Öneri Formu
Hadis Id, No:
41560, DM001717
Hadis:
أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ الْمُغِيرَةِ عَنْ عِيسَى بْنِ يُونُسَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَا تَصَدَّقَ امْرُؤٌ بِصَدَقَةٍ مِنْ كَسْبٍ طَيِّبٍ - وَلاَ يَقْبَلُ اللَّهُ إِلاَّ طَيِّباً - إِلاَّ وَضَعَهَا حِينَ يَضَعُهَا فِى كَفِّ الرَّحْمَنِ ، وَإِنَّ اللَّهَ لَيُرْبِى لأَحَدِكُمُ التَّمْرَةَ كَمَا يُرْبِى أَحَدُكُمْ فَلُوَّهُ أَوْ فَصِيلَهُ حَتَّى يَكُونَ مِثْلَ أُحُدٍ ».
Tercemesi:
Bize Saîd b. el-Muğire, ona İsa b. Yunus, ona Yahya b. Saîd, ona Saîd b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Bir kimse helal bir kazançtan –ki Allah helalden başkasını kabul buyurmaz- bir sadaka verecek olursa, mutlaka o, o sadakayı verdiği zaman Rahman’ın avucuna bırakmış olur ve şüphesiz Allah sizden herhangi biriniz için bir hurma tanesini bile birinizin kendi tayını yahut da deve yavrusunu beslediği gibi büyütür, tâ Uhud dağı gibi oluncaya kadar (arttırır).”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Zekât 35, 2/1042
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hubab Said b. Yesar (Said b. Yesar)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. Ebu Osman Said b. Muğira el-Mesîsî (Said b. Muğira)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
KTB, SADAKA
Sadaka, sadakayı helal maldan vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46969, DM002827
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ عَنْ شُعَيْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« جَعَلَ اللَّهُ الرَّحْمَةَ مِائَةَ جُزْءٍ فَأَمْسَكَ عِنْدَهُ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ ، وَأَنْزَلَ فِى الأَرْضِ جُزْءاً وَاحِداً ، فَمِنْ ذَلِكَ الْجُزْءِ يَتَرَاحَمُ الْخَلْقُ حَتَّى تَرْفَعَ الْفَرَسُ حَافِرَهَا عَنْ وَلَدِهَا خَشْيَةَ أَنْ تُصِيبَهُ ».
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. Nâfî, ona Şuayb, ona ez-Zührî’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bana Saîd b. el-Müseyyeb’in haber verdiğine göre Ebu Hureyre dedi ki: Nebi’yi (sav) şöyle buyururken dinledim: “Allah rahmeti yüz bölüm olarak yarattı, doksan dokuzunu kendi nezdinde alıkoydu, yere de sadece bir bölümünü indirdi. İşte bu bir bölüm sebebiyle atın, yavrusuna değer korkusuyla ayağını yavrusundan daha yukarıya kaldırmasına varıncaya kadar, yaratılmışlar birbirlerine merhamette bulunurlar.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 69, 3/1833
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19327, T003284
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُثْمَانَ أَبُو عُثْمَانَ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنْ زَكَرِيَّا بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارِ عَنْ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ( الَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَائِرَ الإِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ إِلاَّ اللَّمَمَ ) قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنْ تَغْفِرِ اللَّهُمَّ تَغْفِرْ جَمَّا وَأَىُّ عَبْدٍ لَكَ لاَ أَلَمَّا » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ زَكَرِيَّا بْنِ إِسْحَاقَ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Osman Ebu Osman el-Basrî, ona Ebu Âsım, ona Zekeriyya b. İshak, ona Amr b. Dinâr, ona Atâ, ona da İbn Abbas: “O kimseler ki küçük kusurlardan başka, günahların büyüklerinden ve hayâsızlıklardan uzak dururlar (Necm, 53/32) buyruğunu okudu ve dedi ki: Nebi (sav) de: “Allah’ım, eğer mağfiret buyurursan çokça mağfiret edersin, hem senin günah işlemeye kalkışmamış hangi kulun var ki” buyurdu.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih garib bir hadistir. Bunu ancak Zekeriyya b. İshak’ın rivayet ettiği bir hadis olarak biliyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 53, 5/396
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Zekeriyya b. İshak el-Mekki (Zekeriyya b. İshak)
5. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
6. Ahmed b. Osman en-Nevfeli (Ahmed b. Osman b. Abdünnur b. Abdullah b. Sinan)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32396, İM004292
Hadis:
حَدَّثَنَا جُبَارَةُ بْنُ الْمُغَلِّسِ حَدَّثَنَا كَثِيرُ بْنُ سُلَيْمٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ هَذِهِ الأُمَّةَ مَرْحُومَةٌ عَذَابُهَا بِأَيْدِيهَا فَإِذَا كَانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ دُفِعَ إِلَى كُلِّ رَجُلٍ مِنَ الْمُسْلِمِينَ رَجُلٌ مِنَ الْمُشْرِكِينَ فَيُقَالُ هَذَا فِدَاؤُكَ مِنَ النَّارِ » .
