153 Kayıt Bulundu.
Haccâc b. Minhâl şöyle dedi: Bize Cerîr b. Hâzım, ona Hasan-ı Basrî, ona da Cündeb (ra) bu mescitte rivayet etmiştir. Biz onu unutmadık ve Cündeb'in (ra) Hz. Peygamber adına yalan söyleyeceğini de düşünmüyoruz. O, Hz. Peygamber (sav)'den şöyle rivayet etmiştir: "Yaralı bir adam vardı, kendisini öldürdü. Bunun üzerine Allah, 'Kulum kendi canını almakta benim önüme geçti, Ben de ona cenneti haram kıldım' buyurdu."
Açıklama: Rivayetin doğruluğuna vurgu yapan ifadelerle birlikte Cündüb'den rivayet edilen bu rivayette ızdırap ve hangi ümmetten olduğuna, hatta öldürme şekline de değinmeksizin, adamın kendisini öldürdüğünü ve Allah Teala'nın da "kulum canını almakta benim önüme geçti, ben de ona cenneti haram kıldım" buyurduğu nakledilmiştir. Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Haccac b. Minhal arasında inkita vardır.
Bize Muhammed İbn Ma'mer b. Rabiî, ona Haccâc, ona Cerîr, ona Hasan, ona Cündüb içinde bulunduğumuz bu mescitte rivayet etti. Rivayet ettiğinden beri de biz onu unutmadık, Cündüb'ün Rasûlullah’a yalan nispet etmiş olabileceğini de düşünmüyoruz. Cündüb’ün rivayetine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Sizden önceki ümmetlerden birinde, yaralı bir adam vardı. Yaranın acısına dayanamadı. Bir bıçak aldı ve elini kesti. Kan kaybından öldü. Yüce Allah şöyle buyurdu: “Kulum kendi canını alma konusunda aceleci davrandı. Ben de ona Cenneti haram kıldım.”
Açıklama: Buhari'nin tercih etmiş olduğu bu rivayette, Cündüb b. Abdullah'ın anlattığına göre, önceki ümmetlerden birinde yaralı bir adamın acıya dayanamayarak bıçakla bileğini keserek kan kaybından ölmüştür. Allah Teala da kendi canını alma konusunda aceleci davrandığını beyan ederek "ona cenneti haram kıldım" buyurmuştur.
Bize Müsedded, ona Yezid b. Züray', ona Hâlid, ona Ebu Kılâbe, ona Sâbit b. Dahhâk'ın (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim İslam'dan başka bir dine mensup olduğuna dair kasıtlı olarak yalan yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Her kim demir parçasıyla kendini öldürürse, cehennemde onunla kendisine azap edilir."
Bize Ebu'l-Yemân, ona Şuayb, ona Ebu'z-Zinad, ona A'rec, ona da Ebû Hureyre Hz. Peygamber (sav)'den rivayet etmiştir. "(Dünyada iken) kendini boğarak öldüren kimse, ateşin içinde de kendini boğar durur. Bedenine bir şey sokarak kendini öldüren kimse, ateşte de aynı şeyi bedenine sokmaya devam eder" buyurdu.
Bize Muhammed b. Abdüla‘lâ, ona Hâlid, ona Şu‘be, ona Süleyman, ona Zekvân'ın Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Her kim kendini bir dağdan atıp intihar ederse, cehennem ateşi içinde ebediyen kendisini dağdan aşağı atar durur. Her kim zehir içerek intihar ederse cehennem ateşi içinde ebediyen elindeki zehri içip durur. Her kim bir demirle kendini öldürürse, cehennem ateşinde ebediyen elindeki o demiri karnına batırmaya devam eder. Muhammed b. Abdüla'lâ hadisin son cümlesinde şöyle dedi:-rivayet zincirindeki Halid’i kastederek- burada bir ınkıtâ oldu-.”
Bize Kuteybe, ona Yakub b. Abdurrahman, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidî rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) ile müşrikler karşı karşıya geldiler ve savaştılar. Rasulullah kendi karargâhına, düşman tarafı da kendi karargâhına döndüklerinde, Rasûlullah'ın sahâbîleri içindeki bir adam, düşman ordusundan ayrı düşen veya orduya katılmamış bulunan her bir düşmanı ta'kîb ediyor ve kılıcıyla öldürüyordu. Sahabilerden biri, "Bu gün bizden hiçbir kimse falan kişinin gösterdiği yararlılığı gösteremedi!" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sav): "Fakat o, cehennem ehlindendir!" buyurdu. Sahâbîlerden biri, "ben onu takip edeceğim" dedi. Sonra onunla beraber yanlarından ayrıldı. Durduğunda onunla beraber durdu, hızlandığında onunla beraber hızlandı. Adam ağır bir şekilde yaralandı. Acıya dayanamadı ve ölümü çabuklaştırmak istedi. Kılıcının sapını yere, ucunu da göğsünün ortasına koydu. Sonra da kılıcının üstüne yüklendi ve kendini öldürdü. Bunun üzerine onu takip eden sahâbî Rasulullah'ın huzuruna geldi ve "Şehâdet ederim ki, Sen muhakkak Allah'ın Rasûlü'sün" dedi. Rasûlullah:"Ne oldu?" diye sordu. Sahabi, "Daha evvel cehennem ehlinden olduğunu söylediğin kişi var ya, işte onun hakkında söylediklerini insanlar yadırgadı. Ben de: "Ben sizin için bu adamı takip edeceğim" dedim ve hakîkaten arkası sıra çıkıp, onun her hareketini araştırdım. Sonunda bu adam ağır şekilde yaralandı ve ölümün çabuk gelmesini isteyerek kılıcının sapını yere, ucunu da iki göğsünün arasına koydu. Sonra kılıcına yüklendi ve kendisini öldürdü, dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Bazı insanlar vardır ki, insanların gördüğü yerlerde cennet ehline yaraşan hayırlı işler yapar. Ancak o, cehennem ehlindendir. Yine öyle kimseler vardır ki, insanların gördüğü yerlerde cehennem ehlinin yapacağı kötü işleri yapar. Ancak o da, cennet ehlindendir."
