Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Musa b. Ukbe arasında inkita vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278351, B000753-2
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّهُ قَالَ رَأَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم نُخَامَةً فِى قِبْلَةِ الْمَسْجِدِ ، وَهْوَ يُصَلِّى بَيْنَ يَدَىِ النَّاسِ ، فَحَتَّهَا ثُمَّ قَالَ حِينَ انْصَرَفَ « إِنَّ أَحَدَكُمْ إِذَا كَانَ فِى الصَّلاَةِ فَإِنَّ اللَّهَ قِبَلَ وَجْهِهِ ، فَلاَ يَتَنَخَّمَنَّ أَحَدٌ قِبَلَ وَجْهِهِ فِى الصَّلاَةِ » . رَوَاهُ مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ وَابْنُ أَبِى رَوَّادٍ عَنْ نَافِعٍ .
Tercemesi:
Bize (Ebu Recâ) Kuteybe b. Said (es-Sekafî), ona (Ebu Hâris) Leys b. Sa'd (el-Fehmî), ona Nafi'in (Mevlâ İbn Ömer) rivayet ettiğine göre Abdullah b. ÖMer (ra) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber (sav), insanların önünde namaz kılarken mescidin kıble duvarında bir balgam gördü. Hemen onu kazıdı ve namazı bitirdikten sonra şöyle buyurdu: 'İçinizden biri namaza durduğunda şüphesiz ki Allah, onun yüzünün baktığı taraftadır [demektir]. O halde namazdayken asla yüzününün baktığı tarafa doğru tükürmesin." Bu hadisi Musa b. Ukbe ve İbn Ebu Ravvâd, Nâfi'den (Mevlâ İbn Ömer) rivayet etmişlerdir.
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Musa b. Ukbe arasında inkita vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 94, 1/338
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
Konular:
Hz. Peygamber, örnekliği
Namaz, Kıble
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdülaziz b. Ebu Revvad arasında inkita vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278352, B000753-3
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّهُ قَالَ رَأَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم نُخَامَةً فِى قِبْلَةِ الْمَسْجِدِ ، وَهْوَ يُصَلِّى بَيْنَ يَدَىِ النَّاسِ ، فَحَتَّهَا ثُمَّ قَالَ حِينَ انْصَرَفَ « إِنَّ أَحَدَكُمْ إِذَا كَانَ فِى الصَّلاَةِ فَإِنَّ اللَّهَ قِبَلَ وَجْهِهِ ، فَلاَ يَتَنَخَّمَنَّ أَحَدٌ قِبَلَ وَجْهِهِ فِى الصَّلاَةِ » . رَوَاهُ مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ وَابْنُ أَبِى رَوَّادٍ عَنْ نَافِعٍ .
Tercemesi:
Bize (Ebu Recâ) Kuteybe b. Said (es-Sekafî), ona (Ebu Hâris) Leys b. Sa'd (el-Fehmî), ona Nafi'in (Mevlâ İbn Ömer) rivayet ettiğine göre Abdullah b. ÖMer (ra) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber (sav), insanların önünde namaz kılarken mescidin kıble duvarında bir balgam gördü. Hemen onu kazıdı ve namazı bitirdikten sonra şöyle buyurdu: 'İçinizden biri namaza durduğunda şüphesiz ki Allah, onun yüzünün baktığı taraftadır [demektir]. O halde namazdayken asla yüzününün baktığı tarafa doğru tükürmesin." Bu hadisi Musa b. Ukbe ve İbn Ebu Ravvâd, Nâfi'den (Mevlâ İbn Ömer) rivayet etmişlerdir.
