Giriş

Bize Seleme b. Şebib, ona Hasan b. A'yen, ona Ma'kıl, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir şöyle rivayet etti: Mahzûm oğulları kabilesinden bir ka­dın hırsızlık etti ve Peygamber'e (sav) getirildi. Kadın hemen Peygamber'in (sav) eşi Ümmü Seleme'ye sığındı. Bunun üzerine Peygamber (sav) "vallahi bu kadın Fatıma da olsa mutlaka elini keserdim" buyurdu ve emretti kadının eli kesildi.


Açıklama: hadisin tam metni için M004411 numaralı rivayete bakınız.

    Öneri Formu
1911 M004413 Müslim, Hudud, 11

Bize Ebu Tahir ve Harmele b. Yahya, o ikisine İbn Vehb, ona Yunus b. Yezid, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Peygamber'in (sav) zev­cesi Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav) zamanında, Mekke Fethi sırasında, hır­sızlık eden kadının haline Kureyş üzüldü ve 'bunun hakkında Rasulullah (sav) ile kim konuşacak' diye soruşturdular. Sonunda 'buna ancak Rasulullah'ın (sav) sevdiği Usame cesaret edebilir' dediler. Daha sonra kadın Rasulullah'a (sav) getirildi ve Usame b. Zeyd onun için konuşup şefaatte bulundu. Rasulullah'ın (sav) yüz rengi değişti ve 'Allah'ın hadlerinden bir had cezası hakkında şefaat mi ediyorsun' buyurdu. Bunun üzerine Usame 'benim için mağfiret dile ey Allah'ın Rasulü' dedi. Akşam olunca Rasulullah (sav) ayağa kalkarak hutbe okudu, Allah'a gerektiği gibi senada bulundu, ardından 'Bundan sonra (malum ola ki) sizden öncekiler aralarından şerefli biri hırsızlık ederse onu bırakır, zayıf olan çalarsa üzerine had cezası tatbik ederlerdi. Bu yüzden Allah onları helak etti. Canımı kudret elinde tutan Allah'a yemin olsun ki, eğer Muhammed'in kızı Fatıma hırsızlık etse, onun da mutlaka elini keserdim' buyurdu. Bundan sonra emir buyurdu, hırsızlık eden o kadının eli kesil­di." [Yunus der ki: İbn Şihab, ona Urve, ona da Aişe "sonraları kadın güzelce tövbe etti ve evlendi. Bu işten sonra ba­na gelir, ben de onun hacetini Rasulullah'a (sav) arz ederdim" demiştir.]


    Öneri Formu
1907 M004411 Müslim, Hudud, 9

Bize Muhammed b. Rumh el-Mısrî, ona el-Leys b. Sa'd, ona İbn ihab, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: "Mahzûm oğulları kabilesinden hırsızlık eden kadının durumuna Kureyş çok üzüldü ve 'bu kadın hakkında Rasulullah (sav) ile kim konuşabilir' diye soruşturdular, sonunda 'Bunu Rasulullah (sav) ile ancak onun sevdiği olan Usame b. Zeyd konuşmaya cesaret edebilir?' dediler. Usame de (kadının affı veya cezasının paraya çevrilmesi için) Hz. Peygamber (sav) ile konuştu. Rasulullah (sav) 'Sen Allah'ın (koyduğu) hadlerinden birisinin (terkedilmesi) hakkında mı aracı oluyorsun?' diyerek onu kınadı. Sonra kalktı ve (halka) yüksek sesle hitabede bulunarak 'ey insanlar, Sizden öncekiler -İsrail oğulları- kuvvetli adam aralarında hırsızlık ettiği zaman onu cezalandırmayı terk ettikleri, zayıf adam aralarında hırsızlık ettiği zaman da ona had cezası uyguladıkları için helak oldular. Allah'a and olsun ki eğer Muhammed'in kızı Fâtıma da çalmış olsa şüphesiz ben onun da elini keserdim' buyurdu." [Muhammed b. Rumh der ki: Ben Leys b. Sa'd'ı “Allah, Hz. Peygamber'in (sav) kızı Fâtıma'yı hırsızlık etmekten şüphesiz korumuştur” sözünü söylerken işittim. Her Müslüman da bunu söylemelidir.]


    Öneri Formu
27214 İM002547 İbn Mâce, Hudûd, 6


Açıklama: hadisin tam metni için M004411 numaralı rivayete bakınız.

    Öneri Formu
1909 M004412 Müslim, Hudud, 10


    Öneri Formu
22750 D003579 Ebu Davud, Kada' (Akdiye), 3