Giriş

Bize Abdulgaffar b. Davud, ona Yakup b. Abdurrahman (T) Bize Ahmed, ona İbn Vehb, ona Yakup b. Abdurrahman ez-Zührî, ona Muttalib'in mevlası Amr, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle söylemiştir: Bizler Hayber'e geldiğimizde; Allah'ın lütfuyla Hayber kalesi fethedilince Hz. Peygamber'e (sav) Huyey b. Ahtab'ın kızı Safiyye'nin güzelliğinden bahsedildi. Kendisi daha yeni gelin iken kocası öldürülmüştü. Rasulullah (sav) (ganimetten pay olarak) Safiyye'yi kendisine ayırdı. Sonra da Safiyye ile yola çıktı. Nihayet Seddü'l-Sahbâ denilen yere ulaştık. Safiyye hayızdan temizlendi. Rasulullah (sav) Safiyye'yi orada kendine eş yaptı. Sonra orada küçük bir sofra içinde hays yemeği yaptı. Bana da "(Nikahı) etrafındakilere haber ver (onları yemeğe davet et)." dedi. İşte bu yemek, Rasulullah'ın (sav) Safiyye için verdiği düğün yemeği oldu. Sonra da Medine'ye doğru yola çıktık. Enes dedi ki: Ben Peygamber'i gördüm ki, bineğinin arka tarafına bindirmiş olduğu Safiyye'ye örtü ile oturup korunabileceği bir yer (hevdec) hazırladı. Sonra Peygamber devesinin yanında oturuyor, hareket edeceği zaman dizini koyuyor, Safiyye de ayağını Peygamber'in dizi üzerine koyarak deveye biniyordu.


    Öneri Formu
281917 B004211-2 Buhari, Megâzî, 39

Bize Davud b. Muaz, ona Abdulvâris; (T) Bize Yakub b. İbrahim, -mana olarak-, ona İbn Uleyye, ona Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes şöyle demiştir: "Hayber'de esirler toplanınca Dıhye gelip 'Ey Allah'ın Rasulü, bana esirlerden bir cariye ver' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'gidip bir cariye al' buyurdu. Bunun üzerine Dıhye esirler arasından Safiye bt. Huyey'i aldı. Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) gelip 'Ey Allah’ın Rasulü! Dıhye'ye Kureyza ve Nadîr kabilelerinin eşrafından olan Safiyye bt. Huyey'i mi verdin? [-Bu ifade Yakuba ait-] O ancak sana yaraşır' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) onu görünce Dıhye'ye 'sen esirlerden kendine başka bir cariye al' dedi ve Safiye'yi azat edip onunla evlendi."


    Öneri Formu
18624 D002998 Ebu Davud, Harac, Fey' ve 'İmare, 20, 21

Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdurrezzak ve Muhammed b. Bekr, o ikisine İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir şöyle nakletmiştir: İbn Revâha (daldaki hurmaların) kırk bin vesk geleceğini göz kararı belirledi ve Yahudilere tercih hakkı sundu. Onlar da ürünün tamamını (dalında) satın alıp karşılığında yirmi bin vesk (kuru hurma) verdiler.


