Öneri Formu
Hadis Id, No:
62443, HM015032
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَعْدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْحَسَنِ بْنِ عَلِيٍّ قَالَ
قَدِمَ الْحَجَّاجُ الْمَدِينَةَ فَسَأَلْنَا جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ فَقَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُصَلِّي الظُّهْرَ بِالْهَاجِرَةِ وَالْعَصْرَ وَالشَّمْسُ نَقِيَّةٌ وَالْمَغْرِبَ إِذَا وَجَبَتْ وَالْعِشَاءَ أَحْيَانًا يُؤَخِّرُهَا وَأَحْيَانًا يُعَجِّلُ وَكَانَ إِذَا رَآهُمْ قَدْ اجْتَمَعُوا عَجَّلَ وَإِذَا رَآهُمْ قَدْ أَبْطَئُوا أَخَّرَ وَالصُّبْحَ قَالَ كَانُوا أَوْ قَالَ كَانَ يُصَلِّيهَا بِغَلَسٍ
Tercemesi:
Muhammed b. Amr b. Hasan b. Ali (b. Ebı Tâlib) anlattı:
Haccac b. Yusuf es-Sekafi Medine'ye geldi ve (namazıarı geç vakitte kılıyordu). (Bunun üzerine) biz Cabir b. Abdillah'a (Radıyallahu anh) (namaz vakitlerini) sorduk, şöyle cevap verdi:
'Rasûllah (Sallallahu (aleyhi ve sellem) öğle namazını (zevalden sonraki) sıcak vakitte kılardı.
İkindiyi güneş parlakken/sararmadan,
Akşamı güneş battığında,
Yatsıyı bazen erken (ilk vaktinde), bazen de tehir ederek kılardı; onların toplandığını görürse hemen kılardı, ama geciktiklerini görürse tehir ederdi.
Sabahı da alaca karanlıkta kılardı.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Cabir b. Abdullah el-Ensarî 15032, 5/200
Senetler:
()
Konular:
Namaz, akşam namazı
Namaz, ikindi namazı
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, sabah namazı
Namaz, vakti
Namaz, yatsı namazı
Yatsı Namazı, yatsı namazının tehiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
65168, HM017462
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبِي عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ قَالَ حَدَّثَنِي يَزِيدُ بْنُ أَبِي حَبِيبٍ الْمِصْرِيُّ عَنْ مَرْثَدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْيَزَنِيِّ وَيَزَنُ بَطْنٌ مِنْ حِمْيَرَ قَالَ
قَدِمَ عَلَيْنَا أَبُو أَيُّوبَ خَالِدُ بْنُ زَيْدٍ الْأَنْصَارِيُّ صَاحِبُ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِصْرَ غَازِيًا وَكَانَ عُقْبَةُ بْنُ عَامِرِ بْنِ عَبْسٍ الْجُهَنِيُّ أَمَّرَهُ عَلَيْنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ أَبِي سُفْيَانَ قَالَ فَحَبَسَ عُقْبَةَ بْنَ عَامِرٍ بِالْمَغْرِبِ فَلَمَّا صَلَّى قَامَ إِلَيْهِ أَبُو أَيُّوبَ الْأَنْصَارِيُّ فَقَالَ لَهُ يَا عُقْبَةُ أَهَكَذَا رَأَيْتَ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُصَلِّي الْمَغْرِبَ أَمَا سَمِعْتَهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ لَا تَزَالُ أُمَّتِي بِخَيْرٍ أَوْ عَلَى الْفِطْرَةِ مَا لَمْ يُؤَخِّرُوا الْمَغْرِبَ حَتَّى تَشْتَبِكَ النُّجُومُ قَالَ فَقَالَ بَلَى قَالَ فَمَا حَمَلَكَ عَلَى مَا صَنَعْتَ قَالَ شُغِلْتُ
قَالَ فَقَالَ أَبُو أَيُّوبَ أَمَا وَاللَّهِ مَا بِي إِلَّا أَنْ يَظُنَّ النَّاسُ أَنَّكَ رَأَيْتَ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَصْنَعُ هَذَا
Tercemesi:
Mersed b. Abdullah el-Yezenî'den:
Rasûlullah'ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) sahabisi Ebu Eyyûb Halid b. Zeyd el-Ensarî (Radıyallahu anh) Mısır'a muharip olarak geldi. O dönemde Muaviye (Radıyallahu anh) bize Ukbe b. Amir'i emir tayin etmişti. Ukbe b. Amir akşam namazını geç kıldı, Ukbe namazı bitirince
Ebû Eyyûb el-Ensarî yanına geldi ve şöyle dedi:
'Ey Ukbe! Rasulullah'ın akşam namazını böyle kıldığını mı gördün? Rasûlullah 'ın şöyle dediğini duymadın mı?
"Yıldızların ortaya çıkma vaktine kadar akşam namazını geciktirmedikçe
benim ümmetim hayır/fıtrat üzerinde kalmaya devam edecektir.''' Ukbe: 'Bilakis, (duydum).'
'(O halde) bunu niye yaptın?
