Giriş

Bize Amr b. Ali ve Muhammed b. Müsenna, onlara Yahya b. Said (el-Kattân), ona Yahya b. Said (el-Ensârî), ona Ubeydullah b. Zehr, ona Abdullah b. Malik, ona da Ukbe b. Amir şöyle demiştir: Kendisi, Hz. Peygamber'e (sav) yalın ayak yürüyerek ve başı açık bir halde (hacca) gitmeye adak adayan kız kardeşinin durumunu sordu. Hz. Peygamber (sav) de şöyle buyurdu: "Ona emrediniz, başını örtsün, (bir bineğe) binsin ve üç gün de oruç tutsun.


Açıklama: Rivayet munkatıdır. Ubeydullah b. Zahr ile Abdullah b. Malik arasında inkita' vardır.

    Öneri Formu
277017 N003846-2 Nesai, Eymân ve Nuzûr, 33

Bize Ebu Musa Muhammed b. Müsenna, ona Halid b. Haris, ona Humeyd, ona Sabit, ona da Enes (b. Malik) (ra) şöyle nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav), iki oğluna yaslanarak yürümeye çalışan yaşlı bir adamla karşılaştı ve "Bu adama ne oldu?" diye sordu. “Ey Allah'ın Rasulü, o ‘Yürüyeceğim’ diye adakta bulundu” dediler. Hz. Peygamber (sav) "Allah'ın bu adamın kendine azap etmesine ihtiyacı yoktur" buyurdu. Enes (ra) “[Hz. Peygamber (sav)] o adama bineğe binmesini emretti” dedi. Bize Muhammed b. Müsenna, ona İbn Ebu Adi, ona Humeyd, ona da Enes [b. Malik (ra)] Hz. Peygamber'in bir adamı gördüğünü söylemiş ve hadisin benzerini zikretmiştir.


    Öneri Formu
19990 T001537 Tirmizi, Nüzur ve Eyman, 10

Bana Malik, Yahya b. Said'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Kendimi yürümeye adamıştım. Aniden bir ağrı hissettim. Hemen bir bineğe bindim, Mekke'ye kadar geldim. Atâ b. Ebu Rabah'a ve diğerlerine danıştım, dediler ki: "(Kabe'ye) bir kurban göndermen gereklidir." Medine'ye geldiğimde, bu durumu bir de buradaki alimlere sordum. Ağrıdan dolayı yürüyemediğim yerden itibaren tekrar yürümemi söylediler. Ben de (oradan itibaren tekrar) yürüdüm. Yahya dedi ki: Malik’den şöyle duydum: "Beytullah'a kadar yürümeyi kendime adadım" diyen bir kimse için de durum bize (Medineli'lere) göre (yukarıda) geçtiği gibidir. Şayet o yürüyemezse bir bineğe biner. Sonra da döner, yürümekten aciz kaldığı kaldığı yerden itibaren yürür. Şayet o yürüyemezse bir bineğe biner. Kurbanlık olarak da Kabe'ye bir deve veya sığır, bunları da bulamazsa bir koyun gönderir. Malik’e; bir kimseye "Seni Beytullah'a götüreceğim (taşıyacağım)!" diyen bir adamın durumu soruldu. O da şöyle cevap verdi: Bunu söyleyen adam eğer onu omuzunda taşımayı ve bununla da kendine eziyet çektirmeyi ve nefsini yormaya (terbiye etmeye) niyet etmişse, o adamı Kabe'ye götürmesi gerekmez. Kendisi yürüyerek gitsin ve bir de kurban kessin. Eğer, bunu (seni Beytullah'a götüreceğim) derken aklından hiçbir şey geçirmemişse, o zaman bir bineğe binip haccını yapsın, hacca giderken de söz verdiği adamla beraber gitsin. Böylece o adama, "Seni Beytullah'a götüreceğim (taşıyacağım) " sözünü yerine getirmiş olur. Şayet adam kendisiyle hacca gelmek istemezse bu durumda ona bir şey (kefaret) gerekmez, o borcunu ödemiştir. Yahya dedi ki: Malik'e "Kardeşiyle, babasıyla şöyle/şöyle konuşmayacağına dair vaatte bulunan, konuşursa da kendisini Beytullah'a kadar yürümeye adayan kimsenin yapamayacağı belli olan bu adağı hakkında soruldu. Bu şahıs bu adağını her sene yenilese, ömür boyu yerine getiremeyeceği adaklar adamış olur. Bu durumdaki bir adamın adaklarından birini yerine getirmesi veya belirli bir adağını yerine getirmesi yeterli midir?" diye de eklendi. Malik şöyle cevap verdi: Adamış olduğunu yerine getirmesinin gerekliliğinden başka bir şey bilmiyorum. Bu şahıs zaman içinde yürüyebildiği kadar yürür, geri kalanı için de gücünün yettiği kadar hayır işleyerek Allah'ın rızasını kazanmaya çalışır. Kabe'ye yürüyerek gitme babı. Yahya, Malik’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Benim ilim adamlarından duyduğum en güzel söz, Beytullah'a kadar yürümeye yemin eden kadın veya erkek, yeminlerini bozarlarsa ne olur sorusuna verilen şu cevaptır: Eğer yemin eden, Beytullah'a kadar yürüyüşünü umre yaparken yerine getirmişse bu takdirde Safa ile Merve arasında sa'yini (yürüyüşünü) yapar ve oradan ayrılır. Şayet yürüyerek hacca gitmeyi adamışsa bu durumda Mekke'ye kadar yürür, hac ibadeti tamamen sona erdikten sonra oradan ayrılır. Ziyaret tavafını yapıncaya kadar yürümeye devam eder. Beytullah'a kadar yürümek sadece hac ve umre esnasında mümkündür."


