224 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Tahir ve Harmele b. Yahya, o ikisine İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) 'hastalıkta bulaşıcılık kudreti yoktur. Safer ayında uğursuzluk yoktur. Baykuş ötüşünde uğursuzluk yoktur' buyurduğunda bir bedevî ' ey Allah'ın Rasulü, benim develerimin durumu ne olacak o zaman? Çölde bir geyik misali atik, ama yanlarına bir uyuz deve gelip aralarına katıldığında hepsi uyuz oluyor' dedi. Peygamber (sav) 'Peki ilk deveye bu hastalığı kim bulaştırdı?' cevabını verdi."
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Abdülvehhab, ona Yahya, ona Amre, ona da Âişe (r.anhâ) şöyle rivayet etmiştir: "(Mute Savaşı'nda) Zeyd b. Hârise, Cafer (b. Ebu Talib) ve Abdullah b. Ravâha'nın şehit oldukları haberi gelince, Hz. Peygamber (sav) oturdu. Hüznü yüzünden okunuyordu. Bu esnada ben de kapı deliğinden bakıyordum. Derken yanına bir adam geldi ve Cafer'ın ailesinin (çokça) ağladıklarını haber verdi. Hz. Peygamber (sav), adamdan kadınları ağlamaktan men etmesini istedi. Adam gitti ve ikinci kez geri geldi. Kadınlar onu dinlememişlerdi. Hz. Peygamber (sav) tekrar 'Onları ağlamaktan men et!' buyurdu. Adam üçüncü kez geldi ve 'Ya Rasulallah! Vallahi kadınlar bize baskın geldiler' dedi. Hz. Peygamber (sav) adama 'Onların ağzına toprak saç!' buyurdu. Bunun üzerine Âişe adama 'Allah burnunu yere sürtsün! Rasulullah'ın (sav) senden istediği şeyi bir türlü yapamadın. Rasulullah'ı da (sav) sıkıntısından kurtaramadın' diyerek kızdı."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Havşeb, ona Abdülvehhab, ona Yahya b. Said, ona da Amre, Âişe'nin (r.anhâ) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "(Mute Savaşı'nda) Zeyd b. Hârise, Cafer (b. Ebu Talib) ve Abdullah b. Ravâha'nın şehit olduğu haberi gelince, Hz. Peygamber (sav) oturdu. Hüznü yüzünden okunuyordu. Bu esnada ben de kapı deliğinden olanları görüyordum. Hz. Peygamber'in (sav) yanına bir adam geldi ve Cafer'in ailesinin (çokça) ağladığından bahsetti. Hz. Peygamber (sav) adamdan kadınları ağlamaktan men etmesini istedi. Adam gitti, sonra geri geldi ve onları men ettiğini ancak kadınların kendisini dinlemediğini söyledi. Hz. Peygamber (sav) adamdan ikinci kez onları men etmesini istedi. Adam gitti ve tekrar gelip 'Vallahi, kadınlar bana (veya bize) -bu tereddüt Muhammed b. Abdullah b. Havşeb'den kaynaklanmaktadır- baskın çıktılar!' dedi. Hz. Peygamber (sav) adama 'Onların ağzına toprak saç!' buyurdu. Bunun üzerine Âişe adama 'Allah, burnunu yere sürtsün! Bir işi beceremedin. Rasulullah'ı da (sav) sıkıntısından kurtarıp rahatlatmadın' dedi."
Bize Muhammed b. Münkedir, ona da Ümeyye bt. Rukayka şöyle rivayet etmiştir: "Müslüman olmak üzere biat edecek bir grup kadınla birlikte Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldim. Kadınlar, 'Ey Allah'ın Rasulü! Allah'a hiçbir ortak koşmayacağımıza, hırsızlık yapmayacağımıza, zina etmeyeceğimize, çocuklarımızı öldürmeyeceğimize, zina iftirasında bulunmayacağımıza ve uygun işlerde senin emirlerini çiğnemeyeceğimize dair sana söz veriyoruz' dediler. Rasulullah (sav), 'Gücünüzün yettiği, takat getirebildiğiniz konularda' buyurdu. Kadınlar 'Allah ve Rasulü, bize kendimizden daha merhametli! Ey Allah'ın Rasulü! Gel, sana biat edelim' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Ben kadınlarla tokalaşmam. Benim yüz kadına söylediğim söz, bir kadına söylediğim söz gibidir' buyurdu."