Tercemesi:
Bize Cubâre b. el-Muğallis, ona Kesir b. Süleym, ona da Enes b. Mâlik’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz bu ümmet ilahi rahmete mazhar olmuştur. Bu ümmetin azabı kendi elleriyle (gerçekleşecek)dir. Kıyamet günü geleceğinde müslüman her bir adama müşriklerden bir adam verilir. Bu senin cehennem ateşinden kurtulmana sebep olan fidyendir, denilecektir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 34, /695
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Kesir b. Süleym ed-Dabbi (Kesir b. Süleym)
3. Ebu Muhammed Cübare b. Muğallis el-Himmani (Cübare b. Muğallis)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın ihsanı ve nimetleri
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Cehennem, Cehennemlikler
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Müslüman, Müslümanların diğer ümmetlerden üstünlüğü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30516, B007514
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ مُحْرِزٍ أَنَّ رَجُلاً سَأَلَ ابْنَ عُمَرَ كَيْفَ سَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ فِى النَّجْوَى قَالَ « يَدْنُو أَحَدُكُمْ مِنْ رَبِّهِ حَتَّى يَضَعَ كَنَفَهُ عَلَيْهِ فَيَقُولُ أَعَمِلْتَ كَذَا وَكَذَا فَيَقُولُ نَعَمْ . وَيَقُولُ عَمِلْتَ كَذَا وَكَذَا فَيَقُولُ نَعَمْ . فَيُقَرِّرُهُ ، ثُمَّ يَقُولُ إِنِّى سَتَرْتُ عَلَيْكَ فِى الدُّنْيَا ، وَأَنَا أَغْفِرُهَا لَكَ الْيَوْمَ » . وَقَالَ آدَمُ حَدَّثَنَا شَيْبَانُ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ حَدَّثَنَا صَفْوَانُ عَنِ ابْنِ عُمَرَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Ebu Avâne, ona Katâde, ona Safvan b. Muhriz’in rivayet ettiğine göre bir adam İbn Ömer’e: Sen Rasulullah’ı (sav) (Rabbin kulu ile) gizlice konuşması hakkında ne söylediklerini işittin mi, dedi. O şu cevabı verdi: “Sizden herhangi bir kimse Rabbine o kadar yaklaşır ki sonunda Rabbi onun üzerine örtüsünü koyar. Ona: Şunu ve şunu biliyor musun? der. Kulu evet der. Şunu ve şunu biliyor musun? der. Kul, evet der. Böylelikle ona yaptıklarını itiraf ettirir, sonra da: Dünyada iken ben seni setrettim (bu hallerini gizledim), bu gün de onları (o işlerin günahlarını) sana bağışlıyorum” buyuracak.
Âdem de dedi ki: Bize Şeybân, ona Katâde, ona Safvan, ona İbn Ömer: Ben: Nebi’yi (sav) (şöyle buyururken) dinledim, demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 36, 2/771
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Safvan b. Muhriz el-Mazini (Safvan b. Muhriz b. Ziyad)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Kıyamet, ahvali
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46353, DM002766
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَكَمُ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ سَلْمِ بْنِ قُتَيْبَةَ عَنْ سُهَيْلٍ الْقُطَعِىِّ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- : أَنَّهُ قَرَأَ {هو أَهْلُ التَّقْوَى وَأَهْلُ الْمَغْفِرَةِ} قَالَ :« قَالَ رَبُّكُمْ : أَنَا أَهْلٌ أَنْ أُتَّقَى ، فَمَنِ اتَّقَانِى فَأَنَا أَهْلٌ أَنْ أَغْفِرَ لَهُ ».
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. el-Mübarek, ona Selm b. Kuteybe, ona Süheyl el-Kutaî, ona Sabit, ona da Enes’in rivayet ettiğine göre Nebi (sav): “İşte O kendisinden korkulmaya layık olandır, bağışlamak da ona yaraşır” (el-Müddessir, 74/56) ayetini okudu ve: “Rabbiniz: Ben kendisinden korkulmaya layık olanım, benden korkan kimseleri de bağışlamak bana yaraşır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 2766, 3/1791
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Süheyl b. Ebu Hazm el-Kuta'i (Süheyl b. Mihran)
4. Ebu Kuteybe Selm b. Kuteybe (Selm b. Kuteybe)
5. Hakem b. Mübarek el-Bahilî (Hakem b. Mübarek)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46972, DM002830
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا مَهْدِىٌّ حَدَّثَنَا غَيْلاَنُ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنْ مَعْدِيكَرِبَ عَنْ أَبِى ذَرٍّ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- يَرْوِيهِ عَنْ رَبِّهِ قَالَ :« يَا ابْنَ آدَمَ إِنَّكَ مَا دَعَوْتَنِى وَرَجَوْتَنِى غَفَرْتُ لَكَ مَا كَانَ فِيكَ ، ابْنَ آدَمَ إِنَّكَ إِنْ تَلْقَانِى بِقُرَابِ الأَرْضِ خَطَايَا لَقِيتُكَ بِقُرَابِهَا مَغْفِرَةً بَعْدَ أَنْ لاَ تُشْرِكَ بِى شَيْئاً ، يَا ابْنَ آدَمَ إِنَّكَ إِنْ تُذْنِبْ حَتَّى يَبْلُغَ ذَنْبُكَ عَنَانَ السَّمَاءِ ثُمَّ تَسْتَغْفِرُنِى أَغْفِرْ لَكَ وَلاَ أُبَالِى ».
Tercemesi:
Bize Ebu’n-Numan, ona Mehdî, ona Ğaylân, ona Şehr b. Havşeb, ona Ma’dîkerib, ona da Ebu Zerr’in rivayet ettiğine göre Nebi (sav) Rabbinin şöyle dediğini rivayet buyurdu: “Ey Âdemoğlu, gerçek şu ki sen bana dua ettin, benden (rahmetimi) umut ettin, ben de sende olanları (günahları) sana bağışladım. Ey Âdemoğlu, şüphesiz sen benim huzuruma yer dolusu günahla gelecek olursan, -bana hiçbir şeyi şirk koşmaman şartıyla- ben de seni yer dolusu mağfiretle karşılarım. Ey Âdemoğlu, sen, günahların göğün en yüksek yerine ulaşıncaya kadar günah işleyecek olsan sonra da mağfiret dilesen ben de sana mağfiret ederim ve aldırmam.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 72, 3/1835
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ma'dikerib el-Maşriki (Ma'dikerib)
3. Şehr b. Havşeb el-Eşarî (Şehr b. Havşeb)
4. Gaylan b. Cerir el-Muavveli (Gaylan b. Cerir)
5. Ebu Yahya Mehdi b. Meymun el-Ezdî (Mehdi b. Meymun)
6. Ebu Numan Muhammed b. Fadl es-Sedûsî (Muhammed b. Fadl)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Hadis, Kudsi Hadis
Şirk, Şirk- Müşrik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47012, DM002870
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أنبأنا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« يَقُولُ اللَّهُ : أَعْدَدْتُ لِعِبَادِى الصَّالِحِينَ مَا لاَ عَيْنٌ رَأَتْ ، وَلاَ أُذُنٌ سَمِعَتْ ، وَلاَ خَطَرَ عَلَى قَلْبِ بَشَرٍ ، وَاقْرَءُوا إِنْ شِئْتُمْ {فَلاَ تَعْلَمُ نَفْسٌ مَا أُخْفِىَ لَهُمْ مِنْ قُرَّةِ أَعْيُنٍ جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ}».