    Öneri Formu
36561 MU001017 Muvatta, en-Nuzûr ve'l-Eymân, 2

Bize Cafer b. Avn, ona Yahya b. Said (el-Ensârî), ona Ubeydullah b. Zahr, ona Ebu Said (Yahya b. Said) er-Ruaynî, ona Abdullah b. Malik, ona da Ukbe b. Amir el-Cühenî şöyle demiştir: Kız kardeşim kendisini Allah rızası için yaya olarak ve başı açık bir halde hacca gitmeye adamıştı. Ben de bunu Hz. Peygamber'e (sav) söyledim. O (sav) şöyle buyurdu: "Kız kardeşine söyle de başını örtsün, bir bineğe binsin ve üç gün oruç tutsun."


    Öneri Formu
43745 DM002379 Darimi, Nüzur ve Eyman, 2


    Öneri Formu
93471 MA008543 Musannef-i Abdurrezzak, IV, 480

Bize Said b. Mansur, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona amr b. Ebu Amr, ona (Abdurrahman b. Hürmüz) el-A'rec, ona da Ebu Hureyre (ed-Devsî) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) iki oğlunun arasında onlara dayanarak ilerleyen bir ihtiyara rastladı ve: "Bu ihtiyara ne oldu" diye sordu. Oğulları da: " (Kabe'ye) Yürümeye adak adadı" dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bir bineğe bin. Zira Allah senden ve adadığından zengindir."


    Öneri Formu
43747 DM002381 Darimi, Nüzur ve Eyman, 2

Bize Ebu Nuaym (Fadl b. Dükeyn), ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb (b. Keysan es-Sahtiyânî), ona Ebu Kilabe (Abdullah b. Zeyd), ona Ebu Mühelleb (Muaviye b. Amr), ona da İmran b. Husayn şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a isyan konusunda yapılan adak ile insanın sahip olmadığını şeyler hususunda yapılan adak yerine getirilmez."


    Öneri Formu
43748 DM002382 Darimi, Nüzur ve Eyman, 3

Bize Halid b. Mahled, ona Malik (b. Enes), ona Talha b. Abdülmelik el-Eylî, ona Kasım b. Muhammed, ona da Aişe (bt. Ebu Bekir) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'a itaat hususunda bir adakta bulunursa, adadığını yerine getirsin. Kim de Allah'a isyan hususunda bir adakta bulunursa, adadığını yerine getirmesin."


    Öneri Formu
43749 DM002383 Darimi, Nüzur ve Eyman, 3

Bize Haccac b. Minhal, ona Hammad (b. Seleme), Habib (b. Muallim) el-Muallim, ona Atâ b. Ebu Rabah, ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Bir adam (Mekke'nin fethi sırasında): Ey Allah'ın Rasulü! (sav), Ben, Allah sana Mekke'nin fethini nasip ederse Beytü'l-Makdis'de (Allah için) iki rekat namaz kılmak için adakta bulundum, dedi. Hz. Peygamber de (sav) "Burada kıl" buyurdu. Adam sözünü üç defa tekrarladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Öyleyse sen bilirsin (burada kılmak istemiyorsan Beytü'l-Makdis'de kıl)" uyurdu.


    Öneri Formu
43750 DM002384 Darimi, Nüzur ve Eyman, 4

Bize Muhammed b. Yahya, ona İshak b. Muhammed el-Fervî, ona Abdullah b. Ömer, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Atâ (b. Ebu Rabah), ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) bir gün Mekke'de güneşin altında dikilen bir adama rastladı ve: "Buna ne oldu" dedi. Oradakiler: Bu adam oruç tutmaya, konuşmamaya, akşama kadar gölgelenmemeye ve ayakta durmaya adakta bulundu, dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Ona söyleyin; konuşsun, gölgelensin, otursun ve orucunu tamamlasın (açsın)" buyurdu. Bize Hüseyin b. Muhammed b. Şenebe el-Vâsıtî, ona Alâ b. Abdülcabbar, ona Vüheyb, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Allah en iyi bilendir.


    Öneri Formu
271088 İM002136-2 İbn Mâce, Kefaret, 21