186 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Hatim, ona Behz, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit, ona da Enes şöyle rivayet etmişti: "Hz. Muhammed'in (sav) ashabı Hendek günü 'biz ki sağ kaldığımız müddetçe İslam üzerine Muhammed'e biat edenleriz' diyorlardı. [-Sabit: 'cihat üzerine' dedi. Hammad (bu hususta) tam emin olamadı-] Hz. Peygamber de (sav) 'Allah'ım! Gerçek hayır, ahiret hayrıdır. O halde sen Ensar ve Muhacir'e mağfiret eyle' buyurdu."
Bize Müsedded (b. Müserhed b. Müserbel), ona Ebu Ahvas (Sellam b. Süleym), ona Ebu İshak (Amr b. Abdulah b. Ubeyd), ona da Bera (b. Azib b. Haris b. Adî b. Cüşem) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ı (sav) Hendek Savaşı'nda toprak taşırken görmüştüm. (Göğsündeki) kıllar (vücudunun diğer yerlerine oranla daha) çok olmasına (rağmen) taşıdığı toprağın tozu göğsündeki kılları kapatmıştı. Toprak taşırken bir yandan da yüksek sesle Abdullah (b. Ravaha)'nın şu dizelerini okuyordu: Allah'ım! Sen olmasaydın biz ne hidayete erer ne sadaka verir ne de namaz kılardık. Sen bize gönül dinginliği ver ve düşmanla karşılaşırsak ayaklarımızı sabit kıl. Zira onlar bize karşı taşkınlık yapıp fitne çıkarmak istediklerinde biz onlara karşı koyduk.
Bize Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşâr, -lafız İbnü’l-Müsenna'ya aittir- onlara Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Muaviye b. Kurra, ona da Enes b. Malik'in naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ey Allah'ım! Ahiret hayatından başka hayat yoktur. O halde Sen Ensar ve Muhacire mağfiret eyle."
Bana Ahmed b. el-Mikdâm, ona el-Fudayl b. Süleyman, ona Ebû Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidî şunu anlattı: Bizler Rasulullah (sav) ile beraberdik, Kendisi hendek kazıyor, biz de toprak taşıyorduk. Hz. Peygamber (sav) bizim yanımıza geldiğinde şu beyti söylerdi: "Allah'ım! Ahiret hayatından başka gerçek hayat yoktur. Sen Ensâr ve Muhacire mağfiret eyle." [Bu hadisi Hz. Peygamber'den rivayet etmekte Sehl b. Sa'd, ona (Enes b. Malik'e) mutâbaat etmiştir]
Bize Amr b. Ali, ona Halid b. Hâris, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle demiştir: "Peygamber (sav) (Hendek Savaşı'nda) soğuk bir günün sabahında Hendek kazılan yere çıkıp geldi, Muhacirler ve Ensâr hendek kazıyorlardı. Peygamber (sav) 'Allah'ım! Hayır ancak ahiret hayrıdır. Sen Ensâr'ı ve Muhacirleri bağışla)' beytini söyledi. Oradaki sahâbe de 'bizler yaşadıkça daima cihâd etmek üzere Muhammed'e biat edip söz vermiş kişileriz' diye cevap verdiler."
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona da Berâ (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) Ahzab günü, toprak taşıdığını gördüm. Toprak, karnının beyazlığını kapatmıştı. Bir yandan da şöyle söylüyordu: "Yâ Rabbi! Sen olmasan ne hidayete erer, ne infakta bulunur, ne de namaz kılardık. Düşmanlar karşılaştığımızda üzerimize huzur ve dinginlik indir, ayaklarımızı sabit kıl. Bunlar bize zulmettiler. Fitne çıkarmak istediklerinde biz fitneyi reddettik."
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr -lafız İbn Müsennâ’ya aittir- onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona Muaviye b. Kurra, ona da Enes b. Malik’in naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ey Allah’ım, ahiret hayatından başka hayat yoktur. O halde Sen Ensar ve Muhacir’i bağışla."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Muâviye b. Amr, ona Ebu İshak, ona Humeyd, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), hendek kazılan yere çıkageldi ve orada Muhacirler ile Ensâr'ın soğuk bir kuşluk vaktinde hendek kazmakta olduklarını gördü. Onların yanlarında kendileri adına bu işi yapacak köleleri de yoktu. Rasulullah (sav) bunların çektikleri zorluğu ve açlığı görünce 'Allah'ım, gerçek yaşam ahiret yaşamıdır, Sen Ensâr'a ve Muhâcirler'e mağfiret eyle' beytini söyledi. Orada bulunan sahabe de Rasulullah'a (sav) 'bizler hayatta kaldığımız müddetçe daima cihâd etmek üzere Muhammed'e biat edip söz vermiş kimseleriz' diye cevap verdiler."
Bize Affân, ona Hammad, ona Sabit, ona da Enes şöyle rivayet etmişti: "Hz. Muhammed'in (sav) ashabı Hendek günü, bir yandan hendek kazıyor bir yandan da 'biz ki sağ kaldığımız müddetçe İslam üzerine Muhammed'e biat edenleriz' diye şiir söylüyorlardı. Hz. Peygamber de (sav) 'Allah'ım! Gerçek hayır, ahiret hayrıdır. O halde sen Ensar ve Muhacir'e mağfiret eyle' buyurdu. Hz. Peygamber'e (sav) üzerine, bozulmaya yüz tutmuş, bayat yağ sürülmüş arpa ekmeği getirildi, ondan yediler. Hz. Peygamber (sav) 'hayır ancak ahiret hayrıdır' buyurdu."
Bize Affân, ona Hammad, ona Sabit, ona da Enes şöyle rivayet etmişti: "Hz. Muhammed'in (sav) ashabı Hendek günü, bir yandan hendek kazıyor bir yandan da 'biz ki sağ kaldığımız müddetçe İslam üzerine Muhammed'e biat edenleriz' diye şiir söylüyorlardı. Hz. Peygamber de (sav) 'Allah'ım! Gerçek hayır, ahiret hayrıdır. O halde sen Ensar ve Muhacir'e mağfiret eyle' buyurdu. Hz. Peygamber'e (sav) üzerine, bozulmaya yüz tutmuş, bayat yağ sürülmüş arpa ekmeği getirildi, ondan yediler. Hz. Peygamber (sav) 'hayır ancak ahiret hayrıdır' buyurdu."