" buyurdu. Çarpışma zamanı gelince o kişi çok güzel bir şekilde savaştı ve çok yara aldı. Bazı sahabiler Rasûlullah'ın sözü hakkında şüpheye düştüler. O kişi, yaralarının acısı şiddetlenince elini ok kuburuna uzatıp birkaç ok çıkardı ve onlarla kendisini öldürdü. Bunun üzerine müslümanlardan bazıları süratle gittiler ve Hz. Peygamber'e şöyle dediler: Yâ Rasûlallah! Allah Senin sözünü doğruladı: O kişi intihar etti ve öldü, dediler. Bunun üzerine Rasûlullah: "Kalk ya Fulân! Cennete mü'min olandan başkası girmez; muhakkak ki Allah, bu dîni (dilerse) fâcir kişi ile de teyit edip kuvvetlendirir." buyurdu. ez-Zuhrî'den rivayetinde Ma'mer b. Râşid, Şuayb'e mutâbaat etti.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhârî ile Ma'mer b. Raşid arasında inkıta vardır. Buhârî'nin B004203 nolu rivayetinde mekanı ve zamanı belirtilmeyen olayın bu rivayette Hayber'de yaşandığı ifade edilmektedir. B004204 nolu rivayete göre müslümanların içinde ifadesiyle muallakta bırakılan şahsın, bu rivayette müslüman olduğunu iddia eden, diğer bir ifadeyle en azından Hz. Peygamber tarafından münafık olduğu bilinen bir şahıs hakkında Hz. Peygamber (sav) "Bu cehennemliktir" buyurmuştur. Cihada çıkan ve kaçmadan cesaretle savaş meydanında mücadele eden bu şahıs hakkındaki "cehennemliktir" sözü müslümanlar arasında şaşkınlık yaratmıştır. Daha sonra yaralarının verdiği acının şiddetine dayanamayan adam, kendi okuyla intihar etmiştir. İntihar etmenin cehenneme gitmek anlamına geldiğini bilen müslümanlar Hz. Peygamber'e gelerek "Allah senin sözünü doğruladı. O kişi intihar etti ve öldü" dediler. Ancak rivayetin başındaki "İslam olduğunu iddia eden kişi" ifadesi, şahsın münafık olduğunu ortaya koymaktadır. Sonundaki "Cennete mümin olandan başkası giremez. Allah bu dini [dilerse] facir kişi ile de teyit edip kuvvetlendirir" ifadesi de adamın inancı ile ilgili özel durumu ortaya koymaktadır. Yaralanan şahsın sabretmeyip canına kıyması da iman ve tevekkül konusundaki özel durumuna işaret etmektedir. Dolayısıyla bu rivayette intihar etmek ile cehennemlik olmak arasındaki ilişkinin ortaya konulması hedeflenilmemektedir.