حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْمُنْذِرِ حَدَّثَنَا أَبُو ضَمْرَةَ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ - رضى الله عنه - قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَنْهَى عَنِ الصَّلاَةِ عِنْدَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَعِنْدَ غُرُوبِهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10619, B001629
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْمُنْذِرِ حَدَّثَنَا أَبُو ضَمْرَةَ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ - رضى الله عنه - قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَنْهَى عَنِ الصَّلاَةِ عِنْدَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَعِنْدَ غُرُوبِهَا .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Münzir, ona Ebu Damra, ona Musa b. Ukbe, ona Nafi', ona da Abdullah (ra) şöyle demiştir:
Ben, Peygamber'den (sav) şöyle duydum: O, güneşin doğuşu ve batışı esnasında namaz kılmayı yasakladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 73, 1/512
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Ebu Damra Enes b. İyaz el-Leysî (Enes b. İyaz b. Damra)
5. İbrahim b. Münzir el-Hizamî (İbrahim b. Münzir b. Abdullah)
Konular:
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10620, B001630
Hadis:
حَدَّثَنِى الْحَسَنُ بْنُ مُحَمَّدٍ - هُوَ الزَّعْفَرَانِىُّ - حَدَّثَنَا عَبِيدَةُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنِى عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ رُفَيْعٍ قَالَ رَأَيْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ الزُّبَيْرِ - رضى الله عنهما - يَطُوفُ بَعْدَ الْفَجْرِ ، وَيُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Hasan b. Muhammed ez-Za'ferânî, ona Abîde b. Humeyd, ona da Abdülaziz b. Rüfey' şöyle demiştir:
Ben, Abdullah b. Zübeyr'i (ra) gördüm. O sabah namazdan sonra tavaf eder, sonra da iki rekat namaz kıldırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 73, 1/512
Senetler:
1. Ebu Bekir Abdullah b. Zübeyr el-Esedî (Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
2. Ebu Abdullah Abdulaziz b. Rufey' el-Esedî (Abdulaziz b. Rufey')
3. Ebu Abdurrahman Abide b. Humeyd el-Teymî (Abide b. Humeyd b. Suheyb)
4. Ebu Ali Hasan b. Muhammed ez-Za'ferânî (Hasan b. Muhammed b. Sabbah)
Konular:
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
66800, HM020005
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَوْفٌ حَدَّثَنِي أَبُو الْمِنْهَالِ قَالَ
انْطَلَقْتُ مَعَ أَبِي إِلَى أَبِي بَرْزَةَ الْأَسْلَمِيِّ فَقَالَ لَهُ أَبِي حَدِّثْنَا كَيْفَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُصَلِّي الْمَكْتُوبَةَ قَالَ كَانَ يُصَلِّي الْهَجِيرَ وَهِيَ الَّتِي تَدْعُونَهَا الْأُولَى حِينَ تَدْحَضُ الشَّمْسُ وَيُصَلِّي الْعَصْرَ وَيَرْجِعُ أَحَدُنَا إِلَى رَحْلِهِ بِالْمَدِينَةِ وَالشَّمْسُ حَيَّةٌ قَالَ وَنَسِيتُ مَا قَالَ فِي الْمَغْرِبِ وَكَانَ يَسْتَحِبُّ أَنْ يُؤَخِّرَ الْعِشَاءَ وَكَانَ يَكْرَهُ النَّوْمَ قَبْلَهَا وَالْحَدِيثَ بَعْدَهَا وَكَانَ يَنْفَتِلُ مِنْ صَلَاةِ الْغَدَاةِ حِينَ يَعْرِفُ أَحَدُنَا جَلِيسَهُ وَكَانَ يَقْرَأُ بِالسِّتِّينَ إِلَى الْمِائَةِ
