87 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Cafer b. Yahya b. Halid, ona Ma'n, ona Malik, ona Ebu Nadr, ona Ubeyd b. Huneyn, ona da Ebu Said şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav) minberin üzerine oturdu ve 'Allah bir kulunu, dünya nimetlerinin göz alıcı süsleri ile kendi katındaki nimetler arasında serbest bıraktı; o kul da Allah’ın katında olanı tercih etti' buyurdu. Bunun üzerine Ebû Bekir ağladı, hıçkıra hıçkıra ağladı ve 'Sana babalarımızı, annelerimizi feda ettik' dedi. Ebu Said der ki: Muhayyer bırakılan kişi Rasulullah (sav) idi. Ebu Bekir de bunu en iyi bilenimiz idi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" "Şüphesiz ki, bana malı ve arkadaşlığı hususunda insanların en cömerdi Ebu Bekir'dir. Ben dost edinecek olsaydım mutlaka Ebu Bekir'i dost edinirdim. Lâkin İslam kardeşliği (daha değerlidir). Mescidde Ebu Bekir'in kapısından başka hiç bir kapı bırakılmayacaktır."
Bize Kuteybe b. Said, ona Malik b. Enes, ona Hişam b. Urve, ona Abbad b. Abdullah b. Zübeyir, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) vefatından önce Aişe, kulağını onun göğsüne dayayıp dinlediğinde, Hz. Peygamber'in (sav); "Allah'ım beni bağışla, bana acı ve beni peygamberler cemaatine kat" buyurduğunu işitmiştir.
Bize Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, ona Ma'mer ve Yunus, onlara ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Hz. Peygamber'in (sav) eşi Aişe (r.anha) şöyle söylemiştir: Ebu Bekir (ra) evinden atıyla geldi ardından atından indi ve mescide girdi. Kimseyle konuşmadan Aişe'inin odasına girdi. Hemen Hz. Peygamber'e (sav) yaklaştı. Hz. Peygamber'in (sav) yüzü Yemânî bir hırka ile örtülüydü. Örtüyü açtı. Sonra üzerine kapandı ve O'nu öptü, sonra da ağladı. Sonra da: Yâ Nebiyallah! Babam sana feda olsun. Allah, sana bu ölüm şiddetinden başka ikinci bir ölüm vermeyecektir. Sana yazılmış olan bu mukadder ölüm geçidini şimdi geçtin, dedi. Ravi Ebu Seleme'nin söylediğine göre İbn Abbas ona şöyle dedi: Ebu Bekir, Aişe'nin odasından çıktı. O sırada Ömer insanlara bir şeyler söylüyordu. Ebu Bekir ona, 'Otur' dedi. Fakat Ömer oturmadı. Ebu Bekir tekrar 'Otur' dedi. Ömer yine oturmadı. Bunun üzerine Ebu Bekir yüksek sesle şehadet getirdi. Bu sırada halk Ömer'i bırakıp, Ebu Bekir'in yanına geldi. Ebu Bekir Allah'a hamd ve sena ettikten sonra, şunları söyledi: 'Emma ba'du (Bundan sonra): Sizden her kim Muhammed'e kulluk ediyorsa, bilsin ki, Muhammed ölmüştür. Her kim de Allah'a kulluk ediyorsa bilsin ki, Allah diridir, ölümsüzdür. Yüce Allah şöyle buyurdu: 'Muhammed ancak bir rasuldür. O'ndan evvel de nice rasuller gelip geçmiştir. Şimdi O, ölür veya öldürülürse topuklarınız üstünde (gerisin geri) mi döneceksiniz? Kim böyle topukları üzerinde geriye dönerse elbette Allah'a hiçbir şekilde zarar vermiş olmaz. Allah şükür edenlere mükafat verecektir.' (Âl-i İmrân, 3-144). Allah'a yemin ederim ki, Ebu Bekir bu ayeti okuyuncaya kadar sahabiler şaşkınlıklarından dolayı sanki bu ayeti hiç bilmiyor gibiydiler. Sanki Allah bu ayeti yeni indirmişti de onlar Ebu Bekir'den yeni duyup öğreniyordu. Her işiten kimse de ayeti kendisi okuyordu.
Bize Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, ona Ma'mer ve Yunus, onlara ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Hz. Peygamber'in (sav) eşi Aişe (r.anha) şöyle söylemiştir: Ebu Bekir (ra) evinden atıyla geldi ardından atından indi ve mescide girdi. Kimseyle konuşmadan Aişe'inin odasına girdi. Hemen Hz. Peygamber'e (sav) yaklaştı. Hz. Peygamber'in (sav) yüzü Yemânî bir hırka ile örtülüydü. Örtüyü açtı. Sonra üzerine kapandı ve O'nu öptü, sonra da ağladı. Sonra da: Yâ Nebiyallah! Babam sana feda olsun. Allah, sana bu ölüm şiddetinden başka ikinci bir ölüm vermeyecektir. Sana yazılmış olan bu mukadder ölüm geçidini şimdi geçtin, dedi. Ravi Ebu Seleme'nin söylediğine göre İbn Abbas ona şöyle dedi: Ebu Bekir, Aişe'nin odasından çıktı. O sırada Ömer insanlara bir şeyler söylüyordu. Ebu Bekir ona, 'Otur' dedi. Fakat Ömer oturmadı. Ebu Bekir tekrar 'Otur' dedi. Ömer yine oturmadı. Bunun üzerine Ebu Bekir yüksek sesle şehadet getirdi. Bu sırada halk Ömer'i bırakıp, Ebu Bekir'in yanına geldi. Ebu Bekir Allah'a hamd ve sena ettikten sonra, şunları söyledi: 'Emma ba'du (Bundan sonra): Sizden her kim Muhammed'e kulluk ediyorsa, bilsin ki, Muhammed ölmüştür. Her kim de Allah'a kulluk ediyorsa bilsin ki, Allah diridir, ölümsüzdür. Yüce Allah şöyle buyurdu: 'Muhammed ancak bir rasuldür. O'ndan evvel de nice rasuller gelip geçmiştir. Şimdi O, ölür veya öldürülürse topuklarınız üstünde (gerisin geri) mi döneceksiniz? Kim böyle topukları üzerinde geriye dönerse elbette Allah'a hiçbir şekilde zarar vermiş olmaz. Allah şükür edenlere mükafat verecektir.' (Âl-i İmrân, 3-144). Allah'a yemin ederim ki, Ebu Bekir bu ayeti okuyuncaya kadar sahabiler şaşkınlıklarından dolayı sanki bu ayeti hiç bilmiyor gibiydiler. Sanki Allah bu ayeti yeni indirmişti de onlar Ebu Bekir'den yeni duyup öğreniyordu. Her işiten kimse de ayeti kendisi okuyordu.