Bana Abdullah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Ebû Hâzim, ona babası (Ebû Hâzim), ona Sehl b. Sa'd'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) gazvelerinden birinde müşriklerle karşılaşmış ve çarpışmışlardı. Bir süre sonra her iki grup da karargahlarına çekildiler. Müslümanların arasındaki bir adam geride kalan müşrikleri bırakmayıp onlara saldırıyor ve boyunlarını vuruyordu. Denildi ki: "Ey Allah'ın Rasulü! Bu gün hiç kimse falanca kadar faydalı olmalı". Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Dikkat ediniz! O cehennemliktir." buyurdu. Bu söz orada bulunanların ağrına gitti ve "O adam da cehennemlik ise hangimiz cennete gideceğiz?" diye sordular. İçlerinden biri "Vallahi, ben onu takip edeceğim. O bu haliyle ölmeyecek" dedi ve onu her hareketinde izlemeye başladı. Hızlanınca o da hızlanıyor, yavaşlayınca o da yavaşlıyordu. Sonunda adam yaralandı. Yarası iyice şiddetlendi ve daha çabuk ölmek istedi. Kılıcının sapını yere, ucunu göğsünün ortasına koydu ve üzerine abanarak kendini öldürdü. Onu takip eden adam 'Şehadet ederim ki sen Allah'ın rasulü'sün' diyerek Hz. Peygamber'e geldi. Hz. Peygamber (sav) ona "Ne oldu?" diye sorunca başından geçenleri ona haber verdi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kişi insanların gözünün önünde cennetliklerin amelini yapar ancak cehennemliktir. Yine öyle kimse vardır ki insanların gözünün önünde cehennemliklerin amelini yapar ama cennet ehlindendir."
Bize Mahmud İbn Ğaylan, ona Ebu Davud, ona Şu’be, Ona A’meş, ona Ebû Sâlih, ona da Ebû Hureyre (ra) rivâyet etiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Her kim bir demir parçasıyla intihar ederse, cehennem ateşi içerisinde sonsuza değin elindeki demiri karnına saplayıp durur. Her kim de bir zehirle kendisini öldürürse, cehennem ateşinin içerisinde sonsuza kadar elindeki zehiri yudumlayacaktır. Her kim de yüksek bir yerden kendisini atarak intihar ederse, o da cehennemde yuvarlanıp duracaktır." Muhammed b. Alâ; Vekî’ ve Ebû Muaviye A’meş’ten, o da Ebû Salih’ten, o da Ebû Hureyre aracılığıyla Şu’be’nin rivayet ettiği hadisin bir benzerini rivayet etmişlerdir. Tirmizî, bu hadis sahihtir ve birinci hadisten daha sağlamdır, dedi. Bu hadisi A’meş, Ebû Sâlih’den, o Ebû Hureyre’den o da Hz. Peygamberden bu şekliyle bir çok kişi rivayet etmiştir. Muhmmed b. Aclân, o Saîd el Makbûrî’den, o Ebû Hureyre’den (ra) o da Hz. Peygamberden rivayet etmiştir: “Her kim zehir ile intihar etmişse Cehennem’de azap görecektir” Burada “sonsuza kadar / ebedi olarak” sözünü söylememiştir. Nitekim Ebû’z Zinâd, A’rec’den , o Ebû Hureyre’den, o da Hz. Peyamber’den (sav) hadisi bu şekliyle rivayet etmiştir. Bu daha doğrudur. Zira rivayetler, tevhit ehlinin Cehennemde azap edildikten sonra oradan çıkarılacaklarını beyan etmektedir. Orada ebedî olarak kalacaklarını zikretmezler.
