Öneri Formu
Hadis Id, No:
36094, MU000878
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يَقُولُ مَنْ لَمْ يَقِفْ بِعَرَفَةَ مِنْ لَيْلَةِ الْمُزْدَلِفَةِ قَبْلَ أَنْ يَطْلُعَ الْفَجْرُ فَقَدْ فَاتَهُ الْحَجُّ وَمَنْ وَقَفَ بِعَرَفَةَ مِنْ لَيْلَةِ الْمُزْدَلِفَةِ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَطْلُعَ الْفَجْرُ فَقَدْ أَدْرَكَ الْحَجَّ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Nâfi’in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer şöyle derdi: Müzdelife”ye gidilecek gece tan yeri ağarmadan önce Arafat’ta vakfe yapmayan kimse haccı kaçırmış olur. Müzdelife’ye gidilen gece fecir doğmadan önce Arafat’ta vakfe yapabilen kimse ise hacca yetişmiş olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 878, 1/142
Senetler:
()
Konular:
Hac, Arafat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36095, MU000879
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ مَنْ أَدْرَكَهُ الْفَجْرُ مِنْ لَيْلَةِ الْمُزْدَلِفَةِ وَلَمْ يَقِفْ بِعَرَفَةَ فَقَدْ فَاتَهُ الْحَجُّ وَمَنْ وَقَفَ بِعَرَفَةَ مِنْ لَيْلَةِ الْمُزْدَلِفَةِ قَبْلَ أَنْ يَطْلُعَ الْفَجْرُ فَقَدْ أَدْرَكَ الْحَجَّ . قَالَ مَالِكٌ فِى الْعَبْدِ يُعْتَقُ فِى الْمَوْقِفِ بِعَرَفَةَ فَإِنَّ ذَلِكَ لاَ يَجْزِى عَنْهُ مِنْ حَجَّةِ الإِسْلاَمِ إِلاَّ أَنْ يَكُونَ لَمْ يُحْرِمْ فَيُحْرِمُ بَعْدَ أَنْ يُعْتَقَ ثُمَّ يَقِفُ بِعَرَفَةَ مِنْ تِلْكَ اللَّيْلَةِ قَبْلَ أَنْ يَطْلُعَ الْفَجْرُ فَإِنْ فَعَلَ ذَلِكَ أَجْزَأَ عَنْهُ وَإِنْ لَمْ يُحْرِمْ حَتَّى طَلَعَ الْفَجْرُ كَانَ بِمَنْزِلَةِ مَنْ فَاتَهُ الْحَجُّ إِذَا لَمْ يُدْرِكِ الْوُقُوفَ بِعَرَفَةَ قَبْلَ طُلُوعِ الْفَجْرِ مِنْ لَيْلَةِ الْمُزْدَلِفَةِ وَيَكُونُ عَلَى الْعَبْدِ حَجَّةُ الإِسْلاَمِ يَقْضِيهَا .
Tercemesi:
O (Yahya), bana, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir: Müzdelife gecesinin fecri doğup da Arafat’ta vakfe yapmamış olan bir kimse haccı kaçırmış olur. Müzdelife’ye gidilen gece tan yeri ağarmadan önce Arafat’ta vakfe yapabilen bir kimse de hacca yetişmiş demektir.
Mâlik, Arafat’ta vakfe esnasında hürriyeti verilen köle hakkında onun bu haccı İslam’in farz kılmış olduğu haccın yerine geçmez. Ancak daha önceden ihrama girmemiş olup kendisine hürriyetinin verilmesinden sonra ihrama girer sonra aynı gece fecir doğmadan önce Arafat’ta vakfe yapabilirse -bunu yapması halinde- bu haccı onun için yeterli olur. Eğer fecir doğuncaya kadar ihrama girmezse, haccı kaçırmış kimse gibi olur. Çünkü Müzdelife’ye gidilen gece fecrin doğuşundan Arafat’ta vakfeyi yetişmemiş olur. Bu durumdaki kölenin ise İslam’ın farz kıldığı haccı sonradan kaza (eda) etmesi vazifesi olur, demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 879, 1/142
Senetler:
()
Konular:
Hac, Arafat
Hac, ihrama girmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43182, DM001919
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا مَالِكٌ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ الثَّقَفِىُّ قَالَ : سَأَلْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ وَنَحْنُ غَادِيَانِ مِنْ مِنًى إِلَى عَرَفَاتٍ عَنِ التَّلْبِيَةِ : كَيْفَ كُنْتُمْ تَصْنَعُونَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-؟ قَالَ : كَانَ يُلَبِّى الْمُلَبِّى فَلاَ يُنْكَرُ عَلَيْهِ ، وَيُكَبِّرُ الْمُكَبِّرُ فَلاَ يُنْكَرُ عَلَيْهِ.