Tercemesi:
Bize Yahya b. Said (el-Kattan), ona Avf (b. Ebu Cemîle), ona da Ebu Minhal (Seyyar b. Selame) şöyle haber vermiştir: Babamla birlikte Ebu Berze el-Eslemî'nin yanına gittik. Babam ona Hz. Peygamber (sav) farz namazları nasıl kılardı? diye sordu. Ebu Berze de şöyle dedi. Hz. Peygamber (sav) öğle namazını (hecîr yani şiddetli sıcaklıkta kılınan namazı) sizin güneşin zevalinden sonraki ilk vakit olarak isimlendirdiğiniz zaman ilk kılardı. İkindi namazını kıldırdığında bizden birisi Medine'deki konaklama yerine döner ve güneş hala canlı olurdu. Akşam namazında ne dediğini unuttum. Yatsı namazını ise geciktirmeyi severdi. Yatsıdan önce uyumayı ve sonrasında konuşmayı da sevmezdi. Sabah namazını kıldırdığında bizden birisi yanında oturan kişiyi (sabahın aydınlığından dolayı) tanırdı. Sabah namazında da altmış ila yüz ayet arasında okurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Berze el-Eslemî 20005, 6/658
Senetler:
1. Ebu Berze Nadle b. Amr el-Eslemî (Nadle b. Ubeyd b. Hâris b. Hammâl)
2. Ebu Minhal Seyyar b. Selame er-Riyâhi (Seyyar b. Selame)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Ebu Cemîle)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Namaz, akşam namazı
Namaz, ikindi namazı
Namaz, kıraat
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, sabah namazı
Namaz, vakti
Namaz, yatsı namazı
Uyku, uykunun mekruh olduğu vakitler
Yatsı Namazı, yatsı namazının tehiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
66995, HM020049
Hadis:
حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَيَّارِ بْنِ سَلَامَةَ قَالَ
دَخَلْتُ أَنَا وَأَبِي عَلَى أَبِي بَرْزَةَ فَسَأَلْنَاهُ عَنْ وَقْتِ صَلَاةِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ كَانَ يُصَلِّي الظُّهْرَ حِينَ تَزُولُ الشَّمْسُ وَالْعَصْرَ يَرْجِعُ الرَّجُلُ إِلَى أَقْصَى الْمَدِينَةِ وَالشَّمْسُ حَيَّةٌ وَالْمَغْرِبَ قَالَ سَيَّارٌ نَسِيتُهَا وَالْعِشَاءَ لَا يُبَالِي بَعْدَ تَأْخِيرِهَا إِلَى ثُلُثِ اللَّيْلِ وَكَانَ لَا يُحِبُّ النَّوْمَ قَبْلَهَا وَالْحَدِيثَ بَعْدَهَا وَكَانَ يُصَلِّي الصُّبْحَ فَيَنْصَرِفُ الرَّجُلُ فَيَعْرِفُ وَجْهَ جَلِيسِهِ وَكَانَ يَقْرَأُ فِيهَا مَا بَيْنَ السِّتِّينَ إِلَى الْمِائَةِ قَالَ سَيَّارٌ لَا أَدْرِي فِي إِحْدَى الرَّكْعَتَيْنِ أَوْ فِي كِلْتَيْهِمَا
Tercemesi:
Bize Haccac (b. Muhammed el-Mesîsî), ona Şube (b. Haccac), ona da (Ebu Minhal) Seyyar b. Selame şöyle haber vermiştir. Babam ve ben Ebu Berze'nin yanına geldik ve ona Hz. Peygamber'in (sav) namazları hangi vakitlerde kıldığını sorduk. Ebu Berze şöyle dedi: Öğle namazını güneşin zevalinde (batıya meylettiğinde) kılıyordu. İkindi namazını kıldırdığında bir adam Medine'nin en uzak noktasına gider ve güneş hala canlı olurdu. Seyyar akşam namazını unuttum demiştir. Yatsı namazının gecenin ilk üçte birine kadar geciktirilmesini sorun etmiyordu. Fakat yatsıdan önce uyumayı sonrasında da konuşmayı hoş görmezdi. Sabah namazını kıldırdığında ise bir adam yanında oturanı (sabah aydınlığından dolayı) tanırdı. Sabah namazında altmış ile yüz ayet arasında bir miktarda Kur'ân okuyordu.
