Giriş

(De ki: Bu Kitap) "Allah'tan başkasına ibadet etmemeniz için (indirildi). Şüphesiz ki ben, onun tarafından size (gönderilmiş) bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim


    Öneri Formu
54377 KK11/2 Hûd, 11, 2

Bize Hennâd b. Serî, ona İbn Ebu Zâide, ona babası (Zekeriyya b. Ebu Zâide), ona Firas, ona da Amir (eş-Şa'bî), ona da Bera b. Azib; T Bize Davud b. Ebu Hind, ona (Amir) eş-Şa'bî, ona da Bera b. Azib şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bayram günü cemaate hitâb ederek 'Kıblemize yönelen, namazlarımız gibi namaz kılan, bizim gibi kurban kesen bayram namazını kılmadan kurban kesmesin.' buyurdu. Bunu duyan dayım kalkarak 'Ey Allah'ın Rasulü! çoluk çocuğuma, aileme ve komşulara yedirmek için acele ederek kurbanımı namazdan önce kestim' deyince, Rasulullah (sav) 'Tekrar başka bir kurban kes' buyurdu. Dayım 'Yanımda, sadece iki koyundan daha değerli ve süt için beslediğim bir oğlak var' dedi. Rasulullah (sav) 'Onu kes, o senin kurbanının en hayırlısıdır. Ama senden başkası için oğlak (bu şekilde) asla kurban olmaz' buyurdu."


    Öneri Formu
277174 N004399-2 Nesai, Dahâyâ, 17


    Öneri Formu
58724 KK67/26 Mülk, 67, 26

Bize Abdullah b. Salih, ona Leys, ona Yezid, ona Amr b. Ebu Amr, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününde yeryüzü ilk benim kafatasımın bulunduğu yerden yarılacak, ancak bunda övünmek yok! Hamd sancağı bana verilecek, ancak bunda övünmek yok! Kıyamet gününde insanların efendisi ben olacağım, ancak bunda övünmek yok! Kıyamet gününde cennete ilk ben gireceğim. Cennetin kapısına gelecek ve kapının halkasından tutacağım. Görevli melekler “Bu kim?” diyecekler. Onlara “Ben Muhammed'im” diyeceğim. Bana kapıyı açacaklar. İçeri girip Cebbar (olan Allah'ı) karşımda görecek ve ona secde edeceğim. Allah bana “Başını kaldır Ey Muhammed! Konuş, konuştukların dinlenecek. Söyle, dileğin yerine getirilecek. Şefaat et, şefaatin kabul edilecek” buyuracak. Ben de başımı kaldırıp “Ya Rabbi! Ümmetim, Ümmetim!” diyeceğim. Allah bana “Ümmetine git ve kalbinde arpa tanesi ağırlığında imanı olanları cennete koy” buyuracak. Ben de gidip kalbinde bu kadar imanı olanları cennete koyacağım. Sonra tekrar Cebbar (olan Allah'ı) karşımda görecek ve ona secde edeceğim. Allah bana “Başını kaldır Ey Muhammed! Konuş, konuştukların dinlenecek. Söyle, dileğin yerine getirilecek. Şefaat et, şefaatin kabul edilecek” buyuracak. Ben de başımı kaldırıp “Ya Rabbi! Ümmetim, Ümmetim!” diyeceğim. Allah bana “Ümmetine git ve kalbinde hardal tanesi ağırlığında imanı olanları cennete koy” buyuracak. Ben de gidip kalbinde bu kadar imanı olanları cennete koyacağım. İnsanların hesapları görülecek ve ümmetimden geriye kalanlar cehennem ehliyle birlikte ateşe konulacak. Cehennem ehli, ümmetimden cehenneme girenlere “Allah'a ibadet etmeniz ve ona hiç bir şeyi ortak koşmamanız sizi cehenneme girmekten alıkoymadı” diyecek. Bunun üzerine Cebbar (olan Allah) “İzzetime yemin olsun ki onları cehennemden azat edeceğim” buyuracak. (Görevli meleklerini) cehennemdeki müminlere gönderecek ve onlar, oradan, (derileri) yanmış bir halde çıkacak. Ardından hayat nehrine girecekler. Tıpkı selin önüne katıp sürüklediği şeylerin içinde tohumun yeşerip bittiği gibi hayat nehrinin içinde vücutlarındaki yanıklardan (hızlıca) kurtulacaklar. Ardından gözlerinin arasına “Bunlar Allah'ın cehennemden azat ettiği kimselerdir” yazılacak. Daha sonra götürülüp cennete konulacaklar. Cennet ehli onlara “Bunlar cehennemliklerdir!” diyecek. Bunun üzerine Allah “Hayır onlar Cebbar (olan Allah'ın) cehennemden azat ettiği kimselerdir” buyuracak."


