261 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Asım, ona Husayn b. Abdurrahman, ona Ömer b. Kays, ona da Muhammed b. Eş'as, Hz. Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: 'Ben Allah Elçisi'nin (sav) yanında iken Yahudi bir adam yanına girmek için izin istedi. Rasulullah (sav) onu kabul etti. Adam: 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' dedi. Nebi (sav) de: 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' karşılığını verdi. Hz. Âişe şöyle demiştir: 'Bu durum karşısında ben tam bir söz söylemeye niyetlenmiştim ki, içeriye ikinci bir (Yahudi) adam daha girdi girdi ve aynı sözü söyledi. Peygamber (sav) yine, 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' buyurdu. Hz. Âişe sözüne devamla, 'Sonra bir üçüncüsü girip, 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' deyince ben de: 'Bilakis ölüm de, Allah'ın gazabı da sizin üzerinize olsun. Maymunların ve domuzların kardeşleri sizi! Siz Rasulullah'ı (sav) Allah'ın O'nu selamlamadığı bir şekilde mi selamlıyorsunuz?' dedim. Hz. Âişe sözünü şöyle sürdürdü: 'Hz. Peygamber (sav) bana baktı ve: "Yavaş ol! Şüphesiz Allah (cc) çirkin işi ve kötü sözü sevmez. Onlar bir söz söyledi; biz de onlara sözlerini (aynen) iade ettik. Bu bize bir zarar vermez ama (bizim sözümüz) onları kıyamet gününe kadar takip eder. Şüphesiz onlar, Allah'ın bize doğru olanı gösterip onları yanılttığı cuma günü, Allah'ın bizi doğruya yöneltip onları saptırdığı kıble ve imamın arkasında 'âmîn' dememiz hususlarında bizi kıskandıkları kadar başka hiçbir şeyi kıskanmazlar." buyurdu.'
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Selem b. Abdurrahman, o ikisine Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "İmam amin dediğinde siz de amin deyiniz. Kimin amin demesi meleklerin amin demesine denk gelirse daha önce işlemiş olduğu günahları affedilir." İbn Şihâb şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) (imam olduğu halde) "amin" derdi.
Açıklama: Rivayet, İbn Hacer'e göre muallak olmayıp mürsel bir hadistir (Fethü'l-bari, Darü'l-Marife, II, 265).
Bize Yahya b. Yahya, ona Mâlik (b. Enes), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "İmam (namazda) âmin dediğinde siz de âmin deyiniz. Kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk düşerse, işlemiş olduğu günahları affedilir." [İbn Şihab (namazda) Hz. Peygamber'in (de) 'âmin' dediğini nakletmiştir.]
Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Ebu Yunus, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Namazda biriniz âmin dediğinde, melekler de semada âmin derler. Bu iki âmin birbirine denk geldiğinde, (âmin diyen) kulun geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Selem b. Abdurrahman, o ikisine Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "İmam amin dediğinde siz de amin deyiniz. Kimin amin demesi meleklerin amin demesine denk gelirse daha önce işlemiş olduğu günahları affedilir." İbn Şihâb şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) "amin" derdi.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Hişam b. Ammâr, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Said b. el-Müseyyeb, onun Ebu Hureyre’den rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Okuyucu (imam) âmin dediği zaman siz de âmin deyiniz. Şüphesiz melekler de âmin der. Bu sebeple kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk gelirse ona geçmiş günahlarının bir kısmı bağışlanır."
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Selem b. Abdurrahman, o ikisine Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "İmam amin dediğinde siz de amin deyiniz. Kimin amin demesi meleklerin amin demesine denk gelirse daha önce işlemiş olduğu günahları affedilir." İbn Şihâb şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) "amin" derdi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Amr arasında inkita vardır.