Öneri Formu
Hadis Id, No:
39121, HM001412
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَنْبَأَنَا هِشَامٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ عَنْ يَعِيشَ بْنِ الْوَلِيدِ بْنِ هِشَامٍ (ح) وَأَبُو مُعَاوِيَةَ شَيْبَانُ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ عَنْ يَعِيشَ بْنِ الْوَلِيدِ بْنِ هِشَامٍ عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ دَبَّ إِلَيْكُمْ دَاءُ الْأُمَمِ قَبْلَكُمْ الْحَسَدُ وَالْبَغْضَاءُ وَالْبَغْضَاءُ هِيَ الْحَالِقَةُ حَالِقَةُ الدِّينِ لَا حَالِقَةُ الشَّعَرِ وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَا تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا أَفَلَا أُنَبِّئُكُمْ بِشَيْءٍ إِذَا فَعَلْتُمُوهُ تَحَابَبْتُمْ أَفْشُوا السَّلَامَ بَيْنَكُمْ
Tercemesi:
Zübeyr b. Avvam'dan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (SAV) şöyle buyurmuştur: Önceki ümmetlerin hastalığı olan haset ve nefret size de bulaştı. Bu nefret, saçınızı değil ama dininizi kökünden kazıyıp bitirir. And olsun ki birbinizi sevmediğiniz sürece gerçek birer mümin olamazsınız. Size bir tavsiyem var, onu yerine getirirseniz birbirinizi seversiniz: Her daim selamlaşın, selamı yaygınlaştırın.
Açıklama:
İsnadı İnkıtâdan dolayı zayıftır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Zübeyr b. Avvâm 1412, 1/450
Senetler:
1. Ebu Abdullah Zübeyr b. Avvâm el-Esedî (Zübeyr b. Avvâm b. Huveylid b. Esed b. Abdüluzza)
2. İbn Ebu Muayt Ya'îş b. Velid el-Kuraşî (Ya'îş b. Velid b. Hişam b. Muaviye)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Din, din eksikliği
Hased, Kıskançlık
Helak, geçmiş ümmetlerin helak sebepleri
Helak, helak olma sebepleri
İman, Cenneti vacib kılan iman
KTB, İMAN
KTB, SELAM
Selam, selamı yaymak
حَدَّثَنَا مَكِّىُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِذَا رَأَى مَخِيلَةً فِى السَّمَاءِ أَقْبَلَ وَأَدْبَرَ وَدَخَلَ وَخَرَجَ وَتَغَيَّرَ وَجْهُهُ ، فَإِذَا أَمْطَرَتِ السَّمَاءُ سُرِّىَ عَنْهُ ، فَعَرَّفَتْهُ عَائِشَةُ ذَلِكَ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "مَا أَدْرِى لَعَلَّهُ كَمَا قَالَ قَوْمٌ ( فَلَمَّا رَأَوْهُ عَارِضًا مُسْتَقْبِلَ أَوْدِيَتِهِمْ )" الآيَةَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32449, B003206
Hadis:
حَدَّثَنَا مَكِّىُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِذَا رَأَى مَخِيلَةً فِى السَّمَاءِ أَقْبَلَ وَأَدْبَرَ وَدَخَلَ وَخَرَجَ وَتَغَيَّرَ وَجْهُهُ ، فَإِذَا أَمْطَرَتِ السَّمَاءُ سُرِّىَ عَنْهُ ، فَعَرَّفَتْهُ عَائِشَةُ ذَلِكَ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "مَا أَدْرِى لَعَلَّهُ كَمَا قَالَ قَوْمٌ ( فَلَمَّا رَأَوْهُ عَارِضًا مُسْتَقْبِلَ أَوْدِيَتِهِمْ )" الآيَةَ .
Tercemesi:
Bize Mekkî b. İbrahim, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Âişe (r.anha) şöyle dedi:
'Rasulullah (sav) gökyüzünde bir bulut belirdiğinde, onu görünce telaşlanırdı; bir ileri bir geri gider, içeri girer çıkar, yüzü değişirdi. Gökten yağmur yağmaya başlayınca, içindeki sıkıntı hafiflerdi.'
Âişe (r.anha) bu durumu kendisine sorduğunda Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ne bileyim, belki bu, tıpkı şu kavmin dediği gibi bir şeydir: ‘O (bulut), vadilerimize doğru gelen yağmur yüklü bir buluttur.’" (Ahkâf, 46/24)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Bedü'l-Halk 5, 1/839
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Seken Mekkî b. İbrahim el-Hanzalî (Mekkî b. İbrahim b. Beşir b. Ferkad)
Konular:
Doğa Tasavvuru, Tabiat hadiseleri karşısında gösterilen tavır
Dua, Hz. Peygamber'in bulut/yağmur görünce yaptığı
Helak, geçmiş ümmetlerin helak sebepleri
Önceki ümmetler, onların yurtlarının durumu, tarihsel bilinci diri tutmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
208042, HM001412- 2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَنْبَأَنَا هِشَامٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ عَنْ يَعِيشَ بْنِ الْوَلِيدِ بْنِ هِشَامٍ (ح) وَأَبُو مُعَاوِيَةَ شَيْبَانُ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ عَنْ يَعِيشَ بْنِ الْوَلِيدِ بْنِ هِشَامٍ عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ دَبَّ إِلَيْكُمْ دَاءُ الْأُمَمِ قَبْلَكُمْ الْحَسَدُ وَالْبَغْضَاءُ وَالْبَغْضَاءُ هِيَ الْحَالِقَةُ حَالِقَةُ الدِّينِ لَا حَالِقَةُ الشَّعَرِ وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَا تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا أَفَلَا أُنَبِّئُكُمْ بِشَيْءٍ إِذَا فَعَلْتُمُوهُ تَحَابَبْتُمْ أَفْشُوا السَّلَامَ بَيْنَكُمْ
Tercemesi:
Zübeyr b. Avvam'dan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (SAV) şöyle buyurmuştur: Önceki ümmetlerin hastalığı olan haset ve nefret size de bulaştı. Bu nefret, saçınızı değil ama dininizi kökünden kazıyıp bitirir. And olsun ki birbinizi sevmediğiniz sürece gerçek birer mümin olamazsınız. Size bir tavsiyem var, onu yerine getirirseniz birbirinizi seversiniz: Her daim selamlaşın, selamı yaygınlaştırın.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Zübeyr b. Avvâm 1412, 1/450
Senetler:
1. Ebu Abdullah Zübeyr b. Avvâm el-Esedî (Zübeyr b. Avvâm b. Huveylid b. Esed b. Abdüluzza)
2. Yaiş b. Velid b. Hişam el-Kuraşî (Yaiş b. Velid b. Hişam)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Muaviye Şeyban b. Abdurrahman et-Temimi (Şeyban b. Abdurrahman)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Din, din eksikliği
Hased, Kıskançlık
Helak, geçmiş ümmetlerin helak sebepleri
Helak, helak olma sebepleri
İman, Cenneti vacib kılan iman
KTB, İMAN
KTB, SELAM
Selam, selamı yaymak