456 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Ömer b. Ubeyd et-Tanafisî, ona da Ömer b. Müsenna, ona Ata el-Horasanî, Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir seferde Hz. Peygamberle (sav) beraberdim. 'Su var mı?' diye sordu. Sonra abdest aldı ve mestlerinin üzerine mesh etti. Sonra orduya yetişerek onlara namaz kıldırdı.
Açıklama: Enes b. Malik ve Ata' b. Ebu Müslim arasında inkıta bulunmaktadır.
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, İshak b. İbrahim ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye ve Veki' -rivayet Yahya'nın lafızlarıyla nakledilmiştir- onlara A'meş, ona İbrahim, ona da Hemmam şöyle rivayet etmiştir. Cerir (b. Abdullah) küçük abdestini yaptı sonra abdest aldı ve (bu esnada) mestleri üzerine mesh etti. Cerir'e, 'Sen böyle mi yapıyorsun? diye soruldu. O da, 'Evet, Hz. Peygamber'in (sav) küçük abdestini yaptığını, ardından abdest aldığını ve (bu esnada) mestleri üzerine mesh ettiğini gördüm' cevabını verdi. [A'meş şöyle demiştir: İbrahim en-Nehaî: Cerir, Maide süresinin (abdest ayetinin) nüzulünden sonra Müslüman olduğu için, naklettiği (mestler üzerine mesh hakkındaki) bu hadisin hoşlarına gittiğini söylemiştir.]
Bize İshak b. İbrahim ve Ali b. Haşrem, o ikisine İsa b. Yunus; (T) Bize Muhammed b. Ebu Ömer, ona Süfyan; (T) Bize Mincâb b. el-Haris et-Temîmî, ona İbn Müshir, onların hepsine el-A'meş bu isnatla, Ebu Muaviye'nin hadisine mana olarak benzer şekilde rivayet etmiştir. Ancak İsa ve Süfyan'ın rivayetinde (farklı olarak): 'Abdullah'ın (b. Mesud) arkadaşları bu hadisi beğeniyorlardı. Çünkü Cerir, Maide suresinin (abdest ayetinin) indirilmesinden sonra İslam'a girmişti' ibaresi vardır.
Bana Muhammed b. Abdullah b. Bezî', ona Yezid -b. Zürey'-, ona Humeyd et-Tavîl, ona Bekir b. Abdullah el-Müzenî, ona da Urve b. Mugire b. Şube, babasının (Mugîre b. Şu'be) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir yolculuğu sırasında kafileden geri kaldı. Ben de onunla kalmıştım. Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra bana 'Yanında su var mı?' diye sordu. Ona su dolu bir kap getirdim. (O suyla) Ellerini ve yüzünü yıkadı. Sonra kollarını sıvamaya çalıştı ama elbisesinin yenleri dar geldiği için bunu başaramadı ve kollarını cübbenin altından çıkardı. Cübbeyi omuzlarına attı ve kollarını yıkadı. Perçemini (başının ön tarafını), sarığının üzerini ve mestlerinin üzerini mesh etti. Sonra bineğine bindi. Ben de bindim ve kafileye yetiştik. (Vardığımızda) Namaza durmuşlardı. Onlara Abdurrahman b. Avf imamlık yapıyordu. Birinci rekâtı tamamlamışlardı. Abdurrahman b. Avf Hz. Peygamber'in (sav) geldiğini hissedince geriye doğru çekilmeye yeltendi. Hz. Peygamber (sav) namazı kıldırmaya devam etmesi için ona işaret edince namaz kıldırmaya devam etti. (İmam olan Abdurrahman) selam verince Hz. Peygamber (sav) (kaçırdığımız rekâtı kılmak için) kalktı. Ben de onunla kalktım ve kaçırdığımız rekâtı kıldık.
Bu hadisi bana Süveyd b. Said, ona Ali -b. Müshir-, ona da A'meş bu isnatla rivayet etti. Bilal: 'Bu hadiste 'Rasulullah'ı gördüm' ifadesi vardır' demiştir."
Bize İshak, ona Zerekiyya b. Adî, ona Ubeydullah b. Amr, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona da Hakem bu isnadla bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Bize Hişam b. Ammar, ona Velid b. Müslim, Sevr b. Yezid, ona Reca b. Hayve, ona da Muğire b. Şube'nin katibi Verrad (es-Sekafî), Muğire b. Şube'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) mestin hem üstünü hem de altını mesh etmiştir."
Bize Hennnad (b. Serî), ona Veki , ona A’meş , ona da İbrahim (en-Nehaî), Hemmam b. Haris şöyle anlattığını rivayet etti: Cerir b. Abdullah küçük abdestini yaptı, sonra abdest aldı ve (bu esnada) mestleri üzerine mesh etti. Cerir'e, 'Sen böyle mi yapıyorsun? diye soruldu. O da, 'Böyle yapmama engel olan nedir ki? Ben Hz. Peygamber'i (sav) böyle yaparken gördüm' karşılığını verdi. [(Hadisin ravilerinden) İbrahim en-Nehaî, Cerir, Maide süresinin (abdest ayetinin) nüzulünden sonra Müslüman olduğu için, naklettiği (mestler üzerine mesh hakkındaki) bu hadisin hoşlarına gittiğini söylemiştir. Bu söz, yani 'hoşlarına giderdi' ifadesi, İbrahim’in sözüdür. Tirmizi şöyle demiştir: 'Bu konuda Ömer, Ali, Huzeyfe, Muğire, Bilal, Sa’d, Ebu Eyyub, Selman, Büreyde, Amr b. Ümeyye, Enes, Sehl b. Sa’d, Ya’la b. Mürre, Ubade b. es-Samit, Üsame b. Şerik, Ebu Ümame, Cabir, Üsame b. Zeyd ve İbn Ubade'den –kendisine İbn İmara - ve Übey b. Imara da denilir- (nakledilen) rivayetler vardır.' Ebu İsa (Tirmizî): 'Cerir’in bu hadisi, hasen-sahihtir' demiştir.]
Bana Yahya, ona Mâlik ona da Hişam b. Urve şöyle rivayet etmiştir: Hişam babasını (Urve b. Zübeyr), mestlerinin üzerine mesh ederken görmüştür. (Bu konuda) şöyle demiştir: '(Babam) Mestlerine mesh ederken, üzerini mesh etmekten başka bir şey yapmıyordu; mestlerinin altını mesh etmiyordu.'