295 Kayıt Bulundu.
Bize Hennâd, ona Ebu Muâviye, ona Yahya b. Saîd el-Ensârî, ona Adiy b. Sâbit, ona da Berâ b. Âzib şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) yatsı namazında Tîn suresini okurdu. Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis hasen-sahîhtir.
Bize Muhammed b. Seleme, ona Husayf, ona Abdülaziz b. Cüreyc’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Biz Âişe’ye “Rasulullah (sav) vitir namazında hangi sureleri okurdu” diye sordum, şu cevabı verdi: Birinci rekâtta (سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الأَعْلَى) A‘lâ suresini, ikinci rekâtta (قُلْ يَا أَيُّهَا الْكَافِرُونَ) Kâfirûn suresini, üçüncü rekâtta (قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ) İhlâs suresi ile (الْمُعَوِّذَتَيْنِ) Felak ve Nas surelerini okurdu.
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahih li ğayrihidir.
Bize Abde b. Abdullah el-Huzâî el-Basrî, ona Zeyd b. Hubâb, ona Hüseyin b. Vâkid, ona Abdullah b. Büreyde, ona da babası (Büreyde b. Husayb) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), yatsı namazında Şems ve benzeri sureleri okurdu. Tirmizî der ki: Bu konuda Berâ b. Âzib ve Enes'ten de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa der ki: Büreyde hadisi, hasen bir hadistir. Nebî (sav)'den rivayet edildiğine göre o, yatsı namazında Tin suresini okumuştur. Osman b. Affân'dan rivayet edildiğine göre o, yatsı namazında Münafikûn ve benzeri olmak üzere mufassal surelerin orta uzunlukta olanlarından okurdu. Hz. Peygamber (sav)'in ashabından ve tâbiînden aktarıldığına göre onlar, bundan daha fazlasını ve daha azını okumuşlardır ki sanki bu husus, onlar nezdinde esnekti. Bu hususta Hz. Peygamber (sav)'den rivayet edilenlerin en güzeli, onun Şems ve Tin surelerini okuduğu ile alakalı hadislerdir.
Bize Kuteybe, ona Malik, ona Yahya b. Said, ona Adî b. Sabit, ona da Bera b. Âzib şöyle demiştir: Rasulullah (sav) ile birlikte yatsı namazını kılmıştım o namazda Tîn suresini okumuştu.
Bize İsmail b. Mesud, ona Yezid b. Zürey, ona Şube, ona Adî b. Sabit, ona da Bera b. Âzib şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir yolculukta, yatsı namazının ilk rekatında Tîn suresini okudu.
Bize Muhammed b. Cafer ve Behz, onlara Şu'be, ona Adiyy; (T) Behz der ki: bize Adiyy b. Sabit, ona da Berâ b. Âzib şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) bir seferde yatsı namazını kıldırdı ve iki rekatın birinde Tîn Suresi'ni okudu.
Bize Haccâc b. Minhâl, ona Şu'be, ona Adiy, ona da Berâ (ra) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) bir yolculukta, yatsı namazının iki rekatından birinde "Ve't-tîni ve'z-zeytûn" (Tin) suresini okudu." (Tin Suresinde geçen) " ( تَقْوِيمٍ ) Takvîm" yaratma demektir. Kuteybe der ki: Bize Hammâd, ona Yahya b. Atîk, ona da Hasan şöyle demiştir: Sadece Kur'an'ın başına besmele yaz ve iki sure arasına sadece bir çizgi çek. Mücahid der ki: "(نَادِيَهُ) Nadiyeh" onun aşiret ve akrabası, "(الزَّبَانِيَةَ) Zebâniyeh" de melekler demektir. Ma'mer der ki: "(الرُّجْعَى) er-rucâ" merci dönülecek yer, "(لَنَسْفَعَنْ)le-nesfean" biz mutlaka yakalayacağız, kesinlikle tutacağız demek olup sondaki nun harfi nun-u hafîfe yani şeddesiz sakin nundur. "سَفَعْتُ بِيَدِهِ sefeat bi-yedihi" elinden tuttu demektir.
Bize Yezîd ve İbn Nümeyr, onlara Yahya, ona Adiy b. Sabit, ona Berâ b. Âzib; (T) Yezîd der ki: bana Adiy b. Sabit, ona da Berâ b. Âzib şöyle haber vermiştir: Berâ b. Âzib, Hz. Peygamber'in (sav) arkasında yatsı namazını kıldığını ve namazda Tîn Suresi'ni okuduğunu haber vermiştir. İbn Nümeyr “işâe'l-âhira” ifadesini kullanmıştır.
Bize Vekî, ona Mis'ar ve Muhammed b. Ubeyd, ona Mis'ar, ona Adiy b. Sabit, ona da Berâ şöyle demiştir: Ben Hz. Peygamber'i (sav) yatsı namazında -Muhammed der ki- Tin Suresini okurken dinledim.
Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona da İsmail b. Ümeyye şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Tîn Suresi'ni okuduğunda "Allah, hükmedenlerin en iyisi değil midir?" (Tîn, 8) ayetine geldiği zaman "evet öyledir" derdi. "Peki, bütün bunları yapan Allah’ın, ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?" (Kıyâme, 40) ayetini okuduğunda "evet yeter" derdi. "Bu Kur’an’a da inanmazlarsa, artık bundan sonra hangi söze inanacaklar acaba?" (Mürselât, 50) ayetini okuduğunda "ve indirdiği şeye" ya da " Allah'a ve onun indirdiğine iman ettim" derdi.