Öneri Formu
Hadis Id, No:
28720, N003877
Hadis:
أَخْبَرَنِى إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَعْقُوبَ قَالَ حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الزُّبَيْرِ الْحَنْظَلِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبِى أَنَّ رَجُلاً حَدَّثَهُ أَنَّهُ سَأَلَ عِمْرَانَ بْنَ حُصَيْنٍ عَنْ رَجُلٍ نَذَرَ نَذْرًا لاَ يَشْهَدُ الصَّلاَةَ فِى مَسْجِدِ قَوْمِهِ فَقَالَ عِمْرَانُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « لاَ نَذْرَ فِى غَضَبٍ وَكَفَّارَتُهُ كَفَّارَةُ يَمِينٍ » .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Yakub, ona Müsedded (b. Müserhed), ona Abdülvaris (b. Said), ona Muhammed b. Zübeyr el-Hanzalî, ona da babası (Zübeyr et-Temîmî) şöyle demiştir: Bir adam kendisini kavminin (mahallesinin) mescidinde namaz kılmaya adamıştı. Bunun üzerine İmran (b. Husayn) şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Öfekli bir anda Alla'a adak adanmaz. (Eğer adanmışsa) bunun kefareti yemin kefareti (gibidir)."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Eymân ve'n-Nuzûr 41, /2340
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Racül (Racül)
3. Zübeyr et-Temimi (Zübeyr)
4. Muhammed b. Zübeyr el-Hanzali (Muhammed b. Zübeyr)
5. Ebu Ubeyde Abdulvâris b. Saîd el-Anberî (Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
7. Ebu İshak İbrahim b. Yakub es-Sa'dî (İbrahim b. Yakub b. İshak)
Konular:
Adak, Nezir, keffareti
Adak, Nezir, geçerliliği
Öfke, öfke kontrolü
Yemin, keffareti
عبد الرزاق عن ابن مجاهد عن أبيه عن أبي هريرة قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : لا نذر في معصية ، ولا فيما لا يملك ابن آدم.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
86377, MA015811
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن مجاهد عن أبيه عن أبي هريرة قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : لا نذر في معصية ، ولا فيما لا يملك ابن آدم.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, el-Eymân ve'n-Nuzûr 15811, 8/433
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. Abdulvehhab b. Mücahid el-Mahzumi (Abdulvehhab b. Mücahid b. Cebr)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
Adak, kişi malik olmadığını adaya bilir mi?
Adak, Nezir, geçerliliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
157170, BS019888
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَلِىٍّ الرُّوذْبَارِىُّ أَنْبَأَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا الْمُنْذِرُ بْنُ الْوَلِيدِ الْجَارُودِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بَكْرٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ الأَخْنَسِ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« لاَ نَذْرَ وَلاَ يَمِينَ فِيمَا لاَ يَمْلِكُ ابْنُ آدَمَ وَلاَ فِى مَعْصِيَةِ اللَّهِ وَلاَ فِى قَطِيعَةِ رَحِمِهِ وَمَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ فَرَأَى غَيْرَهَا خَيْرًا مِنْهَا فَلْيَدَعْهَا وَلْيَأْتِ الَّذِى هُوَ خَيْرٌ فَإِنَّ تَرْكَهَا كَفَّارَتُهَا ».وَرُوِىَ ذَلِكَ مِنْ وَجْهٍ آخَرَ أَضْعَفَ مِنْ هَذَا
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Eymân 19888, 20/77
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ubeydullah b. Ahnes en-Nehai (Ubeydullah b. Ahnes)
5. Abdullah b. Bekir el-Bahili (Abdullah b. Bekir b. Habib)
6. Münzir b. Velid el-Abdi (Münzir b. Velid b. Abdurrahman b. Habib)
7. Ebû Dâvûd es-Sicistânî (Süleyman b. el-Eş'as b. İshak es-Sicistâni)
8. Ebû Bekir Muhammed b. Dâse el-Basrî (Muhammed b. Bekir b. Muhammed b. Abdurrezzak b. Dâse)
9. Ebu Ali Hasan b. Muhammed et-Tûsî (Hüseyin b. Muhammed b. Muhammed b. Ali b. Hâtim)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
Adak, kişi malik olmadığını adaya bilir mi?
