456 Kayıt Bulundu.
Şehr b. Havşeb’in şöyle anlattığı rivayet edilmiştir: Cerir b. Abdullah’ı abdest alırken ve (bu esnada) mestleri üzerine mesh ederken gördüm. Bu konuyu kendisine sorduğumda bana: 'Ben Rasulullah’ı (sav) abdest alırken ve (bu esnada) mestleri üzerine mesh ederken gördüm.' cevabını verdi. Bunun üzerine ben: 'Mâide suresinin inmesinden önce mi, yoksa sonra mı?' diye sordum. O da: 'Ben, Mâide süresinin inmesinden sonra Müslüman oldum.' karşılığını verdi. Bize Kuteybe (b. Said ), ona Halid b. Ziyad et-Tirmizî, ona Mukatil b. Hayyan, ona da Şehr b. Havşeb, Cerir’den bu şekilde rivayet etmiştir. [Tirmizî şöyle demiştir: Bakıyye bu hadisi İbrahim b. Ethem, ona Mukatil b. Hayyan, ona Şehr b. Havşeb, ona da Cerir isnadıyla rivayet etmiştir. Bu hadis, (ihtiva ettiği) konuya açıklık getiren (müfessir) bir hadistir. Çünkü mest üzerine meshi inkar edenler, bu kanaatlerini 'Rasulullah’ın (sav) mestleri üzerine mesh vermesi uygulamasının Mâide suresinin indirilmesinden önce olduğu' yorumuna dayandırırlar. Cerir ise hadisinde, Hz. Peygamber’n (sav) mestleri üzerine mesh verdiğini, Mâide suresinin inmesinden sonra gördüğünü ifade etmektedir.]
Bize Kuteybe b. Said, ona Hafs, ona el-A'meş, ona İbrahim (en-Neha'î) ona da Hemmam (b. Haris en-Neha'î), Cerîr b. Abdullah ile alakalı olarak şöyle rivayette bulunmuştur: (Cerîr b. Abdullah) Bir defasında abdest almış ve mestleri üzerine mesh etmişti. Ona 'Mesh mi ediyorsun?" diye sordular. O da: 'Rasulullah'ı (sav) böyle yaparken gördüm' karşılığını verdi. Abdullah'ın arkadaşları Cerîr'in bu sözünü çok beğenirlerdi. Zira Cerîr'in İslam'a girişi, Hz. Peygamber'in (sav) vefatından kısa bir süre önce idi.
Bize Hennad (b. Serî et-Temimî) ve Mahmud b. Ğaylan, onlara Veki’ (b. Cerrah), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Ebu Kays (Abdurrahman b. Servan), ona da Hüzeyl b. Şurahbil, Muğire b. Şu'be'nin şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) abdest aldı. (Bu esnada) Çoraplarının ve nalınlarının (terliklerinin) üzerine mesh etti." [Ebu İsa (Tirmizî): 'Bu, hasen-sahih bir hadistir' demiştir. Âlimlerin bir çoğunun görüşü bu doğrultudadır. Süfyan es-Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfiî, Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk'ın görüşü böyledir. '(Dokumasının) sık dokunmuş olması ve altlarına taban geçirilmiş olması hâlinde çorap üzerine mesh edebilir.' demişlerdir. Bu konuda Ebu Musa’dan rivayet edilmiş hadis de vardır. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Salih b. Muhammed et-Tirmizî'yi, Ebu Mukatil es-Semerkandî’den nakille şöyle dediğini işittim: 'Vefatı ile sonuçlanan hastalığı günlerinde Ebu Hanife’nin yanına girmiştim. Su getirtti ve abdest aldı. Ayaklarında çorap vardı; onlara mesh etti ve: 'Bugün daha önce yapmadığım bir işi yaptım. Altlarına taban geçirilmediği halde, çoraplarımın üzerine mesh ettim.' dedi.']
