Giriş

Bize Müsedded, ona İsmail b. İbrahim-, ona Muhammed b. İshak, ona Saîd b. Ubeyd b. Sebbâk ona da babası, Sehl b. Huneyf'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Meziden dolayı zorluk çekmekte ve sık sık yıkanmaktaydım. Durumu Rasulullah'a (sav) bildirdiğimde O, 'Meziden dolayı sadece abdest alman yeterlidir' buyurdu. Bunun üzerine Ey Allah'ın Rasulü, 'Elbiseme bulaşan mezî ne olacak?' dedim. Hz. Peygamber, 'Bir avuç su alıp, onu elbisende mezînin bulaştığı yere serpmen yeterlidir' dedi."


    Öneri Formu
3013 D000210 Ebu Davud, Taharet, 82

Bize Sa'd b. Hafs, ona Şeyban, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona Ata b. Yesar, ona da Zeyd b. Halid şöyle demiştir: "Osman b. Affân'a (ra) 'Eşiyle cinsel ilişkiye giren ancak kendisinden meni gelmeyen birinin ne yapması gerektiğine dair görüşün nedir?' diye sormuştum. Bunun üzerin Osman 'Namaz için abdest aldığı gibi abdest alır ve tenasül uzvunu yıkar.' şeklinde cevap verdi ve 'Bu bilgiyi Hz. Peygamber'den (sav) işittim.' dedi." Ben bu soruyu Ali, Zübeyr, Talha ve Übey b. Ka'b'a sordum. Onlar da aynı cevabı verdiler.


Açıklama: Hadisten çıkan, bu tür durumlarda guslün gerekmediği hükmü mensûhtur. Aktarılan durumda gusül gerektiği daha sonraki rivayetlerle sâbit olmuştur (Bk. İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, el-Mektebetü's-Selefiyye, I, 283).

    Öneri Formu
2725 B000179 Buhari, Vudu, 34

Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Hakem, ona Zekvân Ebu Salih, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) Ensar'dan bir adama (onu yanına çağırmak üzere) birini gönderdi. Adam başından sular damlayarak geldi. Hz. Peygamber (sav) adama "Seni acele ettirdik herhalde." dedi. Adam 'Evet' diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer eşinle birlikte olurken biri seni acele ettirir veya cünüp olmadan (ilişkiyi yarıda) bırakmak durumunda kalırsan (sadece) abdest alman gerekir." buyurdu. Vehb, Nadr mütâbaatta bulunmuş ve (şöyle diyerek aynı hadisi Şube’den nakletmiştir): 'bize Şube rivayet etti.' Ebu Abdullah (Buhârî), 'Gunder ve Yahya, Şube'den (rivayet ettikleri hadiste) ‘abdest’ kelimesini zikretmediler.' demiştir.


Açıklama: Rivayette geçen (tâbeahû) ifadesi; ferd veya garib olduğu düşünülen bir rivayetin râvisine, başka bir ravi tarafından muvafakat edilmesi ve o hadisin mütâbaat edilen râviyle aynı kişiden veya senedin üst kısmında yer alan başka bir raviden nakledilmesi anlamına gelmektedir.

    Öneri Formu
2726 B000180 Buhari, Vudu, 34

Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Hakem, ona Zekvân Ebû Salih ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ensardan bir adama (onu yanına çağırmak üzere) birini gönderdi. Adam başından sular damlayarak geldi. Hz. Peygamber (sav) adama "Seni acele ettirdik herhalde." dedi. Adam "Evet" diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer eşinle birlikte olurken biri seni acele ettirir veya cünüp olmadan (ilişkiyi yarıda) bırakmak durumunda kalırsan (sadece) abdest alman gerekir." buyurdu. Vehb, Nadr mütâbaatta bulunmuş ve (şöyle diyerek aynı hadisi Şube’den nakletmiştir): “bize Şube rivayet etti.” Ebu Abdullah (Buhârî), “Gunder ve Yahya, Şube'den (rivayet ettikleri hadiste) ‘abdest’ kelimesini zikretmediler.” demiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Eban b. Yezid arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278056 B000180-4 Buhari, Vudu, 34


Açıklama: Içeriğine atıf yapılan rivayet için bkz. D003161 numaralı hadis. Karşılaştırılan Musa'ab rivayeti için bkz. D003160 numaralı hadis.

    Öneri Formu
19889 D003162 Ebu Davud, Cenaiz, 34, 35


    Öneri Formu
19886 D003161 Ebu Davud, Cenaiz, 34, 35


    Öneri Formu
99251 MŞ000854 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 98


    Öneri Formu
99252 MŞ000855 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 98