Adak, Nezir, geçerliliği
Yemin, Allah'a isyan konusunda
Yemin, hayırlı işler için yemini bozmak
Yemin, keffareti
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ النَّذْرِ وَقَالَ « إِنَّمَا يُسْتَخْرَجُ بِهِ مِنَ اللَّئِيمِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22689, İM002122
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ النَّذْرِ وَقَالَ « إِنَّمَا يُسْتَخْرَجُ بِهِ مِنَ اللَّئِيمِ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Veki' (b. Cerrah), ona Süfyan (b. Said es-Sevrî), ona Mansur (b. Mu'temir), ona Abdullah b. Mürre, ona da Abdullah b. Ömer şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) (bir konuşmasında) adak adamayı yasakladı ve: "Bununla ancak cimriden (bir mal) çıkarılır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Kefârât 15, /339
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Abdullah b. Mürre el-Hemdanî (Abdullah b. Mürre)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Adak, Nezir, adağın yasaklanması
Adak, Nezir, geçerliliği
Cimrilik, zemmedilişi
KTB, ADAK
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ الْمِصْرِىُّ أَبُو طَاهِرٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَنْبَأَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ نَذْرَ فِى مَعْصِيَةٍ وَكَفَّارَتُهُ كَفَّارَةُ يَمِينٍ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22692, İM002125
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ الْمِصْرِىُّ أَبُو طَاهِرٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَنْبَأَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ نَذْرَ فِى مَعْصِيَةٍ وَكَفَّارَتُهُ كَفَّارَةُ يَمِينٍ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Serh el-Mısrî, ona (Abdullah) b. Vehb, ona Yunus (b. Yezid), ona (Muhammed) b. Şihab, ona Ebu Seleme (b. Abdurrahman), ona da Aişe (bt. Ebu Bekir) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a isyan konusunda adak adanmaz. (Eğer adanmışsa) bunun kefareti yemin kefareti (gibidir).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Kefârât 16, /340
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
Adak, Nezir, adağın yasaklanması
Adak, Nezir, geçerliliği
KTB, ADAK
Yemin, keffareti
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22707, İM002136
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْفَرْوِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِرَجُلٍ بِمَكَّةَ وَهُوَ قَائِمٌ فِى الشَّمْسِ فَقَالَ « مَا هَذَا » . قَالُوا نَذَرَ أَنْ يَصُومَ وَلاَ يَسْتَظِلَّ إِلَى اللَّيْلِ وَلاَ يَتَكَلَّمَ وَلاَ يَزَالَ قَائِمًا . قَالَ « لِيَتَكَلَّمْ وَلْيَسْتَظِلَّ وَلْيَجْلِسْ وَلْيُتِمَّ صِيَامَهُ » .
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ شَنَبَةَ الْوَاسِطِىُّ حَدَّثَنَا الْعَلاَءُ بْنُ عَبْدِ الْجَبَّارِ عَنْ وُهَيْبٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ وَاللَّهُ أَعْلَمُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona İshak b. Muhammed el-Fervî, ona Abdullah b. Ömer, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Atâ (b. Ebu Rabah), ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) bir gün Mekke'de güneşin altında dikilen bir adama rastladı ve: "Buna ne oldu" dedi. Oradakiler: Bu adam kendisini oruç tutmaya, konuşmamaya, akşama kadar gölgelenmemeye ve ayakta durmaya adadı, dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Ona söyleyin; konuşsun, gölgelensin, otursun ve orucunu tamamlasın (açsın)" buyurdu.
