Bize Yakub b. Humeyd b. Kâsib, ona Süfyân b. Hamza, ona Kesîr b. Zeyd, ona Velid b. Rabâh, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Güçlüklere rağmen adabına riayet ederek abdest almak, mescitlere gitmek için yürümek ve (bir) namazdan sonra da diğer namazı beklemek günahlara kefarettir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9377, İM000428
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ حُمَيْدِ بْنِ كَاسِبٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ حَمْزَةَ عَنْ كَثِيرِ بْنِ زَيْدٍ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ رَبَاحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « كَفَّارَاتُ الْخَطَايَا إِسْبَاغُ الْوُضُوءِ عَلَى الْمَكَارِهِ وَإِعْمَالُ الأَقْدَامِ إِلَى الْمَسَاجِدِ وَانْتِظَارُ الصَّلاَةِ بَعْدَ الصَّلاَةِ » .
Tercemesi:
Bize Yakub b. Humeyd b. Kâsib, ona Süfyân b. Hamza, ona Kesîr b. Zeyd, ona Velid b. Rabâh, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Güçlüklere rağmen adabına riayet ederek abdest almak, mescitlere gitmek için yürümek ve (bir) namazdan sonra da diğer namazı beklemek günahlara kefarettir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tahâret ve sünenüha 49, /80
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Velid b. Rabah ed-Devsi (Velid b. Rabah)
3. Ebu Muhammed Kesir b. Zeyd el-Eslemî (Kesir b. Zeyd)
4. Süfyan b. Hamza el-Eslemi (Süfyan b. Hamza b. Süfyan b. Ferve)
5. Ebu Yusuf Yakub b. Kasib el-Medenî (Yakub b. Humeyd b. Kasib)
Konular:
Abdest, alınış şekli
Amel, günahlara kefaret olan ameller
İbadethane, Camii, mescitlerde ibadete teşvik
KTB, ABDEST
Namaz, vakti
Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber 'in(sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Sıcak şiddetlendiğinde namazı (öğle namazını) serinliğe bırakın. Çünkü 'Sıcaklığın şiddeti cehennemin yakıcı nefesidir (esintisidir)."
[Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Ebu Said, Ebu Zen, İbn Ömer, Muğîre, babası vasıtasıyla Kâsım b. Safvân , Ebu Musa, İbn Abbas ve Enes'ten de hadis rivayet edilmiştir.
Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Ömer vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet edilen hadis de vardır. Ancak sahih değildir.
Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Bir grup âlim, sıcağın şiddetli olduğu zamanlarda öğle namazını geciktirmeyi tercih etmişlerdir. İbn Mübârek, Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk'ın görüşü de bu şekildedir. Şâfi'î ise şöyle demiştir: 'Öğle namazını serinliğe bırakmak, sadece insanların uzak yerden geldiği mescid için geçerlidir. Tek başına ya da mahallesinin mescidinde namaz kılan kişinin, şiddetli sıcaktan dolayı namazın geciktirmemesi, benim tercihime göre daha uygundur.'
Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Şiddetli sıcaktan dolayı öğle namazını geciktirmeyi benimseyenlerin görüşü daha uygun ve sünnete (Hz. Peygamber'in uygulamasına) tabi olmaya daha yakındır (uygundur). Şâfiî'nin benimsediği, 'namazın geciktirilmesindeki ruhsat, mescide uzaktan gelen ve sıkıntı içinde olan kimse içindir' görüşüne gelince, Ebu Zer hadisinde, Şâfiî'nin görüşünün aksini gösteren bir delil vardır. Nitekim Ebu Zer şöyle demiştir: "Bir seferde Hz. Peygamber (sav) ile birlikte bir yolculuktaydık. Bilal, öğle namazı için ezan okudu. Bunun üzerine Nebî (sav): 'Ey Bilal, (namazı/ezanı) serinliğe bırak, sonra yine serinliğe bırak' buyurdu." Eğer durum Şâfi'î'nin ifade ettiği gibi olsaydı, (namazı kılacak olanlar) seferde beraber olduklarından dolayı, o vakitte namazı serinliğe bırakmalarının bir anlamı olmazdı. Zira onlar, uzaktan gelecek kimseleri beklemiyorlardı.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10450, T000157
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"إِذَا اشْتَدَّ الْحَرُّ، فَأَبْرِدُوا عَنِ الصَّلاَةِ. فَإِنَّ شِدَّةَ الْحَرِّ مِنْ فَيْحِ جَهَنَّمَ."
