177 Kayıt Bulundu.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sadakanın en hayırlısı, zengin bırakan veya zenginlikten verilendir. Vermeye, bakmakla yükümlü olduğun kişilerden başla!"
Açıklama: İnsanın, hayır yapacağım diyerek varını yoğunu dağıtması, ailesini, bakmakla yükümlü olduğu kişileri ve yakınlarını ihmâl etmesi, onları muhtaç halde bırakması asla doğru değildir. Onun içindir ki hadiste “zenginlikten verilen” veya “verdikten sonra da zengin bırakan” sadakanın, en hayırlı sadaka olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla bakmakla yükümlü olduğu kişileri muhtaç hale düşürmek pahasına sadaka vermek uygun değildir. Çünkü sadaka ve hayır-hasenatta ölçü, önce en yakınlarından başlamaktır. İnsanın en yakını da önce kendi ailesi, sonra da yakınlık sırasına göre akrabalarıdır.
Açıklama: İlgili rivayet için bkz. D002213 numaralı hadis.
Açıklama: Ata b. Ebu Rabah ile Evs b. Samit arasında inkıta' vardır.
Bize Abdurrezzâk, ona Süfyân, ona Leys, ona Şehr b. Havşeb, ona da Hz. Peygamber'den (sav) işiten biri (Amr b. Hârice); (T) (Bize) Ebu Leyla, ona da Amr b. Hârice şöyle rivâyet etmiştir: -Leys hadisinde der ki-: "Peygamber (sav), devesinin üzerinde bize hitap etti ve 'dikkatle dinleyin, bana ve ehl-i beytime sadaka haramdır' dedi, ardından devesinin omuz kısmından bir tüy aldı ve 'bu tüy kadar bile olsa' buyurdu. Sonra da şöyle devam etti: Her kim, babasından başkasına 'babam budur' diye intisap ederse veya köle olan kimse kendi sahibinin dışındaki kimsenin efendisi olduğunu iddia ederse Allah ona lanet etsin. Çocuk, yatağın (evlilik bağı) sahibine aittir; zina edene ise sadece recim cezası vardır (mirastan hak alamaz). Allah her hak sahibine hakkını vermiştir. Varise vasiyet yoktur."
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Bize Ebubekir b. Nâfi, ona Behz, ona Hammâd, ona Sabit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Sevdiğiniz şeylerden Allah rızası için başkalarına harcamadıkça gerçek erdemliliğe ve hayra ulaşmış olamazsınız" (Ali İmran, 92) ayeti inince, Ebu Talha “anlaşılan Rabbimiz mallarımızdan (kendi yolunda vermemizi) istiyor. Ey Allah’ın Rasûlü, sen şahit ol ki, ben bahçemi Allah yolunda sadaka olarak verdim” deyince Peygamber (sav) de "onu yakın akrabalarından fakir olan Hassan b. Sabit ve Übey b. Ka’b’a tahsis et" buyurdu.