Bize Hüseyin b. Muhammed b. Şenebe el-Vâsıtî, ona Alâ b. Abdülcabbar, ona Vüheyb, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Allah en iyi bilendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Kefârât 21, /341
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ömer el-Adevi (Abdullah b. Ömer b. Hafs b. Âsım b. Ömer b. el- Hattâb)
5. İshak b. Ebu Ferve el-Fervi (İshak b. Muhammed b. İsmail b. Abdullah)
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Adak, Nezir, adağın yasaklanması
Adak, Nezir, geçerliliği
KTB, ADAK
Yemin, keffareti
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20588, B006074
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى عَوْفُ بْنُ مَالِكِ بْنِ الطُّفَيْلِ - هُوَ ابْنُ الْحَارِثِ وَهْوَ ابْنُ أَخِى عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم لأُمِّهَا - أَنَّ عَائِشَةَ حُدِّثَتْ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ الزُّبَيْرِ قَالَ فِى بَيْعٍ أَوْ عَطَاءٍ أَعْطَتْهُ عَائِشَةُ وَاللَّهِ لَتَنْتَهِيَنَّ عَائِشَةُ ، أَوْ لأَحْجُرَنَّ عَلَيْهَا . فَقَالَتْ أَهُوَ قَالَ هَذَا قَالُوا نَعَمْ . قَالَتْ هُوَ لِلَّهِ عَلَىَّ نَذْرٌ ، أَنْ لاَ أُكَلِّمَ ابْنَ الزُّبَيْرِ أَبَدًا . فَاسْتَشْفَعَ ابْنُ الزُّبَيْرِ إِلَيْهَا ، حِينَ طَالَتِ الْهِجْرَةُ فَقَالَتْ لاَ وَاللَّهِ لاَ أُشَفِّعُ فِيهِ أَبَدًا ، وَلاَ أَتَحَنَّثُ إِلَى نَذْرِى . فَلَمَّا طَالَ ذَلِكَ عَلَى ابْنِ الزُّبَيْرِ كَلَّمَ الْمِسْوَرَ بْنَ مَخْرَمَةَ وَعَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ الأَسْوَدِ بْنِ عَبْدِ يَغُوثَ ، وَهُمَا مِنْ بَنِى زُهْرَةَ ، وَقَالَ لَهُمَا أَنْشُدُكُمَا بِاللَّهِ لَمَّا أَدْخَلْتُمَانِى عَلَى عَائِشَةَ ، فَإِنَّهَا لاَ يَحِلُّ لَهَا أَنْ تَنْذُرَ قَطِيعَتِى . فَأَقْبَلَ بِهِ الْمِسْوَرُ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ مُشْتَمِلَيْنِ بِأَرْدِيَتِهِمَا حَتَّى اسْتَأْذَنَا عَلَى عَائِشَةَ فَقَالاَ السَّلاَمُ عَلَيْكِ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ ، أَنَدْخُلُ قَالَتْ عَائِشَةُ ادْخُلُوا . قَالُوا كُلُّنَا قَالَتْ نَعَمِ ادْخُلُوا كُلُّكُمْ . وَلاَ تَعْلَمُ أَنَّ مَعَهُمَا ابْنَ الزُّبَيْرِ ، فَلَمَّا دَخَلُوا دَخَلَ ابْنُ الزُّبَيْرِ الْحِجَابَ ، فَاعْتَنَقَ عَائِشَةَ وَطَفِقَ يُنَاشِدُهَا وَيَبْكِى ، وَطَفِقَ الْمِسْوَرُ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ يُنَاشِدَانِهَا إِلاَّ مَا كَلَّمَتْهُ وَقَبِلَتْ مِنْهُ ، وَيَقُولاَنِ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَمَّا قَدْ عَلِمْتِ مِنَ الْهِجْرَةِ ، فَإِنَّهُ لاَ يَحِلُّ لِمُسْلِمٍ أَنْ يَهْجُرَ أَخَاهُ فَوْقَ ثَلاَثِ لَيَالٍ . فَلَمَّا أَكْثَرُوا عَلَى عَائِشَةَ مِنَ التَّذْكِرَةِ وَالتَّحْرِيجِ طَفِقَتْ تُذَكِّرُهُمَا نَذْرَهَا وَتَبْكِى وَتَقُولُ إِنِّى نَذَرْتُ ، وَالنَّذْرُ شَدِيدٌ . فَلَمْ يَزَالاَ بِهَا حَتَّى كَلَّمَتِ ابْنَ الزُّبَيْرِ ، وَأَعْتَقَتْ فِى نَذْرِهَا ذَلِكَ أَرْبَعِينَ رَقَبَةً . وَكَانَتْ تَذْكُرُ نَذْرَهَا بَعْدَ ذَلِكَ فَتَبْكِى ، حَتَّى تَبُلَّ دُمُوعُهَا خِمَارَهَا .