Tercemesi:
Bize Yezid b. Hârun, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle buyurduğunu rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah buyuruyor ki: Salih kullarıma hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın hatırından geçmemiş (nimetler) hazırladım. Dilerseniz: “Onlara, o işlediklerine mükâfat olmak üzere gözleri aydınlatan ne nimetler gizlendiğini hiçbir kimse bilmez” (Secde, 32/17) buyruğunu okuyunuz.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 105, 3/1868
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Cennet, Nimetleri
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47013, DM002871
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أنبأنا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّ أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلاً مَنْ يَتَمَنَّى عَلَى اللَّهِ فَيُقَالُ لَهُ لَكَ ذَاكَ وَمِثْلُهُ مَعَهُ إِلاَّ أَنَّهُ يُلَقَّى سِوَى كَذَا وَكَذَا فَيُقَالُ لَهُ ذَاكَ لَكَ وَمِثْلُهُ مَعَهُ ». قَالَ أَبُو سَعِيدٍ الْخُدْرِىُّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- : « فَيُقَالُ لَهُ : ذَاكَ وَعَشْرَةُ أَمْثَالِهَا ».
Tercemesi:
Bize Yezid b. Hârun, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Konumu itibariyle cennet ehlinin en alt mertebesinde olanları, Allah’tan temennide bulunması üzerine, kendisine: O temenni edip dilediğin ile birlikte onun bir misli daha senindir, denilecek kimsedir. Ancak o kimseye: Şunları ve şunları da iste diye telkin edilir, sonra da ona: Bu ve onunla birlikte bir misli daha senindir, denilir.”
Ebu Saîd el-Hudrî dedi ki: Rasulullah (sav): “O ve on misli daha senindir, denilir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 106, 3/1869
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Dereceleri
Cennet, Nimetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
150623, BS13718
Hadis:
وَأَخْبَرَنَا أَبُو عَلِىٍّ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا مَطَرُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الأَعْنَقُ قَالَ حَدَّثَتْنِى أُمُّ أَبَانَ بِنْتُ الْوَازِعِ بْنِ زَارِعٍ عَنْ جَدِّهَا زَارِعٍ وَكَانَ فِى وَفْدِ عَبْدِ الْقَيْسِ قَالَ : فَجَعَلْنَا نَتَبَادَرُ مِنْ رَوَاحِلِنَا فَنُقَبِّلُ يَدَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَرِجْلَهُ وَانْتَظَرَ الْمُنْذِرُ الأَشَجُّ حَتَّى أَتَى عَيْبَتَهُ فَلَبِسَ ثَوْبَيْهِ ثُمَّ أَتَى النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ لَهُ :« إِنَّ فِيكَ خَلَّتَيْنِ يُحِبُّهُمَا اللَّهُ الْحِلْمُ وَالأَنَاةُ ». قَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَنَا أَتَخَلَّقُ بِهِمَا أَمِ اللَّهُ جَبَلَنِى عَلَيْهِمَا قَالَ :« بَلِ اللَّهُ جَبَلَكَ عَلَيْهِمَا ». قَالَ : الْحَمْدُ اللَّهِ الَّذِى جَبَلَنِى عَلَى خُلُقَيْنِ يُحِبُّهُمَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Nikah 13718, 14/75
Senetler:
1. Zârî Ebu Vâzi' el-Abdî (Zârî Ebu Vâzi')
2. Ümmü Eban Hind bt. Vazi' (Hind bt. Vazi' b. Zari')
3. Matar b. Abdurrahman el-Anezi (Matar b. Abdurrahman)
4. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
5. Ebû Dâvûd es-Sicistânî (Süleyman b. el-Eş'as b. İshak es-Sicistâni)
6. Ebû Bekir Muhammed b. Dâse el-Basrî (Muhammed b. Bekir b. Muhammed b. Abdurrezzak b. Dâse)
7. Ebu Ali Hasan b. Muhammed et-Tûsî (Hüseyin b. Muhammed b. Muhammed b. Ali b. Hâtim)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Hamd, Allah'a hamdetmek
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.
Saygı ve Muhabbet, yanağından öpmek