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdülaziz b. Ebu Revvad arasında inkita vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 94, 1/338
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Abdülaziz b. Ebu Revvad el-Mekki (Abdülaziz b. Meymun b. Bedr)
Konular:
Hz. Peygamber, örnekliği
Namaz, Kıble
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17979, T001256
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهَا أَرَادَتْ أَنْ تَشْتَرِىَ بَرِيرَةَ . فَاشْتَرَطُوا الْوَلاَءَ. فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اشْتَرِيهَا فَإِنَّمَا الْوَلاَءُ لِمَنْ أَعْطَى الثَّمَنَ أَوْ لِمَنْ وَلِىَ النِّعْمَةَ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ عَائِشَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . قَالَ وَمَنْصُورُ بْنُ الْمُعْتَمِرِ يُكْنَى أَبَا عَتَّابٍ . حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ الْعَطَّارُ الْبَصْرِىُّ عَنْ بْنِ الْمَدِينِىِّ قَالَ سَمِعْتُ يَحْيَى بْنَ سَعِيدٍ يَقُولُ إِذَا حُدِّثْتَ عَنْ مَنْصُورٍ فَقَدْ مَلأْتَ يَدَكَ مِنَ الْخَيْرِ لاَ تُرِدْ غَيْرَهُ . ثُمَّ قَالَ يَحْيَى مَا أَجِدُ فِى إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ وَمُجَاهِدٍ أَثْبَتَ مِنْ مَنْصُورٍ . قَالَ وَأَخْبَرَنِى مُحَمَّدٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى الأَسْوَدِ قَالَ: قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ مَنْصُورٌ أَثْبَتُ أَهْلِ الْكُوفَةِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdi, ona Süfyan, oan Mansur, ona İbrahim, ona Esved, ona da Hz. Aişe'nin (ra) naklettiğine göre o (Hz. Aişe) Berîre'yi satın almak istemiş. [Satanlar] da velâ hakkının [yani azadlı kölenin miras hakkının] kendilerinde kalmasını şart koşmuşlar. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Onu satın al. Velâ hakkı satın alıp azad edene aittir." buyurmuş.
Tirmizî şöyle dedi: Bu konuya ilişkin İbn Ömer'den de hadis nakledilmiştir. Hz. Aişe'nin hadisi hasen sahihtir. Alimler de bu hadise göre amel etmektedirler. Mansur b. Mu'temir'in künyesi ise Ebu Attâb'dır. Bize Ebu Bekr el-Attâr el-Basrî, ona da İbn Medînî'nin naklettiğine göre Yahya b. Said "Eğer Mansur'un rivayetlerini elde etmişsen eline çok fazla hayır geçmiş demektir. Başkasının peşine düşme!" demiştir.
Daha sonra Yahya "İbrahim en-Nehaî ve Mücâhid'den hadis nakleden ravilerin hafızası en kuvvetli ve rivayetleri en sağlam olanı Mansur'dur." dedi. Bize Muhammed [b. İsmail el-Buhârî], ona da Abdullah b. Ebu Esved'in naklletiğine göre Abdurrahman b. Mehdi "Kufeli ravilerin hafıza ve titizlik açısından en iyisi Mansur'dur." dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 33, 3/557
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Hz. Peygamber, örnekliği
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, kölenin velayeti
Yargı, miras Hukuku
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19124, T001429
Hadis:
حَدَّثَنَا بِذَلِكَ الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ رَجُلاً مِنْ أَسْلَمَ جَاءَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَاعْتَرَفَ بِالزِّنَا فَأَعْرَضَ عَنْهُ ثُمَّ اعْتَرَفَ فَأَعْرَضَ عَنْهُ حَتَّى شَهِدَ عَلَى نَفْسِهِ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَبِكَ جُنُونٌ » . قَالَ لاَ . قَالَ « أَحْصَنْتَ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ فَأَمَرَ بِهِ فَرُجِمَ بِالْمُصَلَّى فَلَمَّا أَذْلَقَتْهُ الْحِجَارَةُ فَرَّ فَأُدْرِكَ فَرُجِمَ حَتَّى مَاتَ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَيْرًا وَلَمْ يُصَلِّ عَلَيْهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا الْحَدِيثِ عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنَّ الْمُعْتَرِفَ بِالزِّنَا إِذَا أَقَرَّ عَلَى نَفْسِهِ أَرْبَعَ مَرَّاتٍ أُقِيمَ عَلَيْهِ الْحَدُّ وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ إِذَا أَقَرَّ عَلَى نَفْسِهِ مَرَّةً أُقِيمَ عَلَيْهِ الْحَدُّ وَهُوَ قَوْلُ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ وَالشَّافِعِىِّ . وَحُجَّةُ مَنْ قَالَ هَذَا الْقَوْلَ حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ أَنَّ رَجُلَيْنِ اخْتَصَمَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَحَدُهُمَا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ ابْنِى زَنَى بِامْرَأَةِ هَذَا الْحَدِيثَ بِطُولِهِ وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اغْدُ يَا أُنَيْسُ عَلَى امْرَأَةِ هَذَا فَإِنِ اعْتَرَفَتْ فَارْجُمْهَا » . وَلَمْ يَقُلْ فَإِنِ اعْتَرَفَتْ أَرْبَعَ مَرَّاتٍ .
