Bize Yahya, ona Vekî, ona A'meş, ona Müslim, ona Mesrûk, ona da Abdullah b. Mes'ûd (ra) şöyle demiştir:
Beş şey olup bitmiştir. Lizâm, Rûm, Batşe, Kamer ve Duhân.
Açıklama: "Lizâm": Bedir'de müşriklerin esir edilmesi; "Rûm": Rumların, İranlılara mağlup olmalarının ardından bir kaç içinde tekar galip gelmeleri; "Batşe": Büyük Bedir harbinde müşriklerin yakalanıp öldürülmeleri; "Kamer" Ayın ikiye yarılması; "Duhân": Kureyş'in kıtlık azabıyla karşı karşıya kalması ve açlıktan dolayı yerden göğe doğru uzanan bir duman görmesi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32940, B004825
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ مُسْلِمٍ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ خَمْسٌ قَدْ مَضَيْنَ اللِّزَامُ وَالرُّومُ وَالْبَطْشَةُ وَالْقَمَرُ وَالدُّخَانُ .
Tercemesi:
Bize Yahya, ona Vekî, ona A'meş, ona Müslim, ona Mesrûk, ona da Abdullah b. Mes'ûd (ra) şöyle demiştir:
Beş şey olup bitmiştir. Lizâm, Rûm, Batşe, Kamer ve Duhân.
Açıklama:
"Lizâm": Bedir'de müşriklerin esir edilmesi; "Rûm": Rumların, İranlılara mağlup olmalarının ardından bir kaç içinde tekar galip gelmeleri; "Batşe": Büyük Bedir harbinde müşriklerin yakalanıp öldürülmeleri; "Kamer" Ayın ikiye yarılması; "Duhân": Kureyş'in kıtlık azabıyla karşı karşıya kalması ve açlıktan dolayı yerden göğe doğru uzanan bir duman görmesi.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 6, 2/261
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Ebu Duhâ Müslim b. Subeyh el-Hemdanî (Müslim b. Subeyh)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Cafer el-Bikendî (Yahya b. Cafer b. A'yen)
Konular:
Astronomi, ayların hesaplanması
Hz. Peygamber, döneminde olan beş önemli hadise
Mucize, ayın yarılması
Siyer, Bedir esirleri
Siyer, Bedir gazvesi, öldürülen müşrikler
Siyer, Bedir Savaşı
Siyer, Kureyş'in yaşadığı kıtlık
Sosyal Katmanlar, Rumlar ilgili herşey
Bize İbn Nümeyr, ona Ebu Usame, ona İsmail, ona da Kays şöyle rivayet etmiştir:
Abdullah (ra) Bedir günü, son nefesini verirken Ebu Cehil'in yanına gelmiş (ve ona hakaret etmiş), bunun üzerine Ebu Cehil kendisini kast ederek “sizin öldürdüğünüz bu kişiden daha şereflisi var mı?” demiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30992, B003961
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ أَخْبَرَنَا قَيْسٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه أَنَّهُ أَتَى أَبَا جَهْلٍ وَبِهِ رَمَقٌ يَوْمَ بَدْرٍ ، فَقَالَ أَبُو جَهْلٍ هَلْ أَعْمَدُ مِنْ رَجُلٍ قَتَلْتُمُوهُ
Tercemesi:
Bize İbn Nümeyr, ona Ebu Usame, ona İsmail, ona da Kays şöyle rivayet etmiştir:
Abdullah (ra) Bedir günü, son nefesini verirken Ebu Cehil'in yanına gelmiş (ve ona hakaret etmiş), bunun üzerine Ebu Cehil kendisini kast ederek “sizin öldürdüğünüz bu kişiden daha şereflisi var mı?” demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 8, 2/43