Tercemesi:
Bana Ebu Nuaym, ona Mâlik, ona Muhammed b. Ebu Bekr es-Sakafî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Bizler Minâ’dan Arafat’a sabah vakti yola koyulmuş iken Enes b. Malik’e telbiyeye dair soru sorarak: Rasulullah (sav) ile nasıl yapıyordunuz? dedim. O: Telbiye getiren bir kimse (bidiği gibi) telbiye getirir fakat bir başkası ona tepki göstermezdi. Tekbir getiren kimse de (bidiği gibi) tekbir getirir, kimse ona tepki göstermezdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Menâsik 48, 2/1194
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Ebu Bekir es-Sekafi (Muhammed b. Ebu Bekir b. Avf b. Riyah)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Hac, Arafat
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
Hac, Mina
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43222, DM001930
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَعْلَى حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ عَامِرٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ مُضَرِّسٍ قَالَ : جَاءَ رَجُلٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِالْمَوْقِفِ عَلَى رُءُوسِ النَّاسِ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ جِئْتُ مِنْ جَبَلَىْ طَيِّئٍ أَكْلَلْتُ مَطِيَّتِى وَأَتْعَبْتُ نَفْسِى ، وَاللَّهِ إِنْ بَقِىَ جَبَلٌ إِلاَّ وَقَفْتُ عَلَيْهِ فَهَلْ لِى مِنْ حَجٍّ؟ قَالَ :« مَنْ شَهِدَ مَعَنَا هَذِهِ الصَّلاَةَ وَقَدْ أَتَى عَرَفَاتٍ قَبْلَ ذَلِكَ لَيْلاً أَوْ نَهَاراً فَقَدْ قَضَى تَفَثَهُ وَتَمَّ حَجُّهُ ».
Tercemesi:
Bize Ya‘lâ, ona İsmail, ona Âmir, ona Urve b. Mudarris’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) Müzdelife’de vakfe yerinde iken bir adam gelerek herkesin önünde ona: Ey Allah’ın Rasulü, Tay yurdunun dağlarından geldim. Bineğimde takat bırakmadım, kendimi de çok yordum. Vallahi üzerinde vakfe yapmadığım bir dağ da bırakmadım, benim haccım oldu mu? dedi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kim bizimle birlikte (Müzdelife’de) kılacağımız şu (sabah) namazını kılarsa, bundan önce de gece ya da gündüz Arafat’a gelmiş ise, artık o kişi (hac ibadetlerini yerine getirdiğinden) ihramdan çıkarak kirlerinden temizlenme zamanı gelmiş, haccı da tamam olmuş olur” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Menâsik 54, 2/1201
Senetler:
1. Urve b. Mudarris et-Taî (Urve b. Mudarris b. Evs b. Harise b. Lâm)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Ebu Yusuf Ya'lâ b. Ubeyd et-Tenâfisî (Ya'lâ b. Ubeyd b. Ebû Ümeyye)
Konular:
Hac, Arafat
Hac, Arafat'ta Vakfe
Hac, Müzdelife'de namaz
Hac, Müzdelifede vakfe ve telbiye
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43223, DM001931
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى السَّفَرِ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ مُضَرِّسِ بْنِ حَارِثَةَ بْنِ لاَمٍ قَالَ : أَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَذَكَرَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِالْمَوْقِفِ عَلَى رُءُوسِ النَّاسِ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ جِئْتُ مِنْ جَبَلَىْ طَيِّئٍ أَكْلَلْتُ مَطِيَّتِى وَأَتْعَبْتُ نَفْسِى ، وَاللَّهِ إِنْ بَقِىَ جَبَلٌ إِلاَّ وَقَفْتُ عَلَيْهِ فَهَلْ لِى مِنْ حَجٍّ؟ قَالَ :« مَنْ شَهِدَ مَعَنَا هَذِهِ الصَّلاَةَ وَقَدْ أَتَى عَرَفَاتٍ قَبْلَ ذَلِكَ لَيْلاً أَوْ نَهَاراً فَقَدْ قَضَى تَفَثَهُ وَتَمَّ حَجُّهُ .