[قَالَ: وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ، وَأَبِى ذَرٍّ، وَابْنِ عُمَرَ، وَالْمُغِيرَةِ، وَالْقَاسِمِ بْنِ صَفْوَانَ عَنْ أَبِيهِ، وَأَبِى مُوسَى، وَابْنِ عَبَّاسٍ، وَأَنَسٍ.
قَالَ: وَرُوِىَ عَنْ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا؛ وَلاَ يَصِحُّ.
قَالَ أَبُو عِيسَى: حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ، حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ. وَقَدِ اخْتَارَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ تَأْخِيرَ صَلاَةِ الظُّهْرِ فِى شِدَّةِ الْحَرِّ. وَهُوَ قَوْلُ ابْنِ الْمُبَارَكِ، وَأَحْمَدَ، وَإِسْحَاقَ . قَالَ الشَّافِعِىُّ: ’إِنَّمَا الإِبْرَادُ بِصَلاَةِ الظُّهْرِ، إِذَا كَانَ مَسْجِدًا يَنْتَابُ أَهْلُهُ مِنَ الْبُعْدِ. فَأَمَّا الْمُصَلِّى وَحْدَهُ وَالَّذِى يُصَلِّى فِى مَسْجِدِ قَوْمِهِ، فَالَّذِى أُحِبُّ لَهُ، أَنْ لاَ يُؤَخِّرَ الصَّلاَةَ فِى شِدَّةِ الْحَرِّ.’
قَالَ أَبُو عِيسَى: وَمَعْنَى مَنْ ذَهَبَ إِلَى تَأْخِيرِ الظُّهْرِ فِى شِدَّةِ الْحَرِّ، هُوَ أَوْلَى وَأَشْبَهُ بِالاِتِّبَاعِ. وَأَمَّا مَا ذَهَبَ إِلَيْهِ الشَّافِعِىُّ: ’أَنَّ الرُّخْصَةَ، لِمَنْ يَنْتَابُ مِنَ الْبُعْدِ، وَالْمَشَقَّةِ عَلَى النَّاسِ’، فَإِنَّ فِى حَدِيثِ أَبِى ذَرٍّ، مَا يَدُلُّ عَلَى خِلاَفِ مَا قَالَ الشَّافِعِىُّ. قَالَ أَبُو ذَرٍّ: "كُنَّا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ فَأَذَّنَ بِلاَلٌ بِصَلاَةِ الظُّهْرِ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم: ’يَا بِلاَلُ، أَبْرِدْ، ثُمَّ أَبْرِدْ." فَلَوْ كَانَ الأَمْرُ عَلَى مَا ذَهَبَ إِلَيْهِ الشَّافِعِىُّ، لَمْ يَكُنْ لِلإِبْرَادِ فِى ذَلِكَ الْوَقْتِ مَعْنًى، لاِجْتِمَاعِهِمْ فِى السَّفَرِ. وَكَانُوا لاَ يَحْتَاجُونَ أَنْ يَنْتَابُوا مِنَ الْبُعْدِ.]
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber 'in(sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Sıcak şiddetlendiğinde namazı (öğle namazını) serinliğe bırakın. Çünkü 'Sıcaklığın şiddeti cehennemin yakıcı nefesidir (esintisidir)."
[Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Ebu Said, Ebu Zen, İbn Ömer, Muğîre, babası vasıtasıyla Kâsım b. Safvân , Ebu Musa, İbn Abbas ve Enes'ten de hadis rivayet edilmiştir.
Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Ömer vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet edilen hadis de vardır. Ancak sahih değildir.
Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Bir grup âlim, sıcağın şiddetli olduğu zamanlarda öğle namazını geciktirmeyi tercih etmişlerdir. İbn Mübârek, Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk'ın görüşü de bu şekildedir. Şâfi'î ise şöyle demiştir: 'Öğle namazını serinliğe bırakmak, sadece insanların uzak yerden geldiği mescid için geçerlidir. Tek başına ya da mahallesinin mescidinde namaz kılan kişinin, şiddetli sıcaktan dolayı namazın geciktirmemesi, benim tercihime göre daha uygundur.'
Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Şiddetli sıcaktan dolayı öğle namazını geciktirmeyi benimseyenlerin görüşü daha uygun ve sünnete (Hz. Peygamber'in uygulamasına) tabi olmaya daha yakındır (uygundur). Şâfiî'nin benimsediği, 'namazın geciktirilmesindeki ruhsat, mescide uzaktan gelen ve sıkıntı içinde olan kimse içindir' görüşüne gelince, Ebu Zer hadisinde, Şâfiî'nin görüşünün aksini gösteren bir delil vardır. Nitekim Ebu Zer şöyle demiştir: "Bir seferde Hz. Peygamber (sav) ile birlikte bir yolculuktaydık. Bilal, öğle namazı için ezan okudu. Bunun üzerine Nebî (sav): 'Ey Bilal, (namazı/ezanı) serinliğe bırak, sonra yine serinliğe bırak' buyurdu." Eğer durum Şâfi'î'nin ifade ettiği gibi olsaydı, (namazı kılacak olanlar) seferde beraber olduklarından dolayı, o vakitte namazı serinliğe bırakmalarının bir anlamı olmazdı. Zira onlar, uzaktan gelecek kimseleri beklemiyorlardı.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 5, 1/295
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا أَبُو الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "لَوْلاَ أَنْ أَشُقَّ عَلَى أُمَّتِى لأَمَرْتُهُمْ بِتَأْخِيرِ الْعِشَاءِ وَبِالسِّوَاكِ عِنْدَ كُلِّ صَلاَةٍ."
Bize Muhammed b. Mansur, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu Zinad [Abdullah b. Zekvân], ona A'rec [Abdurrahman b. Hürmüz], ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Ümmetimi güçlüğe düşürmek [korkusu] olmasaydı yatsı namazını geç vakitte kılmalarını ve her namazda misvak kullanmalarını emrederdim."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22290, N000535
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا أَبُو الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "لَوْلاَ أَنْ أَشُقَّ عَلَى أُمَّتِى لأَمَرْتُهُمْ بِتَأْخِيرِ الْعِشَاءِ وَبِالسِّوَاكِ عِنْدَ كُلِّ صَلاَةٍ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mansur, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu Zinad [Abdullah b. Zekvân], ona A'rec [Abdurrahman b. Hürmüz], ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Ümmetimi güçlüğe düşürmek [korkusu] olmasaydı yatsı namazını geç vakitte kılmalarını ve her namazda misvak kullanmalarını emrederdim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 20, /2121
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Mansur el-Huzai (Muhammed b. Mansur b. Sabit b. Halid)
Konular:
Namaz, misvak kullanmak
Namaz, vakti
Namaz, yatsı namazı
Temizlik, Misvak, diş ve ağız temizliği
Bize Yezid b. Halid b. Mevheb el-Hemdanî ve Kuteybe b. Said, onlara Leys, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Sıcaklık şiddetlendiğinde (öğle) namazını serinliğe bırakın -hadisin ravilerinden İbn Mevheb, (ani's-salât şeklinde değil de) bi's-salât şeklinde rivayet etmiştir-; zira sıcaklığın şiddeti cehennemin ateşinin yayılıp yükselmesindendir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
288878, D000402-4
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ مَوْهَبٍ الْهَمْدَانِىُّ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ الثَّقَفِىُّ أَنَّ اللَّيْثَ حَدَّثَهُمْ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"إِذَا اشْتَدَّ الْحَرُّ فَأَبْرِدُوا عَنِ الصَّلاَةِ. "
[قَالَ ابْنُ مَوْهَبٍ بِالصَّلاَةِ فَإِنَّ شِدَّةَ الْحَرِّ مِنْ فَيْحِ جَهَنَّم.]