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Siyer, Bedir gazvesi, öldürülen müşrikler
Tarihsel şahsiyetler, Ebu Cehil ve karısı
Bize Ahmed b. İshâk, ona Ubeydullah b. Musa, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymûn, ona Abdullah b. Mesûd (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Sa'd b. Muâz umre yapmak için Mekke'ye gitmişti ve Ebu Safvân Ümeyye b. Halef'in evinde konuk oldu. Ümeyye de Şam'a giderken Medine'ye uğradı, O da Sa'd'ın evinde kaldı [Yani ikisinin arasında bir dostluk vardı]. Ümeyye, Sa'd'a "Gün yarılandığında ve insanlar kuşluk uykusuna dalıncaya kadar bekle, daha sonr git Kabe'yi tavaf et!" dedi. Ben de o saatte gidip tavaf ettim. [Ümeyye ve] Sa'd, Kabe'yi tavaf ederken Ebu Cehil "Kabe'yi tavaf eden bu kişi de kim?" diye sordu. Sa'd, "Ben Sa'd!" diye cevap verdi. Ebu Cehil, "Ey Sa'd, sen Ka'be'yi emniyetle tavaf ediyorsun. Hâlbuki siz (Medîneliler) Muhammed ile ashâbına yardım ediyorsunuz!" Sa'd da "Evet öyledir!" diye cevap verip çekişmeye başladılar. Bunun üzerinde Ümeyye, Sa'd!a "Ebu'l-Hakem'e [yani Ebu Cehil'e] sesini yükseltme. Çünkü o, Mekke vadisinin reisidir" dedi. Sa'd, Ebu Cehil'e dönerek "Vallahi, benim Kabe'yi tavaf etmemi engellersen ben de senin [Medine'deki] Şam ticaret yolunu keserim!" dedi. Ümeyye, Sa'd'ı tutup "Sesini yükseltme" dedi. Sa'd ona kızdı ve "Yeter, bırak beni. Hz. Muhammed'in (sav) söylediğine göre bu adam (yani Ebu Cehil) seni öldürecek" dedi. Ümeyye "Beni mi öldürecek?" diye sordu. Sa'd "Evet!" diye cevap verdi. Bunun üzerine Ümeyye, "Muhammed (sav), konuştuğu zaman asla yalan söylemez" dedi ve [korku-endişe içinde] eşinin yanına dönüp "Medineli kardeşimin bana ne dediğini biliyor musun?" diye sordu. Karısı ne dediğini sorunca, "Muhammed'in söylediğine göre Ebu'l-Hakem (Ebu Cehil) beni öldürecekmiş" diye cevap verdi. Kadın "Vallahi, Muhammed (sav) asla yalan söylemez!" dedi. [Bir müddet sonra Bedir günü gelince] Bir tellal gelip seslenip Bedir'e çıktıkları vakit Ümeyye'nin karısı geldi ve "Yesribli kardeşinin [Sa'd'ın] sana söylediğini hatırlıyor musun?" diye sordu. [Sa'd'ın daha öce söylediklerini hatırlayan] Ümeyye, Kureyş ile Bedir'e çıkmak istemedi. Ebu Cehil, ona "Sen Mekke’nin eşrafındansın. En azından sefere katılıp bir iki gün yürü" dedi. O da onlarla gitti ve neticede Allah onu öldürdü.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34369, B003632
Hadis:
حَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ مَيْمُونٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ - رضى الله عنه - قَالَ انْطَلَقَ سَعْدُ بْنُ مُعَاذٍ مُعْتَمِرًا - قَالَ - فَنَزَلَ عَلَى أُمَيَّةَ بْنِ خَلَفٍ أَبِى صَفْوَانَ ، وَكَانَ أُمَيَّةُ إِذَا انْطَلَقَ إِلَى الشَّأْمِ فَمَرَّ بِالْمَدِينَةِ نَزَلَ عَلَى سَعْدٍ ، فَقَالَ أُمَيَّةُ لِسَعْدٍ انْتَظِرْ حَتَّى إِذَا انْتَصَفَ النَّهَارُ ، وَغَفَلَ النَّاسُ انْطَلَقْتُ فَطُفْتُ ، فَبَيْنَا سَعْدٌ يَطُوفُ إِذَا أَبُو جَهْلٍ فَقَالَ مَنْ هَذَا الَّذِى يَطُوفُ بِالْكَعْبَةِ فَقَالَ سَعْدٌ أَنَا سَعْدٌ . فَقَالَ أَبُو جَهْلٍ تَطُوفُ بِالْكَعْبَةِ آمِنًا ، وَقَدْ آوَيْتُمْ مُحَمَّدًا وَأَصْحَابَهُ فَقَالَ نَعَمْ . فَتَلاَحَيَا بَيْنَهُمَا . فَقَالَ أُمَيَّةُ لِسَعْدٍ لاَ تَرْفَعْ صَوْتَكَ عَلَى أَبِى الْحَكَمِ ، فَإِنَّهُ سَيِّدُ أَهْلِ الْوَادِى . ثُمَّ قَالَ سَعْدٌ وَاللَّهِ لَئِنْ مَنَعْتَنِى أَنْ أَطُوفَ بِالْبَيْتِ لأَقْطَعَنَّ مَتْجَرَكَ بِالشَّأْمِ . قَالَ فَجَعَلَ أُمَيَّةُ يَقُولُ لِسَعْدٍ لاَ تَرْفَعْ صَوْتَكَ . وَجَعَلَ يُمْسِكُهُ ، فَغَضِبَ سَعْدٌ فَقَالَ دَعْنَا عَنْكَ ، فَإِنِّى سَمِعْتُ مُحَمَّدًا صلى الله عليه وسلم يَزْعُمُ أَنَّهُ قَاتِلُكَ . قَالَ إِيَّاىَ قَالَ نَعَمْ . قَالَ وَاللَّهِ مَا يَكْذِبُ مُحَمَّدٌ إِذَا حَدَّثَ . فَرَجَعَ إِلَى امْرَأَتِهِ ، فَقَالَ أَمَا تَعْلَمِينَ مَا قَالَ لِى أَخِى الْيَثْرِبِىُّ قَالَتْ وَمَا قَالَ قَالَ زَعَمَ أَنَّهُ سَمِعَ مُحَمَّدًا يَزْعُمُ أَنَّهُ قَاتِلِى . قَالَتْ فَوَاللَّهِ مَا يَكْذِبُ مُحَمَّدٌ . قَالَ فَلَمَّا خَرَجُوا إِلَى بَدْرٍ ، وَجَاءَ الصَّرِيخُ قَالَتْ لَهُ امْرَأَتُهُ أَمَا ذَكَرْتَ مَا قَالَ لَكَ أَخُوكَ الْيَثْرِبِىُّ قَالَ فَأَرَادَ أَنْ لاَ يَخْرُجَ ، فَقَالَ لَهُ أَبُو جَهْلٍ إِنَّكَ مِنْ أَشْرَافِ الْوَادِى ، فَسِرْ يَوْمًا أَوْ يَوْمَيْنِ ، فَسَارَ مَعَهُمْ فَقَتَلَهُ اللَّهُ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. İshâk, ona Ubeydullah b. Musa, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymûn, ona Abdullah b. Mesûd (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Sa'd b. Muâz umre yapmak için Mekke'ye gitmişti ve Ebu Safvân Ümeyye b. Halef'in evinde konuk oldu. Ümeyye de Şam'a giderken Medine'ye uğradı, O da Sa'd'ın evinde kaldı [Yani ikisinin arasında bir dostluk vardı]. Ümeyye, Sa'd'a "Gün yarılandığında ve insanlar kuşluk uykusuna dalıncaya kadar bekle, daha sonr git Kabe'yi tavaf et!" dedi. Ben de o saatte gidip tavaf ettim. [Ümeyye ve] Sa'd, Kabe'yi tavaf ederken Ebu Cehil "Kabe'yi tavaf eden bu kişi de kim?" diye sordu. Sa'd, "Ben Sa'd!" diye cevap verdi. Ebu Cehil, "Ey Sa'd, sen Ka'be'yi emniyetle tavaf ediyorsun. Hâlbuki siz (Medîneliler) Muhammed ile ashâbına yardım ediyorsunuz!" Sa'd da "Evet öyledir!" diye cevap verip çekişmeye başladılar. Bunun üzerinde Ümeyye, Sa'd!a "Ebu'l-Hakem'e [yani Ebu Cehil'e] sesini yükseltme. Çünkü o, Mekke vadisinin reisidir" dedi. Sa'd, Ebu Cehil'e dönerek "Vallahi, benim Kabe'yi tavaf etmemi engellersen ben de senin [Medine'deki] Şam ticaret yolunu keserim!" dedi. Ümeyye, Sa'd'ı tutup "Sesini yükseltme" dedi. Sa'd ona kızdı ve "Yeter, bırak beni. Hz. Muhammed'in (sav) söylediğine göre bu adam (yani Ebu Cehil) seni öldürecek" dedi. Ümeyye "Beni