Tercemesi:
Bize Ebu’l-Velid, ona Şu‘be, ona Abdullah b. Ebu’s-Sefer, ona eş-Şa‘bî, ona Urve b. Mudarris b. Hârise b. Lâm’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah’a (sav) gitmiştim. Sonra bir adamın Rasulullah’a (sav) (Müzdelife’deki) vakfe yerinde gelerek herkesin önünde şöyle dediğini zikretti: Ey Allah’ın Rasulü, Tay dağlarından geldim, bineğimi takatsiz bıraktım, kendimi de çok yordum, vallahi üzerinde vakfe yapmadığım hiçbir dağ bırakmadım, benim haccım oldu mu, dedi. Rasulullah (sav): “Bizimle birlikte bu namazı kılan, bundan önce de gece yahut gündüz Arafat’a gelmiş olan artık (hac ibadetini tamamlamış olur) kirini giderebilir ve haccı da tamam olur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Menâsik 54, 2/1201
Senetler:
1. Urve b. Mudarris et-Taî (Urve b. Mudarris b. Evs b. Harise b. Lâm)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Bekir Abdullah b. Ebu Sefer el-Hemdânî (Abdullah b. Said b. Yahmed)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Hac, Arafat
Hac, Arafat'ta Vakfe
Hac, Müzdelife'de namaz
Hac, Müzdelifede vakfe ve telbiye
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273437, İM003015-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ بُكَيْرِ بْنِ عَطَاءٍ سَمِعْتُ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ يَعْمُرَ الدِّيلِىَّ قَالَ شَهِدْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ وَاقِفٌ بِعَرَفَةَ وَأَتَاهُ نَاسٌ مِنْ أَهْلِ نَجْدٍ فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ الْحَجُّ قَالَ « الْحَجُّ عَرَفَةُ فَمَنْ جَاءَ قَبْلَ صَلاَةِ الْفَجْرِ لَيْلَةَ جَمْعٍ فَقَدْ تَمَّ حَجُّهُ أَيَّامُ مِنًى ثَلاَثَةٌ فَمَنْ تَعَجَّلَ فِى يَوْمَيْنِ فَلاَ إِثْمَ عَلَيْهِ وَمَنْ تَأَخَّرَ فَلاَ إِثْمَ عَلَيْهِ » . ثُمَّ أَرْدَفَ رَجُلاً خَلْفَهُ فَجَعَلَ يُنَادِى بِهِنَّ .
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَنْبَأَنَا الثَّوْرِىُّ عَنْ بُكَيْرِ بْنِ عَطَاءٍ اللَّيْثِىِّ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَعْمُرَ الدِّيلِىِّ قَالَ أَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِعَرَفَةَ فَجَاءَهُ نَفَرٌ مِنْ أَهْلِ نَجْدٍ فَذَكَرَ نَحْوَهُ . قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى مَا أُرَى لِلثَّوْرِىِّ حَدِيثًا أَشْرَفَ مِنْهُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, onlara Vekî’, ona Süfyan, ona Bükeyr b. Ata, ona Abdurrahman b. Ya‘mer ed-Dîlî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ben Rasulullah’a (sav) Arafat’ta vakfede iken tanık oldum. Necid halkından ona bazı kimseler gelerek: Ey Allah’ın Rasulü, hac nasıldır? dediler. O: “Hac Arafat’ta vakfedir, kim (arefeyi bayrama bağlayan) Müzdelife gecesi sabah namazından önce (Arafat’a) gelirse onun haccı tamam olur. Minâ’da kalma günleri de üç gündür. Bununla birlikte kim acele edip iki gün kalmakla yetinirse onun için bir vebal yoktur. Kim de (üçüncü günde kalarak) gecikirse ona da vebal yoktur” buyurdu. Sonra arkasından bir adam gönderdi ve o da bu sözleri yüksek sesle tekrar etmeye koyuldu.
