Giriş

Bize Harun b. Abdullah, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Dahhak b. Osman, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Aişe şöyle demiştir: "Nebi (sav) Kurban Bayramı birinci günü gecesi fecirden önce Ümmü Seleme'yi gönderdi. Daha sonra o, yoluna devam etti ve ifada tavafını yaptı, o gün Rasulullah'ın (sav) onun yanında kalma günü idi."


    Öneri Formu
11562 D001942 Ebu Davud, Menasik, 65

Bize Ahmed b. Hanbel ve Yahya b. Main- anlam bir olmak üzere-, onlara İbn Ebu Adiy, ona Muhammed b. İshak, ona Ebu Ubeyde b. Abdullah b. Zem'a, ona babası (Abdullah b. Zem'a) ve annesi Zeynep bt. Ebu Seleme, onlara da Ümmü Seleme şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) kalma sırasının bende olduğu Kurban Bayramı birinci günü akşamında yanıma geldi. O sırada yanıma Ebu Umeyye oğullarından bir adam ile Vehb b. Zem'a gömleklerini giyinmiş olarak geldiler. Rasulullah (sav) Vehb'e 'Ey Ebu Abdullah, ifâda tavafını yaptın mı?' buyurdu. O 'Ey Allah'ın Rasulü, Allah'a yemin olsun ki yapmadım' dedi. Bu sefer Nebi (sav) 'Gömleği üzerinden çıkar' buyurdu. O da gömleği başından çıkardı, arkadaşı da aynı şekilde gömleği başından çıkardı, sonra 'Neden ki, ey Allah'ın Rasulü' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Şüphesiz bugün (Akabe) Cemresine taş atmanız halinde ihramdan çıkmanıza ruhsatın verildiği bir gündür' buyurdu. Yani hanımlara yaklaşmanız dışında ihram dolayısıyla size haram kılınmış her bir şeyin ihramından çıkabilirsiniz (artık onlar size helal olur). Hz. Peygamber devamında 'Eğer Kâbe'yi tavaf etmeden önce akşam olursa, bu Kâbe'yi tavaf edinceye kadar, Cemre'ye taş atmadan önceki haliniz üzere yine ihramda kalırsınız' buyurdu."