mi öldürecek?" diye sordu. Sa'd "Evet!" diye cevap verdi. Bunun üzerine Ümeyye, "Muhammed (sav), konuştuğu zaman asla yalan söylemez" dedi ve [korku-endişe içinde] eşinin yanına dönüp "Medineli kardeşimin bana ne dediğini biliyor musun?" diye sordu. Karısı ne dediğini sorunca, "Muhammed'in söylediğine göre Ebu'l-Hakem (Ebu Cehil) beni öldürecekmiş" diye cevap verdi. Kadın "Vallahi, Muhammed (sav) asla yalan söylemez!" dedi. [Bir müddet sonra Bedir günü gelince] Bir tellal gelip seslenip Bedir'e çıktıkları vakit Ümeyye'nin karısı geldi ve "Yesribli kardeşinin [Sa'd'ın] sana söylediğini hatırlıyor musun?" diye sordu. [Sa'd'ın daha öce söylediklerini hatırlayan] Ümeyye, Kureyş ile Bedir'e çıkmak istemedi. Ebu Cehil, ona "Sen Mekke’nin eşrafındansın. En azından sefere katılıp bir iki gün yürü" dedi. O da onlarla gitti ve neticede Allah onu öldürdü.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıb 25, 1/928
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Abdullah Amr b. Meymun el-Evdî (Amr b. Meymun)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ubeydullah b. Musa el-Absi (Ubeydullah b. Musa b. Bazam)
6. Ebu İshak Ahmed b. İshak es-Sülemî (Ahmed b. İshak b. Husayn b. Cabir)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
KTB, ADAB
Kültürel hayat. Kaylûle
Sahabe, birbirine kaba sözleri
Siyer, Bedir gazvesi, öldürülen müşrikler
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31060, B003979
Hadis:
قَالَتْ وَذَاكَ مِثْلُ قَوْلِهِ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَامَ عَلَى الْقَلِيبِ وَفِيهِ قَتْلَى بَدْرٍ مِنَ الْمُشْرِكِينَ ، فَقَالَ لَهُمْ مَا قَالَ إِنَّهُمْ لَيَسْمَعُونَ مَا أَقُولُ . إِنَّمَا قَالَ "إِنَّهُمُ الآنَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّ مَا كُنْتُ أَقُولُ لَهُمْ حَقٌّ." ثُمَّ قَرَأَتْ ( إِنَّكَ لاَ تُسْمِعُ الْمَوْتَى ) ( وَمَا أَنْتَ بِمُسْمِعٍ مَنْ فِى الْقُبُورِ ) تَقُولُ حِينَ تَبَوَّءُوا مَقَاعِدَهُمْ مِنَ النَّارِ .
Tercemesi:
[Bize Abdullah, ona Hammâd, ona Hişâm, ona Urve, ona da Âişe şöyle devam etmiştir:]
Bu da Rasulullah’ın (sav), müşriklerden Bedir savaşında öldürülenlerin atıldığı kuyu başına gelip onlara konuştuğunda söylediği söze benzer. Onlara ne demişse onu söyledi; Şüphesiz onlar, benim söylediğimi işitiyorlar, demedi. Aksine şöyle buyurdu: "Şimdi artık onlara söylediğim şeyin hak olduğunu biliyorlar." Sonra şu ayetleri okudu: Şüphesiz sen, ölülere işittiremezsin. (Neml, 27/80) Ve sen, kabirlerde olanlara duyuramazsın. (Fâtır, 35/22)
Bu sözleriyle şunu kastetti: Onlar, ateşteki yerlerini bulduklarında (artık gerçeği anlamış oldular).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 8, 2/46
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Abdullah b. İsmail el-Hebari (Ubeyd b. İsmail)
Konular:
Kabir Hayatı, ölüler işitir mi?
