395 Kayıt Bulundu.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona Amr b. Şurahbîl, ona da Abdullah (ra) şöyle rivâyet etti: Ben Peygamber'e (sav), "— Allah katında hangi günah en büyüktür?" diye sordum. Hz. Peygamber (sav), "— Seni yaratan Allah olduğu halde, O'na bir ortak uydurmandır" buyurdu. Ben, "Bu gerçekten büyük bir günahtır" dedim. "— Sonra hangi günah büyüktür?" diye sordum. "— Seninle beraber yemek yemesinden korkarak çocuğunu öldürmendir" buyurdu. Tekrar, "- Sonra hangisidir?" diye sordum. "- Komşunun zevcesiyle zina etmendir" buyurdu.
Bize Müsedded, onas Yahya, ona Süfyan, ona Mansur ile Süleyman, onlara Ebu Vâil, ona Ebu Meysere, ona da Abdullah rivâyet etti. Ayrıca bana Vâsıl, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah (ra) şöyle rivâyet etti: Ben Rasûlullah'a (sav) sordum -veya O'na soruldu-: "— Allah katında en büyük günah hangisidir?" Rasûlullah (sav), "— Seni yaratan Allah olduğu halde O'na ortak koşmandır" buyurdu. "— Sonra hangisidir?" diye sordum. "- Sofrana ortak olacağından korkarak çocuğunu öldürmendir" buyurdu. "— Sonra hangisidir?" dedim. "— Komşunun helâliyle zina etmendir" buyurdu. İbn Mes'ûd dedi ki: Rasûlullah'ın (sav) bu cevaplarını tasdik edici olarak şu âyet indi: *Onlar, Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapmazlar; haksız yere, Allah’ın dokunulmaz kıldığı insan hayatına kıymazlar, zina etmezler." (el-Furkan, 25/68).
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerîr, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah b. Mes'ûd (ra.) şöyle demiştir: "İmân edip de imanlarına zulüm (haksızlık, şirk) bulaştırmayanlar var ya! İşte güven onlarındır" (En'âm, 82) ayeti indiğinde Bu ayetin hükmü, Rasulullah'ın (sav) ashabına ağır geldi ve “hangimiz imanına haksızlık karıştırmaz ki?” dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Buradaki zulüm kelimesi, sizin düşündüğünüz manada değildir. Lokman'ın kendi oğluna hitaben söylediği 'Şüphesiz ki şirk elbette büyük bir zulümdür' (Lokman, 31/13) sözünü işitmedin mi?"
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süfân, ona Mansur ile Süleyman, onlara Ebu Vâil, ona Ebu Meysere, ona da Abdullah (T) Bana Vâsıl, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah (ra) şöyle söylemiştir: 'Ben Rasulullah'a (sav) 'Allah katında en büyük günah hangisidir?" diye sordum ya da ona soruldu. Rasulullah (sav), "Seni Allah yarattığı halde O'na ortak koşmandır." buyurdu. 'Sonra hangisidir?' diye sordum. "Sofrana ortak olacak diye korktuğun için çocuğunu öldürmendir." buyurdu. 'Sonra hangisidir?' dedim. "Komşunun eşi ile zina etmendir." buyurdu. İbn Mesud dedi ki: Rasulullah'ın (sav) bu cevaplarını tasdik edici olarak şu ayet nazil oldu: 'Onlar, Allah ile birlikte başka bir ilaha tapmazlar; haksız yere Allah'ın dokunulmaz kıldığı insan hayatına kıymazlar. (el-Furkan, 25/68).
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süfân, ona Mansur ile Süleyman, onlara Ebu Vâil, ona Ebu Meysere, ona da Abdullah (T) Bana Vâsıl, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah (ra) şöyle söylemiştir: 'Ben Rasulullah'a (sav) 'Allah katında en büyük günah hangisidir?" diye sordum ya da ona soruldu. Rasulullah (sav), "Seni Allah yarattığı halde O'na ortak koşmandır." buyurdu. 'Sonra hangisidir?' diye sordum. "Sofrana ortak olacak diye korktuğun için çocuğunu öldürmendir." buyurdu. 'Sonra hangisidir?' dedim. "Komşunun eşi ile zina etmendir." buyurdu. İbn Mesud dedi ki: Rasulullah'ın (sav) bu cevaplarını tasdik edici olarak şu ayet nazil oldu: 'Onlar, Allah ile birlikte başka bir ilaha tapmazlar; haksız yere Allah'ın dokunulmaz kıldığı insan hayatına kıymazlar. (el-Furkan, 25/68).