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَنَا سَيِّدُ النَّاسِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ

    Öneri Formu
35928 DM000053 Darimi, Mukaddime, 8

Bize Müsedded, ona İsmail, ona Eyyüb, ona Ebu Kilabe, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) (bir seferde), hanımlarının yanına geldi. Onların arasında Ümmü Süleym de vardı. (Develeri hızlı süren Enceşe'ye) Rasulullah (sav) "Yazık sana ey Enceşe! Cam şişeleri (nazik hanımların develerini) yavaş sür!" buyurdu. [Ravi Ebu Kilabe der ki: Rasulullah (sav) öyle bir söz söyledi ki, eğer sizden biriniz o kelimeyi söyleseydi siz onu ayıplardınız. Bu söz "cam şişelerin (kadınların) develerini yavaş sür" sözüdür.]


Açıklama: Metinde yer alan (الْقَوَارِيرِ) kelimesi zarafetleri nedeniyle kadından kinaye olarak kullanılmıştır.

    Öneri Formu
20823 B006149 Buhari, Edeb, 90

Bize İbrahim, ona Hişâm, ona Ma'mer (T) Bize Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Rasulullah'ın (sav) eşi Aişe şöyle söylemiştir: Ben, anne ve babamın sadece Müslüman olarak yaşadıkları dönemi biliyorum. Onlar hayatta iken Rasulullah'ın (sav) sabah-akşam bize gelmediği gün olmazdı. Yine biz bir gün öğlenin ilk saatlerinde (sıcağında) Ebu Bekir'in (babamın) evinde oturuyorduk. Evden birisi: 'İşte Rasulullah (sav), bize her zamankinden farklı bir vakitte geliyor!' dedi. Ebu Bekir de: 'O, bu saatte buraya mutlaka çok önemli bir iş için geliyordur' dedi. Rasulullah (sav) geldiğinde şöyle buyurdu: "Bana buradan çıkmam (Mekke'den Medine'ye hicret etmem) için izin verildi."


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
279604 B006079-2 Buhari, Edeb, 64

Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Nadr b. Şümeyl, ona Salih b. Ebu Ahdar, ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona da Said b. Müseyyib'in rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) Hayber Savaşı'ndan dönerken gece boyu yolculuk etti. Nihayet uykusu gelince devesini çöktürdü ve konakladı. Sanra da “Ey Bilal! Gece bizim için nöbet tut” buyurdu. Bilal, gece bir süre namaz kıldı. Ardından güneşin doğacağı ufka doğru yüzünü dönüp bineğine yaslandı, gözlerine yenik düştü ve uyuyakaldı. Onlardan hiç biri de uyanamadı. İçlerinden ilk uyanan kişi, Hz. Peygamber (sav) oldu. Hemen “Ey Bilal!” diye seslendi. Bilal “Babam sana feda olsun, ya Rasulallah! Sizi yakalayan (uyku), beni de yakaladı” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) “Develerinizi kaldırıp yola koyulun” buyurdu. Daha sonra Hz. Peygamber (sav) devesini tekrar çöktürdü, abdest aldı ve vaktinde nasıl acele etmeden kılıyorsa öylece namazını kıldı. Ardından “Beni hatırlayıp anmak için namaz kıl” (Taha, 14) ayetini okudu." [Tirmizi der ki: Bu hadis, diğer sika ravilerin rivayetinden farklıdır. Zührî yoluyla Said b. Müseyyib'ten bu hadisi, bir çok hadis hafızı rivayet etmiş ancak rivayetlerinde “Ebu Hureyre” kaydına yer vermemişlerdir. Salih b. Ahdar da hadis konusunda zayıf kabul edilmektedir. Kendisi, Yahya b. Said el-Kattân ve daha başkaları tarafından zayıf olarak nitelendirilmiştir.]


    Öneri Formu
19055 T003163 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 20

Bize İbrahim, ona Hişâm, ona Ma'mer (T) Bize Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Rasulullah'ın (sav) eşi Aişe şöyle söylemiştir: Ben, anne ve babamın sadece Müslüman olarak yaşadıkları dönemi biliyorum. Onlar hayatta iken Rasulullah'ın (sav) sabah-akşam bize gelmediği gün olmazdı. Yine biz bir gün öğlenin ilk saatlerinde (sıcağında) Ebu Bekir'in (babamın) evinde oturuyorduk. Evden birisi: 'İşte Rasulullah (sav), bize her zamankinden farklı bir vakitte geliyor!' dedi. Ebu Bekir de: 'O, bu saatte buraya mutlaka çok önemli bir iş için geliyordur' dedi. Rasulullah (sav) geldiğinde şöyle buyurdu: "Bana buradan çıkmam (Mekke'den Medine'ye hicret etmem) için izin verildi."


    Öneri Formu
20593 B006079 Buhari, Edeb, 64

Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Davud, ona Şu’be, ona el-A’meş, ona Ebu’l-Alâ’, ona da Mesruk, Abdullah b. Amr'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) "Sizin en hayırlınız ahlâkı en güzel olanınızdır” buyurmuştur. Nebi (sav), çirkin iş yapan ve çirkin konuşan birisi değildi. [Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir.]


    Öneri Formu
23714 T001975 Tirmizi, Birr ve Sıla, 47