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Kur'an, tefsiri, bazı ayetlerin
Siyer, Bedir gazvesi, öldürülen müşrikler
حَدَّثَنِى عُثْمَانُ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ وَقَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى قَلِيبِ بَدْرٍ فَقَالَ "هَلْ وَجَدْتُمْ مَا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقًّا ثُمَّ قَالَ إِنَّهُمُ الآنَ يَسْمَعُونَ مَا أَقُولُ." فَذُكِرَ لِعَائِشَةَ فَقَالَتْ إِنَّمَا قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "إِنَّهُمُ الآنَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّ الَّذِى كُنْتُ أَقُولُ لَهُمْ هُوَ الْحَقُّ." ثُمَّ قَرَأَتْ ( إِنَّكَ لاَ تُسْمِعُ الْمَوْتَى ) حَتَّى قَرَأَتِ الآيَةَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31061, B003980
Hadis:
حَدَّثَنِى عُثْمَانُ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ وَقَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى قَلِيبِ بَدْرٍ فَقَالَ "هَلْ وَجَدْتُمْ مَا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقًّا ثُمَّ قَالَ إِنَّهُمُ الآنَ يَسْمَعُونَ مَا أَقُولُ." فَذُكِرَ لِعَائِشَةَ فَقَالَتْ إِنَّمَا قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "إِنَّهُمُ الآنَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّ الَّذِى كُنْتُ أَقُولُ لَهُمْ هُوَ الْحَقُّ." ثُمَّ قَرَأَتْ ( إِنَّكَ لاَ تُسْمِعُ الْمَوْتَى ) حَتَّى قَرَأَتِ الآيَةَ .
Tercemesi:
Bize Osman, ona Abde, ona Hişam, ona babası (Urve), o da İbn Ömer (ra) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav), Bedir kuyusunun başında durdu ve şöyle buyurdu:
"Rabbinizin size vadettiğini hak olarak buldunuz mu?" Sonra şöyle devam etti: "Şüphesiz onlar şu anda benim söylediklerimi işitiyorlar."
Bu durum Âişe’ye (r.anha) anlatıldığında şöyle dedi:Rasulullah (sav) sadece şöyle demiştir:
"Şu anda, kendilerine söylediğim şeyin hak olduğunu bilmiş oldular."
Sonra şu ayeti okudu:
'Şüphesiz sen ölülere işittiremezsin.' ve ayeti okuyup tamamladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 8, 2/46
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Kabir Hayatı, ölüler işitir mi?
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Kur'an, tefsiri, bazı ayetlerin
Siyer, Bedir gazvesi, öldürülen müşrikler
حَدَّثَنِى عُثْمَانُ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ وَقَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى قَلِيبِ بَدْرٍ فَقَالَ "هَلْ وَجَدْتُمْ مَا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقًّا ثُمَّ قَالَ إِنَّهُمُ الآنَ يَسْمَعُونَ مَا أَقُولُ." فَذُكِرَ لِعَائِشَةَ فَقَالَتْ إِنَّمَا قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّهُمُ الآنَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّ الَّذِى كُنْتُ أَقُولُ لَهُمْ هُوَ الْحَقُّ » . ثُمَّ قَرَأَتْ ( إِنَّكَ لاَ تُسْمِعُ الْمَوْتَى ) حَتَّى قَرَأَتِ الآيَةَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31065, B003981
Hadis:
حَدَّثَنِى عُثْمَانُ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ وَقَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى قَلِيبِ بَدْرٍ فَقَالَ "هَلْ وَجَدْتُمْ مَا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقًّا ثُمَّ قَالَ إِنَّهُمُ الآنَ يَسْمَعُونَ مَا أَقُولُ." فَذُكِرَ لِعَائِشَةَ فَقَالَتْ إِنَّمَا قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّهُمُ الآنَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّ الَّذِى كُنْتُ أَقُولُ لَهُمْ هُوَ الْحَقُّ » . ثُمَّ قَرَأَتْ ( إِنَّكَ لاَ تُسْمِعُ الْمَوْتَى ) حَتَّى قَرَأَتِ الآيَةَ .
Tercemesi:
Bize Osman, ona Abde, ona Hişam, ona babası (Urve), o da İbn Ömer (ra) şöyle dedi:
Rasulullah (sav), Bedir kuyusunun başında durdu ve şöyle buyurdu:
"Rabbinizin size vadettiğini hak olarak buldunuz mu?" Sonra da şöyle devam etti: "Şüphesiz onlar şu anda benim söylediklerimi işitiyorlar."
Bu durum Âişe’ye (r.anha) anlatıldığında şöyle dedi: Rasulullah (sav) sadece şöyle demiştir: "Şu anda, kendilerine söylediğim şeyin hak olduğunu bilmiş oldular."
Sonra da:
'Şüphesiz sen ölülere işittiremezsin.' ayetini okudu ve devam ederek ayeti tamamladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 8, 2/46
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Kabir Hayatı, ölüler işitir mi?
Siyer, Bedir gazvesi, öldürülen müşrikler