Tercemesi:
Bize bu hadisi Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Cabir b. Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Eslem kabilesinden bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve zina yaptığını itiraf etti. Rasulullah (sav) adama sırt çevirdi. ِِAdam tekrar itiraf etti. Rasulullah da (sav) tekrar sırt çevirdi. Bu şekilde adam zina yaptığına dair kendi aleyhine dört kere şahitlik etti. Rasulullah (sav) adama "Sende delilik varmı? diye sordu. Adam "Hayır" deyince Rasulullah (sav) bu sefer "Peki evli misin?" diye sordu. Adam "Evet" şeklinde cevap verdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) adamın recmedilmesini emretti ve adam namaz kılınan açık alanda recmedilmeye başlandı. Taşlar adamı yaralayınca adam kaçtı. Fakat yakalandı ve ölünceye kadar recmedildi. Rasulullah (sav) adamı hayırla andı. Ancak cenaze namazını kılmadı. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen sahih bir hadistir. Bazı alimlere göre, zina suçunun cezası bu hadis doğrultusunda şöyle uygulanır: Zina yaptığını itiraf eden kimse suçunu dört kere ikrar ederse ona had cezası uygulanır. Bu aynı zamanda Ahmed ve İshak'ın görüşüdür. Bazı alimler göre ise zina ettiğini bir kere ikrar etmesi durumunda had cezası uygulanır. Bu da Malik b. Enes ve Şafii'nin görüşüdür. Bu görüşü benimseyenlerin delili Ebu Hureyre ve Zeyd b. Halid'in rivayet ettiği hadistir. Bu hadis "İki kişi aralarındaki bir problemi Rasulullah'a (sav) arz ettiler. Onlardan birisi 'Ey Allah'ın Rasulü! Benim oğlum bu adamın karısıyla zina etmiş'..." diye başlayan uzunca bir hadistir. Hadisin devamında Rasulullah (sav) "Ey Üneys bu adamın karısına git. Eğer zina ettiğini itiraf ederse ona recm cezası uygula." buyurdu. Ancak Rasulullah (sav) bu sözlerinde "Kadın dört kere suçunu itiraf ederse" diye bir ifade kullanmadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hudûd 5, 4/36
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Cenaze namazı, kime kılınmayacağı
Hz. Peygamber, örnekliği
KTB, NAMAZ,
Recm, cezası
Yargı, Hakimlik
Zina, cezası
Zina, zinanın sübutu
حَدَّثَنَا صَالِحُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَبِى لُبَابَةَ قَالَ قَالَتْ عَائِشَةُ رضى الله عنها كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لاَ يَنَامُ حَتَّى يَقْرَأَ الزُّمَرَ وَبَنِى إِسْرَائِيلَ . أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ قَالَ أَبُو لُبَابَةَ هَذَا اسْمُهُ : مَرْوَانُ مَوْلَى عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ زِيَادٍ وَسَمِعَ مِنْ عَائِشَةَ سَمِعَ مِنْهُ حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20278, T003405
Hadis:
حَدَّثَنَا صَالِحُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَبِى لُبَابَةَ قَالَ قَالَتْ عَائِشَةُ رضى الله عنها كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لاَ يَنَامُ حَتَّى يَقْرَأَ الزُّمَرَ وَبَنِى إِسْرَائِيلَ . أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ قَالَ أَبُو لُبَابَةَ هَذَا اسْمُهُ : مَرْوَانُ مَوْلَى عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ زِيَادٍ وَسَمِعَ مِنْ عَائِشَةَ سَمِعَ مِنْهُ حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ .
Tercemesi:
Bize Sâlih b. Abdullah, ona Hammâd b. Zeyd, ona Ebû Lübâbe rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) Zümer ve İsra surelerini okumadan uyumazdı. Bana Muhammed b. İsmail, ona Ebû Lübâbe rivayet etmiştir: Onun adı, Mervan'dır. Abdurrahman b. Ziyad'ın azatlısıdır. Hz. Aişe'den hadis işitmiştir Ondan da Hammâd b. Zeyd hadis işitmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 22, 5/475
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Lübabe Mervan (Mervan)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Abdullah Salih b. Abdullah el-Bâhilî (Salih b. Abdullah b. Zekvân)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Hz. Peygamber, örnekliği
Hz. Peygamber, yatarken okuduğu sureler, dualar
KTB, ADAB
أَخْبَرَنِى مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ قَالَ حَدَّثَنِى ابْنُ جَابِرٍ عَنِ الْقَاسِمِ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ بَيْنَا أَقُودُ بِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى نَقَبٍ مِنْ تِلْكَ النِّقَابِ إِذْ قَالَ « أَلاَ تَرْكَبُ يَا عُقْبَةُ » . فَأَجْلَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ أَرْكَبَ مَرْكَبَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ « أَلاَ تَرْكَبُ يَا عُقْبَةُ » . فَأَشْفَقْتُ أَنْ يَكُونَ مَعْصِيَةً فَنَزَلَ وَرَكِبْتُ هُنَيْهَةً وَنَزَلْتُ وَرَكِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ « أَلاَ أُعَلِّمُكَ سُورَتَيْنِ مِنْ خَيْرِ سُورَتَيْنِ قَرَأَ بِهِمَا النَّاسُ » . فَأَقْرَأَنِى ( قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ ) وَ ( قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ ) فَأُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَتَقَدَّمَ فَقَرَأَ بِهِمَا ثُمَّ مَرَّ بِى فَقَالَ « كَيْفَ رَأَيْتَ يَا عُقْبَةُ بْنَ عَامِرٍ اقْرَأْ بِهِمَا كُلَّمَا نِمْتَ وَقُمْتَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23305, N005439
Hadis:
أَخْبَرَنِى مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ قَالَ حَدَّثَنِى ابْنُ جَابِرٍ عَنِ الْقَاسِمِ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ بَيْنَا أَقُودُ بِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى نَقَبٍ مِنْ تِلْكَ النِّقَابِ إِذْ قَالَ « أَلاَ تَرْكَبُ يَا عُقْبَةُ » . فَأَجْلَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ أَرْكَبَ مَرْكَبَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ « أَلاَ تَرْكَبُ يَا عُقْبَةُ » . فَأَشْفَقْتُ أَنْ يَكُونَ مَعْصِيَةً فَنَزَلَ وَرَكِبْتُ هُنَيْهَةً وَنَزَلْتُ وَرَكِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ « أَلاَ أُعَلِّمُكَ سُورَتَيْنِ مِنْ خَيْرِ سُورَتَيْنِ قَرَأَ بِهِمَا النَّاسُ » . فَأَقْرَأَنِى ( قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ ) وَ ( قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ ) فَأُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَتَقَدَّمَ فَقَرَأَ بِهِمَا ثُمَّ مَرَّ بِى فَقَالَ « كَيْفَ رَأَيْتَ يَا عُقْبَةُ بْنَ عَامِرٍ اقْرَأْ بِهِمَا كُلَّمَا نِمْتَ وَقُمْتَ » .