Seyyar (b. Selame) şöyle demiştir: (Bı kıraat miktarı) iki rekattan birinde mi yoksa ikisinde mi bilmiyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Berze el-Eslemî 20049, 6/672
Senetler:
1. Ebu Berze Nadle b. Amr el-Eslemî (Nadle b. Ubeyd b. Hâris b. Hammâl)
2. Ebu Minhal Seyyar b. Selame er-Riyâhi (Seyyar b. Selame)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Hz. Peygamber, namazdaki okuyuşu
Namaz, vakti
Uyku, uykunun mekruh olduğu vakitler
Yatsı Namazı, yatsı namazının tehiri
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : أخبرني عطاء ، أن ابن عباس خرج من أرضه " مر " حين أفطر الصائم ، يريد المدينة ، فلم يصل المغرب حتى جاء المحجة من الظهران فجمع بينهما وبين العشاء ، ويقال له قبل قلك الصلاة ، فيقول شمروا عنكم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
91267, MA002103
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : أخبرني عطاء ، أن ابن عباس خرج من أرضه " مر " حين أفطر الصائم ، يريد المدينة ، فلم يصل المغرب حتى جاء المحجة من الظهران فجمع بينهما وبين العشاء ، ويقال له قبل قلك الصلاة ، فيقول شمروا عنكم .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 2103, 1/554
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
Konular:
Namaz, akşam namazı
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42140, HM003081
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ حَدَّثَنِي حَكِيمُ بْنُ حَكِيمٍ عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَمَّنِي جِبْرِيلُ عِنْدَ الْبَيْتِ فَصَلَّى بِي الظُّهْرَ حِينَ زَالَتْ الشَّمْسُ فَكَانَتْ بِقَدْرِ الشِّرَاكِ ثُمَّ صَلَّى بِي الْعَصْرَ حِينَ كَانَ ظِلُّ كُلِّ شَيْءٍ مِثْلَيْهِ ثُمَّ صَلَّى بِي الْمَغْرِبَ حِينَ أَفْطَرَ الصَّائِمُ ثُمَّ صَلَّى بِي الْعِشَاءَ حِينَ غَابَ الشَّفَقُ ثُمَّ صَلَّى بِي الْفَجْرَ حِينَ حَرُمَ الطَّعَامُ وَالشَّرَابُ عَلَى الصَّائِمِ ثُمَّ صَلَّى الْغَدَ الظُّهْرَ حِينَ كَانَ ظِلُّ كُلِّ شَيْءٍ مِثْلَهُ ثُمَّ صَلَّى بِي الْعَصْرَ حِينَ صَارَ ظِلُّ كُلِّ شَيْءٍ مِثْلَيْهِ ثُمَّ صَلَّى بِي الْمَغْرِبَ حِينَ أَفْطَرَ الصَّائِمُ ثُمَّ صَلَّى بِي الْعِشَاءَ إِلَى ثُلُثِ اللَّيْلِ الْأَوَّلِ ثُمَّ صَلَّى بِي الْفَجْرَ فَأَسْفَرَ ثُمَّ الْتَفَتَ إِلَيَّ فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ هَذَا وَقْتُ الْأَنْبِيَاءِ مِنْ قَبْلِكَ الْوَقْتُ فِيمَا بَيْنَ هَذَيْنِ الْوَقْتَيْنِ
Tercemesi:
Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) dedi ki:
"Kabe'nin yanında Cebrail bana imam oldu;
Öğle namazını güneş zevalden meylettiği zaman kıldırdı,güneş terliğin
kayışı kadar meyletmişti,(diğer rivayette; gölge terliğin kayışı kadardı.) Sonra her şeyin gölgesi iki misli kadarken ikindi namazını kıldırdı, Ardından akşam namazını oruçlunun iftar ettiği vakitte kıldırdı, Yatsıyı şafak kaybolduğunda kıldırdı,
Sabahı da oruçluya yeme ve içmenin yasaklandığı vakitte kıldırdı.
Ertesi gün öğle namazını her şeyin gölgesi kendi misli kadar olduğunda
kıldırdı,
İkindiyi her şeyin gölgesi kendisinin iki misli olduğu zaman kıldırdı, Ardından akşam namazını oruçlunun iftar ettiği vakitte kıldırdı, Yatsıyı gecenin ilk üçte birinin sonunda kıldırdı,
Sabahı (güneş doğmadan önce) hava aydınlandığında kıldırdı.