    Öneri Formu
11685 D001999 Ebu Davud, Menasik, 82

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Ahmed ez-Zübeyrî, ona Süfyan, ona Abdurrahman b. Hâris b. Ayyâş b. Ebu Rabia, ona Zeyd b. Ali, ona babası (Ali Zeynelâbidîn b. Hüseyin), ona Ubeydullah b. Ebu Râfi, Ali b. Ebu Talib şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) Arafat’ta vakfe yaptı ve 'Burası Arafat’tır, vakfe yapılacak yer de burasıdır. Arafat’ın tamamı vakfe yapılacak yerdir' buyurdu. Daha sonra güneş batınca Arafat’tan ayrıldı. Üsâme b. Zeyd’i terkisine bindirdi. İnsanlar da sağdan soldan koşuştururken, o onlara yönelerek eliyle işaret edip 'Ey insanlar, sükunetinizi koruyun' demeye başladı. Daha sonra Cem’e (Müzdelife’ye) geldi, onlara o iki namazı (akşam ve yatsı) cem etti. Sabah olunca Kuzah tepesine gidip üzerinde vakfe yaptı ve 'İşte bu Kuzah’tır. Burası vakfe yapılacak yerdir, bununla birlikte Müzdelife’nin tamamı vakfe yeridir' buyurdu. Sonra oradan da ayrıldı, Muhassir vadisine varınca devesini kamçıladı, devesi koştu, nihayet vadiyi aşınca orada durup Fadl’ı terkisine bindirdi, sonra da (Büyük) cemreye geldi, cemreye taş attıktan sonra kurban kesim yerine geldi ve 'İşte burası kurban kesim yeridir, bununla birlikte Minâ’nın tamamı kurban kesilecek yerdir' buyurdu. Has’am kabilesinden genç bir kızcağız ondan bir fetva sorarak, 'Babam oldukça yaşlı birisidir, Allah’ın hac farizası ona da erişmiş bulunuyor, benim onun yerine hac etmem geçerli olur mu?' dedi. Rasulullah (sav) 'Baban yerine hac et' buyurdu. (Ali) der ki: Bu arada (genç bir kıza bakana) Fadl’ın boynundan (tutup) çevirdi. Abbas 'Ey Allah’ın Rasulü, amcan oğlunun boynunu niye çevirdin?' deyince, 'Ben genç bir erkek ve genç bir kız gördüğüm için, onlar adına şeytanın onlara kötülük yapacağından emin olamadım' buyurdu. Daha sonra yanına bir başka adam gelerek 'Ey Allah’ın Rasulü, ben tıraş olmadan önce ifada tavafını yapıverdim', dedi. Allah Rasulü 'Tıraş ol ya da saçlarını kısalt bir sakıncası yok' buyurdu. Bir başkası gelerek 'Ey Allah’ın Rasulü, cemreye taş atmadan önce kurbanımı kesiverdim' dedi. Rasulullah (sav) 'Cemre’ye taş at bir sakıncası yok' buyurdu. (Ali) devamla der ki: Sonra Beyt’e gelerek Kâbe’yi tavaf ettikten sonra Zemzem’e geldi ve 'Ey Abdülmuttalib oğulları! İnsanların sizi ondan (su dağıtım işinden) mahrum etmelerinden çekinmeseydim, şüphesiz ben de (kuyudan) su çekerdim' buyurdu." [(Tirmizi) der ki: Bu hususta Câbir’den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizi) der ki: Ali’nin rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. Biz bu hadisi, Ali’nin rivayet ettiği bir hadis olarak sadece bu yoldan, Abdurrahman b. Hâris b. Ayyâş’ın bir rivayeti olarak biliyoruz. Bu hadisi Sevrî’den birden fazla kişi bu şekilde rivayet etmiştir. İlim ehli nezdinde buna göre amel edilir. Onların kanaatine göre öğle ve ikindi namazları öğle vaktinde Arafat’ta cem‘ edilerek (birlikte) kılınır. Kimi ilim ehli de şöyle demişlerdir: Bir kişi eğer kendi konakladığı yerde namaz kılar, imam ile birlikte de cemaate katılmazsa, dilerse kendisi tıpkı imamın yaptığı gibi iki namazı birlikte kılabilir. (Tirmizi) der ki: Zeyd b. Ali, Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib’in oğludur.]


    Öneri Formu
14920 T000885 Tirmizi, Hac, 54

Bize Ahmed b. Hanbel ve Yahya b. Main- anlam bir olmak üzere-, onlara İbn Ebu Adiy, ona Muhammed b. İshak, ona Ebu Ubeyde b. Abdullah b. Zem'a, ona babası (Abdullah b. Zem'a) ve annesi Zeynep bt. Ebu Seleme, onlara da Ümmü Seleme şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) kalma sırasının bende olduğu Kurban Bayramı birinci günü akşamında yanıma geldi. O sırada yanıma Ebu Umeyye oğullarından bir adam ile Vehb b. Zem'a gömleklerini giyinmiş olarak geldiler. Rasulullah (sav) Vehb'e 'Ey Ebu Abdullah, ifâda tavafını yaptın mı?' buyurdu. O 'Ey Allah'ın Rasulü, Allah'a yemin olsun ki yapmadım' dedi. Bu sefer Nebi (sav) 'Gömleği üzerinden çıkar' buyurdu. O da gömleği başından çıkardı, arkadaşı da aynı şekilde gömleği başından çıkardı, sonra 'Neden ki, ey Allah'ın Rasulü' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Şüphesiz bugün (Akabe) Cemresine taş atmanız halinde ihramdan çıkmanıza ruhsatın verildiği bir gündür' buyurdu. Yani hanımlara yaklaşmanız dışında ihram dolayısıyla size haram kılınmış her bir şeyin ihramından çıkabilirsiniz (artık onlar size helal olur). Hz. Peygamber devamında 'Eğer Kâbe'yi tavaf etmeden önce akşam olursa, bu Kâbe'yi tavaf edinceye kadar, Cemre'ye taş atmadan önceki haliniz üzere yine ihramda kalırsınız' buyurdu."


