247 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Velid, ona Hemmâm, ona Atâ, ona Safvan b. Ya'lâ, ona babası (Yaʼlâ b. Ümeyye) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'in (sav) yanındaydım. Üzerinde safran veya onun gibi (renkli koku tarzı) bir şeyin izi olan elbise giymiş bir adam çıkageldi. Hz. Ömer bana, "Hz. Peygamber'e vahiy gelirken onu görmek ister misin?" diye sordu. Bu esnada Hz. Peygamber'e (sav) vahiy geldi. Daha sonra ondan vahiy hali geçip gitti. Hz. Peygamber (sav) o kişiye "Hacc yaparken yaptığın şeylerin aynısını umre yaparken de yap!" buyurdu.
Bize Nuh b. Habib el-Kûmesi, ona Yahya b. Said, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona Safvan b. Ya'lâ b. Ümeyye, babasının şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah'a (sav) vahiy inerken keşke kendisini bir görebilsem diye içimden geçirdim. Biz Ci'râne mevkiinde iken Hz. Peygamber (sav) bir çadırda bulunuyordu. O esnada kendisine vahiy gelmişti. Ömer bana gel diye işaret etti. Kafamı çadırdan içeri soktum. O sırada umre için bir cübbe giyerek ihrama girmiş ve koku da sürünmüş bir adam gelerek 'Ey Allah'ın Rasulü! cübbeyle ihrama girmiş bir adam için ne dersiniz' dedi. O sırada vahiy indiği için Rasulullah (sav) hırıltılı ses çıkarıyordu. Vahiy bitip açılınca "Az önce soru soran adam nerede?" diye sordu. Adam yanına getirilince, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Cübbeye gelince, onu çıkar. Kokuya gelince, onu yıka. Sonra da ihrama yeniden gir." Ebu Abdurrahman 'Sonra ihrama yeniden gir.' ifadesini kullandı. Ben Nuh b. Habbîb'ten başka bu cümleyi nakleden var mı bilmiyorum. Bunun makbul olduğunu da zannetmiyorum. En doğrusunu Allah bilir.
Açıklama: İbn Hacer, Kirmani'nin bu tariki talik saydığını bildirmekte ancak doğrusunun muttasıl olduğunu ifade etmektedir (Fethu'l-bari, Darü'l-Marife, I, 476).