Sonra bana dönüp dedi ki:
'Ey Muhammed! İşte bu, senden önceki Peygamberler'in vaktidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 3081, 1/840
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Nafi' b. Cübeyr en-Nevfelî (Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel)
3. Hakîm b. Hakîm el-Ensarî (Hakîm b. Hakîm)
4. Ebu Haris Abdurrahman b. Ayyaş el-Mahzumî (Abdurrahman b. Haris b. Abdullah b. Ayyaş b. Amr)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
Konular:
Hz. Peygamber, Cebraille ilişkisi
Namaz, akşam namazı
Namaz, Cebrail (a.s.)'ın Peygamber (a.s.)'a öğretmesi
Namaz, Cebrail'in Hz. Peygamber'e imam oluşu
Namaz, ikindi namazı
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, sabah namazı
Namaz, vakti
Namaz, yatsı namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
64254, HM017144
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمُقْرِيُّ حَدَّثَنَا عِكْرِمَةُ يَعْنِي ابْنَ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا شَدَّادُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الدِّمَشْقِيُّ وَكَانَ قَدْ أَدْرَكَ نَفَرًا مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ
قَالَ أَبُو أُمَامَةَ يَا عَمْرُو بْنَ عَبَسَةَ صَاحِبَ الْعَقْلِ عَقْلِ الصَّدَقَةِ رَجُلٌ مِنْ بَنِي سُلَيْمٍ بِأَيِّ شَيْءٍ تَدَّعِي أَنَّكَ رُبُعُ الْإِسْلَامِ قَالَ إِنِّي كُنْتُ فِي الْجَاهِلِيَّةِ أَرَى النَّاسَ عَلَى ضَلَالَةٍ وَلَا أَرَى الْأَوْثَانَ شَيْئًا ثُمَّ سَمِعْتُ عَنْ رَجُلٍ يُخْبِرُ أَخْبَارَ مَكَّةَ وَيُحَدِّثُ أَحَادِيثَ فَرَكِبْتُ رَاحِلَتِي حَتَّى قَدِمْتُ مَكَّةَ فَإِذَا أَنَا بِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مُسْتَخْفٍ وَإِذَا قَوْمُهُ عَلَيْهِ جُرَآءُ فَتَلَطَّفْتُ لَهُ فَدَخَلْتُ عَلَيْهِ فَقُلْتُ مَا أَنْتَ قَالَ أَنَا نَبِيُّ اللَّهِ فَقُلْتُ وَمَا نَبِيُّ اللَّهِ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ قَالَ قُلْتُ آللَّهُ أَرْسَلَكَ قَالَ نَعَمْ قُلْتُ بِأَيِّ شَيْءٍ أَرْسَلَكَ قَالَ بِأَنْ يُوَحَّدَ اللَّهُ وَلَا يُشْرَكَ بِهِ شَيْءٌ وَكَسْرِ الْأَوْثَانِ وَصِلَةِ الرَّحِمِ فَقُلْتُ لَهُ مَنْ مَعَكَ عَلَى هَذَا قَالَ حُرٌّ وَعَبْدٌ أَوْ عَبْدٌ وَحُرٌّ وَإِذَا مَعَهُ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي قُحَافَةَ وَبِلَالٌ مَوْلَى أَبِي بَكْرٍ قُلْتُ إِنِّي مُتَّبِعُكَ قَالَ إِنَّكَ لَا تَسْتَطِيعُ ذَلِكَ يَوْمَكَ هَذَا وَلَكِنْ ارْجِعْ إِلَى أَهْلِكَ فَإِذَا سَمِعْتَ بِي قَدْ ظَهَرْتُ فَالْحَقْ بِي قَالَ فَرَجَعْتُ إِلَى أَهْلِي وَقَدْ أَسْلَمْتُ فَخَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مُهَاجِرًا إِلَى الْمَدِينَةِ فَجَعَلْتُ أَتَخَبَّرُ الْأَخْبَارَ حَتَّى جَاءَ رَكَبَةٌ مِنْ يَثْرِبَ فَقُلْتُ مَا هَذَا الْمَكِّيُّ الَّذِي أَتَاكُمْ قَالُوا أَرَادَ قَوْمُهُ قَتْلَهُ فَلَمْ يَسْتَطِيعُوا ذَلِكَ وَحِيلَ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَهُ وَتَرَكْنَا النَّاسَ سِرَاعًا قَالَ عَمْرُو بْنُ عَبَسَةَ فَرَكِبْتُ رَاحِلَتِي حَتَّى قَدِمْتُ عَلَيْهِ الْمَدِينَةَ فَدَخَلْتُ عَلَيْهِ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَتَعْرِفُنِي قَالَ نَعَمْ أَلَسْتَ أَنْتَ الَّذِي أَتَيْتَنِي بِمَكَّةَ قَالَ قُلْتُ بَلَى فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ عَلِّمْنِي مِمَّا عَلَّمَكَ اللَّهُ وَأَجْهَلُ قَالَ إِذَا صَلَّيْتَ الصُّبْحَ فَأَقْصِرْ عَنْ الصَّلَاةِ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ فَإِذَا طَلَعَتْ فَلَا تُصَلِّ حَتَّى تَرْتَفِعَ فَإِنَّهَا تَطْلُعُ حِينَ تَطْلُعُ بَيْنَ قَرْنَيْ شَيْطَانٍ وَحِينَئِذٍ يَسْجُدُ لَهَا الْكُفَّارُ فَإِذَا ارْتَفَعَتْ قِيدَ رُمْحٍ أَوْ رُمْحَيْنِ فَصَلِّ فَإِنَّ الصَّلَاةَ مَشْهُودَةٌ مَحْضُورَةٌ حَتَّى يَسْتَقِلَّ الرُّمْحُ بِالظِّلِّ ثُمَّ أَقْصِرْ عَنْ الصَّلَاةِ فَإِنَّهَا حِينَئِذٍ تُسْجَرُ جَهَنَّمُ فَإِذَا فَاءَ الْفَيْءُ فَصَلِّ فَإِنَّ الصَّلَاةَ مَشْهُودَةٌ مَحْضُورَةٌ حَتَّى تُصَلِّيَ الْعَصْرَ فَإِذَا صَلَّيْتَ الْعَصْرَ فَأَقْصِرْ عَنْ الصَّلَاةِ حَتَّى تَغْرُبَ الشَّمْسُ فَإِنَّهَا تَغْرُبُ حِينَ تَغْرُبُ بَيْنَ قَرْنَيْ شَيْطَانٍ وَحِينَئِذٍ يَسْجُدُ لَهَا الْكُفَّارُ قُلْتُ يَا نَبِيَّ اللَّهِ أَخْبِرْنِي عَنْ الْوُضُوءِ قَالَ مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ يَقْرَبُ وَضُوءَهُ ثُمَّ يَتَمَضْمَضُ وَيَسْتَنْشِقُ وَيَنْتَثِرُ إِلَّا خَرَجَتْ خَطَايَاهُ مِنْ فَمِهِ وَخَيَاشِيمِهِ مَعَ الْمَاءِ حِينَ يَنْتَثِرُ ثُمَّ يَغْسِلُ وَجْهَهُ كَمَا أَمَرَهُ اللَّهُ تَعَالَى إِلَّا خَرَجَتْ خَطَايَا وَجْهِهِ مِنْ أَطْرَافِ لِحْيَتِهِ مِنْ الْمَاءِ ثُمَّ يَغْسِلُ يَدَيْهِ إِلَى الْمِرْفَقَيْنِ إِلَّا خَرَجَتْ خَطَايَا يَدَيْهِ مِنْ أَطْرَافِ أَنَامِلِهِ ثُمَّ يَمْسَحُ رَأْسَهُ إِلَّا خَرَجَتْ خَطَايَا رَأْسِهِ مِنْ أَطْرَافِ شَعَرِهِ مَعَ الْمَاءِ ثُمَّ يَغْسِلُ قَدَمَيْهِ إِلَى الْكَعْبَيْنِ كَمَا أَمَرَهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ إِلَّا خَرَجَتْ خَطَايَا قَدَمَيْهِ مِنْ أَطْرَافِ أَصَابِعِهِ مَعَ الْمَاءِ ثُمَّ يَقُومُ فَيَحْمَدُ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ وَيُثْنِي عَلَيْهِ بِالَّذِي هُوَ لَهُ أَهْلٌ ثُمَّ يَرْكَعُ رَكْعَتَيْنِ إِلَّا خَرَجَ مِنْ ذنوبِهِ كَهَيْئَتِهِ يَوْمَ وَلَدَتْهُ أُمُّهُ
قَالَ أَبُو أُمَامَةَ يَا عَمْرُو بْنَ عَبَسَةَ انْظُرْ مَا تَقُولُ أَسَمِعْتَ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَيُعْطَى هَذَا الرَّجُلُ كُلَّهُ فِي مَقَامِهِ قَالَ فَقَالَ عَمْرُو بْنُ عَبَسَةَ يَا أَبَا أُمَامَةَ لَقَدْ كَبِرَتْ سِنِّي وَرَقَّ عَظْمِي وَاقْتَرَبَ أَجَلِي وَمَا بِي مِنْ حَاجَةٍ أَنْ أَكْذِبَ عَلَى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ وَعَلَى رَسُولِهِ لَوْ لَمْ أَسْمَعْهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِلَّا مَرَّةً أَوْ مَرَّتَيْنِ أَوْ ثَلَاثًا لَقَدْ سَمِعْتُهُ سَبْعَ مَرَّاتٍ أَوْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yezîd Ebu Abdurrahman el-Mukrî, ona da İkrime [yani İbn Ammâr] rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber'in (sav) sahabesinden bir gruba yetişen Şeddâd b. Abdullah ed-Dımaşkî şöyle dedi: Ebu Umâme, Amr'a: "Ey Amr b. Abese, doğru akıl/düşünce sahibi! (Süleymoğullarından olan kişi;) Sen ilk Müslüman olanların dördüncüsü olduğunu neyle iddia edersin?" deyince Amr şöyle dedi:
"Ben cahiliye döneminde (putperest) insanları sapıklıkta görür ve putlara önem vermezdim. Sonra Mekke'de olanları haber veren ve hadiseleri anlatan birini dinledim. Hemen bineğime binip Mekke'ye ulaştım. Baktım ki Rasulullah gizlenen/tanınmayan birisi ve kavmi de ona karşı çok saldırgan /düşman. Nezaketle yanına girdim ve dedim ki:
"Sen nesin?" Hz. Peygamber (sav):
"Ben Allah'ın peygamberiyim" dedi.