Bize Muhammed b. Yahya, ona Abdürrezzak, ona es-Sevrî, ona Bükeyr b. Ata el-Leysî, ona Abdurrahman b. Ya‘mer ed-Dîlî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ben Arafat’ta iken Rasulullah’ın (sav) yanına gittim. Necid halkından bir grup onun yanına geldi, deyip hadisi yukarıdakine yakın olarak zikretti. Muhammed b. Yahya dedi ki: Benim kanaatime göre es-Sevrî’nin rivayet ettiği bundan daha üstün bir hadis yoktur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 57, /489
Senetler:
1. Abdurrahman b. Ya'mer ed-Dilî (Abdurrahman b. Ya'mer)
2. Bükeyr b. Ata el-Leysî (Bükeyr b. Ata)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Hac, Arafat
Hac, Mina
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281979, M007525-2
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو خَيْثَمَةَ زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ - وَهُوَ ابْنُ مَهْدِىٍّ - حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ أَنَّ الْيَهُودَ قَالُوا لِعُمَرَ إِنَّكُمْ تَقْرَءُونَ آيَةً لَوْ أُنْزِلَتْ فِينَا لاَتَّخَذْنَا ذَلِكَ الْيَوْمَ عِيدًا . فَقَالَ عُمَرُ إِنِّى لأَعْلَمُ حَيْثُ أُنْزِلَتْ وَأَىَّ يَوْمٍ أُنْزِلَتْ وَأَيْنَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَيْثُ أُنْزِلَتْ أُنْزِلَتْ بِعَرَفَةَ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَاقِفٌ بِعَرَفَةَ . قَالَ سُفْيَانُ أَشُكُّ كَانَ يَوْمَ جُمُعَةٍ أَمْ لاَ . يَعْنِى ( الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِى )
Tercemesi:
Bana Ebu Hayseme Züheyr b. Harb ve Muhammed b. el-Müsennâ –lafız İbnü’l-Müsennâ’ya ait olmak üzere-, onlara Abdurrahman –ki o İbn Mehdi’dir-, ona Süfyan, ona Kays b. Müslim, ona Târık b. Şihâb’ın rivâyet ettiğine göre Yahudiler Ömer’e: Siz bir âyet okuyorsunuz ki o bizim hakkımızda inmiş olsaydı şüphesiz biz o günü bayram yapardık, dediler. Ömer: Şüphesiz ben o âyetin indirildiği yeri, indirildiği günü ve indirildiği zaman Rasûlullah’ın (sav) nerede olduğunu çok iyi biliyorum. Bu âyet Rasûlullah (sav) Arafat’ta vakfede iken Arafat tepesinde nâzil oldu. Süfyan dedi ki: Ben, o günün Cuma günü olup olmadığı hususunda şüphe ediyorum, kast ettiği âyet-i kerime de: “Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım” (Mâide, 5/3) âyetidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tefsîr 7525, /1229
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Abdullah Tarık b. Şihâb el-Becelî (Tarık b. Şihâb b. Abduşems b. Seleme b. Hilâl b. Avf)
3. Ebu Amr Kays b. Müslim el-Cedelî (Kays b. Müslim)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Bayram, bayramın kutlanması
Hac, Arafat
Kur'an, son inen ayet
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
حدثنا أبو بكر قال حدثنا وكيع عن موسى بن عبيدة عن أخيه عن علي قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم أكبر دعائي ودعاء الأنبياء قبلي بعرفة لا إله إلا الله وحده لا شريك له له الملك وله الحمد وهو على كل شيء قدير اللهم اجعل في قلبي نورا وفي سمعي نورا وفي بصري نورا اللهم اشرح لي صدري ويسر لي أمري وأعوذ بك من وسواس الصدر وشتات الأمر وفتنة القبر اللهم إني أعوذ بك من شر ما يلج في الليل ومن شر ما يلج في النهار وشر ما تهب به الرياح