Tercemesi:
Bana Mahmud b. Hâlid, ona el-Velîd, ona İbn Câbir, ona Kâsım Ebu Abdurrahman, ona Ukbe b. Âmir (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bir yolculukta Hz. Peygamber'i (sav) çekip götürüyordum. "Ukbe sen binmeyecek misin?" buyurdu. Ben ise Hz. Peygamber'in bineğine binmekten çekindim. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Ukbe sen binmeyecek misin?" buyurdu. Ona isyan etmekten korktum. O indi biraz ben bindim. Sonra ben indim Rasulullah (sav) bindi. Sonra şöyle buyurdu: Sana insanların okuduğu en güzel surelerden ikisi öğreteyim. Sonra bana "Felak, ve "Nas" surelerini okuttu. Ardından namaz kılındı. Namazda da bu iki sureyi okudu. Sonra bana uğradı ve "Ne dersin Ukbe b. Âmir! Artık yatarken ve kalkarken bu iki sureyi oku" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İstiâze 1, /2436
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
2. Ebu Abdurrahman Kasım b. Abdurrahman eş-Şamî (Kasım b. Abdurrahman)
3. Abdurrahman b. Yezid el-Ezdî (Abdurrahman b. Yezid b. Câbir)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Mahmud b. Halid es-Sülemî (Mahmud b. Halid b. Yezîd)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Hz. Peygamber, örnekliği
KTB, ADAB
Kur'an, Felak ve Nas Suresi
Sorumluluk Bilinci, diğergamlık, başkasını tercih etme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28336, İM002634
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ دُرُسْتَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ بُدَيْلِ بْنِ مَيْسَرَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ رَاشِدِ عَنْ أَبِى عَامِرٍ الْهَوْزَنِىِّ عَنِ الْمِقْدَامِ الشَّامِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَنَا وَارِثُ مَنْ لاَ وَارِثَ لَهُ أَعْقِلُ عَنْهُ وَأَرِثُهُ وَالْخَالُ وَارِثُ مَنْ لاَ وَارِثَ لَهُ يَعْقِلُ عَنْهُ وَيَرِثُهُ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Dürüst, ona Hammad b. Zeyd, ona Büdeyl b. Meysera, ona Ali b. Ebi Talha, ona Raşid, ona Ebu Amir el-Hevzenî, ona Mikdam eş-Şamî'nin naklettiğine göre Rasulullah (sa) "Ben varisi olmayan kişilerin varisiyim. Onların diyetlerini ben öder, onların varisi ben olurum. Dayı, varisi bulunmayan kişinin varisidir. Onun ödemesi gereken diyeti öder ve varisi olur." buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 7, /426
Senetler:
1. Ebu Yahya Mikdam b. Ma'dikerib el-Kindî (Mikdam b. Ma'dikerib b. Amr b. Zeyd)
2. Abdullah b. Luhay el-Hevzeni (Abdullah b. Amir b. Luhay)
3. Râşid b. Sa'd el-Makraî (Râşid b. Sa'd)
4. Ali b. Ebu Talha el-Haşimî (Ali b. Salim b. Muharik)
5. Büdeyl b. Meysere el-Ukaylî (Büdeyl b. Meysere)
6. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
7. Yahya b. Dürüst el-Kuraşî (Yahya b. Dürüst b. Ziyad)
Konular:
Akraba, amcanın konumu
Hz. Peygamber, Müminlerin Velisi, babası
Hz. Peygamber, örnekliği
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ أَهْلَلْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ خَالِصًا لاَ نَخْلِطُهُ بِعُمْرَةٍ فَقَدِمْنَا مَكَّةَ لأَرْبَعِ لَيَالٍ خَلَوْنَ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ فَلَمَّا طُفْنَا بِالْبَيْتِ وَسَعَيْنَا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ أَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَجْعَلَهَا عُمْرَةً وَأَنْ نَحِلَّ إِلَى النِّسَاءِ . فَقُلْنَا مَا بَيْنَنَا لَيْسَ بَيْنَنَا وَبَيْنَ عَرَفَةَ إِلاَّ خَمْسٌ فَنَخْرُجُ إِلَيْهَا وَمَذَاكِيرُنَا تَقْطُرُ مَنِيًّا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لأَبَرُّكُمْ وَأَصْدَقُكُمْ وَلَوْلاَ الْهَدْىُ لأَحْلَلْتُ » . فَقَالَ سُرَاقَةُ بْنُ مَالِكٍ أَمُتْعَتُنَا هَذِهِ لِعَامِنَا هَذَا أَمْ لأَبَدٍ فَقَالَ « لاَ بَلْ لأَبَدِ الأَبَدِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30703, İM002980
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ أَهْلَلْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ خَالِصًا لاَ نَخْلِطُهُ بِعُمْرَةٍ فَقَدِمْنَا مَكَّةَ لأَرْبَعِ لَيَالٍ خَلَوْنَ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ فَلَمَّا طُفْنَا بِالْبَيْتِ وَسَعَيْنَا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ أَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَجْعَلَهَا عُمْرَةً وَأَنْ نَحِلَّ إِلَى النِّسَاءِ . فَقُلْنَا مَا بَيْنَنَا لَيْسَ بَيْنَنَا وَبَيْنَ عَرَفَةَ إِلاَّ خَمْسٌ فَنَخْرُجُ إِلَيْهَا وَمَذَاكِيرُنَا تَقْطُرُ مَنِيًّا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لأَبَرُّكُمْ وَأَصْدَقُكُمْ وَلَوْلاَ الْهَدْىُ لأَحْلَلْتُ » . فَقَالَ سُرَاقَةُ بْنُ مَالِكٍ أَمُتْعَتُنَا هَذِهِ لِعَامِنَا هَذَا أَمْ لأَبَدٍ فَقَالَ « لاَ بَلْ لأَبَدِ الأَبَدِ » .
