Giriş

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona da Umâre b. Abdurrahman b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: "Eş'as b. Kays, yemek yemekte olan Abdullah'ın yanına girdi. Abdullah hemen 'Ey Ebu Muhammed! Yemeğe buyur' dedi. Eş'as bu teklif üzerine 'Bugün aşûrâ günü değil mi?' diye sordu. Abdullah 'Aşûrâ gününün ne olduğunu biliyor musun?' dediğinde, Eş'as) 'Peki nedir?' dedi. Abdullah cevaben 'O, ramazan orucu farz olmadan önce Rasulullah'ın (sav) oruçlu geçirdiği bir gündü. Ramazan orucu farz olunca, aşûrâ orucu terk edildi' dedi." [Ebu Küreyb 'terk edildi' yerine 'Hz. Peygamber o orucu terk etti' ifadesini kullanmıştır.]


    Öneri Formu
7292 M002648 Müslim, Sıyâm, 122

Bize Hafs b. Ömer el-Havzî, ona Hemmam, ona da İshak, Enes'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî (sav), içlerinde Süleym oğullarından bazı kişilerin bulunduğu yetmiş kişilik bir grubu Âmir oğullarına gönderdi. Oraya yaklaştıklarında dayım, 'Ben önden gideyim. Eğer bana emân (güvence) verirlerse (dokunmazlarsa), Rasulullah'ın (sav) mesajını onlara tebliğ ederim. Aksi hâlde siz hemen yakınlarda olursunuz.' dedi ve oraya doğru gitti. Onlar da (dayıma) emân (güvence) verdiler. Dayım onlara Hz. Peygamber'in (sav) mesajını anlatırken, aralarından birine göz işareti yaptılar. O kişi gelip dayıma mızrağını sapladı ve onu yaraladı. Dayım, 'Allahu ekber (Allah en büyüktür), Kâbe'nin Rabbbine yemin ederim ki, ben kazandım.' dedi. Sonra hemen saldırıya geçtiler ve geri kalan tüm arkadaşlarını öldürdüler. Yalnızca topal bir adam vardı; dağa doğru tırmanarak kaçıp kurtuldu. -Hadisin râvisi Hemmâm, 'Zannedersem onunla birlikte başka bir kişi daha kurtulmuştu.' dedi.- (Sonra) Cebrâîl (as), Nebi'ye (sav) gelip onların Rablerine kavuştuğunu, Allah'ın onlardan, onların da Allah'tan razı olduklarını haber verdi. Bizler, 'Kabilemize haber verin; biz Rabbimize kavuştuk. O bizden razı oldu; biz de ondan razı olduk' ayetini okurduk. Sonra bu ayet neshedildi. Rasulullah (sav), kırk sabah (boyunca) onlara; Ri'l'e, Zekvân'a, Lihyân oğullarına ve Allahâ ve rasulüne isyan eden Usayye oğullarına beddua etti."


    Öneri Formu
28519 B002801 Buhari, Cihad, 9

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona da Umâre b. Abdurrahman b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: "Eş'as b. Kays, yemek yemekte olan Abdullah'ın yanına girdi. Abdullah hemen 'Ey Ebu Muhammed! Yemeğe buyur' dedi. Eş'as bu teklif üzerine 'Bugün aşûrâ günü değil mi?' diye sordu. Abdullah 'Aşûrâ gününün ne olduğunu biliyor musun?' dediğinde, Eş'as) 'Peki nedir?' dedi. Abdullah cevaben 'O, ramazan orucu farz olmadan önce Rasulullah'ın (sav) oruçlu geçirdiği bir gündü. Ramazan orucu farz olunca, aşûrâ orucu terk edildi' dedi." [Ebu Küreyb 'terk edildi' yerine 'Hz. Peygamber o orucu terk etti' ifadesini kullanmıştır.]


    Öneri Formu
288673 M002648-2 Müslim, Sıyâm, 122

Bize İsmail b. Abdullah, ona Malik, ona da İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, Enes b. Mâlik'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav)30 sabah boyunca, Bi'r-i Maûne'deki insanları (kurraları) öldürenlere; Ri'l, Zekvân ve Allah'a ile Rasülüne isyan eden Usayye kabilelerine, beddua etti. Enes şöyle demiştir: "Bi'r-i Maûne'de öldürülenler hakkında Kur'an (ayeti) indirildi. Biz, onu daha sonra nesh edilinceye kadar okurduk. Ayet şöyleydi: 'Kabilemize haber verin; biz Rabbimize kavuştuk. O bizden razı oldu; biz de ondan razı olduk'."


    Öneri Formu
28577 B002814 Buhari, Cihad, 19

Bize Kuteybe, ona Bekir b. Mudar, ona Amr b. Hâris, ona Bükeyr b. Abdullah, ona Seleme b. Ekvâ'ın azatlısı olan Yezîd, ona da Seleme şöyle rivayet etmiştir: "(Oruç tutmaya güç yetiremeyen kimseler, bir yoksulu doyuracak fidye verirler) (Bakara, 2/184) ayeti nazil olduğunda, oruç tutmayıp fidye vermek isteyenler, sonraki ayet inip de bir öncekinin hükmünü ortadan kaldırıncaya kadar, böyle yaptılar." [(Buhârî), Bükeyr'in (hocası) Yezîd'den önce vefat ettiğini belirtmiştir.]


    Öneri Formu
31423 B004507 Buhari, Tefsir, (Bakara), 26


    Öneri Formu
26458 B002759 Buhari, Vesâyâ, 18