"Allah'ın peygamberi ne demek?"
"Allah'ın elçisi demek"
"Seni Allah mı gönderdi?"
"Evet"
"Seni ne ile gönderdi?"
"Beni Allah'ı tek görmek (tevhid), O'na hiçbir şeyi ortak koşmamak, putları kırmak ve akraba ilişkilerini geliştirmek(ten oluşan hükümler) ile gönderdi. "
"Bu yolda seninle birlikte kim var?"
"Bir hür bir de köle (ya da bir köle bir de hür)." O anda Rasulullah'ın yanında Ebu Bekir b. Ebu Kuhâfe ve Ebu Bekir'in mevlası Bilal vardı. 'Ben sana tabi olacağım' deyince:
"Senin bu zamanda buna gücün yetmez. Ancak ailenin yanına dön ve benim üstün geldiğimi duyduğun anda bana katıl!" buyurdu. Ben de Müslüman oduğum halde ailemin yanına döndüm. Nihayet Rasulullah Medine'ye hicret etti, ben onun haberlerini soruşturuyordum ve Medine'den bir kervan geldi, onlara: "Size gelen Mekkeli ne durumda?" diye sorunca dediler ki: "Kavmi onu öldürmek istedi, buna güçleri yetmedi. Onunla kavminin arası açıldı (ve hicret etti), biz de insanları ona koştukları bir halde terk ettik (bıraktık)."
Amr b. Abese anlatmaya şöyle devam etti: "Ben hemen bineğime bindim ve Medine'de ona ulaştım. Yanına girdim ve ona: 'Ey Allah'ı Rasulü! Beni tanır mısın?' deyince:
'Sen bana Mekke'de gelen kişi değil misin?' dedi.
'Evet' dedim ve devamla Hz. Peygamber' e (sav):
'Ey Allah'ın Resûlü! İzzet ve celal sahibi Allah'ın sana öğrettiği ve
benim de bilmediğim şeyi bana da öğret!' deyince şöyle buyurdu:
'Sabah namazını kıldığında güneş doğuncaya kadar namaz kılmayı bırak! Güneş doğduğunda da biraz yükselmedikçe namaza başlama! Zira o doğarken şeytanın iki boynuzu arasında doğar (gibi olur) ve bu vakitte kafirler ona' secde ederler. Güneş bir ya da iki mızrak kadar yükseldiğinde namaz kılabilirsin, şüphesiz namaz kendisine şahit olunan, (meleklerin de) hazır bulunduğu (önemli) bir ibadettir. Namaz kılmaya, gölge küçülüp mızrağa çekilinceye kadar devam et! Bu vakit olunca namaz kılmayı bırak, şüphesiz bu vakitte cehennem (daha da) alevlendirilir/tesiri artırılır. Gölge (bu küçülmesinden sonra doğuya) meylettiğinde/büyümeye başladığında ise namaz kıl! Şüphesiz namaz kendisine şahit olunan, (meleklerin de) hazır bulunduğu (önemli) bir ibadettir. İkindiyi kıldığında da güneş batıncaya kadar namaz kılmayı bırak! Zira o batarken şeytanın iki boynuzu arasından batar (gibi olur) ve bu vakitte kafirler ona secde ederler."