Açıklama: Nitekim Ebû’z Zinâd, A’rec’den , o Ebû Hureyre’den, o da Hz. Peyamber’den hadisi bu şekliyle rivayet etmiştir. Bu daha doğrudur. Zira rivayetler, tevhit ehlinin Cehennemde azap edildikten sonra oradan çıkarılacaklarını beyan etmektedir. Orada ebedî olarak kalacaklarını zikretmezler. Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah İbn Mübarek, ona Yunus b. Ebi İshak, ona Mücahid ona da Ebu Hureyre rivayet etmiştir: “Hz. Peygamber pis şeylerle tedavi olmayı yasakladı. Tirmizi bunun zehir olduğunu belirtti.
Bize Mahmud İbn Ğaylan, ona Ebu Davud, ona Şu’be, Ona A’meş, ona Ebû Sâlih, ona da Ebû Hureyre'nin (ra) rivâyet etiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Her kim bir demir parçasıyla intihar ederse, cehennem ateşi içerisinde sonsuza değin elindeki demiri karnına saplayıp durur. Her kim de bir zehirle kendisini öldürürse, cehennem ateşinin içerisinde sonsuza kadar elindeki zehiri yudumlayacaktır. Her kim de yüksek bir yerden kendisini atarak intihar ederse, o da cehennemde yuvarlanıp duracaktır." Muhammed b. Alâ; Vekî’ ve Ebû Muaviye, A’meş’ten, o da Ebû Salih’ten, o da Ebû Hureyre aracılığıyla Şu’be’nin rivayet ettiği hadisin bir benzerini rivayet etmişlerdir. Tirmizî, bu hadis sahihtir ve birinci hadisten daha sağlamdır, dedi. Bu hadisi A’meş, Ebû Sâlih’den, o Ebû Hureyre’den o da Hz. Peygamber'den bu şekliyle bir çok kişi rivayet etmiştir. Muhmmed b. Aclân, o Saîd el Makbûrî’den, o Ebû Hureyre’den (ra) o da Hz. Peygamberden rivayet etmiştir: “Her kim zehir ile intihar etmişse Cehennem’de azap görecektir” Burada “sonsuza kadar / ebedi olarak” sözünü söylememiştir. Nitekim Ebû’z Zinâd, A’rec’den , o Ebû Hureyre’den, o da Hz. Peyamber’den (sav) hadisi bu şekliyle rivayet etmiştir. Bu daha doğrudur. Zira rivayetler, tevhit ehlinin Cehennemde azap edildikten sonra oradan çıkarılacaklarını beyan etmektedir. Orada ebedî olarak kalacaklarını zikretmezler.
Açıklama: Nitekim Ebû’z Zinâd, A’rec’den , o Ebû Hureyre’den, o da Hz. Peyamber’den hadisi bu şekliyle rivayet etmiştir. Bu daha doğrudur. Zira rivayetler, tevhit ehlinin Cehennemde azap edildikten sonra oradan çıkarılacaklarını beyan etmektedir. Orada ebedî olarak kalacaklarını zikretmezler. Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah İbn Mübarek, ona Yunus b. Ebi İshak, ona Mücahid ona da Ebu Hureyre rivayet etmiştir: “Hz. Peygamber pis şeylerle tedavi olmayı yasakladı. Tirmizi bunun zehir olduğunu belirtti.
Bize Mahmud İbn Ğaylan, ona Ebu Davud, ona Şu’be, Ona A’meş, ona Ebû Sâlih, ona da Ebû Hureyre'nin (ra) rivâyet etiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir demir parçasıyla intihar ederse, cehennem ateşi içerisinde sonsuza değin elindeki demiri karnına saplayıp durur. Her kim de bir zehirle kendisini öldürürse, cehennem ateşinin içerisinde sonsuza kadar elindeki zehiri yudumlayacaktır. Her kim de yüksek bir yerden kendisini atarak intihar ederse, o da cehennemde yuvarlanıp duracaktır." [Muhammed b. Alâ; Vekî’ ve Ebû Muaviye A’meş’ten, o da Ebû Salih’ten, o da Ebû Hureyre aracılığıyla Şu’be’nin rivayet ettiği hadisin bir benzerini rivayet etmişlerdir.] [Tirmizî, bu hadis sahihtir ve birinci hadisten daha sağlamdır, dedi. Bu hadisi A’meş, Ebû Sâlih’den, o Ebû Hureyre’den o da Hz. Peygamberden bu şekliyle bir çok kişi rivayet etmiştir.] [Muhmmed b. Aclân, o Saîd el Makbûrî’den, o Ebû Hureyre’den (ra) o da Hz. Peygamberden rivayet etmiştir: “Her kim zehir ile intihar etmişse Cehennem’de azap görecektir” Burada “sonsuza kadar / ebedi olarak” sözünü söylememiştir. Nitekim Ebû’z Zinâd, A’rec’den , o Ebû Hureyre’den, o da Hz. Peyamber’den (sav) hadisi bu şekliyle rivayet etmiştir. Bu daha doğrudur. Zira rivayetler, tevhit ehlinin Cehennemde azap edildikten sonra oradan çıkarılacaklarını beyan etmektedir. Orada ebedî olarak kalacaklarını zikretmezler.]