    Öneri Formu
22271 D003415 Ebu Davud, Büyu', 35

Bize Ziyâd b. Eyyûb, ona İsmail b. Uleyye, ona Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Hayber'e gazaya çıktı ve Hayber yakınlarında karanlık vakitte sabah namazını kıldık. Hz. Peygamber (sav) bir bineğe bindi, Ebu Talha da bindi, ben de Ebu Talha'nın terkisinde idim. Hz. Peygamber (sav) Hayber sokaklarında dolaştı. Dizlerim Hz. Peygamber'in (sav) baldırına değince elbisesi, baldırından açılıverdi, baldırının beyazlığını görüverdim. Hz. Peygamber (sav) şehre girdiğinde 'Allahu ekber! Hayber düştü! Biz düşman toprağına vardığımızda uyarılanların sabahı ne kötüdür' buyurdu. Onu üç kere söyledi. Hayberliler işlerine güçlerine çıkmışlardı, (tam o sırada Hz. Peygamber'i görünce) 'Vallahi! Muhammed!' dediler. [-Abdülaziz ve ashabımızdan biri, 'Muhammed ve beş bölükten oluşan ordusu' ifadesini zikretmiştir-] Hayber'i kılıç zoru ile fethettik ve esirler toplandı. Dihye el-Kelbî gelip 'Yâ Rasulullah! Bana esirlerden bir cariye ver' dedi. Hz. Peygamber (sav) de 'Gidip bir cariye alıver' buyurdu. O da Safiye bt. Huyey'i aldı. Biri, Hz. Peygamber'e (sav) gelip 'Ey Allah'ın Rasulü, Dihye'ye Kureyza ve Nadîr'in efendisinin kızı Safiye'yi verdin. Halbuki o sadece sana uygun düşer' dedi. Hz. Peygamber (sav), 'Onu, Safiye ile birlikte çağırın' buyurdu. Dihye, Safiye'yi getirdi. Rasulullah (sav) Safiye'yi görünce Dihye'ye, 'Esirlerden onun dışında birini alıver' buyurdu. Rasulullah (sav) onu azat edip kendisi ile evlendi. Sabit, Enes'e 'Ey Ebu Hamza! Onun mehri ne idi?' dedi. Enes de 'Kendisi idi. Hz. Peygamber (sav) onu azat etti ve evlendi' dedi. Hatta yolda iken Ümmü Süleym, onu Hz. Peygamber (sav) için hazırlayıp Hz. Peygamber'e (sav) geceleyin sundu. Rasulullah (sav) da damat olarak sabaha kavuştu. Sonra, 'Yanında yiyecek bir şey olan onu getirsin' buyurdu. Hz. Peygamber (sav) bir örtü serdi. Biri kuru hurma, diğeri yaş hurma, beriki de yağ getirdi de hepsini karıştırıp yemek yapıverdiler. İşte bu, Hz. Peygamber'in (sav) düğün yemeği oldu."


    Öneri Formu
27899 N003382 Nesai, Nikâh, 79

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Hâtim b. İsmail, ona Yezid b. Ebu Ubeyd, ona Seleme b. el-Ekva (ra) şöyle demiştir: "Nebi (sav) ile birlikte Hayber’e çıktık, geceleyin yol aldık. Bizimle beraber olanlardan birisi Âmir’e 'Ey Âmir! Sen o güzel sözlerinden bizlere bir şeyler dinletmeyecek misin?' dedi. Âmir şair bir adamdı. Bunun üzerine bineğinden inip, insanlara ezgiler söylemeye başladı:" "Allah’ım, sen olmasaydın eğer hidayet bulmazdık biz." "Ne sadaka verirdik, ne de namaz kılardık." "Kaldığımız sürece (canımız) sana feda olsun, günahlarımızı bağışla." "Düşmanla karşılaşırsak ayaklarımıza sebat ver, üzerimize huzur ve sükûnunu sal." "Şüphesiz bizler (batıl şey için) çağırılacak olursak ona iltifat etmeyiz." "Yardıma çağıranlar yüksek sesle bizleri yardıma çağırırlar." "Rasulullah (sav) 'Şu gurubu yönlendiren kişi kim?' buyurdu. Ashab 'Âmir b. el-Ekva’dır' dediler. Rasulullah (sav) 'Allah ona rahmetini ihsan etsin' dedi. Orada bulunanlardan bir adam 'Ey Allah’ın Rasulü, (Bu sözünle ölüm) artık ona vacip oldu, ah keşke ondan bizleri biraz daha yararlandırsaydın' dedi. Derken Hayber’e geldik, onları kuşatma altına aldık, nihayetinde ileri derecede açlıkla karşılaştık. Sonra şanı yüce Allah, o kaleyi fethetmeyi nasip etti. Hayber’in fethedildiği günün akşamı İnsanlar çok miktarda ateşler yaktı. Hz. Peygamber (sav) 'Bu ateşler neyin nesi, onları ne için yakıyorsunuz?' buyurdu. Onlar 'Et pişirmek için' dediler. Allah Rasulü 'Hangi et için' buyurdu. Onlar 'Evcil merkep etleri' dediler. Nebi (sav) 'Onu dökün ve kaplarını kırın' buyurdu. Bir adam 'Ey Allah’ın Rasulü, sadece eti döksek, kapları da yıkasak olmaz mı?' dedi. Allah Rasulü 'ya da öyle yapın' buyurdu. İnsanlar savaş düzenine girdi. Âmir’in kılıcı kısa idi. O kılıçla bir Yahudinin bacağına vurmak isterken kılıcının keskin tarafı kendisine ters döndü, Âmir’in diz kapağının üstüne geldi ve ondan dolayı vefat etti." "Ravi der ki: Geri döndüklerinde Seleme şöyle anlattı: Rasulullah (sav) beni (ağlarken) gördü, elimden tutarak 'Neyin var' dedi. Ben ona 'Babam anam sana feda olsun, Âmir’in amelinin boşa gittiğini söylüyorlar' dedim. Nebi (sav) 'Böyle diyen yalan söyler, şüphesiz onun –iki parmağını bir araya getirerek- iki ecri vardır. Şüphesiz o hem cihat edendir, hem mücahittir, onun gibi (yer üzerinde) yürümüş bir Arap pek azdır' buyurdu." [Bize Kuteybe, ona da Hâtim rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) "...(Onun gibi) yeryüzünde yetişmiş (biri)..." buyurmuştur.]