Rasûlullah' a:
'Ey Allah'ın Rasulü! Bana abdesti anlat!' deyince şöyle buyurdu:
"Sizden biri abdest alacağı suya yaklaşır; ağzına, burnuna su alır ve sümkürerek (burnunu da) temizlerse, ağzında ve genzindeki günahlar akan su ile birlikte dökülür. Sonra Allah'ın emrettiği gibi yüzünü yıkarsa, yüzündeki günahlar sakalının uçlarından dökülür, gider. Kollarını dirseklerine kadar yıkarsa, (kollarındaki) günahlar parmak uçlarından dökülür. Başını mesh ederse, başındaki günahlar saçlarından dökülen su ile akar, gider. Allah'ın emrettiği gibi ayaklarını topuklarına (aşık kemiklerine) kadar yıkarsa, topuklarındaki günahlar parmak uçlarından akan su ile dökülür. Sonra kalkar, aziz ve celil olan Allah'a hamd eder, O'nu layık olduğu şekilde över ve iki rekat namaz kılarsa annesinden yeni doğmuş gibi günahlarından kurtulur (tertemiz olur)."
(Sahabi) Ebu Umâme, Amr'a dedi ki:
'Ey Amr b. Abese, konuşmanı dikkatli yap! Rasulullah'tan bunları gerçekten işittin mi? Bulunduğu yerde kişiye bu ecirlerin hepsi gerçekten verilecek mi?'
Amr b. Abese şöyle cevap verdi:
'Ey Ebu Umâme! Benim yaşım ilerledi, kemiklerim zayıfladı, ecelim yaklaştı, Allah ve Rasulü adına yalan söylemeye ihtiyacım yok. Bu sözleri, Rasulullah'tan birden ya da ikiden yahut da üçten fazla işitmesem tamam. (Ama) ben bunları Rasulullah'tan yedi kere hatta daha da fazla, defalarca işittim.'"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Amr b. Abese 17144, 5/804
Senetler:
1. Ebu Necih Amr b. Abese es-Sülemî (Amr b. Abese b. Halid b. Huzeyfe b. Amr)
2. Ebu Ammar Şeddad b. Abdullah el-Kuraşî (Şeddad b. Abdullah)
3. İkrime b. Ammar el-Îclî (İkrime b. Ammar b. Ukbe)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Adevî (Abdullah b. Yezid)
Konular:
Abdest, alınış şekli
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Bilgi, öğrenmek için ehil olanlara sorulmalıdır
Cahiliye
DUA ZAMAN VE MEKAN İLİŞKİSİ
Güneş, secde etmesi
Hz. Peygamber, evrenselliği ve risaleti
Hz. Peygamber, sembolik, temsili anlatımı
Hz. Peygamber, üslubu, sözü tekrarı
Hz. Peygamber, zihinlerdeki imajı
İbadet, Namaz
KTB, NAMAZ,
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, vakti
Put, putperestlik
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Şirk, şirk koşmak
Siyer, Hicret
Siyer, Hz. Peygamber'in Mekke döneminde çektiği sıkıntılar
Teşebbüh, Özenme, ehl-i kitaba, kafirlere benzemek
Tevhid, İslam inancı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46008, HM003466
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ وَابْنُ بَكْرٍ قَالَا أَخبرنَا ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ قُلْتُ لِعَطَاءٍ أَيُّ حِينٍ أَحَبُّ إِلَيْكَ أَنْ أُصَلِّيَ الْعِشَاءَ إِمَامًا أَوْ خِلْوًا قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ
أَعْتَمَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَيْلَةً بِالْعِشَاءِ حَتَّى رَقَدَ النَّاسُ وَاسْتَيْقَظُوا وَرَقَدُوا وَاسْتَيْقَظُوا فَقَامَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ فَقَالَ الصَّلَاةَ قَالَ عَطَاءٌ قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ فَخَرَجَ نَبِيُّ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَأَنِّي أَنْظُرُ إِلَيْهِ الْآنَ يَقْطُرُ رَأْسُهُ مَاءً وَاضِعٌ يَدَهُ عَلَى شَقِّ رَأْسِهِ فَقَالَ لَوْلَا أَنْ أَشُقَّ عَلَى أُمَّتِي لَأَمَرْتُهُمْ أَنْ يُصَلُّوهَا كَذَلِكَ
Tercemesi:
İbn Cüreyc'den:
Atâ'ya;
'Benim yatsı namazını cemaatle ya da tek başına hangi vakitte kılmam
sence daha iyidir?' deyince şöyle dedi:
'İbn Abbas'ın (Radıyallahu anhumâ) şöyle dediğini duydum:
'Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) bir gece yatsı namazını öyle geciktirdi ki insanlar onu beklediler, (bazıları uyuklayıp) uyandılar. Nihayet Hz. Ömer kalktı; 'Namaza!' diye nida etti. '
Ata, İbn Abbas'ın devamla şu sözünü nakletti:
'O arada Allah'ın Peygamberi çıkageldi. Elini başının bir bölümüne
koyarak başından su damlayan o halini şimdi görür gibiyim. Rasûlullah şöyle dedi:
"Eğer ümmetime ağır geleceği endişesi taşımasaydım yatsıyı bu şekilde (geciktirerek) kılmalarını emrederdim.""
