Giriş

Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ

    Öneri Formu
53706 KK2/186 Bakara, 2, 186

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona da Amr b. Ebu Amr, İkrime'nin şöyle dediğini rivayet etti: Irak halkından bir grup İbn Abbas'a: Ey İbn Abbas! İçinde bulunan emirlerle emrolunduğumuz halde, hiç kimsenin kendisiyle amel etmediği Allah'ın (ac): "Ey müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur..." (Nur, 24/58) ayeti hakkında görüşün nedir? diye sormuşlar. Ka'neb, (Abdullah b. Mesleme, bu ayeti kerimeyi sonunda yer alan) "O, hakkıyla bilendir ve hikmet sahibidir" (kısmına) kadar okudu. Bunun üzerine İbn Abbas cevap olarak şöyle dedi: Allah mü'minlere karşı çok yumuşak ve merhametlidir. Örtünmeyi sever. (Bu ayeti kerime nazil olduğu sıralarda) insanların evlerinde perdeler ve özel hazırlanmış (kilitli) odalar yoktu. Bazen hizmetçiler, çocuklar yahut da adamın (yanında, başkasından) öksüz kalmış kız çocuğu adam hanımı ile cinsi münasebette iken odasına girebiliyordu. İşte bu yüzden Allah (cc) bu açık saçıklık vakitlerinde onlara (içeri girmek için) izin istemeyi emretti. (Sonra da) onlara örtüyü ve birçok nimeti verdi. (Örtü ve nimetler verildikten sonra artık) bununla amel eden bir kimseyi görmedim. [Ebû Davud şöyle dedi: Ubeydullah ile Atâ rivayet ettikleri (bir önceki) hadis, bu hadisi zayıflatmaktadır.]


    Öneri Formu
34318 D005192 Ebu Davud, Edeb, 129, 130

Bize Muhammed b. İsa b. et-Tabbâ, ona Matar b. Abdurrahman el-A'nak, ona Ümmü Eban bt. el-Vazi' b. Zari', ona Abdülkaysoğullarının heyetinde olan dedesi şöyle nakletmiştir: Medine'ye gelince hayvanlarımızdan inip koşarak Rasulullah'a gidip onun elini ayağını öpmeye başlamıştık. Münzir el-Eşec ise acele etmemiş, eşyalarını koyduğu çantaya gidip iki parçadan oluşan elbisesini giyip Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna girmişti. Hz. Peygamber (sav) ona, "sende Allah'ın sevdiği iki özellik var: Yumuşak huyluluk ve ağırbaşlılık" buyurdu. (Bunun üzerine Eş'ec) Ey Allah'ın Rasulü! Ben bunları sonradan mı kazandım yoksa Allah beni böyle mi yaratmış? diye sordu. Hz. Peygamber, "Allah seni bu huylarla yaratmış" buyurdu. Beni kendisinin ve Rasulü'nün sevdiği iki huyla yaratan Allah'a hamd olsun dedi.


    Öneri Formu
34391 D005225 Ebu Davud, Edeb, 148, 149, +

De ki: Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez.


    Öneri Formu
53105 KK3/32 Âl-i İmrân, 3, 32

Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetler indiren O'dur. Şüphesiz Allah, size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.


    Öneri Formu
59202 KK57/9 Hadîd, 57, 9


    Öneri Formu
3335 M002136 Müslim, Cenaiz, 11


    Öneri Formu
19716 D003089 Ebu Davud, Cenaiz, 1


    Öneri Formu
3334 M002135 Müslim, Cenaiz, 11


    Öneri Formu
49900 HM010229 İbn Hanbel, II, 480

Bize İsmail, ona Mâlik, ona Amr b. Yahya el-Mâzinî, ona babası (Yahya b. Umare), ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Cennetlikler cennete, cehennemlikler de cehenneme girdikten sonra Yüce Allah ‘Kimin kalbinde bir hardal tanesi ağırlığınca iman varsa onu (ateşten) çıkarınız’ diye emreder. Bunun üzerine bu kimseler simsiyah kesilmiş oldukları halde çıkarılıp Hayâ (veya Hayat) nehri içine atılırlar ve orada sel uğrağında kalan yabani otların tohumları nasıl (hızlıca) yerden biterse öylece biterler. Görmez misin, bunlar sapsarı olarak ve iki tarafa salınarak (ne güzel) sürerler." [Vüheyb’in Amr’dan nakline göre kelime “hayat” şeklindedir. Ve o “hardal tanesi ağırlığınca iman” cümlesini, “hardal tanesi ağırlığınca hayır” şeklinde nakletmiştir.]


    Öneri Formu
666 B000022 Buhari,İman,15