    Öneri Formu
32114 B004196 Buhari, Megâzî, 38

Bize Eyyüb b. Muhammed er-Rakkî, ona Ömer b. Eyyüb, ona Cafer b. Burkan, ona Meymun b. Mihran, ona Miksem, ona da İbn Abbas şunları nakletmiştir: Rasulullah (sav) Hayber'i fethetti. (Fey olarak yani savaş yapmaksızın ele geçen) arazilerin, altın ve gümüşlerin mülkiyetini üzerine aldı. Hayber Yahudileri “biz ziraat işini sizden daha iyi biliriz. Çıkacak ürünlerin yarısı bizim, diğer yarısı sizin olmak şartıyla arazileri bize verin” dediler. [(İbn Abbas) bu şart üzere (Rasululah'ın Hayber arazilerini) yahudilere verdiğini söyledi.] Hurmaların toplanma ve hasat zamanı gelince Abdullah b. Revâha'yı onlara gönderdi. O da tahmini olarak kestirerek “bu hurmalar şu kadar gelir” dedi. Bunun üzerine Yahudiler “İbn Ravâha! Çok abarttın” dediler. O da “hurmaların ne kadar geleceğine dair tahmini ölçüyü belirleme yetkisi bana ait. Belirlediğim (toplam) ölçünün yarısını size vereceğim” dedi. Onlar da “işte bu hakkaniyettir. Yer ve gök onun ile ayakta durmaktadır. Dediğin ölçüye göre payımıza düşeni almaya razıyız” dediler.


    Öneri Formu
22266 D003410 Ebu Davud, Büyu', 34

Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdurrezzak ve Muhammed b. Bekr, o ikisine İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir şöyle nakletmiştir: İbn Revâha (daldaki hurmaların) kırk bin vesk geleceğini göz kararı belirledi ve Yahudilere tercih hakkı sundu. Onlar da ürünün tamamını (dalında) satın alıp karşılığında yirmi bin vesk (kuru hurma) verdiler.


    Öneri Formu
274920 D003415-2 Ebu Davud, Büyu', 35

Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. Uleyye, ona Abdülaziz, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Hayber'e gazaya çıktı ve Hayber yakınlarında karanlık vakitte sabah namazını kıldık. Hz. Peygamber (sav) bir bineğe bindi, Ebu Talha da bindi, ben de Ebu Talha'nın terkisinde idim. Hz. Peygamber (sav) Hayber sokaklarında dolaştı. Dizlerim Hz. Peygamber'in (sav) baldırına değince elbisesi, baldırından açılıverdi, baldırının beyazlığını görüverdim. Hz. Peygamber (sav) şehre girdiğinde 'Allahu ekber! Hayber düştü! Biz düşman toprağına vardığımızda uyarılanların sabahı ne kötüdür' buyurdu. Onu üç kere söyledi. Hayberliler işlerine güçlerine çıkmışlardı, (tam o sırada Hz. Peygamber'i görünce) 'Vallahi! Muhammed!' dediler. -Abdülaziz ve ashabımızdan biri, 'Muhammed ve beş bölükten oluşan ordusu!' ifadesini zikretmiştir- Hayber'i kılıç zoru ile fethettik ve esirler toplandı. Dihye el-Kelbî gelip 'Yâ Rasulullah! Bana esirlerden bir cariye ver!' dedi. Hz. Peygamber (sav) de 'Gidip bir cariye alıver' buyurdu. O da Safiye bt. Huyey'i aldı. Biri, Hz. Peygamber'e (sav) gelip 'Ey Allah'ın Rasulü, Dihye'ye Kureyza ve Nadîr'in efendisinin kızı Safiye'yi verdin. Halbuki o sadece sana uygun düşer' dedi. Hz. Peygamber (sav), 'Onu, Safiye ile birlikte çağırın' buyurdu. Dihye, Safiye'yi getirdi. Rasulullah (sav) Safiye'yi görünce Dihye'ye, 'Esirlerden onun dışında birini alıver' buyurdu. Rasulullah (sav) onu azat edip kendisi ile evlendi. Sabit, Enes'e 'Ey Ebu Hamza! Onun mehri ne idi?' dedi. Enes de 'Kendisi idi. Hz. Peygamber (sav) onu azat etti ve evlendi' dedi. Hatta yolda iken Ümmü Süleym, onu Hz. Peygamber (sav) için hazırlayıp Hz. Peygamber'e (sav) geceleyin sundu. Rasulullah (sav) da damat olarak sabaha kavuştu. Sonra, 'Yanında yiyecek bir şey olan onu getirsin' buyurdu. Hz. Peygamber (sav) bir örtü serdi. Biri kuru hurma, diğeri yaş hurma, beriki de yağ getirdi de hepsini karıştırıp yemek yapıverdiler. İşte bu, Hz. Peygamber'in (sav) düğün yemeği oldu."