'Meşguldüm.' Ebu Eyyûb:
'Allah 'a yemin ederim ki senin yaptığın beni ilgilendirmez, ancak
insanlar senin Rasulullah'ı bu fiili yaparken gördüğünü zannedebilirler.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ukbe b. Amir el-Cühenî 17462, 5/894
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
2. Ebu Hayr Mersed b. Abdullah el-Yeznî (Mersed b. Abdullah)
3. İbn Ebu Habib Yezid b. Kays el-Ezdî (Yezid b. Süveyd)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
6. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
Konular:
Namaz, akşam namazı
Namaz, vakti
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
70265, HM014592
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا ابْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ حُسَيْنِ بْنِ عَلِيٍّ قَالَ حَدَّثَنِي وَهْبُ بْنُ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ وَهُوَ الْأَنْصَارِيُّ
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ جَاءَهُ جِبْرِيلُ فَقَالَ قُمْ فَصَلِّهْ فَصَلَّى الظُّهْرَ حِينَ زَالَتْ الشَّمْسُ ثُمَّ جَاءَهُ الْعَصْرَ فَقَالَ قُمْ فَصَلِّهْ فَصَلَّى الْعَصْرَ حِينَ صَارَ ظِلُّ كُلِّ شَيْءٍ مِثْلَهُ أَوْ قَالَ صَارَ ظِلُّهُ مِثْلَهُ ثُمَّ جَاءَهُ الْمَغْرِبَ فَقَالَ قُمْ فَصَلِّهْ فَصَلَّى حِينَ وَجَبَتْ الشَّمْسُ ثُمَّ جَاءَهُ الْعِشَاءَ فَقَالَ قُمْ فَصَلِّهْ فَصَلَّى حِينَ غَابَ الشَّفَقُ ثُمَّ جَاءَهُ الْفَجْرَ فَقَالَ قُمْ فَصَلِّهْ فَصَلَّى حِينَ بَرَقَ الْفَجْرُ أَوْ قَالَ حِينَ سَطَعَ الْفَجْرُ ثُمَّ جَاءَهُ مِنْ الْغَدِ لِلظُّهْرِ فَقَالَ قُمْ فَصَلِّهْ فَصَلَّى الظُّهْرَ حِينَ صَارَ ظِلُّ كُلِّ شَيْءٍ مِثْلَهُ ثُمَّ جَاءَهُ لِلْعَصْرِ فَقَالَ قُمْ فَصَلِّهْ فَصَلَّى الْعَصْرَ حِينَ صَارَ ظِلُّ كُلِّ شَيْءٍ مِثْلَيْهِ ثُمَّ جَاءَهُ لِلْمَغْرِبِ الْمَغْرِبَ وَقْتًا وَاحِدًا لَمْ يَزُلْ عَنْهُ ثُمَّ جَاءَ لِلْعِشَاءِ الْعِشَاءَ حِينَ ذَهَبَ نِصْفُ اللَّيْلِ أَوْ قَالَ ثُلُثُ اللَّيْلِ فَصَلَّى الْعِشَاءَ ثُمَّ جَاءَهُ لِلْفَجْرِ حِينَ أَسْفَرَ جِدًّا فَقَالَ قُمْ فَصَلِّهْ فَصَلَّى الْفَجْرَ ثُمَّ قَالَ مَا بَيْنَ هَذَيْنِ وَقْتٌ
Tercemesi:
Ensardan Câbir b. Abdillah (Radıyallahu anh) nakletti:Hz. Peygamber' e (Sallallahu aleyhi ve sellem) Cebrail geldi ve dedi ki: 'Kalk ve namaz kıl!'
Rasû1lullah öğle namazını güneş zevalden meylettiği zaman kıldı.
Cebrail ikindi vakti tekrar geldi ve dedi ki:
'Kalk ve namaz kıl!'
Rasû1lullah her şeyin gölgesi kendi misli kadar olduğunda ikindi namazını kıldı,
Cebrail akşam vakti geldi ve dedi ki:
'Kalk ve namaz kıl!'
Rasûlullah akşam namazını güneş battıktan sonra kıldı,
Cebrail yatsıda tekrar geldi ve dedi ki:
'Kalk ve namaz kıl!'
Rasûlullah yatsıyı şafak kaybolduğunda kıldı,
Cebrail sabah tekrar geldi ve dedi ki: 'Kalk ve namaz kıl!'
Rasûlullah sabahı da fecir etrafı aydınlattığında (ya da aydınlık yayıldığında) kıldı.
Ertesi gün Cebrail öğle vaktinde tekrar geldi ve dedi ki:
'Kalk ve namaz kıl!'
Rasûlullah öğle namazını her şeyin gölgesi kendi misli kadar olduğunda kıldı,
Cebrail ikindi vaktinde tekrar geldi ve dedi ki:
'Kalk ve namaz kıl!'
RasûluIlah ikindiyi her şeyin gölgesi kendisinin iki misli olduğunda kıldı,
Ardından Cebrail akşam vakti güneş battığında aynı vakitte geldi, bu
vakit değişmedi,
Cebrail yatsı için de gecenin yarısı ya da üçte biri geçtiğinde geldi, Rasûlullah bu vakitte yatsıyı kıldı,
Sabah için fecir iyice aydınlandığında Cebrail tekrar geldi ve dedi ki: 'Kalk ve namaz kıl!'
RasUlullah sabah namazını kıldı. Sonra Cebrail şöyle dedi:
'(Her bir namazın) vakti, (açıklanan) bu iki vakit arasındadır.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Cabir b. Abdullah el-Ensarî 14592, 5/105
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Cebraille ilişkisi
Namaz, akşam namazı
Namaz, Cebrail (a.s.)'ın Peygamber (a.s.)'a öğretmesi
Namaz, ikindi namazı
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, sabah namazı
Namaz, vakti
Namaz, yatsı namazı