Öneri Formu
Hadis Id, No:
96112, MŞ15135
Hadis:
حدثنا أبو بكر قال حدثنا وكيع عن موسى بن عبيدة عن أخيه عن علي قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم أكبر دعائي ودعاء الأنبياء قبلي بعرفة لا إله إلا الله وحده لا شريك له له الملك وله الحمد وهو على كل شيء قدير اللهم اجعل في قلبي نورا وفي سمعي نورا وفي بصري نورا اللهم اشرح لي صدري ويسر لي أمري وأعوذ بك من وسواس الصدر وشتات الأمر وفتنة القبر اللهم إني أعوذ بك من شر ما يلج في الليل ومن شر ما يلج في النهار وشر ما تهب به الرياح
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Hac, Arafat
Hz. Peygamber, duaları
Peygamberler, önceki peygamberler
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ عَرَفَةُ كُلُّهَا مَوْقِفٌ وَارْتَفِعُوا عَنْ بَطْنِ عُرَنَةَ وَالْمُزْدَلِفَةُ كُلُّهَا مَوْقِفٌ وَارْتَفِعُوا عَنْ بَطْنِ مُحَسِّرٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36092, MU000876
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ عَرَفَةُ كُلُّهَا مَوْقِفٌ وَارْتَفِعُوا عَنْ بَطْنِ عُرَنَةَ وَالْمُزْدَلِفَةُ كُلُّهَا مَوْقِفٌ وَارْتَفِعُوا عَنْ بَطْنِ مُحَسِّرٍ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik’in rivayet ettiğine göre kendisine Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğu haberi ulaşmıştır: “Arafat’ın her tarafı vakfe yapılacak yerdir. Fakat Urene vadisinin iç tarafının yukarısında durunuz. Müzdelife’nin tamamı vakfe yapılacak yerdir. Ama Muhassir’in iç tarafının yukarısında durunuz.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 876, 1/141
Senetler:
()
Konular:
Hac, Arafat
Hac, Müzdelifede vakfe ve telbiye
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ اعْلَمُوا أَنَّ عَرَفَةَ كُلَّهَا مَوْقِفٌ إِلاَّ بَطْنَ عُرَنَةَ وَأَنَّ الْمُزْدَلِفَةَ كُلَّهَا مَوْقِفٌ إِلاَّ بَطْنَ مُحَسِّرٍ . قَالَ مَالِكٌ قَالَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى فَلاَ رَفَثَ وَلاَ فُسُوقَ وَلاَ جِدَالَ فِى الْحَجِّ قَالَ فَالرَّفَثُ إِصَابَةُ النِّسَاءِ وَاللَّهُ أَعْلَمُ قَالَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ الصِّيَامِ الرَّفَثُ إِلَى نِسَائِكُمْ قَالَ وَالْفُسُوقُ الذَّبْحُ لِلأَنْصَابِ وَاللَّهُ أَعْلَمُ قَالَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَوْ فِسْقًا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللَّهِ بِهِ. قَالَ وَالْجِدَالُ فِى الْحَجِّ أَنَّ قُرَيْشًا كَانَتْ تَقِفُ عِنْدَ الْمَشْعَرِ الْحَرَامِ بِالْمُزْدَلِفَةِ بِقُزَحَ وَكَانَتِ الْعَرَبُ وَغَيْرُهُمْ يَقِفُونَ بِعَرَفَةَ فَكَانُوا يَتَجَادَلُونَ يَقُولُ هَؤُلاَءِ نَحْنُ أَصْوَبُ وَيَقُولُ هَؤُلاَءِ نَحْنُ أَصْوَبُ فَقَالَ اللَّهُ تَعَالَى وَ لِكُلِّ أُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنْسَكًا هُمْ نَاسِكُوهُ فَلاَ يُنَازِعُنَّكَ فِى الأَمْرِ وَادْعُ إِلَى رَبِّكَ إِنَّكَ لَعَلَى هُدًى مُسْتَقِيمٍ فَهَذَا الْجِدَالُ فِيمَا نُرَى وَاللَّهُ أَعْلَمُ وَقَدْ سَمِعْتُ ذَلِكَ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ .
وقوف الرجل و هو غير طاهرٍ ووقوفه على دابته سئل مالك هل يقف الرجل بعرفة أو بالمزدلفة أو يرمي الجمار أو يسعى بين الصفا والمروة و هو غير طاهر فقال كل أمر تصنعه الحائض من أمر الحج فالرجل يصنعه و هو غير طاهر ثم لا يكون عليه شئ فى ذلك و الفضل أن يكون الرجل فى ذلك كله طاهراً و لا ينبغي له أن يتعمد ذلك و سئل مالك عن الوقوف بعرفة للراكب أينزل أم يقف راكباً فقال بل يقف راكباً إلا أن يكون به أو بدابته علة فالله أعذر بالعذر.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36093, MU000877
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ اعْلَمُوا أَنَّ عَرَفَةَ كُلَّهَا مَوْقِفٌ إِلاَّ بَطْنَ عُرَنَةَ وَأَنَّ الْمُزْدَلِفَةَ كُلَّهَا مَوْقِفٌ إِلاَّ بَطْنَ مُحَسِّرٍ . قَالَ مَالِكٌ قَالَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى فَلاَ رَفَثَ وَلاَ فُسُوقَ وَلاَ جِدَالَ فِى الْحَجِّ قَالَ فَالرَّفَثُ إِصَابَةُ النِّسَاءِ وَاللَّهُ أَعْلَمُ قَالَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ الصِّيَامِ الرَّفَثُ إِلَى نِسَائِكُمْ قَالَ وَالْفُسُوقُ الذَّبْحُ لِلأَنْصَابِ وَاللَّهُ أَعْلَمُ قَالَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَوْ فِسْقًا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللَّهِ بِهِ. قَالَ وَالْجِدَالُ فِى الْحَجِّ أَنَّ قُرَيْشًا كَانَتْ تَقِفُ عِنْدَ الْمَشْعَرِ الْحَرَامِ بِالْمُزْدَلِفَةِ بِقُزَحَ وَكَانَتِ الْعَرَبُ وَغَيْرُهُمْ يَقِفُونَ بِعَرَفَةَ فَكَانُوا يَتَجَادَلُونَ يَقُولُ هَؤُلاَءِ نَحْنُ أَصْوَبُ وَيَقُولُ هَؤُلاَءِ نَحْنُ أَصْوَبُ فَقَالَ اللَّهُ تَعَالَى وَ لِكُلِّ أُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنْسَكًا هُمْ نَاسِكُوهُ فَلاَ يُنَازِعُنَّكَ فِى الأَمْرِ وَادْعُ إِلَى رَبِّكَ إِنَّكَ لَعَلَى هُدًى مُسْتَقِيمٍ فَهَذَا الْجِدَالُ فِيمَا نُرَى وَاللَّهُ أَعْلَمُ وَقَدْ سَمِعْتُ ذَلِكَ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ .
