533 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Şube, ona Ebu Hasan -Ebu Davud: Ebu Hasan, Muhacir'dir-, ona Zeyd b. Vehb, ona da Ebu Zer şöyle rivayet etmiştir: Biz, Hz. Peygamber ile beraberdik. Müezzin öğle ezanını okumak istedi. Hz. Peygamber, ona "serinliğe bırak" buyurdu. Sonra müezzin yine ezanı okumak istedi. Hz. Peygamber, -iki ya da üç defa-"serinliğe bırak" buyurup bizler, şu tepeciklerin gölgesini görene kadar (ezanı okuma) dedi. Ardından, "şüphesiz ki sıcaklığın şiddeti cehennemin ateşinin yayılıp yükselmesindendir; bundan dolayı sıcaklık şiddetli olduğunda namazı serinliğe bırakın" buyurdu.
Açıklama: Sıcaklığın şiddetinin, Cehennem ateşi ile ilişkilendirilmesi, mecazi bir anlatımdır. Cehennem sıcağında insan kendi derdine düşecektir, dolayısıyla aşırı sıcakta kılınacak namazda da insan, huşu içinde olamayacaktır. Bu nedenle güneşin yakıcı olduğu zamanlarda öğle namazının biraz geçiktirilerek kılınması istenmiştir.
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Simak b. Harb, ona da Cabir b. Semure şöyle rivayet etti: "Bilal, öğle ezanını güneş batıya meylettiğinde okurdu."
Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona da Zührî şöyle rivayet etti: "Medine'nin çevresindeki yerleşim yerleri, Medine'ye iki ya da üç mil uzaklıktaydı." [Ravi Mamer, ''(Zührî), ya böyle dedi ya da dört mil kadardır, dedi.]
Bize Yusuf b. Musa, ona Cerir, ona Mansur, ona da Hayseme şöyle rivayet etmiştir: "Güneşin canlı olması sıcaklığını hissetmendir."
Bize Ka'neb, ona Malik b. Enes, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Aişe şöyle rivayet etti: "Hz. Peygamber ikindi namazını güneş, (Aişe'nin) odasında, ışıkları yükselmeden önce (yani dik vururken) kılardı."
Bize Muhammed b. Abdurrahman el-Anberî, ona İbrahim b. Ebu Vezîr, ona Muhammed b. Yezid el-Yemâmî, ona Yezid b. Abdurrahman b. Ali b. Şeyban, ona babası (Abdurrahman b. Ali), ona da (Yezid'in) dedesi (Ali b. Şeyban) şöyle rivayet etti: "Medine'ye, Hz. Peygamber'in yanına geldik. O ikindi namazını, güneş ışıdığı saf beyaz olduğu müddetçe erteliyordu."