Giriş

Bize Ebu Abdullah el-Hâfız, ona Ahmed b. Muhammed b. Ubdûs, ona Osman b. Saîd, ona Ebu’l-Yemân, ona Şuayb b. Ebû Hamza, ona Zührî, ona Saîd b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre rivayet etmiştir: Biz Rasulullah’la birlikte Hayber’e katılmıştık. Müslüman olduğunu iddia eden bir kişi hakkında Hz. Peygamber (sav) ‘Bu adam Cehennem ehlindendir’ dedi. Savaş başladığında adam kahramanca savaştı. Bir çok yerinden yaralandı ve hareket edemez hale geldi. Allah Rasulü’nün ashabından biri gelip “Ya Rasulallah! Cehennem ehlinden olduğunu söylediğin kişiyi gördün mü? Vallahi Allah yolunda kahramanca savaştı ve bir çok yerinden de yaralandı" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber “ Dikkat edin! O Cehennem ehlindendir” buyurdu. İnsanların bir kısmı onun bu durumu karşısında neredeyse şüpheye düştüler. Adam yaranın verdiği ıstırapla karşılaşınca elini ok çantasına attı ve oradan bir ok çıkardı ve onunla intihar etti. Bunun üzerine bir çok Müslüman Rasulullah’a gelip şöyle dediler: “Ey Allah’ın Rasulü! Falan kişi imtihana tabi tutuldu, ancak kendi canına kıydı.” Hz. Peygamber (s.a.v.) de: "Bilal! Kalk ve insanlara şunu duyur: Mümin olandan başkası Cennete giremez; Allah fâcir bir kişiyle de dinini destekler” buyurdular. Bu hadisi Buharî Sahih’inde Ebu’l-Yemân’dan, Müslim ise, Ma’mer, Zuhrî tarikiyle rivayet etmiştir. Şafiî şöyle demiştir: “Hz. Peygamber onun münafık olduğu ve inandığını iddia ederek kanını akıtacağı bilgisi kendisine Allah tarafından verilmiş olmasına rağmen onu engellemedi."


Açıklama: Bazı rivayetlerde olayın geçtiği yer olarak Huneyn (İHS004519) zikredilse de Hayber olması yüksek bir ihtimaldir. Hz. Peygamber adamın cehennemlik olduğunu belirtirken, cennete sadece inananların gideceği vurgusunu yapması önemlidir. Zira adamın cehennemlik olarak nitelenmesinde etkili olan, adamın intihar etmesi değil, münafıklardan olduğu bilgisidir. Nitekim İmam Şafiî de aynı hususa dikkat çekmiştir.

    Öneri Formu
154047 BS16918 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,320

Bize Haccâc, ona Leys b. Sa'd, ona Ukayl b. Hâlid, ona İbn Şihâb, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Ka'b b. Mâlik, ona da Abdullah b. Ka'b b. Mâlik'in haber verdiğine göre Ka'b b. Malik ama olduğunda, oğulları arasında onun hizmetini gören Abdullah b. Ka'b b. Mâlik şöyle demiştir: Ben Ka'b b. Mâlik’i dinledim, Tebük Gazvesi’nden geri kaldığı zamanla ilgili kıssasını anlatırken şöyle demiştir: "Tebük seferine kadar, ben, Bedir gazası dışında, Rasulullah’ın (sav) katıldığı hiçbir gazveden geri kalmadım. Bedir’e katılmayanlardan hiç kimseyi Rasulullah (sav) kınamamıştır. Çünkü Bedir için yola çıktığında asıl hedefi, içinde Ebu Süfyân ve bir gurup Kureyşlinin bulunduğu Kureyş'in kervanıydı... Ka'b der ki: Sonra (Rasulullah (sav) bana) 'Gel' dedi. Ben de yürüyüp geldim ve huzurunda oturdum. Bana 'Seni geri bırakan ne oldu? Sen (sefer için) binek hazırlamamış mıydın?' diye sordu. Ben de 'Evet, ey Allah’ın Rasulü, hazırlamıştım. Vallahi eğer Senin dışında ehli dünyadan birinin yanında olsaydım, onun gazabından bir özür ile kurtulabileceğimi düşünürdüm. Çünkü ben tartışmada kuvvetli bir kimseyim. Fakat (doğruyu söylemekten başka çarem yoktur)' dedim... Ka'b hadisi anlattı ve anlattıkları arasında şunlar da vardı: 'Ben, Allah’ın beni affetmesini umar dururdum.' Ka'b der ki: Ben de eşime 'Allah bu iş hakkında hükmünü verinceye kadar sen ailene dön, onların yanında kal' dedim. Sonra bir gün (Medine’de) Sel dağına çıkmış birinin yüksek sesle 'Ey Ka‘b b. Mâlik, müjdeler olsun!' diye bağırdığını işittim. Bunun üzerine hemen secdeye kapandım. O anda anladım ki bir kurtuluş müjdesi gelmiştir. Gerçekten de Rasulullah (sav) sabah namazını kıldığında, bizim tövbemizin kabul edildiğini halka ilan etti... Ka'b Hadisi aktardı ve şunu da söyledi: Kendi kendime 'Acaba (Rasulullah (sav) benim) selamımı alırken dudaklarını oynattı mı?' derdim."


Açıklama: Hadisin tam metni için HM015882 numaralı rivayete bakınız.

    Öneri Formu
64435 HM015883 İbn Hanbel, III, 460

Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona İbn Müseyyeb, ona da Ebu Hüreyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ile birlikte Hayber savaşına katılmıştık. Hz. Peygamber (sav) Müslüman olduğunu iddia eden bir kişi hakkında 'Bu Cehennem ehlindendir' dedi. Savaş başladığında o kişi kahramanca savaştı ve yaralandı. Bunun üzerine 'Ey Allah’ın Rasulü! Hakkında 'o cehennemliktir' dediğin şahıs bugün kahramanca savaştı ve öldü' dediler. Rasulullah (sav) 'O cehenneme gitti' buyurdu. İnsanlar buna anlam veremediler. Tam bu sırada, onun ölmediği, ağır yaralandığı haberi geldi. Gece olunca, yaranın verdiği ıstıraba dayanamadı ve intihar etti. Bu durum kendisine haber verilince Allah Rasulü (sav) 'Allahu Ekber! Ben, Allah’ın kulu ve elçisi olduğuma şahitlik ediyorum' dedi ve Bilal’e emretti, Bilal de 'Cennete, ancak Müslüman olan kimselerin girecektir. Aziz ve Celil olan Allah bu dini fâcir adamlarla da destekler' diye ilan etti."


    Öneri Formu
44188 HM008076 İbn Hanbel, II, 310


    Öneri Formu
23045 B006331 Buhari, Daavât, 19