Tercemesi:
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Avf b. Malik b. et-Tufeyl ki o el-Haris'in oğlu ve Rasulullah'ın (sav) eşi Aişe'nin ana bir erkek kardeşinin oğludur. O şöyle demiştir: Aişe'ye bir satış veya vermiş olduğu bir hediye sebebiyle Abdullah b. Zübeyr'in :' Ya Aişe bundan vazgeçer ya da ben onu bundan men ederim' dediği iletildi. Bunun üzerine Aişe: 'Abdullah böyle mi söyledi?' dediğinde, oradakiler 'Evet' dediler. Aişe: Öyleyse, Abdullah b. Zübeyr ile ebediyyen konuşmamak üzere kendimi Allah'a adıyorum.' (İkisi arasındaki) ayrılık uzun sürdü (Abdullah b. Zübeyr barışmak istedi) fakat Aişe: 'Allah'a yemin olsun ki, hayır. Onun için aracı kabul etmem, Allah'a olan yeminimden da dönmem' dedi. Abdullah b. Zübeyr için bu süre iyice uzayınca, Zühre oğullarından Misver b. Mahreme ile Abdurrahman b. Esved b. Abdüyeğus ile konuştu ve onlara: 'Allah için ikinizden şunu istiyorum: Beni muhakkak Aişe'nin huzuruna götüreceksiniz. Gerçekten de Aişe'nin benden uzak durması için kendisini Allah'a yemin etmesi onun için helal olmaz' dedi. Bunun üzerine Misver ve Abdurrahman örtülerine bürünerek (yanlarına Abdullah'ı da alıp) Aişe'nin yanına vardılar ve ondan içeri girmek için izin isteyerek şöyle dediler: 'Allah'ın selamı ve bereketi senin üzerine olsun. Huzuruna gelebilir miyiz?' Aişe de: 'Geliniz' diye izin verdi. Onlar: 'Hepimiz mi gelelim' dediklerinde, Aişe: 'Evet, hepiniz geliniz' dedi. Aişe onların yanında Abdullah b. Zübeyr'in olduğunu bilmiyordu. Onlar içeri girerken Abdullah b. Zübeyr'de onlarla birlikte girdi. Aişe'ye sarıldı, ondan kendisini affetmesini istemeye ve ağlamaya başladı. Bu arada Misver ve Abdurrahman ısrarla Aişe'den onunla konuşmasını ve onu affetmesini istemeye başladılar ve: "Rasulullah (sav) senin yapmış olduğun bu ayrılığı yasakladı. O (sav):'Şüphesiz bir müslümanın, mümin bir kardeşine üç geceden fazla küsmesi helal olmaz' buyurmuştur, dediler." Onlar Aişe'ye (bu hadisi) hatırlatmaya ve böylece baskı ısrar etmeyi arttırınca, Aişe de onlara yeminini hatırlatmaya ve ağlamaya başladı ve onlara:'Ben onunla konuşmayacağıma dair kendimi Allah'a yemin ettim. Bu yemin ise çok şiddetlidir' diyordu. Onlar da Abdullah b. Zübeyr ile konuşuncaya kadar ısrar ettiler. Nihayet Aişe, İbn Zübeyr ile konuştu ve yeminin kefareti olarak kırk tane köleyi azat etti. Bundan sonra da devamlı bu yeminini anar ve gözyaşları başörtüsünü ıslatıncaya kadar ağlardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 62, 2/504
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
Konular:
Adak, Nezir, geçerliliği
Dargınlık, Küsmek, caiz olmaması, üç günden fazla
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
KTB, ADAB
KTB, ADAK
Toplumsal Barış, kavgalı ve küskünleri barıştırmak, barışmak
Yargı, keffaret
عبد الرزاق عن معمر عن عبد الكريم الجزري عن ابن المسيب قال : من نذر أن يعتكف في مسجد إيلياء فاعتكف في مسجد النبي صلى الله عليه وسلم بالمدينة ، أجزأ عنه ، ومن نذار أن يعتكف في مسجد النبي صلى الله عليه وسلم بالمدينة فاعتكف في المسجد الحرام أجزأ عنه ، قال معمر : ومن نذر أن يعتكف على رأس جبل فإنه لا ينبغي له أن يعتكف فيه ، وأن يعتكف في مسجد جماعة.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
