533 Kayıt Bulundu.
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. Uleyye, ona Abdullah b. Sevâde, ona babası (Sevade b. Hanzala), ona da Semüra b. Cündeb (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ne Bilâl'in ezanı ve ne de fecir vaktindeki dikey görünen aydınlık, şu şekilde (ufukta) yatay olarak yayılmadıkça sizi aldatmasın."
Açıklama: Hadiste geçen "sizi aldatmasın" ifadesi, sahur yemeğini bırakmayın, yemeğe devam edin anlamındadır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yahya b. Ebu Bükeyr, ona Züheyr b. Muhammed, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona Said b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah’ın günahları affetmesine ve hasenatı arttırmasına sebep olan şeyleri söyleyeyim mi?" Ashâb, "Buyur, ey Allah’ın Rasulü!" deyince, O (Rasulullah (sav)) "Güçlüklere rağmen adabına riayet ederek iyice abdest almak,, mescitlere gitmek için yürümek ve namazdan sonra diğer namazı beklemek" buyurdu.
Açıklama: Elbani bu hadisn hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Ebu Minhâl, ona Ebu Berze'nin söylediğine göre; Nebi (sav) sabah namazını kıldığı vakit, bizden biri yanında oturanı tanıyabilirdi. Namazda atmış ile yüz ayet kadar okurdu. Öğlen namazını güneş zevale erince, ikindi namazını da bizden bir kimse Medine'nin en uzak yerine gidip güneş henüz canlı iken dönebildiği bir vakitte kılardı. Ebu Berze'nin akşam namazı ile ilgili ne söylediğini unuttum. Yatsı namazını gecenin üçte birine kadar geciktirirdi. Daha sonra -gece yarısına kadar- dedi. Muaz, Şu'be'nin bir keresinde Ebu Minhâl ile karşılaştığında onun 'yahut gecenin üçte birine kadar' dediğini söyledi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muaz b. Muaz arasında inkita vardır.
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Ebu Minhâl, ona Ebu Berze'nin söylediğine göre; Nebi (sav) sabah namazını kıldığı vakit, bizden biri yanında oturanı tanıyabilirdi. Namazda atmış ile yüz ayet kadar okurdu. Öğlen namazını güneş zevale erince, ikindi namazını da bizden bir kimse Medine'nin en uzak yerine gidip güneş henüz canlı iken dönebildiği bir vakitte kılardı. Ebu Berze'nin akşam namazı ile ilgili ne söylediğini unuttum. Yatsı namazını gecenin üçte birine kadar geciktirirdi. Daha sonra -gece yarısına kadar- dedi. Muaz, Şu'be'nin bir keresinde Ebu Minhâl ile karşılaştığında onun 'yahut gecenin üçte birine kadar' dediğini söyledi.
Bize Muhammed b. Mihran, ona Velid, ona el-Evzâi, ona Râfi‘ b. Hadic’in azatlısı Ebu Necaşi Süheyb, ona da Rafi b. Hadic şöyle şöyle rivayet etmiştir: Bizler Nebi (sav) ile birlikte akşam namazını kılardık da birimiz namazdan ayrıldıktan sonra oklarının düştüğü yeri şüphesiz görebiliyordu.
Bize Ebu Rebî ez-Zehrâni (Süleyman b. Davud), ona Hammâd b. Zeyd, ona Abdullah b. Sevâde el-Kuşeyrî, ona babası (Sevade b. Hanzala), ona o da Semüra b. Cündeb (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ne Bilal'in ezanı ve ne de şu ufuktaki dikey görünen aydınlık, şu şekilde yatay olarak dağılmadıkça sizi sahur yemeğiniz konusunda aldatmasın." [Hammâd iki eliyle göstererek, bu aydınlığın görülmesini ufuktaki dikey değil de yatay ortaya çıkan aydınlık olduğunu aktarmıştır.]
Bize Yakub b. Humeyd b. Kâsib, ona Süfyân b. Hamza, ona Kesîr b. Zeyd, ona Velid b. Rabâh, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Güçlüklere rağmen adabına riayet ederek abdest almak, mescitlere gitmek için yürümek ve (bir) namazdan sonra da diğer namazı beklemek günahlara kefarettir."
Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımeşkî, ona el-Velid b. Müslim, ona el-Evzâî, ona Ebu Necaşî, ona da Râfi b. Hadîc şöyle demiştir: Rasulullah (sav) hayatta iken akşam namazını kıldıktan sonra herhangi birimiz namazdan çıktığında, attığı okların düştüğü yerleri görebiliyordu. [Bize Ebu Yahya ez-Za’ferânî, ona İbrahim b. Musa hadisi buna yakın olarak rivayet etmiştir.]