    Öneri Formu
275865 D001999-2 Ebu Davud, Menasik, 82

Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona da İkrime şöyle söylemiştir: Medineliler İbn Abbas'a, ifada tavafını yapmış sonra da adet olmuş bir kadının durumunu sordular. İbn Abbas da onlara; 'İfada tavafını yaptıktan sonra adet olan kadın, Mekke'den memleketine döner.' dedi. Onlar İbn Abbas'a 'Biz senin sözünü kabul etmeyiz. Zeyd b. Sabit'in sözünü de terk etmeyiz' dediler. İbn Abbas onlara 'Medine'ye vardığınızda bu olayı yaşayan kimselere sorun.' dedi. Medine'ye geldiklerinde bu olayı sordular. Sordukları kimseler arasında Ümmü Süleym de vardı. Ümmü Süleym onlara Safiyye'nin hadisini zikretti. Bu hadisi Halid ile Katâde, İkrime'den rivayet etmiş­tir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Katade b. Diame arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278792 B001758-2 Buhari, Hac, 145

Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona da İkrime şöyle söylemiştir: Medineliler İbn Abbas'a, ifada tavafını yapmış sonra da adet olmuş bir kadının durumunu sordular. İbn Abbas da onlara; 'İfada tavafını yaptıktan sonra adet olan kadın, Mekke'den memleketine döner.' dedi. Onlar İbn Abbas'a 'Biz senin sözünü kabul etmeyiz. Zeyd b. Sabit'in sözünü de terk etmeyiz' dediler. İbn Abbas onlara 'Medine'ye vardığınızda bu olayı yaşayan kimselere sorun.' dedi. Medine'ye geldiklerinde bu olayı sordular. Sordukları kimseler arasında Ümmü Süleym de vardı. Ümmü Süleym onlara Safiyye'nin hadisini zikretti. Bu hadisi Halid ile Katâde, İkrime'den rivayet etmiş­tir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Halid el-Hazza arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278793 B001758-3 Buhari, Hac, 145

Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona da İkrime şöyle söylemiştir: Medineliler İbn Abbas'a, ifada tavafını yapmış sonra da adet olmuş bir kadının durumunu sordular. İbn Abbas da onlara; 'İfada tavafını yaptıktan sonra adet olan kadın, Mekke'den memleketine döner.' dedi. Onlar İbn Abbas'a 'Biz senin sözünü kabul etmeyiz. Zeyd b. Sabit'in sözünü de terk etmeyiz' dediler. İbn Abbas onlara 'Medine'ye vardığınızda bu olayı yaşayan kimselere sorun.' dedi. Medine'ye geldiklerinde bu olayı sordular. Sordukları kimseler arasında Ümmü Süleym de vardı. Ümmü Süleym onlara Safiyye'nin hadisini zikretti. Bu hadisi Halid ile Katâde, İkrime'den rivayet etmiş­tir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Katade b. Diame arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278794 B001759-2 Buhari, Hac, 145

Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona da İkrime şöyle söylemiştir: Medineliler İbn Abbas'a, ifada tavafını yapmış sonra da adet olmuş bir kadının durumunu sordular. İbn Abbas da onlara; 'İfada tavafını yaptıktan sonra adet olan kadın, Mekke'den memleketine döner.' dedi. Onlar İbn Abbas'a 'Biz senin sözünü kabul etmeyiz. Zeyd b. Sabit'in sözünü de terk etmeyiz' dediler. İbn Abbas onlara 'Medine'ye vardığınızda bu olayı yaşayan kimselere sorun.' dedi. Medine'ye geldiklerinde bu olayı sordular. Sordukları kimseler arasında Ümmü Süleym de vardı. Ümmü Süleym onlara Safiyye'nin hadisini zikretti. Bu hadisi Halid ile Katâde, İkrime'den rivayet etmiş­tir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Halid el-Hazza arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278795 B001759-3 Buhari, Hac, 145

Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona da İkrime şöyle söylemiştir: Medineliler İbn Abbas'a, ifada tavafını yapmış sonra da adet olmuş bir kadının durumunu sordular. İbn Abbas da onlara; 'İfada tavafını yaptıktan sonra adet olan kadın, Mekke'den memleketine döner.' dedi. Onlar İbn Abbas'a 'Biz senin sözünü kabul etmeyiz. Zeyd b. Sabit'in sözünü de terk etmeyiz' dediler. İbn Abbas onlara 'Medine'ye vardığınızda bu olayı yaşayan kimselere sorun.' dedi. Medine'ye geldiklerinde bu olayı sordular. Sordukları kimseler arasında Ümmü Süleym de vardı. Ümmü Süleym onlara Safiyye'nin hadisini zikretti. Bu hadisi Halid ile Katâde, İkrime'den rivayet etmiş­tir.


    Öneri Formu
241277 B001759 Buhari, Hac, 145