وقوف الرجل و هو غير طاهرٍ ووقوفه على دابته سئل مالك هل يقف الرجل بعرفة أو بالمزدلفة أو يرمي الجمار أو يسعى بين الصفا والمروة و هو غير طاهر فقال كل أمر تصنعه الحائض من أمر الحج فالرجل يصنعه و هو غير طاهر ثم لا يكون عليه شئ فى ذلك و الفضل أن يكون الرجل فى ذلك كله طاهراً و لا ينبغي له أن يتعمد ذلك و سئل مالك عن الوقوف بعرفة للراكب أينزل أم يقف راكباً فقال بل يقف راكباً إلا أن يكون به أو بدابته علة فالله أعذر بالعذر.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve’nin rivayet ettiğine göre Abdullah b. ez-Zübeyr şöyle derdi: Bilin ki, Urene vadisinin iç tarafı dışında Arafat’ın her yeri vakfe edilecek yerdir. Muhassir vadisinin iç tarafı dışında Müzdelife’nin tamamı vakfe yapılacak yerdir.
Mâlik dedi ki: Şanı mübarek ve yüce Allah: “Artık hacda refes (kadına yaklaşmak) de yoktur, günah işlemek, kavga etmek de yoktur” (Bakara, 2/197) buyurmaktadır.
(Mâlik) dedi ki: Refes kadınlara yaklaşmak demektir. Elbette Allah en iyi bilendir. Nitekim şanı yüce ve mübarek Allah: “Oruç gecesinde size refes (kadınlarınıza yaklaşmak) helâl kılındı” (Bakara, 2/187) buyurmaktadır. (Mâlik) dedi ki: Fusûk (günah işlemek), putlar için hayvan kesmektir. Allah elbette en iyi bilendir. Nitekim şanı mübarek ve yüce Allah: “Ve Allah’tan başkasının adına boğazlandığından dolayı fısk olanlar…” (En’âm, 6/145) buyurmaktadır.
(Mâlik) dedi ki: Hacda cidâl (kavga etmek) ise şu demektir: Kureyşliler Müzdelife’de Kuzah (tepesi) yakınında Meş’ar-i Haram’da vakfe yaparlardı. Araplar ve onların dışındakiler ise Arafat’ta vakfe yaparlardı. Bundan dolayı birbirleriyle tartışarak, şunlar: Biz daha doğruyuz derler, diğerleri ise hayır biz daha doğruyuz derlerdi. Şanı yüce Allah da: “Her ümmet için bir ibadet yolu tayin ettik ki ona göre ibadet etsinler, o halde bu hususta seninle asla çekişmesinler (cidâl etmesinler) ve sen Rabbine çağır, muhakkak sen hakka götüren dosdoğru yol üzeresin” (Hac, 22/67) buyurmaktadır. İşte bizim kanaatimize göre (Bakara, 2/197’de sözü edilen) cidâl’in (kavga etmenin) manası budur. Allah elbette en iyi bilendir. Hem ben bu açıklamayı ilim ehlinden dinlemişimdir.
Bir kimsenin taharetsiz olarak vakfe yapması ve bineği üzerinde vakfe yapması ile ilgili olarak Mâlik’e: Bir adam taharetsiz olduğu halde Arafat’ta ya da Müzdelife’de vakfe yapsa yahut cemrelere taş atsa, ya da Safa ile Merve arasında sa’y yapsa (durumu ne olur), diye sorulunca, o şu cevabı verdi: Ay hali olan bir kadının hac işlerinden yaptığı her bir şeyi erkek de taharetsiz olarak yapabilir daha sonra da bundan dolayı ona bir şey düşmez. Ama fazilet, erkeğin bütün bu durumlarda taharetli olmasıdır. Bunu (taharetsiz olarak) kasten yapmaması gerekir.
Yine Mâlik’e, binek üzerinde olan, Arafat’ta vakfe yaparken bineğinden iner mi, yoksa bineği üstünde olduğu halde mi vakfe yapar, diye sorulması üzerine, o: Hayır, bineği üzerinde vakfe yapar. Kendisinin yahut da bineğinin bir rahatsızlığı olması hali müstesnâ. Çünkü yüce Allah mazeret sebebiyle herkesten daha çok mazur görür, mazereti kabul eder, demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 877, 1/141
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Bekir Abdullah b. Zübeyr el-Esedî (Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
2. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
Konular:
Fısk, Fasık, Allah'ın emrini açıktan ihlal etmek
Hac, Arafat
Hac, Müzdelifede vakfe ve telbiye
Tartışma