92169, MA008025
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر عن عبد الكريم الجزري عن ابن المسيب قال : من نذر أن يعتكف في مسجد إيلياء فاعتكف في مسجد النبي صلى الله عليه وسلم بالمدينة ، أجزأ عنه ، ومن نذار أن يعتكف في مسجد النبي صلى الله عليه وسلم بالمدينة فاعتكف في المسجد الحرام أجزأ عنه ، قال معمر : ومن نذر أن يعتكف على رأس جبل فإنه لا ينبغي له أن يعتكف فيه ، وأن يعتكف في مسجد جماعة.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, İ'tikâf 8025, 4/350
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
Konular:
Adak, Nezir, geçerliliği
İbadethaneler, Mescid-i Haram, fazileti ve önemi
KTB İTİKAF
Öneri Formu
Hadis Id, No:
155499, BS018292
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو زَكَرِيَّا بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ وَأَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ أَخْبَرَنَا الرَّبِيعُ بْنُ سُلَيْمَانَ أَخْبَرَنَا الشَّافِعِىُّ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ وَعَبْدُ الْوَهَّابِ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى الْمُهَلَّبِ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ : أَنَّ قَوْمًا أَغَارُوا فَأَصَابُوا امْرَأَةً مِنَ الأَنْصَارِ وَنَاقَةً لِلنَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- فَكَانَتِ الْمَرْأَةُ وَالنَّاقَةُ عِنْدَهُمْ ثُمَّ انْفَلَتَتِ الْمَرْأَةُ فَرَكِبَتِ النَّاقَةَ فَأَتَتِ الْمَدِينَةَ فَعُرِفَتْ نَاقَةُ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَتْ : إِنِّى نَذَرَتْ لَئِنْ نَجَّانِى اللَّهُ عَلَيْهَا لأَنْحَرَنَّهَا فَمَنَعُوهَا أَنْ تَنْحَرَهَا حَتَّى يَذْكُرُوا ذَلِكَ لِلنَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ :« بِئْسَمَا جَزَيْتِهَا إِنْ نَجَّاكِ اللَّهُ عَلَيْهَا أَنْ تَنْحَرِيهَا لاَ نَذْرَ فِى مَعْصِيَةِ اللَّهِ وَلاَ فِيمَا لاَ يَمْلِكُ ابْنُ آدَمَ ». وَقَالاَ مَعًا أَوْ أَحَدُهُمَا فِى الْحَدِيثِ وَأَخَذَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- نَاقَتَهُ. زَادَ أَبُو سَعِيدٍ فِى رِوَايَتِهِ قَالَ الشَّافِعِىُّ فَقَدْ أَخَذَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- نَاقَتَهُ بَعْدَ مَا أَحْرَزَهَا الْمُشْرِكُونَ وَأَحْرَزَتْهَا الأَنْصَارِيَّةُ عَلَى الْمُشْرِكِينَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Siyer 18292, 18/358
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Ebu Mühelleb Muaviye b. Amr el-Basri (Amr b. Muaviye b. Zeyd)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
6. Muhammed b. İdris eş-Şafii (Muhammed b. İdris b. Abbas b. Osman)
7. Rabi' b. Süleyman el-Murâdî (Rabi' b. Süleyman b. Abdülcebbâr b. Kâmil)
8. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
9. Ebu Zekeriyya Yahya b. Ebû İshak en-Nîsâbûrî (Yahya b. İbrahim b. Muhammed b. Yahya b. Sahnûye)
9. Ebu Said Muhammed b. Musa b. Şazan (Muhammed b. Musa b. Fadl b. Şâzân)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
Adak, kişi malik olmadığını adaya bilir mi?
Adak, Nezir, geçerliliği
Hz. Peygamber, bindiği hayvanlar
Savaş, esirlere muamele