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyân, ona Mansûr ile Süleyman, onlara Ebu Vâil, ona Ebu Meysere ona da Abdullah (ra) şöyle anlattı: Ben, "Yâ RasûlalIah! Hangi günah en büyüktür?" diye sordum. "Seni Allah yarattığı halde O'na ortak uydurmandır" buyurdu. "Sonra hangisidir?" diye sordum. "Sofrana ortak olacak diye korktuğun için çocuğunu öldürmendir" buyurdu. "Sonra hangisidir?" dedim. "Komşunun helâli ile zina etmendir" buyurdu. Yahya bin Saîd şöyle dedi: Bize Süfyân, ona Vâsıl, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah'ın rivâyet ettiğine göre, Abdullah b. Mes'ûd, "Ey Allah'ın Rasûlü diye ben sordum" diyerek bu hadîsin aynısını rivâyet etti. Amr b. Ali şöyle dedi: Ben bu hadîsi Abdurrahman b. Mehdî'ye zikrettim. O da bu hadîsi bize Süfyân'dan, o el-A'meş'ten, o Mansur'dan, o da Vâsıl'dan; bu üçü de Ebû Vâil'den, o da Ebu Meysere'den diye tahdîs ediyordu. Abdurrahman b. Mehdî, "(İçinde Ebu Vâil ile Abdullah b. Mes'ûd arasında Ebu Meysere'nin zikredilmediği) isnadı terket, bu isnadı terket!" dedi.
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona Amr b. Şurahbil, ona da Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e; "- Ey Allah'ın Rasûlü (sav) en büyük günah hangisidir?" diye sordum. "- Seni Allah yarattığı halde, O'na ortak koşmandır" buyurdu. "- Sonra hangisidir?" dedim. "- Sofrana ortak olacak diye çocuğunu öldürmendir" buyurdu. "- Sonra hangisidir" dedim. "- Komşunun hanımı ile zina etmenizdir" dedi. Cenâb-ı Hak, Rasûlullah'ın (sav) sözünü doğrulamak üzere şu ayeti indirdi: "Onlar Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapmazlar. Haksız yere Allah'ın dokunulmaz kıldığı insan hayatına kıymazlar, zina etmezler." (Furkan, 25/68).
Bize Abdân, ona Ebu Hamza, ona el-A'meş, ona Şakîk, ona da Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir söz söyledi, sonra da ben bir söz söyledim. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "'Yaratılmışlardan bir şeyi Allah'a denk tutup, ona dua ederek ölen kimse ateşe girer.' Ben de şöyle dedim: 'Allah'a bir şeyi denk tutmadan ölen kimse cennete girer.'"
Bana Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyan, ona Süleyman, ona İbrahim, ona da Ebu Ma'mer şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah “Rablerine hangisi daha yakın olacak diye vesile ararlar” [İsra, 17/57)] buyruğu hakkında der ki: İnsanlardan bazı kimseler cinlerden bazı kimselere ibadet ediyorlardı. Cinler İslam’a girdikleri halde, öbürleri kendi dinlerine sımsıkı bağlı kalmaya devam ettiler." [Eşcaî, Süfyan’dan, onun da A‘meş'ten yaptığı, rivayette “De ki: Onu bırakıp boş yere ilah diye zannettiklerinizi çağırın” [İsra, 17/56] ayetini da ilave etmiştir.]
Bana Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyan, ona Süleyman, ona İbrahim, ona da Ebu Ma'mer şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah “Rablerine hangisi daha yakın olacak diye vesile ararlar” [İsra, 17/57] buyruğu hakkında der ki: İnsanlardan bazı kimseler cinlerden bazı kimselere ibadet ediyorlardı. Cinler İslam’a girdikleri halde, öbürleri kendi dinlerine sımsıkı bağlı kalmaya devam ettiler." [Eşcaî, Süfyan’dan, onun da A‘meş'ten yaptığı, rivayette “De ki: Onu bırakıp boş yere ilah diye zannettiklerinizi çağırın” [İsra, 17/56] ayetini da ilave etmiştir.]