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said el-Kattan, ona Süleyman et-Teymî, on Bekir b. Abdullah el-Müzenî, ona Hasan (el-Basrî), ona da İbnü'l-Muğire b. Şu'be, babasının (Muğire b. Şu'be) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), abdest aldı ve (bunu yaparken) mestlerinin ve sarığının üzerine mesh etti." (Ravilerden) Bekir b. Abdullah, 'Urve b. Muğira'dan işittim' demiştir. [Tirmizi şöyle demiştir: Muhammed b. Beşşar başka bir yerde bu hadisi 'Rasulullah (sav), perçemine (alnına) ve sarığına mesh etti.' lafızlarıyla nakletmiştir. Bu hadis Muğire b. Şu'be'den farklı yollarla nakledilmiştir. Bazı raviler, 'alnına ve sarığına mesh etti' şeklinde, bazı raviler ise, 'alnına mesh etti' lafızlarıyla nakletmişlerdir. Ahmed b. Hasan, Ahmed b. Hanbel'in: Yahya b. Said el Kattan gibisini görmedim.' dediğini söylemiştir. Bu konuda Amr b. Ümeyye, Selman, Sevban ve Ebû Ümâme’den rivayet edilen hadisler de vardır. Ebu İsa (Tirmizi) şöyle demiştir: Muğire b. Şu'be'nin bu hadisi, hasen sahihtir. Hz. Peygamber'in (sav) ashabından birçok âlimin görüşü bu hadis doğrultusundadır. Ebû Bekir, Ömer ve Enes bunlardan bazılarıdır. Evzâ'î, Ahmed (b. Hanbel) ve İshak da bu görüştedir. Bunlar: '(Başa mesh etmeden sadece) Sarık üzerine mesh edilebilir' demektedir. Hz. Peygamber'in (sav) ashabından ve tabiundan başka âlimler ise, 'Sadece sarık üzerine mesh edilemeyeceği, sarık ile beraber ancak başa (bir kısmına) da mesh edilirse geçerli olacağını' söylemektedir. Süfyan es Sevrî, Malik b. Enes, İbnü'l-Mübarek ve Şâfiî'nin görüşü de bu yöndedir. Ebu İsa (Tirmizî): Carûd b. Muâz'dan naklen, Vekî b. Cerrâh'ın: 'Sadece sarık üzerine mesh etmek hadislere göre yeterlidir.' dediğini söylemiştir.']
Bize Amr b. Ali ve Humeyd b. Mes'ade, o ikisine Yezid - b. Zürey'-, ona Humeyd (et-Tavil), ona Bekir b. Abdullah el-Müzenî, ona da Hamza b. Muğire b. Şu'be, babasının (Muğire b. Şu'be) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir yolculukta geri kaldı. Ben de onunla birlikte geri kalmıştım. Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra: 'Yanında su var mı?' diye sordu. Ben de kendisine bir matara (su) getirdim. Ellerini ve yüzünü yıkadı. Sonra kollarını sıvamak istedi fakat cübbenin yenleri dar geldiği için bunu başaramadı. Bunun üzerine cübbeyi (yanlarını) omuzlarının üzerine attı ve kollarını yıkadı. Perçemini, sarığının ve mestlerinin üzerini de mesh etti.
Bize Yakub b. İbrahim, ona Hüşeym (b. Beşir), ona Yunus b. Ubeyd, ona İbn Sirin, ona da Amr b. Vehb es-Sekafî, Muğire b. Şu'be'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: İki husus var ki, onları Hz. Peygamber'de (sav) bizzat şahit olduğum için kimseye sorma ihtiyacı duymuyorum. Birincisi, Rasulullah (sav) ile birlikte bir seferde idik. Tuvalet ihtiyacını gidermek için yanımızdan uzaklaştı. Sonra geldi ve abdest aldı. (Abdest alırken) perçeminin, sarığının iki tarafının ve mestlerinin üzerine mesh etti. İkicisi ise: Devlet başkanı olan kişinin idaresi altındaki bir kişinin arkasında namaz kılmasıdır. Rasulullah (sav) ile alakalı şöyle bir duruma şahit oldum: Bir seferde Onunla (sav) birlikte idik. Namaz vakti gelmişti. Fakat Rasulullah (sav) (meşguliyeti sebebiyle gecikmiş) insanları bekletmişti. (Rasulullah'ın gecikeceğini anlayan sahabiler) namaza kalktılar, (Abdurrahman) İbn Avf'ı imam olarak öne geçirdiler, o da namaz kıldırmaya başladı. (Onlar namaz kılarken) Hz. Peygamber (sav) geldi ve namazda yetiştiği bölümü İbn Avf'ın arkasında kıldı. İbn Avf selam verince Hz. Peygamber (sav) kalktı ve kaçırdığı rekâtları yerine getirdi.