    Öneri Formu
17447 M003497 Müslim, Nikah, 84

Bize Amr b. Sevvâd, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Kâb b. Mâlik'in oğulları Abdurrahman ve Abdullah, onlara da Seleme b. Ekva şöyle rivayet etmiştir: "Hayber günü kardeşim, Rasulullah (sav) ile beraber amansızca savaştı. (Derken) kılıcı kendisine dönüp onu öldürdü! (Bundan dolayı) Rasulullah'ın (sav) ashabı bu hususta ileri geri konuştular ve (onun şehadetine dair) şüpheye düşüp 'Kendi silahı ile ölen biri' (dediler). Hz. Peygamber (sav) Hayber'den döndü. Ben de 'Yâ Rasulullah! Senin için şiir okumama izin verir misin?' dedim. Nebî (sav) kendisine izin verdi. Ömer b. Hattâb (ra) 'Ne diyeceğine dikkat et' dedi. Ben 'Vallahi! Allah olmasaydı ne hidayete erer ne sadaka verir ne de namaz kılardık' dedim. Nebî (sav), 'Doğru dedin' buyurdu. Ben 'Düşman ile karşılaşırsak üzerimize dinginlik indir. Ayaklarımızı sabit kıl! Müşrikler bize gerçekten saldırganlıkta bulunmuşlardır' dedim. Şiirimi bitirdiğimde Hz. Peygamber (sav) 'Bunu kim söyledi?' buyurdu. Ben de 'Kardeşim' dedim. Rasulullah (sav) 'Allah ona rahmet etsin' buyurdu. Ben 'Yâ Rasulullah! Vallahi! İnsanlar onun cenaze namazını kılmaktan endişe edip 'Kendi silahı ile ölen biri' diyorlar' dedim. Nebî (sav) 'Kardeşin mücahide yaraşır şekilde cihad etti' buyurdu." [İbn Şihâb der ki: Sonraları Seleme b. Ekva'nın oğullarına (bu hadisi) sordum, bana babalarından buna benzer şekilde nakilde bulundular. Ne var ki (onlar, babaları Seleme'nin), “İnsanlar (onun cenaze) namazı(nı) kılmaktan gerçekten çekiniyorlar” dediğimde Rasulullah'ın (sav), "Hata etmişler! (Baban) mücahid(e yaraşır şekilde) cihad etti! (Kendi kılıcıyla öldürülmesinden dolayı) onun sevabı iki kattır" buyurduğunu ve Nebî'nin (sav) (bu durumu) iki parmağı ile gösterdiğini ifade ettiler.]


    Öneri Formu
26710 N003152 Nesai, Cihâd, 29

Bize Davud b. Muaz, ona Abdulvâris; (T) Bize Yakub b. İbrahim, -mana olarak-, ona İbn Uleyye, ona Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes şöyle demiştir: "Hayber'de esirler toplanınca Dıhye gelip 'Ey Allah'ın Rasulü! Bana esirlerden bir cariye ver' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'gidip bir cariye al' buyurdu. Bunun üzerine Dıhye esirler arasından Safiyye bt. Huyey'i aldı. Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) gelip 'Ey Allah’ın Resulü! Dıhye'ye Kureyza ve Nadîr kabilelerinin eşrafından olan [-Bu ifade Yakuba ait-] Safiyye bt. Huyey'i mi verdin? O ancak sana yaraşır' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'onu, o cariye ile birlikte çağırın' buyurdu, Safiye'yi görünce Dihye'ye 'sen esirlerden kendine başka bir cariye al' dedi ve Safiye'yi azat edip onunla evlendi."


    Öneri Formu
273701 D002998-2 Ebu Davud, Harac, Fey' ve 'İmare, 20, 21