270 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Ebu'z-Zinâd, ona el-A'rec, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Siz benim burada kıbleye böylece yüzümü çevirdiğimi görüyorsunuz ya, vallahi (bu halde iken bile), huşûnuz da rukûnuz da bana gizli kalmaz. Muhakkak ben sizi arkamda olduğunuz halde görüyorum."
Açıklama: Namazda saf tutma ve düzenini, disiplinini öğreten bu rivayet, Hz. Peygamber'in hasâisine dair bir bilgi de ihtiva etmektedir. Namazda nasıl saf tutulacağıNI ve düzenin nasıl sağlanacağını ashâbına öğreten Rasulullah (sav) arkasında olup bitenlere de muttali olduğunu ifade etmiştir.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Nâfi, ona İbn Ömer şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) insanların önünde namaz kılarken mescidin kıble tarafında bir balgam gördü. Hemen onu temizledi ve namazı bitirdikten sonra şöyle buyurdu: "Biriniz namaza durduğunda şüphesiz ki Allah onun yüzünün baktığı taraftadır. O halde biriniz namazdayken yüzünün baktığı tarafa doğru asla tükürmesin." Bu hadisi Musa b. Ukbe ve İbn Ebu Ravvâd, Nâfi'den rivayet etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Musa b. Ukbe arasında inkita vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Nâfi, ona İbn Ömer şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) insanların önünde namaz kılarken mescidin kıble tarafında bir balgam gördü. Hemen onu temizledi ve namazı bitirdikten sonra şöyle buyurdu: "Biriniz namaza durduğunda şüphesiz ki Allah onun yüzünün baktığı taraftadır. O halde biriniz namazdayken yüzünün baktığı tarafa doğru asla tükürmesin." Bu hadisi Musa b. Ukbe ve İbn Ebu Ravvâd, Nâfi'den rivayet etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdülaziz b. Ebu Revvad arasında inkita vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Nâfi, ona İbn Ömer şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) insanların önünde namaz kılarken mescidin kıble tarafında bir balgam gördü. Hemen onu temizledi ve namazı bitirdikten sonra şöyle buyurdu: "Biriniz namaza durduğunda şüphesiz ki Allah onun yüzünün baktığı taraftadır. O halde biriniz namazdayken yüzünün baktığı tarafa doğru asla tükürmesin." Bu hadisi Musa b. Ukbe ve İbn Ebu Ravvâd, Nâfi'den rivayet etmişlerdir.
Bize Ebu Kamil, ona Hammad b. Zeyd; (T) Bize Süveyd b. Said, ona Ali b. Müshir, onlara Asım el-Ahvel; (T) Bize Hamid b. Ömer el-Bekravî –hadisin lafzı ona aittir- ona Abdülvahid b. Ziyad, ona da Asım şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah b. Sercis 'Hz. Peygamber'i (sav) gördüm, Onunla birlikte ekmek ve et-tirit yedim' dedi. Abdullah'a 'Peygamber (sav) senin için istiğfar etti mi?' diye sordum. 'Evet! Senin için de' dedi, ardından 'Kendi günahın için, erkek kadın müminler için Allah'tan af dile' (Muhammed 47/19) ayetini okudu ve şöyle dedi: Sonra Hz. Peygamber'in (sav) arkasına geçip nübüvvet mührüne baktım; iki omuzu arasında, sol omzunun alt kısmına yakın bir yerde, üzerinde siğil gibi beneklerin bulunduğu bir et parçası halindeydi."
Bize Ebu Velid, ona Şu'be, ona Seleme b. Küheyl ona da Ebu Seleme evimizde Ebu Hüreyre’den (ra) şöyle rivayet etti: Bir adam Hz. Peygamber'den (sav) alacağını ödemesini istedi ve isteme esnasında (Hz. Peygamber'e) kaba ve sert davrandı. (Bu hareketinden dolayı) Hz. Peygamber'in ashâbı da ona tepki gösterdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Bırakın onu! Hak sahibinin söz söyleme hakkı vardır. Bu kişi için bir deve satın alın da ona verin!" buyurdu. Sahâbe, "Biz (onun devesi ile aynı yaşta bir deve değil de) onun devesinden daha değerlisini bulabiliyoruz." dediler. Hz. Peygamber (sav) "O (daha kıymetli olan) deveyi satın alın da, bu kişiye verin. Çünkü sizin hayırlınız, borcunu en güzel şekilde ödeyeninizdir." buyurdu.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona A'meş, ona Ebu Vâil ona da Abdullah (b. Mesud) (ra) şöyle söyledi: Rasulullah (sav) ganimet mallarını taksim etti. Bunun üzerine bir adam 'yapılan bu ganimet taksiminde Muhammed Allah'ın rızasını gözetmedi' dedi. Ben de Rasulullah'a (sav) geldim ve durumu ilettim. Rasulullah'ın (sav) yüzü birden değişti ve şöyle buyurdu: "Allah, Musa'ya (as) rahmet eylesin. Ona bundan daha fazla eziyet edildi de yine de sabretti."
Bize Adem, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden hiç kimseyi ameli kurtaramayacaktır." (Sahabiler); 'Ey Allah'ın Rasulü! Seni de mi?' deyince O (sav); "Beni de. Ne var ki Allah (cc) rahmeti ile beni kuşatmıştır. Sizler dosdoğru olup (ibadetlerinize ölçülü bir şekilde) devam edin. (Güneşten korunmak için en uygun vakitler olan) Sabah, akşam ve gecenin bir kısmında yolculuk yapın (yani ibadet ve taatle Allah'a doğru olan yolculuğunuzda bu vakitlerden istifade edin). Aman sizler orta yolu tutun! Aman orta yolu tutun ki (kurtuluşa) eresiniz." buyurdu.