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımeşkî, ona el-Velid b. Müslim, ona el-Evzâî, ona Ata, ona da Câbir b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) ile birlikte yalnızca hac yapmak üzere ihrama girdik, onu umre ile birlikte karıştırmadık. Zülhicce ayının dördüncü gününde Mekke’ye geldik. Beyt’in etrafında tavaf yapıp, Safa ile Merve arasında sa’y yaptıktan sonra Rasulullah (sav) bizlere onu umreye çevirmemizi ve kadınlarımıza helal olmamızı emir buyurdu. Bu sefer biz kendi aramızda: Arafat’a çıkacağımız vakte ancak beş gün kalmış, şimdi erkeklik organlarımızdan meni damladığı halde mi Arafat’a çıkacağız, dedik. Bunun üzerine Rasulullah (sav): “Şüphesiz, ben hepinizden daha çok iyilik yapmak isteyen, hepinizden daha samimi birisiyim. Eğer (beraberimde) kurbanlık(lar) bulunmamış olsaydı, muhakkak ben de ihramdan çıkardım” buyurdu. Bunun üzerine Süraka b. Malik: Bizim bu şekilde (umreden sonra ihramdan çıkmak suretiyle) yararlanmamız (temettu‘ yapmamız) yalnız bu yılımıza mı mahsustur yoksa bu ebediyyen geçerli midir? dedi. Rasulullah (sav): “Hayır, tam aksine ilelebet meşru kalmaya devam edecektir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 41, /483
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Ebu Said Dühaym el-Kuraşî (Abdurrahman b. İbrahim b. Amr b. Meymun)
Konular:
Hac, İhramdan çıkmak
Hac, Sa'y etmek
Hz. Peygamber, örnekliği
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281722, M001167-3
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالُوا حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - وَهُوَ ابْنُ جَعْفَرٍ - عَنِ الْعَلاَءِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « فُضِّلْتُ عَلَى الأَنْبِيَاءِ بِسِتٍّ أُعْطِيتُ جَوَامِعَ الْكَلِمِ وَنُصِرْتُ بِالرُّعْبِ وَأُحِلَّتْ لِىَ الْغَنَائِمُ وَجُعِلَتْ لِىَ الأَرْضُ طَهُورًا وَمَسْجِدًا وَأُرْسِلْتُ إِلَى الْخَلْقِ كَافَّةً وَخُتِمَ بِىَ النَّبِيُّونَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyûb, Kuteybe b. Said ve Ali b. Hucr, onlara İsmail –ki o İbn Cafer’dir- ona el-Alâ, ona babası, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Diğer nebilere altı husus ile üstün kılındım, bana Cevâmiü’l Kelim (pek özlü sözler) verildi, korku ile bana yardım olundu, ganimetler bana helal kılındı, yeryüzü benim için hem bir temizlenme aracı hem de bir mescit kılındı. Ben bütün yaratılmışlara gönderildim ve nebiler benimle son buldu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1167, /210
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Eyyüb el-Mekabirî (Yahya b. Eyyüb)
Konular:
Ganimet, helal kılınmıştır
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
HZ. PEYGAMBER'İN HİTABETİ
Hz. Peygamber, örnekliği
İbadethaneler, Mescidin önemi
KTB, NAMAZ,
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
55280, KK16/125
Hadis:
ادْعُ إِلِى سَبِيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُم بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ
Tercemesi:
(Resûlüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et! Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, hidayete erenleri de çok iyi bilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, Allah hidayet üzere olanları da, dalalet üzere olanları da bilendir
Hz. Peygamber, örnekliği
Tebliğ, dine davet ve tebliğde metot