Tercemesi:
Bize Yezid b. Halid b. Mevheb el-Hemdanî ve Kuteybe b. Said, onlara Leys, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Sıcaklık şiddetlendiğinde (öğle) namazını serinliğe bırakın -hadisin ravilerinden İbn Mevheb, (ani's-salât şeklinde değil de) bi's-salât şeklinde rivayet etmiştir-; zira sıcaklığın şiddeti cehennemin ateşinin yayılıp yükselmesindendir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 4, /103
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Yezid b. Halid el-Hemdanî (Yezid b. Halid b. Yezid b. Abdullah)
Konular:
Cehennem, toplanma yeri
KTB, NAMAZ,
Namaz, aşırı sıcakta
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280717, T000157-2
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا اشْتَدَّ الْحَرُّ فَأَبْرِدُوا عَنِ الصَّلاَةِ فَإِنَّ شِدَّةَ الْحَرِّ مِنْ فَيْحِ جَهَنَّمَ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَأَبِى ذَرٍّ وَابْنِ عُمَرَ وَالْمُغِيرَةِ وَالْقَاسِمِ بْنِ صَفْوَانَ عَنْ أَبِيهِ وَأَبِى مُوسَى وَابْنِ عَبَّاسٍ وَأَنَسٍ . قَالَ وَرُوِىَ عَنْ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا وَلاَ يَصِحُّ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدِ اخْتَارَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ تَأْخِيرَ صَلاَةِ الظُّهْرِ فِى شِدَّةِ الْحَرِّ. وَهُوَ قَوْلُ ابْنِ الْمُبَارَكِ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . قَالَ الشَّافِعِىُّ إِنَّمَا الإِبْرَادُ بِصَلاَةِ الظُّهْرِ إِذَا كَانَ مَسْجِدًا يَنْتَابُ أَهْلُهُ مِنَ الْبُعْدِ فَأَمَّا الْمُصَلِّى وَحْدَهُ وَالَّذِى يُصَلِّى فِى مَسْجِدِ قَوْمِهِ فَالَّذِى أُحِبُّ لَهُ أَنْ لاَ يُؤَخِّرَ الصَّلاَةَ فِى شِدَّةِ الْحَرِّ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَمَعْنَى مَنْ ذَهَبَ إِلَى تَأْخِيرِ الظُّهْرِ فِى شِدَّةِ الْحَرِّ هُوَ أَوْلَى وَأَشْبَهُ بِالاِتِّبَاعِ. وَأَمَّا مَا ذَهَبَ إِلَيْهِ الشَّافِعِىُّ أَنَّ الرُّخْصَةَ لِمَنْ يَنْتَابُ مِنَ الْبُعْدِ وَالْمَشَقَّةِ عَلَى النَّاسِ فَإِنَّ فِى حَدِيثِ أَبِى ذَرٍّ مَا يَدُلُّ عَلَى خِلاَفِ مَا قَالَ الشَّافِعِىُّ . قَالَ أَبُو ذَرٍّ : كُنَّا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ فَأَذَّنَ بِلاَلٌ بِصَلاَةِ الظُّهْرِ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « يَا بِلاَلُ أَبْرِدْ ثُمَّ أَبْرِدْ » . فَلَوْ كَانَ الأَمْرُ عَلَى مَا ذَهَبَ إِلَيْهِ الشَّافِعِىُّ لَمْ يَكُنْ لِلإِبْرَادِ فِى ذَلِكَ الْوَقْتِ مَعْنًى لاِجْتِمَاعِهِمْ فِى السَّفَرِ وَكَانُوا لاَ يَحْتَاجُونَ أَنْ يَنْتَابُوا مِنَ الْبُعْدِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Sıcak şiddetlendiğinde (öğle) namazını serinliğe bırakın. Çünkü sıcaklığın şiddeti cehennemin kaynamasındandır.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ebu Said'den, Ebu Zer'den, İbn Ömer'den, Muğîre'den, Kâsım b. Safvân vasıtasıyla babasından, Ebu Musa'dan, İbn Abbas'tan ve Enes'ten de hadis rivayet edilmiştir. Bu konuda Ömer vasıtasıyla Hz. Peygamber (sav)'den hadis rivayet edildiyse de sahih değildir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehlinden bir kısım, sıcağın şiddetli (olduğu zamanlar)da öğle namazını geciktirmeyi tercih etmişlerdir. Bu görüş, İbn Mübârek, Ahmed ve İshâk'ın da görüşüdür. Şâfiî ise şöyle demiştir: Öğle namazını serinliğe bırakmak, sadece, insanların uzak yerden geldiği mescid için söz konusudur. Tek başına namaz kılan ya da topluluğunun mescidinde namaz kılana gelince, benim tercihime göre, sıcağın şiddetinden dolayı namazın geciktirilmemesi daha uygundur. Ebu İsa şöyle demiştir: Sıcağın şiddetinden dolayı öğle namazını geciktirmeyi benimseyenlerin görüşü tabi olmaya daha uygun ve daha doğrudur. Şâfiî'nin benimsediği görüşe (yani), uzaktan (mescide) gelen ve insanlara meşakkatli gelmesi meselesine gelince, Ebu Zer hadisinde Şâfiî'nin görüşünün aksini gösteren bir delil vardır. (Nitekim) Ebu Zer şöyle rivayet etmiştir: Bir seferde Hz. Peygamber (sav) ile beraberdik. Bilal, öğle namazı için ezan okudu. Nebî (sav) ise, ''ey Bilal, serinliğine bırak, epeyice serinliğe bırak'' buyurdu. Eğer durum Şâfiî'nin ifade ettiği gibi olsaydı, seferde beraber olduklarından dolayı o vakitte namazı serinliğe bırakmanın bir manası olmazdı. Zira onlar, uzaktan gelecek kimseleri beklemiyorlardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 5, 1/295
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti