207 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Amr en-Nakıd, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Hişam b. Huceyr, ona Tâvus, ona da İbn Abbas şunu söyledi: "Muaviye bana 'haberin var mı, ben Merve'de Rasullulah'ın (sav) saçını makasla kısalttım' dedi. Ben de ona 'Bence bu (hatıran, Hz. Peygamber'in sünnetini ihmal ettiğin için) senin lehine değil, aksine aleyhine bir delildir' diye cevap verdim."
Bize Muhammed b. Hatim, ona Yahya b. Said, ona İbn Cüreyc, ona Hasen b. Müslim, ona Tâvus, ona İbn Abbas, ona da Muaviye b. Ebu Süfyan şöyle rivayet etti: "Ben, Rasulullah'ın (sav) saçını Merve'deyken makasla kısalttım. Yahut Rasulullah (sav) Merve'deyken saçının makasla kısaltıldığını gördüm."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr, o ikisine İbn Uyeyne, ona Zührî, ona İsa b. Talha, ona da Abdullah b. Amr şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'e (sav) bir adam gelerek 'kurbanımı kesmeden tıraş oldum' dedi. Allah Rasulü 'şimdi kes bir sakıncası yoktur' buyurdu. (Bir diğeri) gelerek 'şeytan taşlamadan kurbanımı kestim' dedi. Allah Rasulü '(şimdi) şeytan taşla, zararı yok' buyurdu."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Kuhzâz, ona Ali b. Abdullah b. Mübarek, ona Muhammed b. Ebu Hafsa, ona ez-Zührî, ona İsa b. Talha, ona da Abdullah b. Amr b. As şöyle demiştir: "Rasulullah'tan (sav) dinledim, kendisi bayram günü cemrede vakfede iken yanına bir adam geldi ve 'ey Allah'ın Rasulü, Ben, şeytan taşlamadan tıraş oldum' dedi. Rasulullah (sav) '(şimdi) taşla, zararı yok' buyurdu. Bir başkası gelerek 'ben şeytan taşlamadan kurbanı kestim' dedi. Rasulullah (sav) '(şimdi) taşla, zararı yok' buyurdu. Bir başkası daha gelerek 'ben, şeytan taşlamadan, beyt-i şerife giderek ifaza tavafını yaptım' dedi. Rasulullah (sav) '(şimdi) taşla, zararı yok' buyurdu. Hâsılı o gün kendisine ne sorulduysa '(şimdi) yapın, zararı yok' buyurduğunu gördüm."
Bize Müsedded, ona Hammâd, ona Eyyub, ona Mücâhid, ona İbn Ebu Leylâ, ona da Ka‘b b. Ucre şöyle demiştir: "Hz. Ali, Hudeybiye zamanında Nebi’nin (sav) yanına geldi. O sırada ben bir tencerenin altında ateş yakmakla meşguldüm. Bitler de başımdan (etrafa) saçılıyordu. Allah Rasulü (sav) 'Bu bitlerin seni rahatsız ediyor mu?' buyurdu. Ben de 'ediyor' dedim. Bunun üzerine 'Saçlarını tıraş et, sonra ya üç gün oruç tut, yahut altı fakire yemek yedir ya da bir kurban kes' buyurdu." [Eyyub der ki: Bunların hangisini söyleyerek başladığını bilmiyorum.]
Bize Muhammed b. Yahya b. Abdullah, ona Abdürrezzak, Mamer, ona İbn Tâvus, ona babası (Tâvus b. Keysân), ona İbn Abbas, ona da Muaviye şöyle demiştir: "Merve'de (sa'y yaptıktan sonra) bir bedevi makasıyla Rasulullah'ın (sav) saçını kısaltmıştım."
Bize Muhammed b. Mansur, ona Hasan b. Musa, ona Hammad b. Seleme, ona Kays b. Sa'd, ona Ata, ona da Muaviye şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), Zilhicce'nin on günü içinde Kâbe'de tavafını ve Safa ile Merve arasında sa'yını yaptıktan sonra, ben yanımda bulunan bir makas ile saç uçlarından biraz aldım."
Bize Süleyman b. Harb, ona Süleyman b. Muğîre, ona Sabit, ona da Enes şöyle demiştir: "Rasulullah'ı (sav) gördüm, bir berber saçını tıraş ediyordu. Sahabe etrafını sarmış, bir kılını bile yere düşürmek istemiyordu. Her bir kılı mutlaka bir adamın elindeydi"
Bize Abdussamed b. Abdülvâris, Ebân el-Attâr, ona Yahyâ b. Ebu Kesîr, ona Ebu Seleme’den, ona Muhammed b. Abdullah b. Zeyd şöyle rivayet etmiştir: "Babam (Abdullah b. Zeyd), kurban kesim yerinde, Kureyş’ten bir adam ile birlikte Hz. Peygamber'in (sav) kurbanlıkları taksimine şahit oldu. (Bu taksimatta) Hz. Peygamber'in (sav) kendisine de Kureyşli adama da bir pay düşmedi. Sonra Rasulullah (sav) elbisenin üzerinde başını tıraş ettirdi ve bu saçlarını ona (yanındaki kişiye) verdi. O da bu saçları bazı adamlara paylaştırdı. Daha sonra Rasulullah (sav) tırnaklarını kesti ve onları da yanındaki arkadaşına verdi. (Ravi) der ki: Kına ve ketem bitkisi ile boyalı bu saçlar, hâlâ bizim yanımızdadır."
Bize Ebu Davud et-Tayâlisî, Ebân el-Attâr, ona Yahyâ b. Ebu Kesîr, ona Ebu Seleme’den, ona Muhammed b. Abdullah b. Zeyd şöyle rivayet etmiştir: "Babam (Abdullah b. Zeyd), kurban kesim yerinde, Kureyş’ten bir adam ile birlikte Hz. Peygamber'in (sav) kurbanlıkları taksimine şahit oldu. (Bu taksimatta) Hz. Peygamber'in (sav) kendisine de Kureyşli adama da bir pay düşmedi. Sonra Rasulullah (sav) elbisenin üzerinde başını tıraş ettirdi ve bu saçlarını ona (yanındaki kişiye) verdi. O da bu saçları bazı adamlara paylaştırdı. Daha sonra Rasulullah (sav) tırnaklarını kesti ve onları da yanındaki arkadaşına verdi. (Ravi) der ki: Kına ve ketem bitkisi ile boyalı bu saçlar, hâlâ bizim yanımızdadır."