533 Kayıt Bulundu.
Bize Mahmud b. Halid, ona Velîd, ona da Ebu Amr el-Evzâ'î şöyle rivayet etmiştir: "Bu (ikindi vaktinin çıktığı an), güneşe sarılığın nüfuz ettiğini görmendir."
Açıklama: İbn Hacer, Evzaî'nin bu sözünün mezhebi gereği söylenmiş bir söz olabileceğini ifade etmiştir (Avnü'l-Ma'bûd, II, 62).
Bize Ka'neb, ona Mâlik, ona da Alâ b. Abdurrahman şöyle rivayet etti: Öğle namazından sonra Enes b. Malik'in huzuruna girdik. O, kalkıp ikindi namazını kıldı. Namazını bitirince biz ya da o, namazı erkenden kıldığını söyledik. Bunun üzerine Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "işte bu münafıkların namazıdır, işte bu münafıkların namazdır, işte bu münafıkların namazıdır! Onlardan biri güneş sararıp şeytanın boynuzları arasında ya da üzerinde oluncaya kadar oturmaya devam eder. (Sonra da kalkıp), hızlıca dört rekât namaz kılar, Allah'ı da pek az zikrederler."
Açıklama: Güneşin, Şeytanın boynuzları arasında, ya da boynuzlarının üzerinde olması ifadesi, temsili bir anlatımdır. Güneşin doğumu veya batımında namaz kılınması yasaklanmıştır. Zira güneşe tapan putperestlerin ibadet saatine tekabül etmektedir. Putperestlerin ibadet vakitlerine denk düşen bir ibadetten; geçme korkusuyla itinasız bir şekilde yapılan ibadetlerden uzak durulması için yapılan özel bir vurgudur.
Bize Ahmed b. Hanbel ve Müsedded, onlara Abbzd b. Abbzd, ona Muhammed b. Amr, ona Said b. Hzris el-Ensari, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: "Ben, Hz. Peygamber ile öğle namazını kılar, avucuma serinlemesi için bir miktar taş alır, şiddetli sıcaktan dolayı onları, alnımı koyup secde edeceğim yere yerleştirirdim."
Bize Müsedded, ona Ebu Avane, ona Ebu Bişr, ona Beşir b. Sabit, ona Habib b. Salim, ona da Numan b. Beşir şöyle rivayet etti: "Ben, bu namazın yani yatsı namazının vaktini en bilen kimseyim. Hz. Peygamber (sav) yatsı namazını hilal, ayın üçüncü gecesinde kaybolduğu vakitte kılardı."
Bize Müsedded, ona Bişr b. Mufaddal, ona Davud b. Ebu Hind, ona Ebu Nadre, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etti: "Hz. Peygamber ile yatsı namazını kılmıştık. O, gece yarısından biraz sonra mescide çıkmıştı. Bizlere, 'saf tutun' dedi; bizler de safa girdik. Ardından şöyle buyurdu: "(Burada olmayan kimi) insanlar namazlarını kıldılar ve yataklarına çekildiler. Sizler ise cemaatle namazı beklediniz. Namazı beklediğini müddetçe, namaz kılıyormuş gibisinizdir. Zayıf ve hastalar olmasaydı ben, bu namazı gece yarısına kadar geciktirirdim."
Bize Kuteybe, ona Malik, ona Yahyâ b. Saîd, ona Urve, ona da Aişe'den (r.anha) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), sabah namazını kıldırdıktan sonra örtülerine bürünmüş kadınlar namazdan dönerken karanlık nedeniyle tanınmazlardı."