Giriş

Bize Muaz b. Muaz, ona Ebu Ka'b (Abdurabbih b. Ubeyd), ona da Şehr b. Havşeb'in söylediğine göre o, bir gün Ümmü Seleme'ye (ra) 'Ey Müminlerin annesi! Senin yanında olduğu zaman Rasulullah'ın (sav) en çok yaptığı dua neydi?' diye sordu. Ümmü Seleme (ra) onun çokça yaptığı dua şuydu dedi: "Ey kalpleri halden hale çeviren, benim kalbimi dinin üzere sabit kıl." Ben kendisine: 'Ey Allah'ın Rasulü! 'Ey kalpleri halden hale çeviren, benim kalbimi dinin üzere sabit kıl.' duasını niçin çokça yapıyorsunuz?' diye sordum. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ey Ümmü Seleme! Her insanın kalbi Allah'ın parmaklarından iki parmağı arasındadır. Allah (cc) dilediğini istikamet üzere devam ettirir, dilediğinin de kalbini kaydırır." Ahmed b. Hanbel'in oğlu Abdullah şöyle demiştir: Babama Ebu Ka'b'ı sordum. O da onun sika/güvenilir ve isminin de Abdurabbih b. Ubeyd olduğunu söyledi.


Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.

    Öneri Formu
76630 HM027214 İbn Hanbel, VI, 315

Bize Abdüssamed ve Affân, onlara Hammâd b. Seleme, ona Ali b. Zeyd, ona Ümmü Muhammed, ona Aişe'nin (ra) söylediğine göre; Resulullah (sav), "Ey kalpleri halden hale çeviren Allah'ım! Benim kalbimi dinin üzere ve sana itaat etmekte sabit kıl." duasını çokça yapardı. Ona Ya Resulallah! 'Sen, Ey kalpleri halden hale çeviren Allah'ım! Benim kalbimi dinin üzere ve sana itaat etmekte sabit kıl duasını çokça yapıyorsun' denildi. Ravi Affân bu sözü Aişe'nin (ra) söylediğini nakletmiştir. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bana inanmıyor musunuz? Muhakkak ki, insanların kalpleri Rahman'ın iki parmağı arasındadır. O, kulun kalbini evirip çevirmek istediğinde onu evirip çevirir." Hadisin ravisi Affân 'Allah'ın parmaklarından iki parmağı arasındadır.' şeklinde hadisi nakletmiştir.


Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahih li ğayrihidir.

    Öneri Formu
77174 HM026662 İbn Hanbel, VI, 251

Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.


    Öneri Formu
59492 KK89/14 Fecr, 89, 14

Bize Muhammed b. Minhal ed-Darîr ve Ümeyye b. Bistâm, onlara Yezid b. Zürey, ona Ravh b. Kasım , ona Alâ, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Rasullah'a (sav), "göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır. İçinizdekini açıklasanız da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba çeker ve dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah'ın her şeye gücü yeter" (Bakara 2/284) ayeti nazil olunca, ayetin bu içeriği, Rasulullah'ın (sav) ashabına çok ağır geldi. Hemen Rasulullah'a (sav) geldiler ve diz üstü çöküp “ey Allah'ın Rasulü! Namaz, oruç, cihat ve sadaka gibi güç yetirebildiğimiz bir takım amellerle mükellef tutulmuştuk. Şimdi ise sana bu ayet nazil oldu ve bizler buna güç yetiremiyoruz” dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "sizden önceki ehl-i kitabın dediği gibi 'işittik ve isyan ettik' mi diyeceksiniz? Bilakis, 'işittik ve itaat ettik. Bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz! Dönüş ancak sanadır' deyin" buyurdu. Onlar da “işittik ve itaat ettik. Bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz! Dönüş ancak sanadır” dediler. Böylece insanlar bu ayeti okuyup dilleri buna yatışınca Allah, bu ayetin ardından şu ayeti indirdi: "Peygamber ve ona inananlar, Rabbinden indirilene iman etti. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman etti. Allah'ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Rabbimiz! Affını dileriz, dönüş ancak sanadır dediler." (Bakara 2/285) İnsanlar bu ayetin gereğini yerine getirince de Allah Teâlâ bu ayeti nesh etti. Ardından Allah Azze ve Celle : "Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı iyilik kendi lehine, ettiği kötülük de kendi aleyhinedir. Rabbimiz! Eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma" (Bakara 2/286) ayetini indirdi ve bu duaya "evet" dedi. Daha sonra "Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme" (Bakara 2/286) duasına da "evet" buyurdu. En sonunda "Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Sen Mevla'mızsın! Kafirlere karşı bize yardım et." (Bakara 2/286) duasına da "evet" buyurdu.


    Öneri Formu
888 M000329 Müslim, İman, 199

Bize Muhammed b. Bekir, ona İbn Cüreyc, ona İbnü'l-Münkedir, ona Ebu Eyyüb, ona da Mesleme b. Mahled, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etti: "Kim dünyada bir müslümanın ayıbını örterse Allah hem dünyada ve hem de ahirette onun ayıbını örter; kim bir müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa Allah da onun kıyamet gününde sıkıntısını giderir. Kişi kardeşinin yardımcısı olduğu sürece, Allah da onun yardımcısı olacaktır."


    Öneri Formu
64099 HM017084 İbn Hanbel, IV, 104


    Öneri Formu
4204 M002403 Müslim, Zekat, 108


    Öneri Formu
5133 M001357 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 149


    Öneri Formu
33575 B004974 Buhari, Tefsir, (İhlâs) 1


    Öneri Formu
5136 M001358 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 150


    Öneri Formu
33576 B004975 Buhari, Tefsir, (İhlâs) 2