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 3466, 1/913
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
Konular:
Hz. Peygamber, farz olur endişesiyle terk ettikleri
Hz. Peygamber, ümmetine merhamet
Namaz, Hz. Peygamberin namaz kıldırışı
Namaz, vakti
Yatsı Namazı, yatsı namazının tehiri
عبد الرزاق عن ابن جريج عن عطاء قال : سمعت ابن عباس يقول : أعتم نبي الله صلى الله عليه وسلم ذات ليلة بالعشاء حتى رقد الناس واستيقظوا ، ورقدوا واستيقظوا ، فقام عمر بن الخطاب فقال : الصلاة ، فخرج النبي صلى الله عليه وسلم كأني إنظر إليه الان ، يقطر رأسه ماء واضح يده صلى الله عليه وسلم على شق رأسه فقال : لولا أن أشق على أمتي لامرتهم أن يصلوها هكذا.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
91292, MA002112
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن جريج عن عطاء قال : سمعت ابن عباس يقول : أعتم نبي الله صلى الله عليه وسلم ذات ليلة بالعشاء حتى رقد الناس واستيقظوا ، ورقدوا واستيقظوا ، فقام عمر بن الخطاب فقال : الصلاة ، فخرج النبي صلى الله عليه وسلم كأني إنظر إليه الان ، يقطر رأسه ماء واضح يده صلى الله عليه وسلم على شق رأسه فقال : لولا أن أشق على أمتي لامرتهم أن يصلوها هكذا.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 2112, 1/557
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
Konular:
Hz. Peygamber, ümmetine merhamet
Namaz, vakti
Namaz, yatsı namazı
Yatsı Namazı, yatsı namazının tehiri
عبد الرزاق عن عبد الله بن محرر عن قتادة عن أبي الجوزاء قال : دخل المسور بن مخرمة على ابن عباس فكسوت لابن عباس وسادة ، فنام عليها فتحدث عنده المسور بن مخرمة قليلا ، فخرج ونام ابن عباس عن العشاء والتر حتى أصبح ، فقال لغلامه : أتراني أصلي العشاء والوتر وركعتي الفجر وركعة قبل طلوع الشمس ؟ قال : نعم ! قال : فصلى ابن عباس العشاء ، تم أوتر ، وصلى ركعتي الفجر ، ثم صلى الصبح وقد كادت الشمس أن تطلع.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
91524, MA002231
Hadis:
عبد الرزاق عن عبد الله بن محرر عن قتادة عن أبي الجوزاء قال : دخل المسور بن مخرمة على ابن عباس فكسوت لابن عباس وسادة ، فنام عليها فتحدث عنده المسور بن مخرمة قليلا ، فخرج ونام ابن عباس عن العشاء والتر حتى أصبح ، فقال لغلامه : أتراني أصلي العشاء والوتر وركعتي الفجر وركعة قبل طلوع الشمس ؟ قال : نعم ! قال : فصلى ابن عباس العشاء ، تم أوتر ، وصلى ركعتي الفجر ، ثم صلى الصبح وقد كادت الشمس أن تطلع.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 2231, 1/585
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Misver b. Mahreme el-Kuraşi (Misver b. Mahreme b. Nevfel b. Üheyb b. Abdümenaf)
Konular:
İlim, Abdullah b. Abbas'ın sahip olduğu ilim
Kültürel Hayat, eşyalar, ev eşyaları vb.
Namaz, vakti
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Namaz, yatsı namazı